İstanbul 15°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Üç harflileri yıllarca denetlemeyen ben miyim!

detail banner reklam

Üç harflileri yıllarca denetlemeyen ben miyim!

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Aralık 5, 2022

Yazı İçeriği

  • Üç harflileri yıllarca denetlemeyen ben miyim!

Üç harflileri yıllarca denetlemeyen ben miyim!

Üç harfli marketler ile iktidar arasındaki kavga seçime kadar bitecek gibi görünmüyor. Ancak iktidar medyasını takip edenler, kavga olduğunun farkında değil muhtemelen. Çünkü uzun yıllar boyunca üç harfli market zincirlerinden aldıkları reklamla palazlanan iktidar medyası, üç harfli marketlerin iktidarın suçlamalarına verdiği yanıtları bile yayınlamıyor. Oysa dün de yazdığımız gibi durum ortada. Büyük oranda kamu kaynağı kullanan, büyük oranda sübvanse edilen Tarım Kredi Kooperatifi dükkanlarındaki fiyatlar ile herhangi bir market raflarındaki fiyatlar arasında bir fark, bir uçurum yok. Fiyatlar aynı. Bu da normal. Türkiye’deki fiyat artışlarının nedeni marketlerin fiyat politikası değil, ülkenin ekonomi politikası. Faiz düşüreceğim diyerek TL’yi değersiz hale getirirseniz, kurlar uçar, fiyatları da uçurur. Marketlerle de kavga etmeye gerek yok. Elinizde Rekabet Kurumu var, Maliye Bakanlığı var. Gidersiniz bu marketleri denetlersiniz. Malın girdiği fiyat bellidir, çıktığı fiyat zaten bellidir.

Bu dev zincirlerde her şey de faturalıdır. Bakarsınız aradaki farka, fahiş kâr, fahiş fark var mı görürsünüz. Tabii bu yetmez. Bu market zincirleri, üretimlerinin bir kısmını da kendi yaptırıyor, markasız ürünleri de piyasada ürettiriyor. Yani araya kendilerine ait aracı şirketler koyuyorlar. Biz geçmişte bu şirketlere de çok dikkat çektik. Bu üç harfli dediklerinizin araya koydukları şirketler vasıtasıyla halka açık şirketlerden örtülü kâr transferi yaptığını, bu market zincirlerinin iktidara yakın patronlarının, bu aracı şirketlerin yüzde 100 sahibi olarak asıl parayı buradan kazandığını söyledik. Bu çok açık bir SPK suçu idi. Ama o zaman iktidara yakınlardı, iktidarı ve medyasını finanse ediyorlardı. Kimse kılını bile kıpırdatmadı. Ve şimdi seçime doğru bir kayıkçı kavgası. Bir suçlu arama telaşı. Oysa bu marketlerin belki de tarihlerindeki en masum dönemi. ***

Bana dostunu söyle

Ben Teke Tek Bilim’de hangi ekonomisti ağırlayıp, bir bilim olarak ekonomiyi konuşmuş, Türk ekonomisine bilimsel bir gözle bakmışsak, CHP lideri onları danışman almış. Hoşuma gitmedi değil. Demek ki, doğru isimleri bulup konuk etmişim. Ama CHP lideri birini suçlamak istediği zaman beni suçlamayı tercih ediyor. “Alo” falan diyerek bize yüklenmeye çalışıyor. Oysa o da farkında ki, ben burada doğru insanlarla doğru şeyleri konuşmaya, yön gösterici olmaya çalışıyorum. Bu arada CHP’nin eski genel başkanının kızı Kılıçdaroğlu’nun ABD’li profesör Rifkin’i danışman olarak almasına aynen iktidar ağzıyla tepki gösteriyor. Acaba Aslı Baykal, Rifkin’in kim olduğunu, ne olduğunu biliyor mu, duymuş mu! Size şu kadarını söyleyeyim, eğer Rifkin CHP liderine değil de, Beştepe’ye danışman olsa idi bugün bütün Türkiye “Alman mucizesinin arkasındaki danışman Türkiye’yi uçurmaya geldi" manşetleri atılırdı. İYİ Parti Ekonomi Politikaları Başkanı Bilge Yılmaz gibi Wharton SB öğretim üyesi. Uzun yıllar Angela Merkel’e danışmanlık yaptı. 2008 krizinde de, 2011 krizinde de Almanya Başbakanı’nın fikrine değer verdiği bir bilim adamıydı. Sadece Merkel’e değil İspanya Başbakanı Zapatero'nun ve Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin de danışmanı idi. Kapitalizmin kendi kendine yarattığı sorunlar üzerine fikirlerinin yanı sıra. 3. Endüstri devrimi ve Endüstri 4.0 üzerine kafa yormuşluğu, yenilenebilir enerji kaynaklarının endüstrideki önemi, yeni endüstri döneminde istihdam ve belki de hepsinden daha dikkat çekici olarak fosil yakıtların dünya ekonomisine verdiği zararlardan kurtulmak için alternatif enerji kaynakları üzerine ciddi çalışmaları var. Şimdi bu isim tartışılıyor. Bir tabela üniversitesinden, tek bir yayınlanmış eseri olmayan, makaleleri intihal ama babadan partili, tarikatçı birini danışman olarak atasaydı kimsenin gıkı çıkmazdı. Böyle isimleri bulup çevresine katmak belki de Kılıçdaroğlu’nun şimdiye kadar yaptığı en doğru şey. Çünkü derler ki, insan en yakındaki beş kişinin ortalamasıymış. Ya da bizim lisanda dendiği üzere “Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim”. Burada mesele Kılıçdaroğlu'nun bu danışmanları gerçekten dinleyip dinlemeyeceği, çevresindekilerin bu danışmanları hayata küstürüp küstürmeyeceğidir. ***

Senin garabetin, benim garabetim

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, 6’lı masanın Anayasa taslağındaki “Seçilmiş Cumhurbaşkanı seçilmiş Başbakan” önerisi için “Hem Cumhurbaşkanı'nı halk seçecek hem Başbakan'ı. Ucube bir sistem” demiş. Büyük oranda katılıyorum. Ömer Çelik haklı. Ben de pazartesi akşamı konuk ettiğim 6’lı masa temsilcisi üç genel başkan yardımcısı ile, Gelecek Partili Prof. Serap Yazıcı, CHP’li Muharrem Erkek ve İYİ Partili Uğur Poyraz’la bunu konuştum. Bana göre 6’lı masanın Anayasa önerisinde “Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi” gibi bir garabet var. Bir yandan “Güçlendirilmiş parlamenter sistem” diye yola çıkacaksınız, diğer yandan “Ben yetkimi halktan aldım” diyecek bir Cumhurbaşkanı’nı iki turda seçecek ve parlamentonun üzerinde Demokles’in kılıcı gibi sallandıracaksınız. Bu gerçekten garabettir, mantıksızlıktır. Bunu da, Teke Tek’te Anayasa Hukuku Profesörü Yazıcı’ya “Cumhurbaşkanı'nı halka seçtirdiğiniz zaman güçlendirilmiş parlamenter sistem değil, zayıflatılmış Cumhurbaşkanlığı getirmiş olmuyor musunuz?” Hiç beklemediğim şekilde Serap Yazıcı Hoca da “Size katılıyorum” dedi ve anlattı: “Aslında doğru olan Cumhurbaşkanı’nı TBMM’nin seçmesidir. Bu konuda haklısınız. Biz de böyle olmasından yanayız. Bunu masada uzun uzun tartıştık. Ama masada oluşan fikir halka verilen bir yetkinin halktan geri alınmasının yanlış olacağı ve halkta tepkiye neden olabileceği şeklindeydi. Ben bu fikre katılmasam da uzlaşma bu yönde oldu” dedi. İlginç buldum. Doğru olmadığı aşikar olduğu halde, 2007 yılında verilen bir yetki bir kez verildiği için geri alınamıyor ve Anayasa’da kalıyor. Ömer Çelik’in dediği gibi ikisinin de halk tarafından seçilmesi garabettir. Bu garabeti 2007’de başımıza saran partinin, şimdi bu garabet için “Garabettir” demesi de ayrı bir garabettir. Mevcut Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi için de garabet demeleri de zannederim pek yakındır. Eğer AK Parti seçimi kaybederse muhtemelen seçimin ertesi günüdür. ***

NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

Kuyuya attığımız taşı bir gün belki de kendimizin çıkarmak zorunda kalacağımızı unutmadığımız zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"Her reçete her insana uygun değil" görseli
Dün
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Klinik Psikolog Beyhan Budak"Her reçete her insana uygun değil"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:48 Bir günü nasıl geçiyor? 01:35 Emeklilere tavsiyeleri 03:11 Hobinin faydaları nedir? 07:14 Mutlu insan kimdir? 10:46 İnsanlarda zamanla ne değişiyor? 13:37 Alacaklı olma halinden nasıl kurtuluruz? 16:42 Güzel anlara neden tutunamıyoruz? 26:12 Psikolojide etiketleme durumu 33:39 Mahcubiyet duygusu 39:13 İnsan ne zaman psikoloğa gitmeli? 45 59 İyi hissetmek için öneriler 51:34 Özgüvenin çocuklukta mı oturması gerekli? 53:22 Değersizlik duygusu 56:21 Doğru insanı nasıl buluruz?
Kasım 2, 2025
Futbolda bahis skandalı görseli
2 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube
Timur Soykan & Murat AğırelFutbolda bahis skandalıTeke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli 00:00 Giriş 02:05 Hakemlerin bahis oynama olayı nedir? 10:03 FIFA ile Türkiye arasında bir temas söz konusu mu? 12:03 Bazı hakemlerin “Buraya teşvik edildim” sözleri haklı bir savunma mı? 13:11 152 hakeme ne olacak? 16:26 Gerçekten 152 hakemin haberi olmadan bahis oynanmış olabilir mi? 25:38 Hakemlerin bahis oynadığı maçlara ne olacak? 32:25 Kapanış Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Kasım 1, 2025
"1000 tane şarkı sözü yazdım" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Zeynep Talu"1000 tane şarkı sözü yazdım"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:17 Bir günü nasıl geçiyor? 01:11 Pandemi zamanı verimli geçti mi? 03:16 İnsanların yüzlerinde ne görüyor? 10:02 Bir şarkının ilk kıvılcımı nasıl ortaya çıkıyor? 14:15 İlham aldığı şeyler var mı? 15:28 İşinin sevdiği ve sevmediği yönleri neler? 17:46 Yazması çok zor olan bir şarkısı oldu mu? 26:15 Üretimi, çok fazla olaya maruz kalmak etkiliyor mu? 30:18 Müzisyenlerin yaşadığı en büyük sıkıntı nedir? 32:47 Bugünün Türkiye’si bir şarkı sözü olsa nasıl başlardı? 36:34 Kendisini nerelerden takip edebiliriz? 43:30 Kapanış
Ekim 26, 2025