Türk Keneşi Genel Sekreteri Akıncı: Ermenistan ile barışın tam zamanı

Büyükelçi Halil Akıncı’yı tanır mısınız bilmem.

Dışişleri’nin en renkli simalarından biriydi.

Türk Keneşi ya da yeni adıyla Türk Devletler Teşkilatı’nın genel sekreterliği dahil çok önemli görevlerde bulundu.

Emekli oldu ama hâlâ Türkiye için düşünmeye ve üretmeye devam eder.

Benim Türkiye ile Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesinde Azerbaycan’ın kilit rolü olduğunu söylemem, Karabağ işgal altındayken ilişkilerin normalleşmesinin mümkün olmadığını belirtmem ve Karabağ’daki işgalin savaş yoluyla da olsa sona ermesinin ardından Ermenistan ile Azerbaycan’ın dost olamasalar bile en azından düşman olmaktan vazgeçmelerinin Türkiye ile Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesinin yolunu açacağından bahsetmem üzerine Halil Akıncı bana bir mail yolladı.

Şöyle diyor:

“Fatih Bey,

Ermeni meselesinin mevcut durumda hallinin mümkün olduğunu söylediniz.

Ben de aynı fikirdeyim.

2008 protokolüne nasıl karşı isem bugün de anlaşmaya çok yakın olduğumuzu görüyorum,
Ancak bunun iki şartı var;
Dış arabulucu olmayacak.
Üç ülke, Türkiye, Azerbaycan ve Ermenistan anlaşmazlıklarını aralarında tartışıp çözecekler.
Konjonktür buna uygun.
Batı, Rusya ve Ukrayna ile meşgul. Ermenistan’da ise uzlaşmaya hazır bir lider var.

Tam zamanı.
Geç kalınırsa sonuç aleyhimize olur:
-Dış ülkelerin bölgedeki varlıklarına imkan /bahane veren gerekçe Türk -Ermeni düşmanlığıdır.
-Hem Batı’nın hem de Doğu’nun işe karışmasının amacı bizi çözüm dışında bırakmak olacaktır.

Bizim alafranga çelebilerin, AB bu işi halletsin diye yaygaraya başlamaları bunu göstermektedir.
Türkiye Ermenistan’ın refahına katkıda bulunacak ve Ermenistan’ı, Türkiye’yi Ermenistan için ekonomik açıdan vazgeçilemez ortak durumuna getirecek sınır aşan işbirliği derhal teklif edilmeli ve Barış Antlaşması’nın imzası İle yürürlüğe konmalıdır.
Bu konuda 2023 Ekim ayında Zaferi Barış Perçinler başlığı altında bir yazım çıktı.

Durmadan konuyu işliyorum.

Gerekli makamlara da ulaştırmaya çalıştım.
İki gün önce de bir Ermenistan TV kanalı benimle söyleşi yaptı. Zamanlamanın onlar için de acil olduğunu anlattım.

Gecikmemiz halinde önce Rusya geri dönebilecek, onu ABD Fransa ve diğerleri izleyecek, Ermenistan bir nüfuz mücadelesine sahne olacak.
Türklere de Lozan’ı hatırlatıyorum. Eğer Türkiye Misak ı Milli’den taviz verip LOZAN Barış Antlaşması’nı imzalamasaydı Türkiye ve Yunanistan arasında hâlâ sadece ateşkes yürürlükte olacaktı ve o günden bugüne acaba kaç defa savaşacaktık.
Türkiye’nin önünde halli gereken iki ciddi dosya vardır.

Kürt dosyası ve Ermeni dosyası.

Ama herhalde ben yanılıyorum.

Çünkü gözümüz Gazze dosyasında.”


Hamiş: AB Gürcistan’a adaylık statüsü tanıdı. Bunu Ermenistan da takip edebilir. O zaman, yani geç kalırsak biz bölgede AB’ye muhatap olacağız. Bunun sonucu ne olur?


HAMAS aşkı, başa bela

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı 4 yıldır bir kez bile ABD’ye davet etmeyen İhtiyar Joe’nun seçimlerden hemen önce Erdoğan’ı Mayıs ayının başında Beyaz Saray’a davet ettiği açıklandı.

9 Mayıs’ta Erdoğan Washington’da Biden ile buluşacaktı.

Sonra geçen hafta Erdoğan’ın İsrail’e yapılacak ABD yardımına kızdığı için ABD’ye gitmekten vazgeçtiği dedikodusu yayılmaya başlandı.

Ama resmî bir açıklama günler boyu yapılmadı.

Ben bu yazıyı kaleme alırken de yapılmamıştı.

Ortada kocaman soru işaretleri vardı.

Ne var ki, dün gece ABD’den bir haber geldi.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik sözcüsü Amiral John Kirby, Erdoğan’ın planlanmış bir Washington ziyaretinin programda gözükmediğini söyledi.

Soru işaretleri arttı.

Acaba böyle bir davet hiç yapılmamış ve Türk kamuoyuna yalan mı söylenmişti?

Davet yapılmış ancak yanıt mı verilmemişti?

Türk tarafı son anda vazgeçtiği için ABD tarafı böyle söylemek zorunda mı kalmıştı?

Dün geceden beri Ankara’da bu konuda dedikodu kazanı kaynıyor.

–       Tayyip Bey’in seyahati tarihli olarak hiç tespit edilmemişti.

–       Davet aslında yoktu ama İsveç’in NATO’ya kabulü nedeniyle ABD tarafı Türk lidere bir hoşluk yapar diye umulmuştu.

–       ABD’nin Türkiye’ye bir jest yapmayı kabul ettiği ancak Erdoğan’ın Hamas liderleri ile görüşmesi nedeniyle bu jesti yapmaktan vazgeçtiği,

–       Hamas lideri ile sarmaş dolaş bir fotoğraf veren bir liderin tam da seçim döneminde Biden ile de fotoğraf vermesinin ABD politikası açısından riskli olduğu için randevunun iptal edildiği konuşuluyor.

Yine hükümete yakın kaynaklar “İyi kötü randevu benzeri bir şey vardı ama iptal oldu ama bunun bir telafi mekanizması olacaktır” diyor ve Temmuz 2024’te Washington’da yapılacak NATO Zirvesinde bu görüşmenin gerçekleşebileceğini söylüyorlar.

Anlaşılan o ki, Türkiye’nin HAMAS aşkı, Türkiye’nin başını belaya sokmaya devam ediyor.


NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

Ülkelerin politikası liderlerin çıkarlarına değil, halkın çıkarlarına göre şekillendirildiği zaman.

Erişilebilirlik Araçları