Israrlı sorularıma sonunda bir yanıt alabildim.
Biliyorsunuz, okudunuz muhtemelen birkaç haftadır YÖK yönetimine bir soru soruyorum.
“Salgın nedeniyle yurt dışında eğitim gören öğrencilere tanınan yatay geçiş hakkını kötüye kullanarak ilk 1000’de olmayan üniversitelerden Türkiye’deki üniversitelere haksız geçiş yapan öğrenciler vardı. Bunların geçiş işlemlerinin iptal edileceği sözü verilmişti, ne oldu?” diye.
Konulara duyarlığı ile bildiğim Profesör Yekta Saraç, bu konuda daha önce “Gerekeni yapacağız” demişti ancak gerekenin yapılıp yapılmadığı ile ilgili sorularım birkaç haftadır yanıtsız kalıyordu.
Sağ olsun, Yekta Bey sonunda aradı.
Detaylı bilgi verdi.
Söylediklerini aynen aktarıyorum:
“Fatih Bey, sizin de yazdığınız gibi dünya sıralamasında ilk 1000 üniversite arasında olan üniversitelerden Türkiye’deki üniversitelere yatay geçiş hakkı tanıdık. Bu makul bir haktı. İlk 1000 üniversite kriteri makul bir kriterdi. Burada amacımız ailelerin endişelerini gidermek, çocuklarımızın sağlık sistemi çok iyi olmayabilen ya da bizim çocuklarımızın bu sisteme erişimi kolay olmayabilecek ülkelerde corona salgını ile karşılaşıp, sıkıntı çekmesini engellemekti.
Bizim bu hakkı tanımamızla birlikte bir önceki yıla oranla tam 8 kat yatay geçiş oldu.
Burada tıp alanında bir üniversite çok öne çıktı. Ukrayna’da bir üniversite.
Bu üniversiteye kayıt yapılmış ve ardından büyük bir hızla özellikle tıp eğitimi veren vakıf üniversitelerine geçiş olmuş.
Haklısınız süreç biraz yavaş ilerliyor, çünkü haksızlık yapmak istemiyoruz.
Şu anda üzerinde durduğumuz ve araştırdığımız nokta yurt dışındaki bu üniversitelere kayıt yaptırma işlemi bizim kararımızı açıklamamızdan önce mi yoksa sonra mı gerçekleşmiş. Yani biz yatay geçiş imkanı sağladıktan sonra, bunu duyunca mı kayıt yaptırmışlar yoksa zaten önceden bu okullarda okuyorlar mıymış?
Bunu tespit ediyoruz.
Bunu denetleyip açıklığa kavuşturduktan sonra, hiçbirinin gözünün yaşına bakmayız.
Şunun yakını, bunun busu gibi şeyler bizim için kriter değildir.”
UZAKTAN EĞİTİMLE YABANCI LİSE SORUNU
YÖK Başkanı Profesör Yekta Saraç ile bir başka duyumumu paylaşıp, bu konudaki fikrini almak istiyorum.
“Yekta Bey, son zamanlarda uzaktan eğitimle yurt dışında okuyormuş gibi yapıp, uzaktan yabancı bir lise bitiren ve YKS’nin arkasından dolanarak üniversitelere haksız kayıt yaptıran öğrenciler var.
Milli Eğitim Bakanlığı aslında ailesi ile birlikte yurt dışında olduğu için, yurt dışında eğitim gören diplomat ya da yönetici çocuklarına tanınan bu hakkı kötüye kullananlara araştırmadan denklik veriyor ve bunar üniversiteye diğer öğrencilere haksızlık yaparak giriyorlar. Bunu siz de duydunuz mu?”
Yekta Saraç güldü.
Belli ki, onun da böyle bir meseleden haberi vardı.
“Fatih Bey, Türkiye’de merkezi sınav sistemi yıllarca kusursuz işledi. Sonra hepimizin malumu meseleler ortaya çıktı. Sistem kötüye kullanıldı. Güvenilirliği kayboldu sistemin. Şimdi bunu yeniden tesis etmeye çalışıyoruz ve çok şükür son zamanlarda yine eskisi gibi çalışıyor sistem.
Bu söyledikleriniz ile ilgili bizim de duyumlarımız olmuştur. Orada da gereken yapılır. Uzaktan yapılan yabancı lise kaydını ve uzaktan eğitimle alınan diplomayı tespit edip, gereğini yapmak kolay olacaktır. Kimse merak etmesin” dedi.
***
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Edepsizlik yaparak sicil affına uğrayacağımızı zannetmediğimiz zaman.
