28’inde kurtuluyoruz

Motorlu Taşıtlar Vergisi’nin 2 kere alınmasının Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı olduğunu, bu saçmalığın ilk yasalaştığı gün yazdım.

AK Parti’nin denemeyi sevdiği bir vergi idi.

İktidara geldikleri ilk yıl içinde de yine deprem gerekçesi ile, üç yıl önce olmuş bir depremi bahane ederek bu vergiyi çıkarmışlardı.

Aynı vergiyi ikinci kez almak için çıkardıkları yasa Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmişti.

İptal gerekçesi Anayasa’nın eşitlik ilkesiydi.

Ya tüm vergiler 2 kere ödenmeliydi ya da bu da iptal edilmeliydi.

Edildi.

Hafızası zayıf bir toplumun favori partisi olarak AK Parti’nin de hafızası zayıf olduğu için aynı vergiyi 20 yıl sonra bir kez daha denemekte beis görmediler.

O gün “İptal edilir” diye yazdım. Anayasa’nın ilgili maddeleri değişmediğine göre, Anayasa Mahkemesi’nin kendini, kendi içtihadını inkar edecek hali yoktu.

Konu biraz geç de olsa CHP tarafından Anayasa Mahkemesi’ne taşındı.

Anayasa Mahkemesi’nin aslında başvuruyu çok hızlı biçimde, ilk taksit dönemi sona ermeden incelemesi gerekiyordu.

Ne yazık ki, bu olmadı.

Neyse ki, önümüzdeki hafta 28 Eylül günü, bu vergiye yapılan itiraz Anayasa Mahkemesi’nin gündemine gelecek.

Eğer Türkiye’de hâlâ bir Anayasa ve hâlâ o Anayasaya bir saygı var ise iptal edilecek.

Böylece Kasım sonuna kadar ödemeniz gereken ikinci taksiti ödemek zorunda kalmayacaksınız.

İlk taksiti ödeyenlerin parası ise ne yazık ki, geri alınamayacak.

Zaten iktidar da büyük ihtimalle bu yasanın iptal edileceğini bile bile çıkardı.

İptal edilene kadar ne toplarsak kârdır diye.

Ne de olsa, iktidar yanlısı müteahhitlerin affedilen vergilerinin yerine vergi toplamak lazım.


Meraksız bir ana muhalefet

Geçtiğimiz günlerde Kuzey Marmara Otoyolu ile ilgili bir soru sordum.

Tabii ki, yanıt yok.

Ulaştırma Bakanlığı, Adil Karaismailoğlu döneminde benimle çok önemli bir bilgi paylaşmış, konunun en üst düzey bürokratı “Ulaştırma Projelerinde Türkiye’nin PPP Yol Haritası” başlıklı raporu anlatarak, bu projelerin ülkeye maliyeti ile ilgili detaylı bilgi vermişti.

Bu projelerin nereye kadar zarar üreteceğini, nereden sonra kâra geçeceğini gösteren bir rapordu.

Bundan daha önce bahsetmiştim.

Bir fırsatta tamamını da sizlerle paylaşırım.

Bu raporda ne yazık ki tüm projeler yer almıyordu.

5’li çete diye anılan müteahhit grubunun üstlendiği projeler.

Bu projelerden biri olan Kuzey Marmara Otoyolu’nu sordum geçenlerde.

İki parça halinde ihaleye çıkarılan.

Yarısı beş müteahhitten ikisinin, diğeri yarısını ise diğer ikisinin aldığı projeden.

Bu iki ayrı konsorsiyum ihaleden sonra birleşmiş ve otoyol dört ortaklı tek şirketin işi haline gelmişti.

Ama daha önemlisi, ihaleden sonra otoyol güzergahında gerekli olup olmadığı belirsiz birtakım değişiklikler yapılmış, işin maliyeti arttırılmış ve bu maliyet artışı süreye eklenmişti.

İhale sırasında inşaat dahil 7 yıl 9 ay olan süre, bu değişiklikler nedeniyle uzatılmış da uzatılmış.

Ama ne kadar uzatıldığı, ne zaman sona ereceği ise muamma.

Hiçbir kaynakta bu bilgi yok.

Bir nevi devlet sırrı.

Ve sözde herkesi 5’li çetenin adamı olmakla suçlayan Ana Muhalefet Partisi ise bu rezaleti TBMM’ye getirmiyor; bu otoyolun işletme süresinin hangi şartlarla, hangi nedenlerle ne kadar uzatıldığını TBMM’de bir soru önergesi haline getirmiyor.

Ben de hem bu sürenin ne kadar uzatıldığını, hem de Ana Muhalefet Partisi’nin bu meseleyi niye mesele haline getirmediğini merak ediyorum.

Acaba Kılıçdaroğlu’nun yanında çöreklenmiş çete istemediği için mi!


HE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

Şantajcıları ve hırsızları çevresine toplayıp güç verenler, namusluyum diye övünmediği zaman. 

Erişilebilirlik Araçları