Birkaç gün önce, hem Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ), hem de Sabiha Gökçen Havalimanı yönetiminde yer alan iki ismin, DHMİ’nin en önemli müteahhitlerinden, Dalaman Havalimanı’nın işletmecisi ve Sabiha Gökçen dahil pek çok havaalanının müteahhidi YDA firmasının Ankara’da yaptığı lüks bir siteden ev almasındaki garabeti yazdım.
Ses veren olmadı.
Umursayan da olmadı.
Anladık ki, Yeni Türkiye’de bunlar vaka-i adiyeden olmuş. Hatta “Bak müteahhitten ev almayan salak bunlar” diyerek almayana garip gözle bakıyorlar artık.
Sabiha Gökçen Havalimanı deyince aklıma türlü rezalet geliyor aslında.
Bu havalimanının terminal işletmesinin bir rezalet olduğu aşikar.
Aslında öyle olmayabilirdi.
TAV, yani eski Atatürk Havalimanı’nın işletmecisi olan şirket Limak’ın buradaki hisselerini alacaktı, Limak ise 3. Havalimanı’nda zaten ortaktı.
Ancak son anda bu hisseler TAV’a verilmedi.
Ve sanki Sabiha Gökçen Havalimanı bilhassa “kötü bir havalimanı” haline getirildi.
Biliyorsunuz bu havalimanının bir de “bitmeyen” 2. pist hikayesi var.
İkinci pist ile havalimanının kapasitesi iki katına çıkarılacak, terminaller genişletilecek, kendini “İstanbul City Airport-İstanbul Şehir Havalimanı” olarak tanımlayan ISG, daha büyük bir havalimanı haline gelecekti.
Bu havalimanına 2. pist yapımına başlandı.
Ve 10 yıldır bitirilmiyor.
Önce pistin uzatılması için gerekli olan ve havalimanı yanından geçen TEM bağlantı yolunun üzerine yapılan tünel inşaatı bir türlü tamamlanamadı.
Çok da uzun olmayan tünel tam bitti derken çatlaklar oluştuğu ve çökme tehlikesi oluşturduğu için tamamlanamadı ve yeniden yapılmaya başlandı.
Çok da uzun olmayan beton yapı yıllarca bitirilemedi.
Pis inşaatı da uzadı durdu.
Hemen hemen aynı tarihlerde başlayan 3. Havalimanı inşaatı tamamlandı, oradaki 3 pist bitirildi, dev bir terminal tamamlanıp açıldı.
Sabiha Gökçen’de bir pist yapılamadı.
Peki, bu tamamlanamayan pisti kim yapıyor?
Kağıt üzerinde ihaleyi alan firma Makyol.
Ancak açık kaynaklara göre onun alt taşeronu AKA İnşaat.
Ve yine aynı kaynaklar AKA İnşaat’ın İstanbul Havalimanı’nın işletmecisi Kalyon ve Cengiz İnşaat’a ait olduğunu belirtiyor.
Yani Sabiha Gökçen’in kapasitesini arttırıp, İstanbul Havalimanı’na rakip hale getirmesi muhtemelen inşaatı, İstanbul Havalimanı’nın işletmecileri yapıyor.
Ve Sabiha Gökçen’in 2. pist açılışı birkaç gün önce yapılan duyuruya göre yine ertelendi.
Hal böyle olunca ertelenmesi normal.
Ertelenmese şaşmak lazım!
Durun hele bir
Sözde muhalif görünüp, aslında iktidarın konsolidasyonuna yıllardır hizmet edenler, CHP’deki değişime de hemen saldırmaya başladılar.
“Bu aslında değişim falan değil” diyerek.
Ve değişimi destekleyenleri toptan satılmışlar olarak niteleyerek.
Kim satılmıştır, kim satıcıdır, kim pazarlamacıdır bilmem.
Ama bunu söyleyen arkadaşlara bir tavsiyem var.
Hele bir durun bakalım.
Bakın bakalım CHP’nin yeni yönetimi ne yapacak.
Neyi değiştirmeye çalışacak.
Değiştirmeye çalışacak mı!
Çalışırsa ne değişecek…
Kılıçdaroğlu’nu gördük 12 yıldır.
Meğer millet ona oy verdiğini zannederken, aslında onun ipi başkasının elinde imiş!
Kim olduğunu bilmediğimiz danışmanların.
Sosyal demokratların oyu ile meğer sağı, siyasal İslamcıları bekliyormuş.
O kalsa daha mı iyiydi!
Bir bakalım ne yapacak Özgür Özel.
Kılıçdaroğlu kalsa, İstanbul kesin kaybediliyordu.
Onu mu istiyordunuz da, değişimden bunca rahatsız oldunuz!
Peşin yargı ile “Değişim değişim değil” demek de neyin nesi.
Bir bakalım, bir görelim değişim neyi değiştirecek.
Değiştirmezse hep beraber bağırırız.
Durun acele etmeyin.
Herkese de öyle satılmış demeyin.
Kaçak inşaat yapmadık ki, karnımız ağrısın!
NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?
İnsaflı olduğumuz zaman.
