Silivri Günlüğü - 73
Fatih Altaylı
Ekim 2, 2025
Yazı İçeriği
Silivri Günlüğü - 73
Silivri Günlüğü - 73
Selamlar sevgiler Emre Bey…
Herkese en iyi dileklerimi ilet lütfen…
Dün ve önceki akşam benim ve büyük ihtimalle Silivri’deki, Marmara Kapalı Cezaevi’ndeki siyasi tutukluların en keyifli akşamı ve günüydü.
Ayşe Barım’ın tahliyesi Silivri sakinleri arasında bir bayram havası estirdi.
Ben haberi aldığımda avukat görüşündeydim.
Birdenbire görüş kabinleri arasında “Ayşe Hanım tahliye edilmiş” haberi yayılmaya başladı.
Kabinlerdeki tutuklular aradaki camlardan birbirlerine “çak” hareketi yapmaya başladılar.
Ben ise mutluluktan ağladım.
Diyeceksin ki niye?
Çünkü burada asla söyleyemedim ama her geçen gün Ayşe Barım’ın buradan, bu cezaevinden canlı çıkabileceğine dair umudum azalıyordu.
30 kilo vermişti ve vermeye devam ediyordu.
Haftada bir iki sabah, Ayşe Barım’ın odasında baygın bulunduğu haberi ile güne başlıyorduk.
Önceki haftaki karşılaşmamızda bana sevinçle “8 gündür bayılmadım” müjdesi vermişti.
Ve infaz koruma memurları dahil herkes Barım’ın canından endişe ediyordu.
Çünkü Silivri’de hayat kolay değil, hücrede yaşam kolay geçmiyor.
Yemek, temizlik sağlıklı biri için bile çok kolay değil.
Kaldı ki fiziki durumu iyi olmayan biri burada yaşamını sürdürebilsin…
Özellikle sağlık konusu büyük problem.
Bu yüzden de Ayşe Barım için hepimiz korku içindeydik.
Ev hapsine çıkması bile çok önemli bir gelişme, muhtemelen hayat kurtaran bir hareket…
Cezaevine girmeden önce Barım ile tanışmazdık, sosyal ortamlarda birkaç kere selamlaşma dışında bir sohbetimiz yoktu.
Burada tanıdım, çok ilginç hayat hikayesine burada vakıf oldum.
Cezaevi bu açıdan ilginç bir yer.
Burada tanımadığınız insanlarla tanışıyor, hikayelerini dinliyor, eğer hakkındaki suçlamalar çok ağır, ahlak dışı değilse ahbap oluyor, empati kurabiliyorsunuz.
Ayşe Barım ile de burada tanıştık ve kaygılandığım bir arkadaşım haline geldi.
Belki avukatı Deniz Ketenci’yi uzun yıllardır tanıyor olmamın da etkisi vardır ama daha çok sağlık durumu kendisine yakınlık duymama neden oldu ve tahliyesine çok ama çok mutlu oldum.
İnşallah tedavisi de bir an önce başlar ve iyi gider.
Katil Netanyahu’nun suç örgütü ise dün Sumud filosuna saldırdı.
Netanyahu isimli yaratık, Yahudilerin tarihine bir pislik olarak yazılıyor ve muhtemelen tarihin en ağır antisemitizm dalgasının mimarı olacak.
Avrupa’da Hitler’e kadar zaten varolan Yahudi karşıtlığı, bir başka katil olan Hitler zulmü ve katliamı sayesinde ortadan kalkmış, İngilizler’in Filistin’de Yahudilere bir devlet hediye etmesi ile sonuçlanmıştı.
Yahudi Hitler olarak Netanyahu, 80 yıllık bir hikayeyi sona erdiriyor.
Avrupa’daki ince kaplamayı kaldıracak ve yeni bir Yahudi karşıtı dalgayı başlatacak.
İsrail halkı bu herifi alaşağı etmediği müddetçe bu günah giderek Netanyahu’nun günahı olmaktan çıkıp tüm İsrail’in günahı ve suçu haline geliyor.
Trump denen herifin desteği de katili kurtarmaya yetmez!
İtalya’da sendikalar İsrail’i protesto için genel greve gidiyormuş.
Keşke evrensel bir grev olsa diyeyim…
Emreciğim, bugün daha fazlasını yapamayacağım.
Sen bu sözlerimi yayına verdiğin sırada ben de sabah 05:30’da kalkmış tıraşımı olmuş, cezaevindeki dolabımda bugün için sakladığım takım elbisemi giymiş, bugün sabah saat 10’da Silivri’deki salonda görülecek davama hazırlanıyor olacağım.
Dün beyaz gömleğimin yakasının dolapta lekelendiğini gördüm, hemen yıkadım.
Yakasını çamaşır suyuyla ağarttım, sonra da ütüledim elden geldiğince…
Cezaevine girerken alınıp emanete koyulan kravatlarımı istedim.
Saat 10’da Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargıç heyeti karşısında olacağım.
Hakkımızda hayırlısı diyelim…
Herkese güzel, keyifli bir gün dileyelim…
X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.
Geçmiş yazılar
Videolar