Bir ulus bir takım

Futboldan önce söylenecek başka şeyler var belki de… Mesela Brezilya yolundaki Amerika Milli Takımı’nın sloganı: Bir ulus, bir takım…

Hani biz de milli takımız ya… Hadi gelin bu sloganı Türk Milli Takımı için söylemiş olalım. Ne faşistliğimiz kalırdı, ne kafatasçılığımız, ne de bu ülkenin “halklarına” saygısızlığımız.
77 milletten oluşan ABD, “Bir ulus bir takım” diyor. Türkiye ise ulus lafını ağzına almaktan ödü patlayanların ülkesi. Hadi onu geçtik. Maç öncesi statta milli marşlar çalıyor. Stattaki bütün Amerikalılar çenelerini yırtarak ulusal marşlarına eşlik ediyor. Türkiye’deki maçlarda böyle bir tablo var mı? Futbolcuların elleri kalplerinde, bayraklarına bakıyorlar.

Bunlar maçın öncesinde yaşananlar…

Karşılaşmaya gelirsek…

Bu hazırlık maçları dizisinde Fatih Hoca’nın en önem verdiği mücadele buydu. Mutlaka kazanmak istiyordu. Oyuncuların ise tek çekindiği rakip buydu. Onlar da “Amerika iyi takım” diyordu. Aslına bakarsanız Amerika bizden iyi takım değil. Ama bu maçtan sonra onlar Brezilya’ya Dünya Kupası oynamaya gidecek. Bizim çocuklar ise Alaçatı’ya, Bodrum’a… Hal böyle olunca kimin daha istekli oynayacağı baştan belliydi. Saha kenarında, “Kazanıp da gidelim” diyen Fatih Terim; saha içinde ise “Bitsin de gidelim” diyen futbolcular… Türk Milli Takımı, bu hazırlık maçları serisinin tahminen en isteksiz futbolunu oynadı.

Savunmada İshak iyiydi. Hakan Balta tam iyi olacakken öyle kritik yerlerde hatalar yaptı ki iyi olamadı. Orta sahada Selçuk İnan’dan başka ne yaptığını tam olarak bilen futbolcumuz yoktu. Hücumda ise zaten kimse yoktu.

Şimdi maçı bırakalım, başka bir şey sorayım size… Nuri Şahin kimdir? Kariyere bakıyorsunuz; Real Madrid, Liverpool, Dortmund. Milli takıma bakıyorsunuz; Nuri yok hükmünde. Bunca yıldır tek bir katkısını gördük mü?

Gelelim meşhur Mevlüt kardeşimize. Galatasaray alacakmış, Fenerbahçe alacakmış… Alıp da ne yapacakmış çok merak ettim. Sahada yoktu. Kumaş kendini gösterir, ortada kumaş da yoktu. Olsa olsa astarlık olur Mevlüt.

Milli takım iyi götürdüğü bir hazırlık serisini mağlubiyet ile kapattı. Ama biraz istekle kazanırdı. Fakat şunu söyleyeyim; Amerika dandik bir takım değil. Ben hayatımda bu kadar çabuk bir takım pek az gördüm. Savunmada çabuk, orta alanda çabuk, hücumda çabuk… Bu kadar çabuk oynayınca, rakip de isteksiz olunca elbette ki kazandılar. Fakat Dünya Kupası’nda herhalde pek şansları yok. Portekiz ve Almanya’yı geçmeleri mucize olur. Futbol mucizelere açık ama bu kadarını zannetmiyorum.

Erişilebilirlik Araçları