İstanbul 15°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Devlet Bahçeli Şeyh Said Bulvarı hakkında ne düşünüyor? 

  • Kime mal edelim!

  • Vizesiz AB palavrasından, istemeyen ülkeliğe

  • NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

detail banner reklam

Devlet Bahçeli Şeyh Said Bulvarı hakkında ne düşünüyor? 

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Aralık 13, 2023

Yazı İçeriği

  • Devlet Bahçeli Şeyh Said Bulvarı hakkında ne düşünüyor? 

  • Kime mal edelim!

  • Vizesiz AB palavrasından, istemeyen ülkeliğe

  • NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

Kime mal edelim!

Şeyh Said adının Diyarbakır Valisi tarafından Diyarbakır’da bir caddeye verilmek istenmesini eleştirdim ve Şeyh Said’in Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı ayaklanmış bir “hain” olduğunu hatırlattım diye, dünden beri Cumhuriyet ve Türkiye karşıtlarının hedefindeyim.

Önce cühela taifesine hatırlatayım.

Şeyh Said ile Said-i Nursi aynı kişiler değildir, onu bir öğrensinler.

Yazımızın konusu olan isyancı Şeyh Said 1865 yılında Palu’da doğmuş, 1925 yılında Diyarbakır’da idam edilmiştir.

Said-i Nursi ise 1878’de Bitlis’te doğmuş, 1960’ta Şanlıurfa’da ölmüştür.

Şeyh Said’in başlattığı isyana katılması yönündeki çağrıya da “olumsuz’ yanıt vermiş ve Şeyh Said İsyanı’nda yer almamıştır.

Şeyh Said İsyanı 1925 yılının Şubat ayında, Türkiye Cumhuriyeti henüz 1 yaşını yeni doldurmuş genç bir Cumhuriyet iken patlak vermiştir.

Her zaman olduğu gibi “Din elden gidiyor” diye başlamış daha sonra etnik bir karaktere bürünmüş bir isyandır.

İsyancılar, Genç vilayetinde vali ve kamu görevlilerini rehin aldıktan sonra bugünkü Bingöl’e yürüdüler, giderek güç kazanarak Muş’a saldırdılar.

Muş’ta yerel halkın karşı koymasıyla püskürtüldüler.

Oradan Elazığ’a doğru harekete geçip Elazığ’ı ele geçirdiler.

Ardından Diyarbakır’ı kuşattılar.

Uzun süre direnen Diyarbakır’ı alamadılar ama büyük kayıplara neden oldular.

İki aya yakın süren ve kanlı çatışmalara sahne olan isyan Nisan ayı başında Mustafa Kemal Paşa, Kazım Karabekir Paşa ve Mürsel Paşa tarafından bastırıldı.

Daha sonra yapılan bir yargılama ile Diyarbakır’da idama mahkum edildi.

Bu sırada Diyarbakır Valisi hepinizin yakından tanıdığı bir dostumun dedesi, Diyarbakır Emniyet Müdürü ise daha sonra Dışişleri Bakanı, TBMM Başkanlığı ve Cumhurbaşkanlığı vekilliği de yapan Adalet Partisi milletvekili İhsan Sabri Çağlayangil idi.

Bu isyan, Türkiye’nin çok partili hayata geçişini 20 yıl kadar geciktirmiş, daha da önemlisi Türkiye’nin Musul ve Kerkük’e yönelik siyasi hamlelerini imkansız hale getirerek, Misak-ı Milli’nin bu iki hedefinin Hatay benzeri bir şekilde Türkiye Cumhuriyeti’ne katılmasının önüne geçmiştir.

Ve şimdi bu isyancının adı Diyarbakır’da bir caddeye verilmek isteniyor.

Ben de bunu karşı çıktığım için hakarete uğruyorum.

Çok açık söyleyeyim.

Bu adı bir caddeye vermek isteyen bir vali değil, HDP’nin ya da yeni adıyla DEM’in seçilmiş bir belediye başkanı olsa, bu istek görevden almaya ve yerine kayyum atanmasına gerekçe teşkil ederdi.

Ama vali yapınca sorun olmuyor.

Muhtemelen yerel seçim için masa altı bir işbirliğinin de sinyali oluyor.

AK Parti açısından bu durum ne şaşırtıcı ne de beklenmedik.

Benim merak ettiğim Devlet Bahçeli’nin fikri.

Devlet Bey acaba Şeyh Said’in adının bir caddeye verilmesini nasıl karşılıyor?

Çünkü bu normal karşılanırsa zannederim bir sonraki aşama Doğu illerini boydan boya bağlayan bir Öcalan Bulvarı olur.

NOT: Bu konu ile ilgili Uğur Mumcu’nun "Kürt İslam Ayaklanması 1919-1925" kitabı tam bir başyapıttır. Mutlaka okumanızı tavsiye ederim.

Bayılıyorum memleketteki eyyamcılık olarak kibarlaştırılmış ama aslında ne olduğunu hepimizin bildiği tavra.

Ankaragücü-Rizespor maçı sonunda Ankaragücü teknik direktörü hakeme küfür edip, parmak sallayıp ve konuk teknik direktör tarafından tutulmasa sahaya girip hakeme saldırmak üzereyken…

Ankaragücü’nün seçilmiş başkanı yanındaki serserilerle beraber sahaya girip hakemi bir yumrukla yere yıkmışken…

Yanındaki saldırganlar linç etmek istermişçesine yerde hakeme tekmeler savurup, kafasını boynunu kırmaya çalışırken…

Daha sonra numaradan hastaneye giden başkanı Ankaragücü taraftarı olduğu söylenen bir grup hastane önünde alkışlarla karşılar ve uğurlarken…

Ankaragücü’nün bir taraftar grubu başkanı açıkça destekleyen ve neredeyse “Başkanımızın eline sağlık” diyen bir basın açıklaması yaparken…

Herkes ama herkes “Bu saldırı Ankaragücü camiasına mal edilemez” deme yarışına girmiş vaziyette.

İyi de başkanı, teknik direktörü, taraftar grubu bu işin içinde iken bu hareketi kime mal edeceğiz.

Ankaragücü’ne mal edilmesi için o yumruğu kimin atması ve o yumruğa kimin sahip çıkması gerekiyordu…

Benim mi!

Vizesiz AB palavrasından, istemeyen ülkeliğe

Türkiye’de iktidar ikide birde “Vizesiz Avrupa’ya gideceksiniz” diyor ama bu bir türlü gerçekleşmiyor.

Bu vaadin üzerinden üç başbakan, bir Anayasa değişikliği, bir sistem değişikliği ve iki cumhurbaşkanı değişimi gördük bu vaat bir türlü gerçekleşmedi.

Gerçi Avrupalılar açısından bir sorun yok, onlar Türkiye’ye bırakın vizeyi pasaportsuz bile girebildikleri için, bu pazarlığın onlar açısından hiçbir kıymeti yok.

Bu yüzden de olacağı da yok.

Bu arada Avrupa Birliği de Ukrayna Savaşı’ndan sonra genişleme çabalarına hız verme kararı aldı.

Peki biz bu genişleme arzusunun neresindeyiz!

AK Parti bundan 21 sene önce iktidar koltuğunu ele geçirdiği zaman en önemli vaadi Türkiye’nin AB’ye girişiydi.

Özgür, hukuka saygılı, demokrasinin vesayet altında olmadığı bir ülke olacaktık ve AB’ye girecektik.

Nitekim bunun en önemli adımını da 2004 yılı sonunda atmış, müzakerelere başlamış ve bunu da Ankara’da gündüz vakti atılan havai fişeklerle kutlamıştık.

AB halkları Türkiye’nin AB üyesi olduğunu bile zannetmeye başlamıştı.

Ama Almanya ve Fransa’nın ortak çabaları, Yunanistan ve Kıbrıs Rumlarının engelleri ile bu olmadı ve Türkiye AB’ye küstü.

Tabii aynı anda demokrasiye ve hukuk devletine de küstük.

AB ise durumdan çok da memnun.

Yeni genişleme çabaları içinde Batı Balkan devletleri ve hatta henüz tam olarak devlet bile olamamış bazı ülkeler de yer alıyor.

Sadece o kadar da değil, Gürcistan da AB’nin genişleme planları içinde yer alıyor.

Ermenistan da buna dahil olursa hiç şaşırmayın.

Peki 2007’ye kadar Türkiye’yi AB ülkesi saymaya başlayan Avrupa halkları arasında yapılan anketlerde tüm bu ülkeler arasında “AB üyesi olması istenmeyen” tek ülke hangisi?

Evet bildiniz.

Türkiye.

21 yıllık iktidarın sonunda geldiğimiz nokta bu.

Osmanlı’nın 700 yıl boyunca kendine anayurt olarak gördüğü ve hedef aldığı Avrupa’da artık yokuz.

Punduna getirseler UEFA’dan bile atacaklarından hiç kuşkum yok!

NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

Yalancı iktidarların mumunun sönmesinin ülkeleri karanlığa götürdüğünü anladığımız zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"1000 tane şarkı sözü yazdım" görseli
Dün
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Zeynep Talu"1000 tane şarkı sözü yazdım"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:17 Bir günü nasıl geçiyor? 01:11 Pandemi zamanı verimli geçti mi? 03:16 İnsanların yüzlerinde ne görüyor? 10:02 Bir şarkının ilk kıvılcımı nasıl ortaya çıkıyor? 14:15 İlham aldığı şeyler var mı? 15:28 İşinin sevdiği ve sevmediği yönleri neler? 17:46 Yazması çok zor olan bir şarkısı oldu mu? 26:15 Üretimi, çok fazla olaya maruz kalmak etkiliyor mu? 30:18 Müzisyenlerin yaşadığı en büyük sıkıntı nedir? 32:47 Bugünün Türkiye’si bir şarkı sözü olsa nasıl başlardı? 36:34 Kendisini nerelerden takip edebiliriz? 43:30 Kapanış
Ekim 26, 2025
Heisenberg'in bilime katkıları neler? görseli
4 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile Bilim EkstraHeisenberg'in bilime katkıları neler?Merhaba! Artık "Bilim Ekstra" programımızda çok özel bir konuğumuz var: Prof. Dr. Emre Onur Kahya! Prof. Dr. Kahya, bizimle fizik ve yapay zeka alanlarındaki bilgisini paylaşacak. Fizik dünyasının gizemlerine inerken aynı zamanda yapay zeka ile ilgili son gelişmeleri keşfedeceğiz. Hem temel kavramlar hem de son teknolojiler hakkında bilgi sahibi olacak ve geleceğin bilimine bir adım daha yaklaşacağız. Bu özel programda, Einstein'dan Newton'a, Schrödinger'den Feynman'a kadar fizik tarihindeki önemli isimlere göz atacağız. Ayrıca, kuantum mekaniği, görelilik, yapay zeka ve uzay-zaman gibi heyecan verici konuları da keşfedeceğiz. Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile fizik hakkında merak ettiğiniz her şeyi öğrenmek için bu videoyu kaçırmayın! Bilimi ve evrenin sırlarını keşfetmeye hazır mısınız? 00:00 Giriş 06:57 Bohr-Kramers-Slater(BKS) teorisi 07:46 Einstein'ın BKS teorisine eleştirileri 13:33 Schrödinger'in dalga mekaniği 18:11 Solvey Konferansı 22:50 Schrödinger ve Goudsmit 43:15 Kapanış
Ekim 23, 2025
Yapay zekanın hızlı gelişimi görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Ethem Alpaydın & Prof. Dr. Emrah Safa GürkanYapay zekanın hızlı gelişimiSiemens “Geleceği Merak Edenlere” mottosuyla programımızdaki sponsorluğuna devam ediyor. Teke Tek Bilim programımızın tarih, bilim felsefesi, inovasyon ve keşiflerle dolu yolculuğunda, Siemens mühendisliğinin gücünü ve Siemens teknolojisinin getirdiği olanakları kullanarak dünyamızı daha iyi bir yer haline getirme çabasını hep birlikte deneyimliyor olacağız. Siemens’in yeni kahve makinesi EQ900 Plus, farklı kahve çekirdeklerini birbirine karıştırmamak için özel olarak hazırlanan çift çekirdek haznesi ve 32 farklı çeşit dünya kahvesiyle Teke Tek Bilim programımıza keyif ve lezzet kattı. #işbirliği 00:00 Giriş 01:04 Yapay zekanın hızlı gelişimi 09:28 Yapay zeka hayatımızdaki sosyal ve ekonomik şartları değiştirebilir mi? 13:35 Yapay zekanın hiç yapamayacağı şeyler olacak mı? 19:17 Yapay zeka çok mu hızlı gelişti? 20:34 Yapay zeka bu kadar hızlı gelişmeye devam eder mi? 23:42 Yapay zekada sezgi var mı? 26:15 Yapay zeka sonsuza kadar kendini evrimleştirebilir mi? 29:17 Türkiye olarak yapay zekada ne durumdayız? 35:40 Üniversitelere ayrılan fonlar üniversiteye uzun vadede zarar verir mi? 45:30 Bilimde ve yapay zeka konusunda Türkiye’den umutlu mu? 57:33 Kapanış
Ekim 19, 2025