İstanbul 21°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Para yok ama anlaşmak istediğimiz konusunda anlaştık

  • Kurultay öncesi örgüt görevden alma rahatsızlığı

  • Engin Bey’in uzay fonu

  • Merak edilmeyen sual

  • Biontech aşısı olanlar 8 yıl içinde ölecek mi!

  • NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

detail banner reklam

Para yok ama anlaşmak istediğimiz konusunda anlaştık

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Temmuz 20, 2023

Yazı İçeriği

  • Para yok ama anlaşmak istediğimiz konusunda anlaştık

  • Kurultay öncesi örgüt görevden alma rahatsızlığı

  • Engin Bey’in uzay fonu

  • Merak edilmeyen sual

  • Biontech aşısı olanlar 8 yıl içinde ölecek mi!

  • NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

Kurultay öncesi örgüt görevden alma rahatsızlığı

Önce Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Hazine ve Maliye Bakanı gittiler Körfez’e.

Körfez dediysek, İzmit’e değil elbette. Arap Yarımadası’nın zengin köşesine.

Para bulmaya.

Bize ulaşan haberler, Körfez’dekilerin “İyisiniz hoşsunuz da biz sizi tanımayız. Asıl patronun garantilerini isteriz.” dediği yolunda idi.

Hemen ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan “genişletilmiş” körfez turuna çıktı. Suudi Arabistan’ı da kapsayan.

Birkaç Togg götürdü yanında. Katar emiri de Togg’a karşılık Messi imzalı Topp gösterdi.

Gezinin sonunda imzalar atıldı.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı da duyuruyu yaptı: “BAE ile 50,7 milyar dolarlık anlaşmaya varıldı.”

Ne yalan söyleyeyim sevindim.

Aynı ülkenin TAQA firması ile 2013 yılında 20 milyar dolarlık anlaşmaya varılmış ama sonrasında Türkiye’nin tavrından rahatsız olan BAE anlaşmayı bozup gitmişti.

Bu kez 50 milyar doları aşan anlaşma iyiydi.

Sonra detayları okumaya başladım.

Ortada bir anlaşma falan yoktu.

Bir MOU vardı. Yani bir “Memorandum of Understanding”

Niyet mektubunun “hallicesi”.

Türk basınının “50 milyar dolarlık anlaşma” diye duyurduğu Memorandum of Understanding nedir!

Özetle şudur.

“Aşağıda belirtilen konularda anlaşmaya çalışmak konusunda anlaştık.”

Memorandum of Understanding denilen bu tür imzaların en önemli özelliği hiçbir bağlayıcılığının olmaması, yarın öbür gün, MOU’de belirtilen konularda bir anlaşmaya varılamaması durumunda hiçbir hukuki bağlayıcılığı olmamasıdır.

Bir örnek vermek gerekirse, 2002 yılında Galatasaray’ın 2. Başkanı olduğum sırada, yönetim olarak yabancı bir firma ile Mecidiyeköy’de Galatasaray’a bir stat yapmaları konusunda bir MOU imzalamıştık. O stat hiçbir zaman gerçekleşmedi. Hatırladığım kadarı ile bizden önceki yönetim de benzer bir MOU’yü başka bir firma ile imzalamıştı.

Şimdi o stadın yapılacağı yerde 4 tane gökdelen yükseliyor.

Yani aslında ortada ne bir anlaşma var ne de hakiki bir 50,7 milyar.

O Memorandum of Understanding’de belirtilen tüm konularda mutabakat sağlanır, taraflar belirtilen tüm alanlarda birer “anlaşma” imzalarsa o zaman 50,7 milyar dolarlık bir şey ortaya çıkabilir. Bugün yapılan anlaşmanın mali hiçbir değeri yoktur. Karşılıklı güven gösterir, anlaşma zemini olduğunu ama henüz anlaşma sağlanmadığı ifade eder. Ortada ne bir para vardır ne de bir para el değiştirmiştir.

Yapılacak görüşmeler sonrasında mutabakat sağlanır; fiyat, haklar, yasal korumalar ve güvenceler karşılıklı kabul edilip bir anlaşmaya dönüşürse mali değeri de olur!

Ne zaman olur Allah bilir…

Tabii Memorandum of Understanding’ler ülkeler arasında yapıldığı zaman bir başka unsuru daha barındırır içinde.

Anlaşma olarak Birleşmiş Milletler’e bildirilmek durumunda değildir, içeriği açıklanmak zorunda değildir. Yani “gizlilik” içerir. Yasama organlarının, yani meclislerin, onayına tabi değildir. Yeni Türkiye örneğinde TBMM’ye götürülüp içeriği konusunda bilgi verilmesi gerekmez.  

Yani anlayacağınız, bu imzalanan Memorandum of Understanding, Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçimden önce gidip bulduğunu açıkladığı 300 milyar dolarlık yatırımdan hallice bir durumdur ama Nasreddin Hoca’nın bahçesine diken ektikten sonra alacaklısına dediği gibi “peşin parayı gördüm” diye gülmemek gerekir.

CHP’deki “gizli toplantı” ile ilgili dün yazdım. Toplantıya katılan bazı isimlerle de görüştüm.

Engin Altay, “Aynı yazdığınız gibi. Gizli falan değil. Grup başkanın, grup başkanvekilinin, parti yöneticilerinin neredeyse hepsinin katıldığı bir toplantı nasıl gizli olur.” dedi. O sırada toplantıyı kimin sızdırdığını araştırıyorlardı.

“14 dakika kalıp sonra ayrılan bir isimsiz katılımcı var. O şüpheli. Kimseyi töhmet altında bırakmak istemem ama sonuçta toplantı öncesi davet mailleri birçok kişinin elinden geçti. Herhangi biri olabilir.” diye olası şüphelilere değindi.

“Sızdıranı aramanız toplantının gizli olduğu izlenimi doğuruyor.” dedim.

“Ne alakası var. Sadece aile içi, parti içi bir toplantıyı kamuoyuna açmak hoş değil. Sizin evinizin salonundaki konuşmalar ailenizden gizli olmaz ama birisi bunu çekip yayınlarsa da hoş olmaz herhalde.” diye itiraz etti. Haklı idi.

Sonra daha detaylı anlattı:

“Yahu partide bir sorun olduğu ortada. Seçmenle duygusal bir kopuş yaşandığını herkes söylüyor konuşuyor. Biz de buna kör değiliz. Görüyoruz. Çözüm arıyoruz, çare arıyoruz. Bu bir arama toplantısıdır. İlk de değil, son da olmayacak. Daha önce bir tane daha yaptık. Basına da yansıdı o. Bu kez Kurultay nedeniyle herkes bölgesine gittiği için zoom ile yaptık. Bu toplantıları yapmasak, her şey şahane biz de nasılsa seçildik diye otursak daha mı iyi. Bakın Fatih Bey, o toplantıya katılanların büyük bölümünün hiçbir siyasi beklentisi yok. Çoğu artık parti yönetiminde aktif bir görev beklemeyen, istemeyen adamlar. Nasıl bir yol bulalım ya da yapalım da partiyi iktidar alternatifi haline getirelim ve yakındaki seçime güçlü girelim diye toplanmışız. Bunun ayıbı nerede. Sizin de yazdığınız gibi toplanmasak ayıp!” dedi.

Bu arada toplantının gerekçelerinden birini de söyledi.

“Bakın Kurultay öncesi hepimizde bir rahatsızlık var. Bazı il ve ilçe örgütleri görevden alınıyor. CHP’de bu hep olur. Örgütler şu veya bu nedenle görevden alınır bazen. Ama böylesi hiç olmadı. Kurultay süreci başladıktan sonra genel merkez örgütlere dokunmaz. Dokunmazdı. Bu partinin bir prensibi idi. Şimdi bu da ayaklar altına alındı. Kurultay’a doğru bazı örgütler görevden alınıyor. Bu kabul edilemez. Buna hepimiz itiraz ediyoruz.” dedi.

Ben ise hangi gerekçe ile olursa olsun, ister gizli ister açık, CHP’deki tek adam rejimini, üstelik de “başarısız tek adam” rejimini değiştirmek isteyen herkesin toplanmasına hak veriyorum.

İster gizli ister açık.

Engin Bey’in uzay fonu

Engin Altay’a sosyal medyada çok konuşulan ve herkesi güldüren arka fonunu sordum.

“Gizli” toplantının açık yayınını izlediyseniz, Engin Altay’ın arkasında bir uzay fonu vardı ve sosyal medyada “Engin Altay’ı uzaylılar kaçırdı yardım istiyor” gibi gırgırlar yapılıyordu.

Engin Altay güldü.

“Tüm zoom toplantılarında arkama bu sanal fonlardan yerleştiriyorum. Bazen arabada, bazen çok alakasız bir yerde, bazen evde olsam da. Bunlar sanal. Online yapılan MYK’larda da bazen bu fonu kullandım. Genel başkanımız benim bu fonumu gayet iyi bilir.” dedi.

Merak edilmeyen sual

Muhalefet olmakla alakası olmayan, şaşkın muhalefet sormaz ve sormayacak biliyorum.

Ama ben bir vatandaş olarak gerçekten merak ediyorum.

Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne yapılan ziyarette, resmî heyette Cumhurbaşkanı’nın oğlunun ne işi var?

Cumhurbaşkanı’nın zaman zaman ortaya çıkan sağlık sorunları nedeniyle elbette yanında ailesinden birilerinin, oğlunun olması gayet kabul edilebilir bir durum.

Fakat resmî toplantılarda, resmî heyette hangi görev ve sıfatla yer aldığını bilmek zannederim hakkımız.

Bilal Erdoğan Bey’in resmî heyette yer almasını ve resmî görüşmelere katılmasını sağlayan görevi, titri nedir!

Gerçekten merak ediyorum.

Sayın Kemal Kılıçdaroğlu bu soru sizinle ilgili değil.

Siz Mete Gazoz’un ya da jimnastik milli takımımızın elde edeceği başarıları bekleyin.

Onları kutlarsınız bir ara…

Biontech aşısı olanlar 8 yıl içinde ölecek mi!

Sosyal medya aracılığı ile yayılan saçmalıklara şimdi bir de “graphene oxid” iddiası eklendi.

İddia şu.

Pfizer, Biontech ile birlikte ürettiği COVID-19 aşısının içinde grafen oksit bulunduğunu açıkladı ve bu grafen oksiti alanlar 8 yıl içinde ölecek.

Grafen oksit bilim dünyası içinde tartışmalı bir madde. Pek çok olumlu fonksiyonu olduğuna dair makaleler de var, kanda bulunmasının sorunlar yarattığı yolunda makaleler de. İlaç dünyası zaten genelde böyle çalışıyor. Zarar ve yarar mekanizmaları karışık ve bakış açısı ile alakalı.

İlacı zehirden ayıranın doz olduğu ise zaten ilk çağlardan beri bilinen bir gerçek.

Ancak bilinen bir başka gerçek ise şu.

Pfizer’in COVID-19 aşısının bileşiminde grafen oksit bulunduğuna dair bir açıklaması yok. Ve Binotech’in COVID aşısının içeriği zaten biliniyor ve içeriğinde bu maddenin bulunduğuna dair hiçbir bilgi yok.

Var mıdır yok mudur, Pfizer’e ya da bir başka ilaç şirketine ne kadar güvenilir bilemem.

Ama şurası kesin, iddiaya dayanak olan “Pfizer’in açıklamasına göre” cümlesi yalan.

NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

Merak kediyi öldürmediği zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
Heisenberg'in bilime katkıları neler? görseli
4 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile Bilim EkstraHeisenberg'in bilime katkıları neler?Merhaba! Artık "Bilim Ekstra" programımızda çok özel bir konuğumuz var: Prof. Dr. Emre Onur Kahya! Prof. Dr. Kahya, bizimle fizik ve yapay zeka alanlarındaki bilgisini paylaşacak. Fizik dünyasının gizemlerine inerken aynı zamanda yapay zeka ile ilgili son gelişmeleri keşfedeceğiz. Hem temel kavramlar hem de son teknolojiler hakkında bilgi sahibi olacak ve geleceğin bilimine bir adım daha yaklaşacağız. Bu özel programda, Einstein'dan Newton'a, Schrödinger'den Feynman'a kadar fizik tarihindeki önemli isimlere göz atacağız. Ayrıca, kuantum mekaniği, görelilik, yapay zeka ve uzay-zaman gibi heyecan verici konuları da keşfedeceğiz. Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile fizik hakkında merak ettiğiniz her şeyi öğrenmek için bu videoyu kaçırmayın! Bilimi ve evrenin sırlarını keşfetmeye hazır mısınız? 00:00 Giriş 06:57 Bohr-Kramers-Slater(BKS) teorisi 07:46 Einstein'ın BKS teorisine eleştirileri 13:33 Schrödinger'in dalga mekaniği 18:11 Solvey Konferansı 22:50 Schrödinger ve Goudsmit 43:15 Kapanış
Ekim 23, 2025
Yapay zekanın hızlı gelişimi görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Ethem Alpaydın & Prof. Dr. Emrah Safa GürkanYapay zekanın hızlı gelişimiSiemens “Geleceği Merak Edenlere” mottosuyla programımızdaki sponsorluğuna devam ediyor. Teke Tek Bilim programımızın tarih, bilim felsefesi, inovasyon ve keşiflerle dolu yolculuğunda, Siemens mühendisliğinin gücünü ve Siemens teknolojisinin getirdiği olanakları kullanarak dünyamızı daha iyi bir yer haline getirme çabasını hep birlikte deneyimliyor olacağız. Siemens’in yeni kahve makinesi EQ900 Plus, farklı kahve çekirdeklerini birbirine karıştırmamak için özel olarak hazırlanan çift çekirdek haznesi ve 32 farklı çeşit dünya kahvesiyle Teke Tek Bilim programımıza keyif ve lezzet kattı. #işbirliği 00:00 Giriş 01:04 Yapay zekanın hızlı gelişimi 09:28 Yapay zeka hayatımızdaki sosyal ve ekonomik şartları değiştirebilir mi? 13:35 Yapay zekanın hiç yapamayacağı şeyler olacak mı? 19:17 Yapay zeka çok mu hızlı gelişti? 20:34 Yapay zeka bu kadar hızlı gelişmeye devam eder mi? 23:42 Yapay zekada sezgi var mı? 26:15 Yapay zeka sonsuza kadar kendini evrimleştirebilir mi? 29:17 Türkiye olarak yapay zekada ne durumdayız? 35:40 Üniversitelere ayrılan fonlar üniversiteye uzun vadede zarar verir mi? 45:30 Bilimde ve yapay zeka konusunda Türkiye’den umutlu mu? 57:33 Kapanış
Ekim 19, 2025
"Oyunculukta mesele ödül olmamalı" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Bige Önal"Oyunculukta mesele ödül olmamalı"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 01:04 Annesi ve babası nasıl insanlar? 02:13 Ailesinin yaklaşımından ne gibi şeyler kazandı? 03:08 Manken bir annenin kızı olmak nasıl? 05:12 Kadınlar için yazılan rollerin azlığı hakkında ne düşünüyor? 06:35 Anne olmadığı halde bir anne rolünü oynamak nasıl bir tecrübeydi? 08:13 Canlandırdığı rollerle ödül kazandığında nasıl hissediyor? 08:57 İlk oyunculuk deneyimi nasıldı? 11:50 Ona gelen rolleri neye göre isteyip istemediğine karar veriyor? 13:55 "Bir Başkadır" ile platformlarda boy göstermek nasıldı? 15:01 Dizide çalışma temposu 17:44 Türkiye'de kadınların ruh halini nasıl görüyor? 18:55 "Buradayım İyiyim" seyirciyle ne zaman buluşacak? 19:33 Kadın izleyicilerden rolle ilgili ne gibi dönüşler aldı? 21:18 Bir oyuncunun birilerinin elinden tutması onun için bir görev midir? 22:34 Projelerin türlerinin farklı olması onu etkiliyor mu? 24:19 Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer'le çalışmak nasıl bir his? 26:13 İleride yönetmenlik veya yapımcılık yapmayı düşünüyor mu? 27:20 Aklının bir köşesinde yapmak istediği bir hikaye var mı? 29:02 Sektörde kuşaklar arasında ne gibi farklar var? 31:05 Bir yere gittiğinde tanındığında şaşırıyor mu? 31:40 Sektörde bizi iyi yapan şey nedir? 32:15 Sosyal medyayla arası nasıl? 33:12 Yakında ne gibi projeler bizi bekliyor? 33:58 Kapanış
Ekim 19, 2025