Hakemler de Aslan da kötü

Genç yaşta kanser olacağız,

Ya Galatasaray kanser edecek bizi, ya hakemler, Hatta ikisi birden,

Bir hakemin bir maç boyunca vermesi gereken bir veya iki kritik karar vardır,

Her ne hikmetse hakemler o kritik kararlar Galatasaray aleyhine olunca çok kolay veriyorlar da, Galatasaray lehine olunca bir türlü veremiyorlar,

İlk yarının sonlarına doğru Barış’a ceza alanı içinde sert bir faul yapıldı, Açık, net bir penaltı, Ceza sahası dışında olsa hakem faul çalacak, belki bir de sarı kart gösterecek,

Ama ceza sahası içinde olunca düdüğünü çalamıyor,

Ardından Tolga, Barış’ı itip yere düşürüyor, Hareketi yapan sarı-kırmızı formalı olsa kırmızı kartı görecek, Ama formanın rengi değişik olunca sarı kartla geçiştiriliyor,

Sadece bu kadar da değil, Dyarbakır hayli sert oynamasına rağmen hakem buna kayıtsız kalıyor,

Böyle MHK Başkanı olunca hakemler de böyle oluyor haliyle,

Hakemler kötü de Galatasaray iyi mi?

Bence değil,

Galatasaray’ın orta saha sorunu sürüyor,

Orta alanda Galatasaray haftalardır tek kişiyle oynuyor,

Top almak, top vermek oyun kurmak hepsi bir kişinin üzerinde, Ayhan’ın, Kimse yanına gelip sorumluluk almıyor,

Ayhan’ın yanında bir de Mehmet Topal var ama o belki saat kurar ama oyun değil, İyi bir kesici, Ama kötü bir kurucu,

Hal böyle olunca Galatasaray orta alandan zor çıkıyor,

Hele bir de presi yiyince orta sahaya bile gelemiyor,

Orta alanı geçebilirse sonrasında rahatlıyor, Usta ayaklar pozisyon oluşturuyor, Ama o pozisyonların gol olma oranı o kadar düşük ki, insan inanamıyor,

İlginç olan Galatasaray’ın pres karşısında bu kadar çaresiz olması ve prese karşı presle yanıt verememesi,

Galatasaray, orta alandaki etkisizliğine karşı bir çare bulmak zorunda,

Bu çarenin kulübedeki Elano olmasını çok isterdim ama ne yazık ki, Galatasaray’a gelen Brezilyalılarda bir karakter sorunu oluyor, Ya da hocalar o Brezilyalıların karakterine uyum sağlayamıyor,

Galatasaray’ın savunma derdi de sürüyor,

Türkiye’nin en iyi iki savunma oyuncusu sözde Galatasaray’ın göbeğinde, Ama o ikilinin savunduğu kalede sürekli pozisyonlar oluşuyor, Ve tabii kaleci Leo Franco, Bence Aykut iki tane Leo Franco eder ama nedense oynatılmıyor,

Galatasaray’da aslında taktik bir sorun da var,

Takım 4-2-4 oynuyor gibi,

Bekler hücuma katılınca bu 2-2-6 oluyor, Ama asla orta alan kalabalıklaşmıyor,

Galatasaray’da bu sezonun en iyi ismi Sabri dersem gerisini siz zaten anlarsınız,

Geçen yılların Sabri’sinin yerinde, itiraz etmeyen, sevimsizleşmeyen ve görevini iyi yapan bir Sabri var,

Bu maçın güzel tarafı ise Arda’nın geri dönüşüydü,

Golden sonraki “Hırslı sevinci” Arda’nın ruh halini yansıtıyordu,

Umarım bu gol Arda’yı eski Arda yapmak için yeterli olmuştur,

Bu arada Galatasaray yönetimine bir de tavsiyem var,

Futbolcu transfer ederken bir de zeka testi yaptırın,

Yoksa Barış gibi oyuncular alır, durduk yerde 10 kişi kalırsınız,

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Erişilebilirlik Araçları