Bu maçın sonucu bana göre çok da önemli değildi,
Kaybedip grup ikincisi olursak Şampiyonlar Ligi’nden gelecek takımların daha iyilerinden biriyle karşılaşma ihtimalimiz varmış, Bu yüzden liderlik önemliymiş,
Hikaye,
Bu turnuvada şampiyon olacaksak herkesi yenmek zorundayız, Ya ilk turda, ya son turda,
Bu nedenle ben bu maçın sonucunu pek önemsemedim, kazanmanın her zaman güzel olması dışında,
Benim için önemli olan bu maçta kimin nasıl oynayacağıydı,
Özellikle de Arda’nın ve Elano’nun,
Çünkü bu yıl Galatasaray bir şey yapacaksa, bu iki oyuncu iyi oynarsa yapacak,
Bu açıdan bakınca ben dün gece çok mutlu oldum,
Çünkü dün gece Arda’yı izledim,
Size bir şey söyleyeyim, Ben bu futbolu bilirim, 40 yıldır futbol izlerim, 40 yıldır Galatasaray izlerim,
Gazeteciliğe başlamam spordandır, O gün bugündür futbolu izlerim,
Ve size bir şey daha söyleyeyim,
Bu Arda var ya bu Arda,
Bu çocuk bugün dünyanın en iyi futbolcusu değilse, dünyanın en iyi üç futbolcusundan biri,
Tekniği, futbol görüşü, oyuna etkisi en üst düzeyde,
Ve eğer Messi bugün Avrupa’nın en iyi futbolcusu ise Arda’nın Messi’den eksiği var diyemem,
Ama ne yazık ki, Arda’nın Messi’den bazı fazlalıkları var,
Mesela öfkesi,
Dün maça gayet iyi başladı, Stresini atmış diye sevinirken, 25, dakikada çıldırdı, Hakemin üzerine yürüdü, Kırmızı kart görse yeriydi, hakem hakem olarak kötü olmasına rağmen, o pozisyonda iyi niyetliydi de sarıyla kurtuldu,
Arda kurtuldu ama takım kurtulamadı,
O dakikaya kadar oyunda bariz üstün olan Galatasaray, Arda’nın sarı kartının ardından bocalamaya başladı, Oyundan düştü,
Arda’nın öğrenmesi gereken iki şey var, Biri sinirine hakim olmak, Ki, bunun için gerekiyorsa bir psikoloğa gitsin, Ayıp değil, Tenis kortlarının buz adamı Federer de bir zamanlar benzer bir öfke halindeyken, psikiloglar sayesinde bugünkü haline gelmiş,
Diğeri ise daha etkili şut, Arda her antrenmandan sonra gerekirse tek başına 1 saat şut çalışması yapmalı,
Arda’yı bir kenara bırakıp maça dönersek,
Galatasaray’ın dün sahaya sürdüğü kadro, benim kafamdaki ideal 11’di, Tabii Nonda’nın yerinde Baros olması kaydıyla, (İkinci yarının bir yerinde Kewell’ın yerine Keita ve Baros’un yerine Nonda girebilir)
Ve bence bu kadro çok iyi bir performans sergiledi,
Eğer Nonda kendine atılan her topu rakibe vermek yerine biraz saklayıp, birkaçını orta sahadan bindirenlere dağıtabilseydi, Galatasaray çok daha rahat bir maç, çok daha keyifli bir skor elde edebilirdi,
Bu maçın Arda dışındaki en iyi adamı Mustafa Sarp’tı, Mehmet Topal ise gerçekten çok çok iyiydi, Sabri bu sezon alıştığımız standardındaydı, Kewell’ın ise keyfinin yerinde olduğu belliydi, Takımın tek kötüsü Elano’ydu ama bence ona sabretmek gerek, Çünkü alıştıkça daha iyi olacaktır ve o daha iyi olursa Galatasaray da daha iyi olacaktır,
Tabii dün gece için savunmayı da kutlamak gerek, Nasıl olduysa bir maçı gol yemeden tamamlayabildiler,
Bu büyük bir mucizedir,
Ya kıyamet alametidir, ya da üç vakte kadar Mehdi gelecektir,
NOT: Bu hakem bu düzeyde maç yönetebiliyorsa, bizim liglerdeki en kötü hakem Dünya Kupası finali yönetebilir,
