Dolar yakıp, Iphone kıranlar için liste

Attık mı, mangalda kül bırakmamayı severiz.

Yerli, milli ulusal onur, bizi kıskanıyorlar falan herkesin dilindedir.

Ama gerçekte durumu kimse bilmez, bilen bilmezden gelir, gören görmezden gelir.

Çünkü bildin mi, gördün mü, rezilliği anlarsın.

Biliyorsunuz epeyce bir ülke ile özellikle de Avrupa Birliği ülkeleri ile vize zorunu yaşıyoruz.

AK Parti iktidarına “Avrupa’ya kaçan göçmenlerle ilgili olarak Geri Kabul Anlaşması’nı imzalayın, size serbest dolaşım hakkı verelim” diyen Avrupa, imzanın ardından Türkiye’nin önüne birkaç milyar dolar atarak durumu idare etti, bırakın serbest dolaşım hakkını artık vize bile vermiyorlar.

İş insanlarımız, öğrencilerimiz, daha önce Avrupa’ya defalarca sorunsuz gidip gelmiş vatandaşlarımız bile vize alamıyor, alabilenlere de çok kısa süreli vizeler veriliyor.

Peki, uluslararası ilişkilerde “mütekabiliyet” diye bir şey vardır değil mi!

O sana nasıl davranıyorsa, sen de ona öyle davranırsın.

Karşı taraf sana insan muamelesi yapıyorsa sen de ona insan muamelesi yaparsın, eşek muamelesi yaparsa sen de ona aynı muamele ile yanıt verirsin.

Bu durumda onlar sana vizede, ülkelerine girişte zorluk çıkarıyorsa sen de ona çıkarırsın değil mi!

“Nah yaparsın” diyeceğim de ayıp olacak.

Bakın aşağıda size 20 ülkelik bir liste veriyorum.

1-Almanya

2- Belçika
3- Fransa
4- Gürcistan
5- Hollanda
6- İspanya
7- İsviçre
8- İtalya
9- KKTC
10- Lihtenştayn
11- Lüksemburg
12- Malta
13- Portekiz
14- Ukrayna
15- Yunanistan
16- Polonya
17- Bulgaristan
18- Macaristan
19- Moldova
20- Azerbaycan 

Bu liste ne biliyor musunuz?

İlk aklınızdan geçeni tahmin edebiliyorum ama hayır yanıldınız; vatandaşları Türkiye’ye vizesiz giriş yapabilen ülkeler listesi değil.

Bu, Türkiye’ye pasaportsuz girebilen ülkelerin listesi.

Şaka yapmıyorum.

Pek çoğu Türk vatandaşlarına zorlukla vize veren bu ülkelerin vatandaşları, Türkiye’ye pasaport falan değil, herhangi bir kimlik belgesi ile girebiliyorlar.

Bizim Erasmus’a gidecek, burs almış öğrencimiz bu ülkelerin pek çoğuna vize bile alamazken, onların çocukları bizim ülkemize pasosu ile girebiliyor.

Dahası Alman, Belçika, Fransa, İspanya ve İsviçre vatandaşları geçerliliğini yitirmiş pasaportlarla da bizim topraklarımıza ellerini kollarını sallayarak gelebiliyorlar.

Yeter ki, gelsinler.

Yeter ki, her gün 80 dolar gelir bıraksınlar.

Sonra yalandan ulusal onur, yerli ve milli zart zurt.

Hadi oradan siz de!

Bu palavralarınızı dolar yakan, Iphone kıran salaklara anlatın.

Belki onlar inanır.

Ben ise Oktay Ekşi’ye ayıp edildiğine inanıyorum.


Gökkuşağı ve sözde ahlak

Dün Twitter’da iktidar ortaklarına bir öneri yaptım.

“Nasılsa Meclis’te çoğunluğunuz var, yağmurdan sonra gökkuşağını da yasaklayın. Ya da ille çıkacaksa tek renk olarak çıkmasını yasa sınırlayın” dedim.

Trol sürüsü altına yazmadığını bırakmadı.

Benim de eşcinsel olduğumu ima ederek ve “Nasıl da kapak yaptık” diye böbürlendiler.

Tabii size göre bir başkasının hakkını ya da özgürlüğünü savunmak olamaz. Savunuyorsan onlardansındır.

Yahu bunu söyleyen utanmazlar, Barbaros Şansal isimli terzi çırağı çıkıp “İsim isim açıklarım” deyince kimlerin sus pus olduğunu hepimiz gördük.

Anlamadığınız şu.

Bir gruba yönelik baskıya karşı çıkarken mesele onlardan olup olmamak değil.

Bu iktidar Türkiye’deki mesela Ermeni Vakıflarının haklarını iade etti. Ermeni mi oldu AK Parti?

Bizim söylediğimiz şu, “Size ne, bize ne?”

Hemen söyledikleri şu: “Senin çocuğun olsun ister misin?”

İstemem elbet. Kim ister!

Ama olursa da sizi ilgilendirmez.

Olması sizlere onun, onların hayatını güçleştirme, eziyet etme hakkını vermez.

Sizi de, beni de hiç ama hiç ilgilendirmez. 

Neflix’te, her dizide, her ortamda zoraki bir eşcinsellik sokuşturması yapmaları, benim de hoşuma gitmiyor.

Ama çözümüm basit. Eğer toplum hayatında rastladığımızdan daha fazla bir göze sokma söz konusu ise izlemiyorum.

Bu kadar basit.

Siz ise ilkesizsiniz ve ahlakınız da kocaman bir yalan.

Tarikat yurdunda tecavüze uğrayan, ölen, öldürülen çoluk çocuğu görmezden geliyorsunuz.

Siz önce çoluk çocuğun bekçisi olun, elalemin çeşitli organlarının değil.


Bu CHP’yi AK Parti bile kurtaramaz 

CHP’de bir grup Kurultay delegesi, “tüzük değişikliği Kurultay’ı” yapmak için imza toplamaya başladı.

Amaç Kılıçdaroğlu’nu devirmek değil. Asıl mesela partiyi ‘demokratik” bir tüzüğe kavuşmak.

İmza kampanyası bayramın ardından, 3 Temmuz’da başlayacak.

Partiye hem demokrasi hem de demokratik dinamizm getirecek bir tüzük isteniyor.

Parti yönetiminin de, milletvekili adaylarının büyük bölümünün de genel merkez tarafından değil, ilgili teşkilatlar tarafından belirlenmesini sağlayacak katılımcı bir tüzük.

Kurultay’ı toplamak isteyen delegeler “Eleştirdiğimiz AK Parti bile parti içinde bizden çok daha demokrat. Son seçimde en azından ön seçim benzeri bir saha yoklaması yaptı.” diyorlar.

İktidardan “liyakat” talep eden CHP’nin kendi içinde hiçbir liyakat şartı olmaması, AK Parti’den demokrasi talep eden CHP’nin kendi içinde en küçük bir demokratik bir ortam yaratmaması, AK Parti’den adalet isteyen CHP’nin kendi içinde hiç de adil olmaması artık CHP’lileri de rahatsız ediyor.

CHP ya eleştirdiğine benzemekten hatta beteri olmaktan vazgeçecek ya da seçmen CHP’den.

Şimdilik gidişat ikinciye doğru.

Seçmen CHP’yi bırakıyor.

Kurultay ve değişim belki bir heyecan getirir.

Aksi takdirde geçmiş olsun.

Artık CHP’yi AK Parti de kurtaramaz.

Milyonlarca insan CHP’ye AK Parti’ye ilaç olur diye oy veriyordu.

AK Parti’ye doping olan bir CHP’ye rahmetli babam, Demokrat Parti’ye oy verdi diye 25 sene babaannemle konuşmayan dedem bile oy vermezdi.


Şimşek gibi gelir

Ali Koç’un Fenerbahçe’ye getireceği teknik direktör tarifi pek çok farklı ismi heyecanlandırdı.

Bunlar arasında Aykut Kocaman da vardı.

Bazıları dedi ki, “Onca laftan sonra Aykut Kocaman Fenerbahçe’ye gelir mi!”

Bence gelir, hiç de sorun olmaz.

Mehmet Şimşek, Erdoğan kabinesine geri geldiyse, Aykut Kocaman da Fenerbahçe’ye gelir. 

Yeter ki, birileri istesin.

Stat ve siyaset

Cumhurbaşkanı’nın Galatasaray futbol takımının kendisini ziyaretinde söylediği cümle ilginçti. 

Galatasaray’a statlara siyaset sokmadığı için teşekkür etti. 

Benim bu cümleden anladığım şudur. 

Bundan böyle stadyumlarda, siyasetçilerin posterlerini, fotoğraflarını görmeyeceğiz. 

İnşallah!


NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

Ahlakı bacak arasında zannedenler, ellerine geçenin ahlak olmadığını aradıkları zaman. 

Erişilebilirlik Araçları