Akil insanlarda ilk üçe girenler

AKİL insanlar listesi tartışılıp duruyor.

Herkes kendince değerlendirmeler yapıyor.

Gayet normal.

Bana da soruyorlar, “Nasıl buldun akil insanlar listesini” diye.

“Şahane” diyorum.

“Listede en beğendiğin isimler hangileri, en fazla kime güveniyorsun?” diyorlar.

Yanıtımı nedense ciddiye almıyorlar.

Çünkü benim akil insanlar listesinde en güvendiğim ilk üç sıralamam şu:

1. Orhan Gencebay

2. Kadir İnanır

3. Hülya Koçyiğit

Bunu söyleyince inanmıyorlar, “Allah aşkına ciddi yanıt ver” diyorlar.

“Ciddiyim” diyorum, yemin ediyorum yine inanmıyorlar.

Onlar inanmıyor ama siz okurlarım inanın ki ciddiyim.

Vallahi de ciddiyim, billahi de ciddiyim.

Ciddiyim çünkü akil insanlar için hükümetin ve Başbakan’ın yaptığı tarife en fazla uyan üç isim bunlar.

Ne diyor hükümet, “Akil insanlar bölge bölge dolaşıp çözüm sürecini halka anlatacak ve onları ikna edecekler, destek arayacaklar”.

Bence o hazirun içinde bu işi en iyi yapabilecek olanlar, hatta tek yapabilecek olanlar bu üç isim.

Mesela Orhan Gencebay.

Hadi sıkıysa akil insanlardan bir grup gidip Karadeniz’de “çözüm sürecini, Öcalan’la yapılan konuşmaları” anlatsınlar bakalım.

Yemin ediyorum dayak yerler. Öyle elle falan değil, odunla döverler.

Ama Orhan Gencebay varsa aralarında iş değişir. Orhan Abi oturur, toplar milleti, güzel güzel anlatır.

İkna olurlar olmazlar bilmem.

Ama dinlerler.

En fazlasından Orhan Gencebay’ı saf bulurlar, “Baba yeme bizi” falan derler belki ama hain demezler, dövmeyi akıllarından bile geçirmezler.

Keza Hülya Koçyiğit.

O da güzel güzel anlatır “barış sürecini”. Halkın anlayacağı dille. Kendi anladığı kadarıyla.

İkna eder veya edemez. Bilinmez. Ama dinlerler. Severler.

Keza Kadir İnanır.

Mersin’in, Osmaniye’nin bir mahallesine Kadir İnanır’ı yanına almadan giden akil heyeti mahalleye bile giremez.

Kadir İnanır’la hem girer, hem dinletir kendini. İkna eder etmez o ayrı dava.

O nedenle benim beğendiğim bu üçüdür.

Keşke 3 değil 13, 53, 63 olsalardı.

Akil mi makul mü?

MURAT Bardakçı yazdı da öğrendik.

Akil insanların çoğulu “ukala” imiş.

Hükümetin seçtiği 63 ukalanın, gerçekten ukala olup olmadığını ben bilecek değilim.

Öyledirler herhalde.

Ancak ben sorunların çözümünde akil kadar önemli olan bir başka unsurun da makul olduğunu bilirim.

Bu heyette yıllardan beri tanıdığımız pek çok insan var.

Pek çoğu fikir üreten insanlar.

Bu insanların büyük bölümünün ürettikleri fikirlere âşık ve tutkuyla bağlı olmalarıdır en önemli sorun.

Pek çoğu Kürt sorunu ve akla gelebilecek her türlü sorun için fikir üretmişlerdir, paylaşmışlardır.

Bunu bir gazeteci, bir düşünen insan olarak yapıp paylaşmaları çok doğru ve doğaldır ama bunu “devlet adına” aldıkları bir görevle karıştırıp, bu fikirlerini “Çözüm bizim elimizde” diye empoze etmeleri ve hepsinin kendi fikrini çözüm süreci diye sunmaları çok acayip bir durumun ortaya çıkmasına neden olacak.

Çünkü burada önemli olan, bu heyetteki kişilerin kendi fikirleri değildir.

Önemli olan bir “makul” üzerinde anlaşma sağlamak ve bunun için çalışmaktır.

Allah biliyor ya, ben bu heyetteki pek çok ismin akiliyeti konusunda değilse de “makuliyeti” konusunda “şüphelere” sahibim.

Makul demek “akla uygun, akıllıca” demektir.

Makul demek “akıllıca iş gören” demektir.

Makul demek “aşırı olmayan” demektir.

Sizce bu listede kaçta kaçı bu tanıma uyar!

Bu sözler tehdittir

AKİL insanlar listesine en sert tepki MHP Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin’den geldi. Şefkat Çetin, “Devletimizin bekasına zarar verenleri, milletimizin birliğine zarar verenleri, MilliyetçiÜlkücü hareketin mensuplarını hayâsızca, şerefsizce itibarsızlaştırma oyununa alet olanlardan günü, zamanı ve zeminini bizler belirleyerek hesaplaşma nasıl olurmuş, bilmeyenlere öğreteceğiz. İliklerine kadar, nesiller boyu itliklerinin, rezilliklerinin, şerefsizliklerinin acısını yaşatacağız” dedi.

Bunlar inanılmaz laflar, hatta laf değil açık tehditlerdir.

Kızabilir, katılmayabilir, eleştirebilir, karşı çıkabilir, karşı koyabilirsiniz.

Ama “tehdit” olacak iş değil.

Ben bu tehditleri çok ciddiye alıyorum.

Çünkü Şefkat Çetin herhangi biri değil.

MHP’nin Genel Başkan Yardımcısı.

Dahası 12 Eylül öncesi Bozkurtların lideri.

Ülkü Ocakları’nın en sert başkanı.

Abdullah Çatlı gibi isimlere liderlik etmiş bir isim.

O yüzden ben bu sözlerden ürktüm.
 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Çözümden yana olmayanın sorundan yana olduğunu anladığımız zaman.

Erişilebilirlik Araçları