İstanbul 12°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Küba purosu efsanesinin sonu mu geldi!

  • Boğaziçili bulabilecek misiniz!

  • NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

detail banner reklam

Küba purosu efsanesinin sonu mu geldi!

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Haziran 11, 2023

Yazı İçeriği

  • Küba purosu efsanesinin sonu mu geldi!

  • Boğaziçili bulabilecek misiniz!

  • NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

Boğaziçili bulabilecek misiniz!

Pazar Pazar her türlüsü can sıkıcı olan siyasetten bahsetmek istemedi canım.

Biraz daha keyifli, biraz daha canımın çektiği mevzulardan söz etmek istedim bugün.

Mesela purolardan.

Eski okurlar, geçmişten beni tanıyanlar, izleyenler bilir.

Uzun yıllar puro içtim.

Beni puroya başlatan Celal Şengör’ün dayısı Melih Bey’dir.

18-19 yaşlarındaydım, çocukluk arkadaşım Nilgün Sipahioğlu’nun evlerinde bir grup genç oturuyoruz.  

Bütün yaşıtlarımın elinde bir sigara, fosur fosur içiyorlar.  

Bir tek ben sigara içmiyorum.

Melih Amca salona geldi “Ne o Fatih sen içmiyor musun sigara” diye şaşırarak sordu.

“Yok” dedim, “Tadını sevmiyorum. Kokusundan ise iğreniyorum”

“Aferin, akıllı çocuksun” dedi ve sehpadaki bir kutudan bir puro çıkarıp uzattı, “Al bunu iç akıllı adamlar bunu içer”

İlk puromu aksıra tıksıra boğulacak gibi içmeye çalışırken, o bana nasıl içmem gerektiği konusunda bilgiler verdi.

Gerçekten de sigaradan çok farklı, bir tadı, lezzeti vardı.

Sonrasında Galatasaray Başkanı rahmetli Ali Uras ağabeyden sigara içme konusunda çok şey öğrendim.

Sevgili Alp Yalman’ın yanında puro içme yüksek lisansımı yaptım.

Büyük Başkan ve en sevgili dostum Faruk Süren’den puro içme ilminin doktora derecesini aldım.

30 yıldan uzun süre ciddi ciddi puro kullandıktan sonra, bu arada pek çok gence puro konusunda el verdikten sonra, 5 yıl kadar önce ani bir kararla, puro içmeyi bıraktım.

Belki yine başlarım diye, purolarımı birkaç yıl sakladıktan sonra, bir süre önce tüm purolarımı arkadaşlarıma dağıttım.

Son olarak da Cenevre’de Gerard’da kalan birkaç kutu puromu verip, puro içme maceramı noktaladım.

PUROYU NİYE BIRAKTIM

Son derece keyif aldığım bu alışkanlığımdan niye vazgeçtiğimi tam olarak bilmiyorum.

Muhtemelen en önemli neden sağlığımı koruma düşüncesidir. Öksürük krizleri ile boğulan, koah hastası bir ihtiyar olmamama düşüncesi mutlaka etkili olmuştur ama puro nasıl içilir bilmeyen, boyu kadar puroları restoran bahçelerinde kaba saba tavırlarla içmeye çalışan, ne zaman hangi puro içilir konusunda hiçbir fikri olmayan, kollarında devasa saatler, boyu koca kıçlarının üzerinde kısa ceketler, kalın kısa bacaklarını saran, dar kısa paçalı pantolonlar ve altına kaba saba ayakkabılar giyen tipleri görüp içimin kalkması da bunda etkili olmuş olabilir.

Puroya başlayıp bırakmamın özet macerası bu.

Allahtan da bırakmışım.

Bugün artık puro içmek benim için imkansız olurdu.

Çünkü puro fiyatları son birkaç yıl içinde uçuşa geçti.

Dolar bazında yüzde 300 civarında arttı, dahası bir de Küba purosu bulmak imkansız hale geldi.

PURO BANKACISI İLE PURO SOHBETİ

Bunun nedenlerini, kalan son purolarımı dağıtmak üzere gittiğim Gerard’da dükkanın patronu ve üçüncü kuşak puro tüccarı Gerard ile konuştuk.

M. Gerard ve işletmesi için “Puroların özel bankası” denir.

Küba purolarının uluslararası satışını yapan, Küba devletine ait Habanos dışındaki bildiğim tek batılı firmadır. (Davidoff’un Küba’dan kovulmasından sonra)

Üstelik Gerard bizden biridir.

Babası geçen yüzyılın başında Anadolu’dan İsviçre’ye giden Aşkaleli bir Ermeni’dir.

Bir zamanlar tıka basa her marka ve her boydan Küba puroları ile dolu dükkânında, benim eski purolar ve ricam üzerine bulup buluşturduğu üç beş kutu yeni puro dışında Küba purosu olmadığını görünce, “Rezalet. Utanç verici bir durumdasın” diye takıldım.

O bunu çok ciddiye aldı ve başladı anlatmaya.

YOKLUĞUN SORUMLUSU ÇİN VE KÜBA

“Bu rezaletin sorumlusu ben değilim. İki sorumlusu var. Biri Küba Devleti, diğeri Çinliler” dedi.

“Çinliler her şeye olduğu gibi büyük bir açlıkla purolara da saldırdılar. Bu ciddi bir kıtlık yarattı. Ve arzı talebi karşılamayan her ürün gibi puro fiyatlarında korkunç bir artış oldu. Açıkçası eski müşterilerime puro fiyatı söylerken utanıyorum” derken elindeki 10’luk bir kutuyu çevirerek altındaki 1200 Franklık etiketi gösterdi. “Zaten bu senin sevdiğin bir puro değil” dedi gülerek.

“Çin’in talebi ile durum bu ise, yarın Amerika Küba ürünlerine izin verirse olacakları düşünmek bile istemiyorum” dedim.

“O kabusu hiç düşünmeyelim” dedi ve devam etti.

“Ama asıl sorun Küba’da" diyerek kendi bakış açısına göre sorunu anlatmaya başladı.

“Küba’da üretim artışı yok. Müthiş bir talep var ama üretim ve kalite artacağına düşüyor."

“Partagas fabrikası hala kapalı mı?” diye sordum arada.

Upmann ve Partagas Küba’nın iki büyük ve önemli puro üretim tesisi idi ve Partagas’ın tarihi fabrikası birkaç yıl önce kapanmıştı. Yeniden açılıp açılmadığını bilmiyordum.

“Tek sorun Partagas’ın kapalı olması değil. Küba artık ne doğru düzgün tütün üretebiliyor ne de puro yapabiliyor” dedi.

“Fabrikalarda çalışacak adam bulamıyorlar. O maaşlarla kimse puro sarmak istemiyor. Gençlerin tercih ettiği bir meslek değil. İyi puro sarıcıların çoğu ülkeyi terk etti. Kaçabilen kaçıp Güney Amerika’ya Dominik’e gidiyor. Aynı işi yaparak 10 hatta 20 katı daha fazla para kazanacağı bir ülkeye gidiyor.  Küba’daki puro fabrikaları işçi bulamıyor, ustalar gittiği için yenileri yetiştirecek adam da kalmıyor giderek. 2 yüzyıla yakın süredir Dünya’nın en iyi purolarını üreten ülkenin puro geleneği bitiyor, üretim artacağına düşüyor, düşük üretime rağmen kalite de hızla geriliyor ve Küba bunun farkında değil” diye anlatırken “Sen niye orada bir tesis kurup, iyi maaşa iyi adamları çalıştırmıyorsun. Sana izin verirler” diye fikir veriyorum.

“Konuşmadım mı sanıyorsun, evet belki izin alırım ve sonuçta devletle ortak olmak zorundasın ve oranın ücret politikası ne ise ben de ona uymak zorundayım. Yani Habanos 50 dolar verirken ben 1000 dolar karşılığı maaş veremem. Ayrıca o kadar sert kuralları ve isim hakkı ödemeleri ve cirodan pay talepleri var ki, zaten o işten kar etmem de mümkün değil.

İYİ PURO ARTIK DOMİNİK VE NİKARAGUA

Peki ne yapmak lazım…

“Küba bu kafada iken bir şey yapmak mümkün değil. Dünyanın değiştiğini kabul etmeleri lazım. Ya üretimi özelleştirecekler ve özelleşen firmalara ya ortak olacaklar ya da vergisini alacaklar. Ya da puro işini Dominik Cumhuriyeti’ne, Nikaragua’ya, Honduras’a ve hatta Meksika’ya kaptıracaklar.”

Gerard’a göre bugün artık özellikle Nikaragua ve Dominik Cumhuriyeti’nde üretilen purolar hem lezzet, hem de kalite olarak Küba’yı çoktan aşmış.

“Ratinglerde artık Nikaragua ve Dominik ve hatta Honduras puroları Küba’nın önünü geçti. Bu yılın en iyi 10 purosundan 8’i Nikaragua ve Dominik purosu. Küba’dan sadece senin de sevdiğin Partagas Serie D no 4 ve Cohiba Siglo 6 var. Seneye onlar da olmayabilir. Bu duruma çok üzülüyorum ama Küba aklını kullanmayınca yapacak bir şey yok.” diyor.

Üç nesilden purocu Gerard’ın anlattıkları böyle.

Dükkandan çıkarken, bana kendi markasını taşıyan ve Dominik’te ürettiği purolardan iki kutu hediye etmek istiyor.

“Artık puro içmiyorum” diyorum.

Şaşırıyor.

Kızıyor. Nedenini soruyor.

“Sağlık” diyorum.

Eliyle delirdiğimi işaret ediyor.

“Winston Churchill hepimizden fazla puro ve viski içti. 90 sene yaşadı. İyi puro insanı öldürmez” diyor.

“Puro içmeseydi belki 110 sene yaşardı” diyorum gülerek.

“Puro içmeden yaşamaya yaşamak denmez ki!” diyor…

Son günlerin en çok konuşulan mevzuları arasında Merkez Bankası Başkanı Gaye Erkan geliyor.

Hırslı ve çalışkan bir öğrencilik dönemini işaret eden müthiş eğitim hayatından bahsediyor herkes. Bunun temel nedeni ise muhalif görünüp, aslında iktidarın mesajlarını iktidara ve iktidar medyasına uzak “Beyaz Türklere” iletmek için iktidarla işbirliği içinde olan medyada başlatılan Gaye Erkan övgüleri.

NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

Ülkeleri yönetenler ülkelerin kurumlarını koruduğu zaman

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
Türkiye’deki üniversitelerin son durumu ne? görseli
5 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile Bilim EkstraTürkiye’deki üniversitelerin son durumu ne?Merhaba! Artık "Bilim Ekstra" programımızda çok özel bir konuğumuz var: Prof. Dr. Emre Onur Kahya! Prof. Dr. Kahya, bizimle fizik ve yapay zeka alanlarındaki bilgisini paylaşacak. Fizik dünyasının gizemlerine inerken aynı zamanda yapay zeka ile ilgili son gelişmeleri keşfedeceğiz. Hem temel kavramlar hem de son teknolojiler hakkında bilgi sahibi olacak ve geleceğin bilimine bir adım daha yaklaşacağız. Bu özel programda, Einstein'dan Newton'a, Schrödinger'den Feynman'a kadar fizik tarihindeki önemli isimlere göz atacağız. Ayrıca, kuantum mekaniği, görelilik, yapay zeka ve uzay-zaman gibi heyecan verici konuları da keşfedeceğiz. Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile fizik hakkında merak ettiğiniz her şeyi öğrenmek için bu videoyu kaçırmayın! Bilimi ve evrenin sırlarını keşfetmeye hazır mısınız? 00:00 Giriş 00:38 Üniversitelerin güncel durumu 09:23 Üniversitelerin sıralaması 13:01 İTÜ puanlarının dağılımı 16:34 Kapanış Prof. Dr. Emre Onur Kahya'nın bölümde bahsettiği web sitesi: https://www.nature.com/nature-index/country-outputs/Turkey
Ekim 15, 2025
Bağışıklık sistemimiz bize zarar verebilir mi? görseli
FatihAltaylı
YouTube
Emrah Safa Gürkan & Semih Tareen - Teke Tek BilimBağışıklık sistemimiz bize zarar verebilir mi?Siemens “Geleceği Merak Edenlere” mottosuyla programımızdaki sponsorluğuna devam ediyor. Teke Tek Bilim programımızın tarih, bilim felsefesi, inovasyon ve keşiflerle dolu yolculuğunda, Siemens mühendisliğinin gücünü ve Siemens teknolojisinin getirdiği olanakları kullanarak dünyamızı daha iyi bir yer haline getirme çabasını hep birlikte deneyimliyor olacağız. Siemens’in yeni kahve makinesi EQ900 Plus, farklı kahve çekirdeklerini birbirine karıştırmamak için özel olarak hazırlanan çift çekirdek haznesi ve 32 farklı çeşit dünya kahvesiyle Teke Tek Bilim programımıza keyif ve lezzet kattı. 00:00 Giriş 06:02 Gen terapisi nedir? 09:16 Anne karnındaki bir bebeğe genetik müdahale yapılabilir mi? 10:20 Genlerle oynayarak "Süper İnsan" yaratmak mümkün mü? 12:20 Tarihte genle ilgili kaç tane paradigmik kırılma var? 14:31 Vücudumuza faydalı olabilecek virüsler var mı? 16:21 Virüslerin coğrafi dağılımı var mı? 18:14 Bağışıklık sistemi nasıl çalışır? 20:05 Periferik Bağışıklık Toleransı çalışması nedir? 25:13 Virüsler kansere neden olur mu, kanser neden oluşur? 28:50 Gen Terapisi Türkiye'de ne kadar aşama kaydetti? 36:45 Bilimsel araştırmaların daha başarılı olabilmesi para kazanmakla paralel bir ilişkiye mi sahip? 40:30 Aşı ve ilaç karşıtlarının komplo teorileri doğru mu? 43:25 Sağlığın kapitalizme eklemlenmesi ilaç sektörünü etkiliyor mu? 47:00 Sosyal medyada sağlıkla ilgili dolaşan bilgilerin gerçek mi yoksa spekülasyon mu olduğunu nasıl anlarız? 52:10 Her aşı ve ilacın yan etkisi var mıdır? 52:50 Özel sektör ve bilimin bir araya gelmesi çıkar çatışmalarını beraberinde getirir mi? 57:05 Covid-19 aşı olmasaydı kendi kendine geçer miydi ve neden bu kadar ölümcüldü? 1:00:49 Aşılar virüsleri yenebilecek mi? 1:02:45 Covid dönemindeki aşılar nasıl bu kadar hızlı geliştirildi? 1:11:02 Türkiye'de bu alanda gelişmek için ne yapılabilir? 1:19:28 Bu alana ilgi duyan gençlere ne tavsiye ediyor? 1:27:35 Semih Tareen'in bilim dışında ilgilendikleri? 1:34:00 Kapanış
Ekim 12, 2025
"Yaratıcılık, özgürlük içinde ortaya çıkıyor" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Altan Erkekli"Yaratıcılık, özgürlük içinde ortaya çıkıyor"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 01:26 Bir günü nasıl geçiyor? 04:56 Zamanın hızlı geçtiğini düşünüyor mu? 06:39 Güzel şeyleri görmek için ne yapılmalı? 08:55 "Şifa Niyetine" oyunu 12:49 Aile yaşantısı 14:06 Hayatına dokunan öğretmeni 16:08 Sahneye attığı ilk adım 26:38 Neşesini nasıl taze tutuyor? 28:32 Kuşaklar arasındaki çatışmayı nasıl değerlendiriyor? 34:48 Seyircide neler değişti? 41:00 Umutsuzluğa kapıldığı zamanlarda ne yapar? 42:09 Televizyon dizileri hakkında ne düşünüyor? 43:40 Dizi senaryoları hayatla örtüşüyor mu? 46:15 İnsanları güldürmek zor mu? 47:09 Yatılı okul hayatına neler kattı? 50:16 Kendisini nereye ait hissediyor? 51:26 Tiyatroların durumuyla ilgili ne düşünüyor? 54:30 Sanat hâlâ insanları değiştirme gücüne sahip mi? 1:01:24 Anlamakta en zorlandığı duygu 1:01:23 Bir Demet Tiyatro 1:04:50 Kapanış
Ekim 12, 2025