İstanbul 15°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Gözdağı, mesaj

  • Suç Netanyahu’ya yıkılır, eller yıkanır

  • Ayasofya’da ibadet sınırlı olmalı

  • NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

detail banner reklam

Gözdağı, mesaj

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Kasım 2, 2023

Yazı İçeriği

  • Gözdağı, mesaj

  • Suç Netanyahu’ya yıkılır, eller yıkanır

  • Ayasofya’da ibadet sınırlı olmalı

  • NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

Suç Netanyahu’ya yıkılır, eller yıkanır

Gazeteci Tolga Şardan dün önce gözaltına alındı, sonra da sürpriz biçimde tutuklandı.

Şardan’ı ne kadar tanırsınız bilmem.

Bana göre Ankara’daki en iyi muhabirlerden biridir. Özellikle yargı ve yüksek yargı haberlerinde bir numaraydı.

Habertürk gazetesini kurar ve kadrosunu oluştururken, ilk arayıp, Habertürk ekibine davet ettiğim, daha açık şekilde yazmak gerekirse Çiğdem Toker’le birlikte ilk transfer etmek istediğim gazetecilerden biriydi.

Son derece nezaketle teklifimi reddetmiş, Milliyet’te kalmak istediğini söylemişti.

Bana göre Tolgan Şardan ne yazarsa doğrudur.

Gözaltına alınıp, ardından tutuklanmasına neden olan MİT’in Adliyelerle ilgili bir rapor hazırlayıp, Cumhurbaşkanı’na sunduğu yolundaki haberi de okudum.

Haberin doğru olmadığını düşünmek bir yana, haberin Saray kaynaklı olduğunu, toplumda ciddi bir huzursuzluk yaradan adalet meselesinde Cumhurbaşkanı’nın da rahatsızlığını belgelemek ve adaletteki sorunların Cumhurbaşkanlığına gölge düşürmesini engelleme amaçlı olarak sızdırıldığını düşündüm.

Açıkçası böyle bir raporun varlığı, umut verici bir gelişme olarak görülebilirdi.

Ancak Şardan bu haberin gerçek dışı olduğu iddiası ve “doğru olmayan bir bilgiyi alenen yaymak” suçlamasıyla tutuklandı.

Zaten artık iki suç var.

Ya “halkı kin ve düşmanlığa tahrik”ten tutuklanıyorsunuz ya da “doğru olmayan bilgiyi alenen yaymak” suçundan.

Tolga Şardan bu haberinin doğruluğunu kanıtlayan belgeleri sunsa bu kez de “devletin gizli kalması gereken belgelerini yayınlamak” suçundan tutuklanacaktı.

Kesin.

Beyzbol şapkalarının içindeki etikette yazar “One size fits all” diye. Yani “Her bedene uyan tek ölçü” diye. Küçük ayarla her kafaya oturur.

Bu suçlamalar da aynen öyle.

Herkese uydurulabiliyor.

Tolga Şardan’ın tutuklanması aslında gazetecilere gözdağıdır.

“Haber yapmayın, başınıza bela almayın”

Sayıları giderek azalan gerçek gazetecilere, hakiki muhabirlere mesajdır.

Mesaj Timur Soykan’adır, Murat Ağırel’edir, İsmail Saymaz’adır, Çiğdem Toker’edir, hâlâ gazetecilik yapmaya çalışan kim varsa onadır.

İşin iktidar açısından vahim olan tarafı ise artık neyin lehlerine, neyin aleyhlerine olduğunu bile ayırt edemeyecek hale geldiklerinin ortaya çıkmasıdır.

Cumhurbaşkanı’nın lehine olan bir haberi, niyeyse Cumhurbaşkanı’nın aleyhine bir gelişmeye çevirmeyi başarmışlardır.

Bilmeyerek yaptılarsa “enayiliktir”.

Bilerek yaptılarsa “hainlik”.

Ben kendi adıma Tolga Şardan’ın gazeteciliğine güvenmeye devam edeceğim.

Kimin yalan bilgiyi alenen yaymakta olduğunu ise en iyi zaman gösterecektir, siyasi güç ya da siyasallaşmış yargı gücü değil…

İsrail çoluk çocuk kadın yaşlı genç demeden öldürmeye devam ettikçe ve hastane, mülteci kampı ayırt etmeden bombalamayı sürdürdükçe işler giderek Netanyahu’nun aleyhine dönmeye başlıyor.

En İsrail yanlısı tutumuyla bilinen Amerikan yayınları ve düşünce kuruluşları bile artık Netanyahu’yu suçlayan bir tutum takınmaya başladılar.

Benim ilk gün İsrail Başkonsolosu’na sorduğum “Gazze’de bu kadar güçlü bir istihbarat ağınız varken, Mossad Hamas’ın göbeğine kadar sızmışken, sürekli Gazze’yi gözlemlediğiniz halde, Gazze’de 5000’den fazla roket imal edilip hazırlandığını, binlerce Hamas militanının İsrail’e geçmek üzere eğitilip, silahlandırıldığını görmemeniz mümkün müydü?” sorumun artık yanıtı veriliyor.

ABD dış politikasının güçlü etkileyicilerinden CFR’ın (Council on Foreign Relations) yayın organı Foreign Affairs dergisi, İsrail Başbakanı Netanyahu’nun Hamas saldırısından önceden haberdar olduğunu açıkladı. Hatta İsrail Başbakanını Katar’ın Hamas’a yardım etmesine ve terör örgütünün güçlenmesine göz yummakla suçladı.

Yani “İsrail başbakanı 1000’den fazla İsraillinin ölümüne göz yumdu, yummanın ötesinde bu durumu gizlice destekledi ve onayladı” demeye getirdi.

Başka önemli noktalardan da Netanyahu’ya yönelik benzer atışlar başladı.

Eski Başbakanlardan Ehud Barak da önceki gün düzenlediği basın toplantısında “Medeni dünyadaki desteğimizi kaybediyoruz” diyerek Netanyahu yönetimini suçladı. 

Buradan şunu anlamak mümkün.

İsrail bu savaşı bir süre daha devam ettirecek ve Gazze’de epey bir kıyım yapacak.

Daha sonra bunun faturası Netanyahu’ya çıkarılacak.

Başbakan kendi ülkesinde hain ilan edilecek.

Yargılanacak.

Hem kendi halkının, hem Gazze’deki sivillerin ölümünden sorumlu tutulacak.

Ama bu arada İsrail Gazze’nin de kontrolünü ele geçirmiş, hedeflerine ulaşmış olacak.

Böylelikle İsrail hem tartışmalı ve istenmeyen bir Başbakan’dan kurtulmuş, hem de tüm günahlarını eski ve seçilmeyen Başbakan’a yıkarak Gazze’yi almış olacak.

Türkiye ise Netanyahu’nun karşısında durarak doğru tavır almışken, Hamas’ın yanında durmaya başlayarak yine büyük bir dış politika hatası yapmış olacak!

Ayasofya’da ibadet sınırlı olmalı

Kültür ve Turizm Bakanlığı, UNESCO’nun tavsiyesine uyarak Ayasofya Camii’ne girişlere kısıtlama getirme kararı aldı.

Kısıtlama dedikleri ise yabancı turistlerden giriş ücreti almak olacak.

UNESCO ile ne konuştular bilmiyorum ama asıl sorun yabancılardan para almak değil.

Asıl sorun “kalabalık”.

Bunu söyleyen UNESCO falan değil, daha önce içinde Ayasofya’yı da barındıran Topkapı Sarayı Başkanlığını yürüten Prof. İlber Ortaylı, hem Ayasofya’nın başında olan hem de daha sonra Bakan yardımcılığı yapan değerli arkadaşımız, mektep ağabeyimiz rahmetli Prof. Haluk Dursun.

Her ikisi de Ayasofya’nın yaşı ve durumu nedeniyle büyük kalabalıklara ev sahipliği yapacak durumda olmadığını defalarca söylediler.

Ayasofya bugün 1500 yıllık bir bina. Aya İrini’den sonra İstanbul’da hâlâ işlevini koruyabilen en eski yapı.

Dünyada ayakta kalan benzeri pek az.

Mimar Sinan’ın yaptığı takviyelerle bugüne ulaşmayı başarmış ve çok hassas bir denge üzerinde duruyor.

Bu mabedin her gün içine giren onbinlerce kişinin yarattığı titreşime, nefeslerinden çıkan neme, vücutlarının yaydığı ısıya dayanması çok ama çok zor.

Bu yüzden de bu camiye kısıtlama şart.

Her vakitte uzmanların belirleyeceği sayıda kişinin namaz kılmasına izin verilmesi, bunun için ya bir randevu ya da bir sayaç sistemi ile girişlerin kısıtlanması şart.

Hatta burada namaz kılacak olanların caminin vakfiyesine bir yardım etme şartı bile hiç yanlış olmayabilir.

Ayasofya’yı korumak şart. Aksi takdirde Ayasofya’yı ibadete açan değil,

Ayasofya’nın yıkımına neden olan iktidar olarak anılırsınız.

Ecdat emanetine hıyanet de pek iyi olmaz.

Bu boyuttaki size bile büyük gelebilir!

NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

“Bana dostunu söyle sana kim olduğunu söyleyeyim” cümlesini dış politika yaparken unutmadığımız zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
Türkiye’deki üniversitelerin son durumu ne? görseli
3 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile Bilim EkstraTürkiye’deki üniversitelerin son durumu ne?Merhaba! Artık "Bilim Ekstra" programımızda çok özel bir konuğumuz var: Prof. Dr. Emre Onur Kahya! Prof. Dr. Kahya, bizimle fizik ve yapay zeka alanlarındaki bilgisini paylaşacak. Fizik dünyasının gizemlerine inerken aynı zamanda yapay zeka ile ilgili son gelişmeleri keşfedeceğiz. Hem temel kavramlar hem de son teknolojiler hakkında bilgi sahibi olacak ve geleceğin bilimine bir adım daha yaklaşacağız. Bu özel programda, Einstein'dan Newton'a, Schrödinger'den Feynman'a kadar fizik tarihindeki önemli isimlere göz atacağız. Ayrıca, kuantum mekaniği, görelilik, yapay zeka ve uzay-zaman gibi heyecan verici konuları da keşfedeceğiz. Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile fizik hakkında merak ettiğiniz her şeyi öğrenmek için bu videoyu kaçırmayın! Bilimi ve evrenin sırlarını keşfetmeye hazır mısınız? 00:00 Giriş 00:38 Üniversitelerin güncel durumu 09:23 Üniversitelerin sıralaması 13:01 İTÜ puanlarının dağılımı 16:34 Kapanış Prof. Dr. Emre Onur Kahya'nın bölümde bahsettiği web sitesi: https://www.nature.com/nature-index/country-outputs/Turkey
Ekim 15, 2025
Bağışıklık sistemimiz bize zarar verebilir mi? görseli
FatihAltaylı
YouTube
Emrah Safa Gürkan & Semih Tareen - Teke Tek BilimBağışıklık sistemimiz bize zarar verebilir mi?Siemens “Geleceği Merak Edenlere” mottosuyla programımızdaki sponsorluğuna devam ediyor. Teke Tek Bilim programımızın tarih, bilim felsefesi, inovasyon ve keşiflerle dolu yolculuğunda, Siemens mühendisliğinin gücünü ve Siemens teknolojisinin getirdiği olanakları kullanarak dünyamızı daha iyi bir yer haline getirme çabasını hep birlikte deneyimliyor olacağız. Siemens’in yeni kahve makinesi EQ900 Plus, farklı kahve çekirdeklerini birbirine karıştırmamak için özel olarak hazırlanan çift çekirdek haznesi ve 32 farklı çeşit dünya kahvesiyle Teke Tek Bilim programımıza keyif ve lezzet kattı. 00:00 Giriş 06:02 Gen terapisi nedir? 09:16 Anne karnındaki bir bebeğe genetik müdahale yapılabilir mi? 10:20 Genlerle oynayarak "Süper İnsan" yaratmak mümkün mü? 12:20 Tarihte genle ilgili kaç tane paradigmik kırılma var? 14:31 Vücudumuza faydalı olabilecek virüsler var mı? 16:21 Virüslerin coğrafi dağılımı var mı? 18:14 Bağışıklık sistemi nasıl çalışır? 20:05 Periferik Bağışıklık Toleransı çalışması nedir? 25:13 Virüsler kansere neden olur mu, kanser neden oluşur? 28:50 Gen Terapisi Türkiye'de ne kadar aşama kaydetti? 36:45 Bilimsel araştırmaların daha başarılı olabilmesi para kazanmakla paralel bir ilişkiye mi sahip? 40:30 Aşı ve ilaç karşıtlarının komplo teorileri doğru mu? 43:25 Sağlığın kapitalizme eklemlenmesi ilaç sektörünü etkiliyor mu? 47:00 Sosyal medyada sağlıkla ilgili dolaşan bilgilerin gerçek mi yoksa spekülasyon mu olduğunu nasıl anlarız? 52:10 Her aşı ve ilacın yan etkisi var mıdır? 52:50 Özel sektör ve bilimin bir araya gelmesi çıkar çatışmalarını beraberinde getirir mi? 57:05 Covid-19 aşı olmasaydı kendi kendine geçer miydi ve neden bu kadar ölümcüldü? 1:00:49 Aşılar virüsleri yenebilecek mi? 1:02:45 Covid dönemindeki aşılar nasıl bu kadar hızlı geliştirildi? 1:11:02 Türkiye'de bu alanda gelişmek için ne yapılabilir? 1:19:28 Bu alana ilgi duyan gençlere ne tavsiye ediyor? 1:27:35 Semih Tareen'in bilim dışında ilgilendikleri? 1:34:00 Kapanış
Ekim 12, 2025
"Yaratıcılık, özgürlük içinde ortaya çıkıyor" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Altan Erkekli"Yaratıcılık, özgürlük içinde ortaya çıkıyor"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 01:26 Bir günü nasıl geçiyor? 04:56 Zamanın hızlı geçtiğini düşünüyor mu? 06:39 Güzel şeyleri görmek için ne yapılmalı? 08:55 "Şifa Niyetine" oyunu 12:49 Aile yaşantısı 14:06 Hayatına dokunan öğretmeni 16:08 Sahneye attığı ilk adım 26:38 Neşesini nasıl taze tutuyor? 28:32 Kuşaklar arasındaki çatışmayı nasıl değerlendiriyor? 34:48 Seyircide neler değişti? 41:00 Umutsuzluğa kapıldığı zamanlarda ne yapar? 42:09 Televizyon dizileri hakkında ne düşünüyor? 43:40 Dizi senaryoları hayatla örtüşüyor mu? 46:15 İnsanları güldürmek zor mu? 47:09 Yatılı okul hayatına neler kattı? 50:16 Kendisini nereye ait hissediyor? 51:26 Tiyatroların durumuyla ilgili ne düşünüyor? 54:30 Sanat hâlâ insanları değiştirme gücüne sahip mi? 1:01:24 Anlamakta en zorlandığı duygu 1:01:23 Bir Demet Tiyatro 1:04:50 Kapanış
Ekim 12, 2025