Gazeteci İsmail Saymaz 2024 Mart ayında yapılacak yerel seçimlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yarışında İmamoğlu ile olası AK Partili adaylar arasındaki yarışın nasıl olacağını öngörmeye çalışan bir anket yayınladı.
Buna göre İmamoğlu, Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım, eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu ve eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum gibi isimler karşısında ipi çok rahat göğüslüyor.
Ekrem İmamoğlu’nu nispeten zorlayacak tek aday olarak ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damadı Selçuk Bayraktar görünüyor ancak o da İmamoğlu’nu geçemiyor.
Bu anketi kim yaptı, İmamoğlu’nun rakiplerini hangi kritere ya da duyuma göre belirledi bilmiyorum.
Ancak iyi bir öngörüde bulunduğu söylemem mümkün değil.
Kürt oylarının önemli olduğu İstanbul’da Süleyman Soylu’nun adaylığı intihar anlamına gelir. Son seçimde Binali Yıldırım’a seçimi kaybettiren Süleyman Soylu idi, bunu AK Parti yönetimi de biliyor.
Murat Kurum’un ise deprem bölgesinde yaptıkları nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gözünden düştüğü ve İstanbul için düşünülmediği Saray kulislerinde konuşuluyor.
Buradaki en ilginç isim ise damat Selçuk Bayraktar.
AK Parti örgütleri içinde de pek taraftarı olmayan Berat Albayrak’ın aksine, Selçuk Bayraktar AK Parti örgütü içinde oldukça seviliyor ve saygı görüyor.
Muhafazakar partilerin tamamında kendisine yönelik bir muhabbet olduğu aşikar. Hatta muhaliflerin bile “damat” olması dışında çok da eleştirmediği bir isim.
Ancak kendisinin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda İmamoğlu’na karşı aday olacağını pek zannetmiyorum.
İmamoğlu ile Bayraktar bir seçimde karşı karşıya gelecektir ama bu 2024 Yerel Seçimleri değil, muhtemelen 2027 Cumhurbaşkanlığı seçimleri olacaktır.
İki Trabzonlunun karşı karşıya geleceği seçim ancak bu olabilir.
Şu andaki tablo bunu işaret etmektedir.
VinFast ve Togg
Temmuz ayı itibarı ile 1435 adet otomobili müşterilerine teslim etmesi ile övündüğümüz “yerli ve milli” Togg’umuz için şirketin CEO’su Gürcan Karakaş “Otomotiv piyasasında elektrikli otomobiller sayesinde yeni bir pencere açılacak. Biz de o pencereden piyasa doğru zamanda girmeye çalışıyoruz” demişti.
Biz o pencereden girmek için doğru hamleleri yaptık mı, yapmadık mı bilmiyorum ama bazı üreticilerin o pencereden girmeyi başardığını biliyorum.
Tabii ki bunların başında Tesla geliyor. 707 milyar dolarlık piyasa değeri ile Tesla hemen hemen 10 Mercedes Benz AG, 11 BMW AG., 15 Ford, 13 Stellantis, 15 General Motors değerinde.
“Ama o Tesla, piyasanın öncüsü” dediğinizi duyar gibi oluyorum.
Haklısınız, Tesla bambaşka bir hikaye. Ama benzer hikayeler de yok değil.
Mesela VinFast.
VinFast, Vietnamlı bir elektrikli otomobil üreticisi.
Türkiye, 2018 yılında Togg’u kurduğu sırada, VinFast de Vietnam’da birkaç ay önce kurulmuştu.
Yani Togg ile hemen hemen yaşıt. Biri 5, diğeri 6 yaşında.
Ve VinFast New York Borsası’nda halka arz edildi. Arz edilir edilmez de rekor bir fiyata doğru uçarak 86 milyar dolarlık bir piyasa değerine ulaştı.
Yazıyla da söyleyeyim seksen altı milyar dolar.
Mercedes Benz’in 73, BMW’nin 63, Chrysler Fiat-PSA’nın oluşturduğu Stellantis’in 56, Ford’un 47, GM’in 45 milyar dolar ettiği bir piyasada bunların tümünden daha değerli hale geldi.
Üstelik de, bir Amerikan veya Çin firması da değil. Bir Vietnam firması olarak.
Biz ise Ağustos ayı sonunda iyi ihtimalle 3000 Togg üretip satmayı başardığımız için övüneceğiz.
On-line pazarlamada sahte ilaca dikkat
Bir süredir “çok moda” olan bir ilaç var.
Adı “Ozempic”.
Aslında bir “diabet” ilacı. Şeker hastalarının kullandığı bir ilaç.
Ancak iştah kesici özelliği ortaya çıkar çıkmaz, endikasyonu dışında olmasına rağmen “zayıflama” ilacı olarak kullanılmaya başlanan Ozempic, önce ABD’de sonra tüm dünyada hekimlerin obeziteye karşı kullanım görüntüsü adı altında estetik amaçlarla “hastalarına!” yazdığı bir ilaç haline geldi.
Danıştığım aklı başında hekimler, amacı dışında kullanım konusunda oldukça temkinliler ve Ozempic’in zayıflama için kullanılmasını çok da sağlıklı bulmuyorlar.
Ama yine de ilaç yüksek fiyatına rağmen yaygın olarak kullanılıyor.
Fakat önceki gün Prof. Teoman Kadıoğlu, sosyal medya hesabı üzerinden çok ama çok önemli bir uyarı yaptı.
Ozempic adlı ilacın sahtelerinin piyasada olduğunu ve bunlardan birinin kendi eline geçtiğini duyurdu. Kadıoğlu’nun uyarısından anladık ki, bu ilacın sahtelerinin bulunduğu bilinmeyen bir şey değil ve bununla ilgili bir de uluslararası uyarı var.
Teoman Kadıoğlu’nun uyarısı üzerine ilacın üreticisi Novo Nordisk harekete geçmiş ve sahte ilacı Türkiye’de on-line pazarlayanlar hakkında hukuki işlem başlatıyormuş.
Ancak bu yeterli değil.
Sağlık Bakanlığı sahte ilaçlar ile ilgili bu uyarıları halkın kolayca ulaşabileceği bir şekilde yayınlamalı ve BTK ile birlikte ilaç pazarlayan bu gibi siteleri hızla kapatmalı.
Haber siteleri veya erotik siteler değil, topluma zararlı olanlar asıl bu tip pazarlama siteleri.
NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?
Sürekli kandırılan kişi ya da toplumların kötü yola düşmesinin kaçınılmaz olduğunu anladığımız zaman.
