Dosyadaki fotoğrafları sızdıran kim peki!

AZİZ Yıldırım’ın eşkâl tespit fotoğrafını bulup yayınlamamızın yankıları hâlâ sürüyor,

"Soruşturmanın gizliliğini ihlal" etmekle suçlanıyoruz,

Komedi ama aptalca bir komedi,

Çünkü o fotoğrafın soruşturmanın gizliliğiyle hiçbir alakası yok,

Fesat ve kıskanç meslektaşlarımız "etik" dersi veriyorlar,

Gülüyoruz ama ağzımızla değil elbette,

Soruşturmanın ve gözaltıların başladığı pazar gününden bu yana olanlara bir bakın Allah aşkına,

Pazartesi ve salı günleri 6 gazete, başta Doğan Grubu gazeteleri olmak üzere "soruşturma dosyasında yer alan" fotoğrafları yayınladılar,

Asıl gizli olan o fotoğraflar; bizim yayınladığımız fotoğrafın soruşturmanın gizli tarafıyla hiçbir ilgisi yok,

Bize fotoğrafı sızdırdığı zannedilen, ki hiç alakası yok, polis memuru hakkında savcılıkça soruşturma açılmış,

Peki dosyanın içinde bulunan ve asıl "gizli" olması gereken fotoğrafları kimin sızdırdığı hakkında da bir soruşturma açıldı mı veya açılacak mı?

Şike olaylarını izleyen polislerin gizlice çektiği ve dosyada bulunan fotoğraflardan söz ediyorum,

Onları kim sızdırdı peki?

Biz o fotoğrafları yayınlamadık,

O fotoğrafları yayınlayacaksın, sonra bizim yayınladığımız ve soruşturmanın içeriğiyle bir ilgisi olmayan fotoğraf için "Vay kim sızdırdı!" diye yaygara yapacaksın,

Kedi erişemediği ciğere "murdar" dermiş,

Sizinki de o hesap,

Not: Dün neredeyse pek çok gazete, Habertürk’ten aldıkları bu fotoğrafı yayınlamakta bir beis görmediler,

 


Bir Fenerbahçeliden mektup

SANKİ bu soruşturmayı ben yapmışım, delilleri ben toplamışım gibi hakaret dolu mail’ler geliyor, Ama çokça da "doğru düzgün" yazılar okuyorum bana hitaben yazılmış, Fenerbahçelilerden gelen, Olgunluklarına, olayları ele alış biçimlerine hayran olduğum Fenerbahçelilerden, İşte onlardan biri:

"Sn, Fatih Altaylı,

Öncelikle yazıma merhaba diyerek başlamak isterim, Ben Fenerbahçe âşığı bir insanım, Galatasaray’dan da anlayacağınız üzere nefret ederim, Ayrıca sizin Galatasaraylı olduğunuzu da çok iyi bilenlerdenim, İlk başlarda sizden pek hoşlanmıyor, tuttuğunuz takımdan dolayı sizi sevmiyordum, Ta ki, sizin yazılarınızı okumaya başlayıp ne kadar objektif ve dürüst bir gazeteci olduğunuzu anlayana kadar, Sizinle ilk tanışmam çok uzak değil aslında, Fenerbahçe ile GS’nin yurtdışında dostluk maçı olacaktı,

Sonuç tabii ki yine belli, İnternette gezinirken direkt gözüme çarptınız, bir okuyayım diye tıkladığımda sizin ne kadar dürüst, gerçekçi ve kendi ile dalga geçebilen, kendini eleştirebilen biri olduğunuzu gördüm, (GS insanlarına karşı önyargım var biraz,)

Eskiden sabah kalktığımda çok üzülürdüm, geceleri uyuyamazdım derken bu maç sonrası artık üzülmediğinizi, alıştığınızı, sabah normal bir şekilde hayata başladığınızı yazmıştınız, İşte o zaman kendimden biraz utandım ve sizi takip etmeye başladım,

Geçen sezon Kadıköy Saracoğlu’nda kafasına konfeti patlatılan kazazedelerdenim,

Maç biletini bulmak ve almak için verdiğim çabayı görseniz, 1 yaşındaki çocuğumu anne anne diye ağlayarak anneme teslim ettiğimi bilseniz sanırım halime siz de çok üzülürdünüz,

Ben özel sektörde çalışan, sırf çocuğum daha iyi şartlarda yaşasın diye her sabah arkamda beni özleyeceğini bile bile işe giden bir insanım, Bu dar bütçemden Fenerbahçe’ye de elimden geldiği kadar desteklerde bulunuyordum, (Forma, tişört vb,,,)

Bu arada annemden yediğim azarları (Karnını mı doyuruyor Fenerbahçe senin, Çocuğuna bak, yeter artık), yakın arkadaşlarımla girdiğim kavgaları hiç anlatmıyorum,

İnanın şu an o kadar üzgünüm ki! İyi gününde kötü gününde her şeyde yanında olduğum Fenerbahçem çok zor durumda ve ona yardım elimi uzatamıyorum,

Ama ne çare, Fenerbahçem gözlerimin önünde eriyor, Ve en acısı daha da eriyecek, A tabii bir de Aziz Başkan durumu var, Onun için de üzülüyorum, Fakat Fenerbahçe’yi bu duruma düşürdüğü için de ona kızıyorum,

Umut ediyorum ki Fenerbahçe bu zor durumdan da kurtulacak, Yeniden başarılara koşacak, Belki biraz zaman gerekecek ama olacak, Yine GS ‘yi yenecek, Hem de farklı skorlarla, Yine şampiyonluk yarışında olacak, Hatta Avrupa’da bile başarılara imza atacak, Bu yaşananlar unutulacak,

Şimdi siz, ‘Neden bunları bana yazıyor bu kız’ diye içinizden düşüneceksiniz, Çok normal, ben de bir GS’li bana dert yansa gülerim, hatta dalga geçerim, Ama sizin geçmeyeceğinizi, beni anlayabileceğinizi hissediyorum, Bana bir GS’li ile dertleşeceğimi söyleseler çok gülerdim, İşte bu yüzden teşekkürler Fatih Altaylı, Hem de çok teşekkürler,"

 


Bu da bir diğeri

"FATİH Abi,

Fenerbahçe ile ilgili yapıcı tutumunuzu bir Fenerbahçeli olarak hayranlıkla izliyorum, Koyu Fenerbahçeliyim ama Galatasaray aynı durumda olsaydı ben sizinki kadar mert bir tavır takınabilir miydim, yoksa ağzımdan salyalarım mı akardı sevinçten bilmiyorum,

Siz taraftar değil önce insan olabilmeyi hatırlattınız bize, Çok teşekkür ediyorum, Yaşça sizden küçüğüm, İzin verirseniz ellerinizden öpüyorum, 104 yıllık bir kulüp birkaç kişi yüzünden bu hallere düşmemeliydi, Ama düşürdüler ne çare!

Saygılar,"

 


Fareyle alakamız yok

MURAT Bardakçı ile ben stüdyoda üzerimize pike yapan "hayli iri" sineğin Yiğit Bulut tarafından yollanmış olabileceğini söylemiştik,

Yiğit Bulut da Kalamış’taki bir lokantada kendisini ısırdığı iddia edilen farenin Murat ve benim tarafımdan yollandığından şüphelendiğini yazmış dün,

Bunu internet ortamında yazanlar da oldu,

Yiğit bunu yazmadan önce bana söylediğinde kendisine şöyle dedim: "Oğlum bizim tanıdığımız hiçbir fare seni ısırmaya yanaşmaz,"

Zaten Yiğit Bulut da kendisini bir farenin ısırmadığını söyledi,

Ben de "Aç o zaman bacağını göster" dedim,

Göstermedi,

Isırdı mı, ısırmadı mı bilmiyorum,

Yiğit’e, "Sen yine de bir aşı ol" dedim,

O sırada yanımızda bulunan biri espriyi patlattı,

"Fare de olsun,"

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
“Bizi Mustafa Denizli mi şampiyon yaptı zannediyorsunuz” diyerek övünmediğimiz zaman

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Erişilebilirlik Araçları