Orta Çağ’ın da gerisine yolculuk

Arşimed’i bilirsiniz herhalde.

Milat önce 3. yüzyılda Sicilya’da yaşamış ve bir Roma askeri tarafından katledilmiş bir bilim insanı.

Tüm zamanların en büyük bilim insanlarından biri.

Zannederim en fazla bilinen yönü hamamdan fırlayıp “Eureka, eureka” diyerek maddelerin özgül ağırlığı olduğunu ve bunu hesaplamanın yöntemini bulmasıdır ama asıl olarak matematik alanında muazzam buluşların sahibidir. Pi sayısına ilk yaklaşan insanoğludur.

Şimdi 2500 seneyi atlayalım ve 2024 Türkiye’sine gelelim.

Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanan R. Tayyip Erdoğan, kabinesini açıkladığı zaman “Kabinede işinin ehli insanlar var ama Milli Eğitim Bakanı bunlardan biri değil. Bu kabinenin en zayıf halkası Milli Eğitim Bakanı’dır.” demiştim.

Bu görüşümü de sık sık tekrarladım.

Milli Eğitim Bakanı da bu görüşümü doğrulamak için elinden geleni yapmaktan kaçınmadı.

Son olayı müfredattaki değişiklik.

AKP iktidarı döneminde, saymakta zorlansam da zannederim 6 kez müfredat ya da sistem değişikliği oldu.

İnşallah bu sonuncusu değildir.

Çünkü bu müfredat değişikliği, Türkiye’yi geri vitese takmak için yapılmış bir müfredat değişikliğidir veya bu iktidar ya da bunun yerini alacak olan iktidar bu müfredattan kurtulmak zorundadır.

Milli eğitim uzmanı değilim, bu nedenle müfredatı uzmanlarla önümüzdeki günlerde sık sık konuşacağım fakat uzmanlık gerektirmeyen bir noktayı işaret etmek istiyorum.

Milli Eğitim Bakanlığı integrali müfredattan çıkardı.

Artık öğrenciler integral hesaplarını öğrenemeyecekler, öğretilmeyecek.

Peki integral hesaplarını ilk bulan kim biliyor musunuz!

Yukarıda bahsettiğim kişi, Arşimed…  2400 yıl önce. Milattan önce 3. yüzyılda.

Hani hep deniyordu ya “AKP iktidarı Türkiye’yi Orta Çağ karanlığına geri götürüyor” diye.

Orta Çağ ne, daha da geriye, İlk Çağ’ın da gerisine götürüyor.

Arşimed, bir İlk Çağ bilgini ve biz ondan da geriye gidiyoruz.

Bilerek mi bilmeyerek mi emin değilim.

Ancak adını anmaktan bile imtina ettiğim bu Milli Eğitim Bakanı’nı oraya atayan Cumhurbaşkanı bilmeli ki, eğer integral hesabı yoksa mühendislik olmaz.

Mühendislik yoksa, oturduğu saray da inşa edilemez, övündüğü yollar, köprüler, gemiler, İHA’lar, uçaklar hiçbir şey yapılamaz.

Bana inanmıyorsa damadına sorsun.

“Selçuk, bu integralin müfredattan çıkarılması doğru bir hamle mi?” diye ona danışsın.

“Sen Robert Kolej’de integral, türev okumasaydın, o üniversitelerde başarılı olabilir miydin?” diye sorsun.

Ve bu Milli Eğitim Bakanı ile ilgili ondan sonra karar versin.

Eğer integrali, türevi müfredattan çıkarırsanız, Baykar bundan böyle çalıştıracağı mühendis bulamaz, haberiniz olsun!

Böyle bir milli eğitim ülkeye ihanet gibidir.

Bilerek veya bilmeyerek! 


Şaşırtmayan bir vekil

Bir vatandaş.

Çanakkale’de, yapı kayıt belgesi almış tek katlı, gecekondu benzeri eski küçük bir binayı satın alıyor.

Yıkıyor.

Yerine iki buçuk katlı, boğaz manzaralı, şahane bir villa yapıyor.

Yetmiyor.

Hemen yanında başka birine ait bir araziyi çitle çeviriyor. Oraya da bir kümes yapıyor. Muhtemelen ilerde onu da villaya çevirecek.

Sonra ahali bu vatandaşı şikayet ediyor.

İnceleme yapılıyor.

Binanın kaçak olduğu, yapı kayıt belgesindeki bina olmadığı, kanunsuz olarak sonradan yapıldığı ve yapı kayıt belgesinden çok daha büyük bir bina olduğu belirleniyor.

Yıkım kararı alınıyor.

Arazisini gasp ettiği vatandaşın şikayeti üzerine de buradaki rezilliği de ortaya çıkıyor.

Bununla ilgili de ayrı bir dava açılıyor.

Peki sizce bu vatandaş ne iş yapıyor!

Çok düşünmeyin, söyleyeyim.

Milletvekili.

Yasama organının üyesi.

Yasa hazırlayan, yasa çıkartan ve bizim bu yasalara uymamamız halinde hangi cezayı alacağımızı belirleyen yasaları da çıkartan TBMM’nin üyesi.

Üstelik de o yasaları yapma gücü ve kudretini elinde bulunduran iktidar koalisyonundan bir partinin, AKP’nin bir milletvekili.

Peki tüm bu anlattıklarıma siz şaşırdınız mı!

Bence şaşırmadınız!

İtiraf edin…


Ucuzunu istemez

Diyanet İşleri Başkanlık koltuğunun işgalcisi Ali Erbaş makam otomobili olarak Audi A8 istemiş.

Diyanet’in halktan zekatlarını kendilerine vermesini niye istediği de böylece anlaşılmış oldu.

Ali Efendi kendine Audi A8 alacakmış.

Sizin zekatlarınız olmasa, fakir nasıl alacak Audi A8’i.

Yine de şaşırdım.

Mercedes S klas merakıyla bilinen Ali Erbaş, nasıl oldu da Audi A8 istedi diye.

Açtım, iki otomobilinde fiyatlarına baktım.

Audi A8’in liste fiyatı Mercedes A8’den yaklaşık 600 bin TL daha pahalı. 

Audi A8’in fiyatını da hatırlayalım. Audi’nin internet sitesinde tavsiye edilen anahtar teslim fiyatı 15 milyon 725 bin 769 TL.

O zaman anladım Audi arzusunun nedenini.

Daha pahalısı varken, Ali Efendi niye ucuz Mercedes’e binsin.


NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

Halkın parasını babamızın parası zannetmediğimiz zaman.

Erişilebilirlik Araçları