Loose Loose

Loose Loose

Bir iki hafta önce siyasete meraklı bir dostum sordu,

“Önümüzdeki dönemde ne bekliyorsun” diye,

Öngörülerimi sıraladım:

“Asker bir şey yapar diye beklemeyin, Asker bu işe karışmaz, En azından şimdilik, Onlar beklentilerini söylediler, Durur beklerler,

CHP’den cacık olmaz, Moralleri öyle bozik ki, muhalefet bile yapamazlar, Devlet Bahçeli Gül ile Erdoğan’ı kafa kafaya vurdurdu, O da kenara çekilir, Sağ seçmenin şimşeklerini üzerine çekecek bir şey yapmaz,

Olay DTP’den patlar, DTP rahat durmayacak, Çünkü Güneydoğu’yu AKP’ye kaptırmaktan rahatsız, Sıkıntı yaratacaklar, gerilim çıkaracaklar, AKP yerel seçimi düşünüp suskun kalırsa MHP kazanacak, AKP  DTP’nin üzerine gitmeye başlarsa, bölgede gerilim tırmanırsa bu kez DTP kazanacak, DTP önce konuşarak, bunda umduğu tepkiyi alamazsa bölgede terörü arttırarak AKP’yi zorlayacak, İlk sıkınta orada olur” dedim,

Dün o dostum arayarak, “Bak dediğin çıkmaya başladı” dedi,

“Dur hele” dedim, “Bu daha başlangıç, DTP boşluğu buldu çalışacak, Göreceksin”

DTP, çok önemli bir fırsatı, Güneydoğu’daki yerel seçimlerde AKP’yi mağlup etme uğruna harcamakta ısrarlı görünüyor,

Köşeye sıkışan iktidarın buradaki pozisyonu Başbakan’ın çok sevdiği “Win win” söymenin tam tersi,

NOT: Başlık kayıp kayıp anlamına gelmektedir,

Beğenmedikleri Cumhuriyet

Beğenmedikleri Atatürk Cumhuriyeti’ni değiştirmeye, Anayasa’dan kurucu ruhu çıkarmaya çalışıyorlar,
Bu Cumhuriyet kötüymüş,
Neden kötüymüş?
Toplumun bir bölümünü eziyormuş, jakobenmiş, ayrıcalıklı sınıflar yaratılmış, ülkeyi sadece o sınıf yönetirmiş,
Ayıptır be!
Adını ağzınızdan düşünmediğiniz Allah korkun,
Bu dedikleriniz doğruysa siz oralara nasıl çıktınız!
Kayseri’den çıkmış orta halli dindar bir esnaf çocuğu Cumhurbaşkanı,
Bir Taka Kaptanının oğlu Başbakan,
Yolu, suyu olmayan köyden çıkıp yurt dışında okumuş, Meryll Linch’te uzman olmuş bir köy çocuğu Başbakan Yardımcısı,
Sadece onlar mı?
Çoban Sülü Başbakan, Cumhurbaşkanı,
Başbakan ve Cumhurbaşkanı Özal da ondan farksız,
Ve daha onlarcası,
Beğenmediğiniz Cumhuriyet’in size kazandırdıkları bu, Türkiye’ye kazandırdığı bu,
Beğenmediğiniz bu Cumhuriyetin yerine ne koymayı planlıyorsunuz doğrusu merak ediyorum,

Gül’den İlk Sinyal

Abdullah Gül Köşk’te nasıl bir tavır takınır sorusunun yanıtını bizzat Abdullah Gül, dün verdi,
Hayrunisa Hanım’ım Çankaya’nın internet sitesinde fotoğrafı olmadığı yazılınca, Reisi Cumhurumuz, Abdullah Gül Beyefendi, eşlerinin bir fotoğrafının Çankaya Sitesine koyulmasını istedi,
Fotoğraf özenle seçildi ve özenle koyuldu,
First Lady ve eşinin Çankaya Sitesi’ne koyulan fotoğrafında tercih ilginç,
Önde gülen Gül’ler,  Arkalarındaki fonda bir cami,
Milletin bir bölümü türbanlı fotoğrafa alışmak için antrenman yaparken, Gül antrenman üzerine 4 tur da düz koşu yaptırıyor, Cami etrafında,
Aklıselimler “Aman gerilim tırmanmasın” diye geri adım attıkça, atılan her geri adımın üzerine geliyor,
Gül’ün fotoğrafı da bu tür,
Aile albümünde başka fotoğraf mı yok?
Yoksa yeni bir tane çektirilemiyor mu?
Ama mesele üzüm yemek değil ki, bağcıları dövmek,
Dayak yemiş bağcılar üzerinden mesaj vermek,
Dün Çankaya’da bir resepsiyon vardı,
Sabahın erkeninde,
İçkisiz,
“Niye içkisizdi” diye soracak olursan “Sabahın köründe de mi içki istiyorsunuz” demek için,
 Sayın Cumhurbaşkanımız bu mantıkla giderse, üç beş haftaya kalmaz bir gece Çankaya Kapısı’nda Mercedes'lerle dizilmiş tarikat şeyhlerini de görürüz,
Maksat mesaj olsun,
Hangi maksada hizmet edecekse!

İdeolojik Gözlük

Dünkü yazılarıma gelen yorumları okuyunca çok eğlendim,
Aynı yazı için bir bölüm “Askeri darbeye teşvik ediyorsun” demiş,
Bir diğer bölüm ise “Askere hakaret ediyorsun”
Bazıları da “Askere yaltaklanıyorsun” diye yazmış,
Çok küçük bir azınlık ise ne yazdığımı tam olarak anlamış,
Demek ki, biz ne yazarsak yazalım, o yazılar ideolojik gözlükle okununca farklı anlamlar taşıyor,
Kimse “Adam böyle düşünmüş” demiyor,
Bir kulp takıyor,
Kafalarında kulpla gezenler, herkesin bir kulpu olduğunu düşünüyor olsa gerek,