İstanbul 15°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Rekor kıran proje keşke kirayı da ödese

  • İmamoğlu acele etmiyor

  • SGK’dan batma sinyalleri mi!

  • NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

detail banner reklam

Rekor kıran proje keşke kirayı da ödese

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Haziran 12, 2023

Yazı İçeriği

  • Rekor kıran proje keşke kirayı da ödese

  • İmamoğlu acele etmiyor

  • SGK’dan batma sinyalleri mi!

  • NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

İmamoğlu acele etmiyor

Diyelim ki, çok güzel bir gayrimenkulünüz ve bu gayrimenkulde oturan bir kiracınız var.

Kiracınız sürekli olarak işlerinin ne kadar iyi gittiğini, rekor sayıda müşterisi olduğunu, çok yüksek cirolar yakaladığını, çok yüksek karlılıkla çalıştığını anlatıyor, gazetelere bu yönde beyanatlar veriyor.

Siz de gayrimenkulünüze giren çıkanlara, işyerindeki hareketliliğe baktığınız zaman kiracınızın haklı olduğunu görüyorsunuz.

Ancak ay başı gelip, kira ödeme günü kapıya dayandığında kiracınızın tüm bu açıklamalarını unutup sizden süre istediğini, kirayı ödememek için türlü takla attığını ve sizin kiraları toplamakla görevli adamınızın da “Kirayı almayalım erteleyelim” diyerek kiracıdan yana tavır aldığını düşünün, ne hissedersiniz!

Kiracınızın bir yalancı olduğunu ya da kiraları toplamakla görevli adamınızın kiracı ile işbirliği halinde sizi çarpmaya çalıştığını düşünmez misiniz!

İstanbul Havalimanı’nda olmakta olan tam da budur.

Dün yine her yerde İstanbul Havalimanı’nın tüm zamanların rekorunu kırdığını, havalimanına Türkiye’nin sivil havacılık tarihinin en yüksek iniş kalkış sayısına ulaşıldığını ve İstanbul Havalimanı’na 1749 uçak inip kalktığı yazılıyordu.

Zaten son 2 yıldır sürekli olarak bu havalimanında işlerin ne kadar iyi gittiği haberleri geliyor ve bu havalimanının ne kadar doğru bir proje olduğu anlatılıyor.

Gözümüz yok, işleri daha iyi gitsin gitmesine de, bizim kirayı da bir zahmet ödeyiversin.

2018 yılında devreye giren İstanbul Havalimanı için, 2022 yılı sonuna kadar kiracı firmanın Hazine’ye yaklaşık 4 milyar dolara yakın kira ödemesi gerekiyordu.

Türlü bahanelerle bu kiralar önce başta pandemi olmak üzere çeşitli gerekçelerle düşürüldü ve düşürülen kiralar da ertelendi.

Ve bildiğimiz kadarı ile indirimlerden sonra kalan ve ödenmiş olması gereken 1 milyar 200 milyon dolara yakın bir kira 2042 yılında ödenecek.

Toplam 4 milyar dolar, indirimli 1 milyar dolar yerine ödenen kira ise 290 milyon dolar civarı.

Bu miktardan 100 milyon dolar daha fazlası ise sözleşmenin erken sona erdirilmesi nedeniyle Atatürk Havalimanı işletmecisi TAV’a ve Aeroports de Paris şirketine çoktan ödendi bile.

Yani Devlet yeni havalimanından aldığından daha fazlasını, eski havalimanına ödedi.

4 yılda 100 milyon dolar içerdeyiz.

E, hani işler çok iyiydi.

Hani havalimanı her gün rekor kırıyordu.

Hani çok akıllıca bir yatırımdı bu havalimanı.

Nerde kira, nerde bizim para.

Para beklerken niye üste para ödedik!

Keriz miyiz!

Devlet hazinesi meteliğe kurşun atıyor, Merkez Bankası rezervleri ekside, piyasada döviz olmadığı için dolar faizleri zaman zaman yüzde 30’u bulmuş, herkeste Türkiye Cumhuriyeti Hazinesi’nin temerrüde düşmesi korkusu var.

Vatandaş bankadaki dövizini çekmekte, yurt dışında okuyan evladına üç kuruş havale etmekte zorlanıyor.

Bütçe açıklarını kapatabilmek için dünyada petrol fiyatları düşerken Türkiye’de zam üzerine zam yapılıyor.

Ama söz konusu bu rekor üzerine rekor kıran, başarılı proje ve bu projenin müteahhitleri olunca Hazine alacağını anında erteliyor.

Şimdi soruyoruz.

Turizmde son derece başarılı bir sezonun geçirildiği, havalimanının gerek Türkiye’ye gelen, gerekse transit yolcu sayılarında rekor kırdığı 2022 yılı için kiracı firma Türkiye Cumhuriyeti Hazinesi’ne ödemesi gereken 900 milyon Avro kirayı ödedi mi!

2023 yılında bu kirayı ödeyecek mi!

Yoksa övünmeye gelince başarılı olan bu proje iş ödemeye gelince yine ertelenecek mi!

Bizim kira toplamakla mükellef görevlilerimiz, bizi mi kollayacak yoksa niyesini bilmediğimiz bir şekilde kiracıyı mı!

2022 kirasının ne kadarı ödendi, 2023 ödenecek mi mal sahibi olarak bilmek hakkımız.

Ve merak ediyorum, böyle bir kiracınız olsa tahliye davasını çoktan açar mıydınız!

Herkes CHP’yi nelerin beklediğini konuşup duruyor, CHP üzerine tatsız şakalar yapılıyor.

Son olarak Şampiyonlar Ligi finalini kaybeden İnter üzerinden şakalar yapılmaya, Kılıçdaroğlu’nun İnter teknik direktörü olsa ilk yarının golsüz berabere bitmesini başarı olarak niteleyeceği şeklinde dalga geçilmeye devam edildi.

Bu tatsız şakalar bir yana, herkes ana muhalefet partisini nelerin beklediğini merak ediyor.

Dün twitter üzerinden bir anket yaptım. Dört isimden hangisini CHP Genel Başkanı olarak görmek istersiniz diye sordum.

Burada isimler 4 farklı anlayışı ve yaklaşımı temsil ediyordu.

Kemal Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu, Özgür Özel ve Canan Kaftancıoğlu arasında seçim yapan 586 bin 336 kişinin yüzde 63’ü Ekrem İmamoğlu, yüzde 13’ü Kemal Kılıçdaroğlu dedi.

Özgür Özel ve Canan Kaftancıoğlu diyenler ise eşit olarak yüzde 12’şer oldu.

Anket sonuçlanmadan önce, ben de önce Ekrem İmamoğlu ile konuştum.

Ekrem Bey değişim konusunda daha önce söylediklerinin arkasında olduğunu, fikrinin değişmediğini belirtti. Partideki hemen herkesle istişarelerde bulunduğunu, CHP’yi daha güçlü hale getirmek için ne yapılmalı konusunda herkesin bir arayış içinde olduğunu söyledi.

Ancak gördüğüm kadarı ile aceleci bir tavır almayı düşünmüyordu. Kırıp dökmeden, kimseyi incitmeden sürecin yürümesinden yana idi. Acelesi yoktu. CHP’nin genel başkanı olamayacağını anlarsa yeni bir parti kurmak gibi bir fikri ise hiç yoktu. Tabii bu benim izlenimim.

Ardından partinin güçlü ve akil isimlerinden bazıları ile görüştüm.

Genel kanaat partide bir değişimin şart olduğu yönünde. “Kemal Bey başarılı ve kalmalı” diyen yok.

Ancak başarısızlığın tamamen Kemal Bey’in üzerine yıkılarak, apar topar gönderilmesini de haksızlık olarak görüyorlar. Bir diğer çekinceleri ise Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı alınacak bir tavrın, Alevi tabanda bir küskünlük yaratması.

Yeni MYK ile ilgili ise çok sert eleştiriler yapılıyor ve bu MYK’nın CHP’nin gelmiş geçmiş ne zayıf MYK’sı olduğu konusunda bir fikir birliği var. Teşkilatın doğrudan genel başkana bağlanması ise partinin ağır abileri tarafından doğru bulunuyor.

Seçimin kazanılacağı inancı üzerinden oluşturulmuş TBMM’deki parti yönetimi yapısının ise kayıp bir seçimin ardından çok da doğru şekillenmediği inancı hakim.

Bu arada eski il başkanlarının bir olağanüstü Kurultay için imza toplaması da gündemde.

Bu Kurultay seçim Kurultay’ı değil, tüzük Kurultay’ı olacak.

Ve bu il başkanları seçimde aday olmak için istifa eden veya aday yapılmayan ya da kazanacak yerlere koyulmayan il başkanları.

Bu grup bir Kurultay toplamayı başarır ise toplanan Kurultay’ı 600 imza ile seçimli hale getirmek mümkün.

İşte o zaman ne olur bilinmez.

Görünen o ki, CHP ya Ekrem İmamoğlu’nu bir yıl içinde genel başkan yaparak yeni bir umut yakalayacak.

Ya da gelecek seçimde yüzde 25’i bile mumla arayacak.

SGK’dan batma sinyalleri mi!

İlaçtaki sıkıntılar artarak devam ederken, bir yandan da okurlardan şikayetler de artıyor.

Sadece bulunmayan ilaçlardan değil, SGK’nın her gün bir başka ilacı kapsam dışı bırakmasından da vatandaş mustarip.

Son olarak MS hastalarının kullandığı Ocrevus isimli ilaç SGK tarafından kapsam dışı bırakılmış.

Bu ilaç 5 yıl kadar önce Nobel ödüllü bir çalışmanın ürünü olarak ortaya çıkmış ve 2018’den beri Türkiye’de de kullanılan bir ilaç.

Ne yazık ki, pahalı da bir ilaç.

300 miligramlık dozu 57 bin TL. 6 ayda bir 15 gün arayla iki doz veriliyor. Bir hasta için yıllık maliyeti 230 bin TL.

Düne kadar kullanılan ve SGK tarafından ödenen bir ilacın, aniden listeden çıkarılmasının tıbbi bir nedeni olmadığı, meselenin sadece para olduğu ise aşikar.

NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

Seçmenden saygı bekleyen en azından kendi seçmenine saygı duyduğu zaman

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
Türkiye’deki üniversitelerin son durumu ne? görseli
3 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile Bilim EkstraTürkiye’deki üniversitelerin son durumu ne?Merhaba! Artık "Bilim Ekstra" programımızda çok özel bir konuğumuz var: Prof. Dr. Emre Onur Kahya! Prof. Dr. Kahya, bizimle fizik ve yapay zeka alanlarındaki bilgisini paylaşacak. Fizik dünyasının gizemlerine inerken aynı zamanda yapay zeka ile ilgili son gelişmeleri keşfedeceğiz. Hem temel kavramlar hem de son teknolojiler hakkında bilgi sahibi olacak ve geleceğin bilimine bir adım daha yaklaşacağız. Bu özel programda, Einstein'dan Newton'a, Schrödinger'den Feynman'a kadar fizik tarihindeki önemli isimlere göz atacağız. Ayrıca, kuantum mekaniği, görelilik, yapay zeka ve uzay-zaman gibi heyecan verici konuları da keşfedeceğiz. Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile fizik hakkında merak ettiğiniz her şeyi öğrenmek için bu videoyu kaçırmayın! Bilimi ve evrenin sırlarını keşfetmeye hazır mısınız? 00:00 Giriş 00:38 Üniversitelerin güncel durumu 09:23 Üniversitelerin sıralaması 13:01 İTÜ puanlarının dağılımı 16:34 Kapanış Prof. Dr. Emre Onur Kahya'nın bölümde bahsettiği web sitesi: https://www.nature.com/nature-index/country-outputs/Turkey
Ekim 15, 2025
Bağışıklık sistemimiz bize zarar verebilir mi? görseli
FatihAltaylı
YouTube
Emrah Safa Gürkan & Semih Tareen - Teke Tek BilimBağışıklık sistemimiz bize zarar verebilir mi?Siemens “Geleceği Merak Edenlere” mottosuyla programımızdaki sponsorluğuna devam ediyor. Teke Tek Bilim programımızın tarih, bilim felsefesi, inovasyon ve keşiflerle dolu yolculuğunda, Siemens mühendisliğinin gücünü ve Siemens teknolojisinin getirdiği olanakları kullanarak dünyamızı daha iyi bir yer haline getirme çabasını hep birlikte deneyimliyor olacağız. Siemens’in yeni kahve makinesi EQ900 Plus, farklı kahve çekirdeklerini birbirine karıştırmamak için özel olarak hazırlanan çift çekirdek haznesi ve 32 farklı çeşit dünya kahvesiyle Teke Tek Bilim programımıza keyif ve lezzet kattı. 00:00 Giriş 06:02 Gen terapisi nedir? 09:16 Anne karnındaki bir bebeğe genetik müdahale yapılabilir mi? 10:20 Genlerle oynayarak "Süper İnsan" yaratmak mümkün mü? 12:20 Tarihte genle ilgili kaç tane paradigmik kırılma var? 14:31 Vücudumuza faydalı olabilecek virüsler var mı? 16:21 Virüslerin coğrafi dağılımı var mı? 18:14 Bağışıklık sistemi nasıl çalışır? 20:05 Periferik Bağışıklık Toleransı çalışması nedir? 25:13 Virüsler kansere neden olur mu, kanser neden oluşur? 28:50 Gen Terapisi Türkiye'de ne kadar aşama kaydetti? 36:45 Bilimsel araştırmaların daha başarılı olabilmesi para kazanmakla paralel bir ilişkiye mi sahip? 40:30 Aşı ve ilaç karşıtlarının komplo teorileri doğru mu? 43:25 Sağlığın kapitalizme eklemlenmesi ilaç sektörünü etkiliyor mu? 47:00 Sosyal medyada sağlıkla ilgili dolaşan bilgilerin gerçek mi yoksa spekülasyon mu olduğunu nasıl anlarız? 52:10 Her aşı ve ilacın yan etkisi var mıdır? 52:50 Özel sektör ve bilimin bir araya gelmesi çıkar çatışmalarını beraberinde getirir mi? 57:05 Covid-19 aşı olmasaydı kendi kendine geçer miydi ve neden bu kadar ölümcüldü? 1:00:49 Aşılar virüsleri yenebilecek mi? 1:02:45 Covid dönemindeki aşılar nasıl bu kadar hızlı geliştirildi? 1:11:02 Türkiye'de bu alanda gelişmek için ne yapılabilir? 1:19:28 Bu alana ilgi duyan gençlere ne tavsiye ediyor? 1:27:35 Semih Tareen'in bilim dışında ilgilendikleri? 1:34:00 Kapanış
Ekim 12, 2025
"Yaratıcılık, özgürlük içinde ortaya çıkıyor" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Altan Erkekli"Yaratıcılık, özgürlük içinde ortaya çıkıyor"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 01:26 Bir günü nasıl geçiyor? 04:56 Zamanın hızlı geçtiğini düşünüyor mu? 06:39 Güzel şeyleri görmek için ne yapılmalı? 08:55 "Şifa Niyetine" oyunu 12:49 Aile yaşantısı 14:06 Hayatına dokunan öğretmeni 16:08 Sahneye attığı ilk adım 26:38 Neşesini nasıl taze tutuyor? 28:32 Kuşaklar arasındaki çatışmayı nasıl değerlendiriyor? 34:48 Seyircide neler değişti? 41:00 Umutsuzluğa kapıldığı zamanlarda ne yapar? 42:09 Televizyon dizileri hakkında ne düşünüyor? 43:40 Dizi senaryoları hayatla örtüşüyor mu? 46:15 İnsanları güldürmek zor mu? 47:09 Yatılı okul hayatına neler kattı? 50:16 Kendisini nereye ait hissediyor? 51:26 Tiyatroların durumuyla ilgili ne düşünüyor? 54:30 Sanat hâlâ insanları değiştirme gücüne sahip mi? 1:01:24 Anlamakta en zorlandığı duygu 1:01:23 Bir Demet Tiyatro 1:04:50 Kapanış
Ekim 12, 2025