Yazı yazmanın şık ve güzel yolu

Eğer yazı yazmayı seviyorsanız, ama gerçekten seviyorsanız, yazı yazmanın en keyifli, en güzel ve tartışmasız en şık yolu bir dolmakalemle yazmaktır.

En azından benim için öyledir.

Biraz eski kafalı olduğum için olsa gerek, hâlâ mektup yazarım.

Her ne kadar e-mail denilen icat artık hayatımızın vazgeçilmez bir parçası ve çok pratik bir unsuru haline geldiyse de, ben hâlâ kaliteli bir kâğıdın üzerine, bir dolmakalemle yazılmış mektupların adamıyım.

“Amma da çağdışısın” diyenleriniz olacaktır.

Ne yapayım huy ya da alışkanlık.

Kimi zaman dostlarıma bir not, bir bilgi iletmek için, bazen sevdiklerime onları hatırladığımı göstermek veya duygularımı ifade etmek için, zaman zaman da birilerine yanıt vermek için hâlâ mektuplaşmayı tercih edenlerdenim.

Kendim için bazı konuları not alırken de dolmakalemle almayı tercih ederim. Bugün sizlere sevdiğim dolmakalemlerden söz etmek istiyorum. Sakın yanlış anlamayın, en iyi kalemler bunlardır demek istemiyorum. Benim en sevdiklerim bunlar.

Muhtemelen klasikleşmiş kalemlerin en klasiği. 1906’dan bu yana dolmakalem üretiyor. Adını Avrupa’nın en yüksek zirvesinden alıyor ve kalem kapaklarının tepesinde de Montblanc’ın zirvesini stilize eden bir beyaz karlı tepe var.

En bilinen ürünü Meisterstück.

Bana göre de markanın en iyi kalemi.

Basit, işlevsel, hafif kaba olmakla beraber çok kullanışlı bir kalem.

Yazısı iyi. İnce uçlarda biraz sorunlu. Orta kalınlıktaki uçlarda çok iyi.

Platin kaplama uçları biraz daha dayanıklı.

Sorunsuz.

MONTBLANC

Montblanc’ın yeni çıkardığı M serisi kalemler, çok Montblanc’a benzememekle beraber bence markanın en güzel yazan kalemi. Biraz modern çizgileri Montblanc tarzı değil.

Ancak Montblanc’ın en şık kalemleri sınırlı sayıda üretilen serileri.

Montblanc, tarihin önemli şahsiyetlerinin adına, çok şık kalemler de yapıyor ve bunları dönemsel olarak piyasaya veriyor.

Patron of Art serisinde sanata destek olan isimlerin anısına çıkarılmış kalemler var ve ben bunlar arasında en çok efsanevi kadın Peggy Guggenheim ve Alexander von Humboldt adına çıkarılanları seviyorum. Steinway ve Pavarotti de güzel.

Yazarlar serisi ise müthiş. Buradaki favorilerim Jules Verne ve Marcel Proust.

Muses editon’da Miles Davis ve Da Vinci şahane.

Bunların yanı sıra Great Characters, Donation, Artisan, Heritage ve Sign and Symbols serileri de var.

Ancak görsel olarak muhteşem olan bu kalemler, işlevsel olarak pek iyi değil.

Pek çoğunu tutması zor, dengeleri iyi değil, depoları küçük ve hatta bazen depoları patlayıp çatlayabiliyor.

Yine de çok şıklar.

SHEAFFER

Benim en favori kalemlerim arasında ikinci sırada yer alan marka 1912 yılından bu yana dolmakalem üretiyor. Sünnetimde eniştemin verdiği Sheaffer hâlâ sapasağlam, hâlâ çok iyi çalışıyor. Sadece zamanın aşındırması ile ucu biraz fazla kalınlaştı ve diğer kalemlerin aksine ucunu değiştirmek çok pratik değil. Sheaffer’in sunduğu seçenekler de neredeyse yüzlerce. Teknik olarak birbirine çok benzeyen kalemler üreten Sheaffer’in sağlamlık olarak da en iyi kalem olduğunu iddia edebilirim. Saydığım ve sayacağım kalemler arasında fiyat kalite orantısında muhtemelen en iyisidir Sheaffer.

DUPONT

Dupont 1800’lerin sonunda kurulmuş bir marka ama ne zamandan beri kalem üretiyor emin olun bilmiyorum. Bildiğim ise bana göre yazması en rahat ve keyifli kalemleri Dupont üretiyor.

Sadece dolmakalem üretiminde uzmanlaşmış bir marka olmamasına rağmen, benim en rahat ve en keyifli kullandığım kalem Dupont.

Şık, süslü ama sade kalemleri de var Dupont’un. Hem ince hem orta uçları çok başarılı.

Bir süredir ürettiği paladium uçlar çok çok iyi. Kâğıdın üzerinde yağ gibi kayıyor.

Bu saydıklarımın dışında da çok çok iyi kalemler elbette var.

Bunların başlıcaları Sailor, Pelikan, Waterman ve Parker.

Hepsi çok iyi.

MONTEGRAPPA

İtalyan kalem üreticisi de aynen Sheaffer gibi 1912’den bu yana dolmakalem üretmeye devam ediyor. Kimisi fazla abartılı, kimisi makul değişik tiplerde kalemler üreten markanın başlıca 4 serisi var. Biri standart diyebileceğimiz harcıâlem kalemleri ki, bence en iyileri onlar. Bunlar arasında benim tercihim Ducale Murano. Özel ve sınırlı üretim serileri de var. Burada Montblanc’la yarışıyor. Ancak skalası Montblanc kadar zengin değil. Şampiyonlar Ligi serisi ise bana göre markanın değerini düşüren bir ürün oldu ve o günden bu yana Montegrappa’dan soğudum. Montegrappa’nın en benzersiz olduğu ise kişiye özel üretimi. Çok farklı materyallerden, çok değişik renklerde elinize uygun kalemler yapıyorlar ve üzerine değer verdiğiniz bir şeyin görüntüsünü kazıyabiliyorlar. Aklınıza ne gelirse. Çocuklarınızın, eşinizin, otomobilinizin, köpeğinizin. Ya da ne isterseniz onun.

MÜREKKEP, KALEME UYGUN OLMALI 

Dolmakalemlerin en önemli unsuru elbette ki mürekkep. Mürekkebiniz kaleminize uygun olmalı. Mesela kimi kalemler su bazlı mürekkepleri daha çok seviyor. En iyi mürekkepleri bana göre Japonlar üretiyor.

Benim favorim özellikle siyahta Platinum’un Carbon İnk mürekkepleri. Bir diğer iyi mürekkep Pilot İroshizuku. Genelde kullandığım bordo mürekkeplerde Pelikan’ın çok iyi olduğunu söylemem lazım.

Montblanc’ın da bordosu iyi. Diğer renkleri de başarılı. Ancak uzun süre rengini korumada Montblanc’ların biraz zafiyeti var. Sheaffer’in Skrip’i de iyi mürekkeplerden biri.

Uzun süre kullanmayacağınız kalemlerinizin içindeki mürekkebi mutlaka boşaltın. Yok eğer unuttuysanız ve mürekkep kuruduysa sorun değil. Kaleminizi ılık suya batırıp, bir süre sonra içine su çekip boşaltın ve bu işlemi birkaç kez tekrarlayın.

Hemen temizlenecektir.

Erişilebilirlik Araçları