İstanbul 17°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Ticaret hacmi mi önemli, terör devleti mi!

  • Lüzumsuzluk

  • Darısı başımıza bir fotoğraf

  • NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

detail banner reklam

Ticaret hacmi mi önemli, terör devleti mi!

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Temmuz 4, 2024

Yazı İçeriği

  • Ticaret hacmi mi önemli, terör devleti mi!

  • Lüzumsuzluk

  • Darısı başımıza bir fotoğraf

  • NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

Lüzumsuzluk

Reisi Cumhur R. Tayyip Erdoğan, Şanghay Beşlisi toplantısında “dostu” Putin ile görüştü.

Haliyle bölgesel konular ele alındı.

Erdoğan’ın kimle yaparsa yapsın her görüşmede gündeme getirdiği ticaret hacminin arttırılması meselesi ele alındı ve hacmin 100 milyon dolara çıkarılması konuşuldu.

Güldüm. Keşke bu ticaretin biraz dengelenmesi konuşulsaydı.

Çünkü Rusya ile ticaretimiz zaten 80 milyar dolar seviyesinde ve kabaca 70 alıp 10 satıyoruz. Rusya doğalgaz fiyatını arttırırsa hacim zaten 100’ü bulur.

Oradaki sorun miktar değil, denge.

Aynen Çin ile olduğu gibi.

Görüşmede ayrıca Türkiye’nin Rusya ile Ukrayna arasında arabuluculuk yapması falan da konuşulmuş.

Zannederim Erdoğan’ın aklına Özgür Özel’in çıkışı sonrası gelen Esad’la görüşme arzusu da ele alınmış.

Şimdi benim bir türlü anlayamadığım konuya gelelim.

Rusya, Suriye’de Esad’ın arkasında duruyor ve Esad bugün hâlâ koltuğunda oturmasını Putin’e borçlu.

Putin sayesinde bugün ülkesinde yeniden hakimiyet kurduğu iddiasında ve iç savaşın sona erdiğini, rejimin ülkede tam kontrolü yeniden sağladığını söylüyor. 

Bir yandan da Erdoğan ile görüşmek için Türk askerinin Suriye’nin kuzeyinde Türkiye’nin güvenliğini sağlamak için oluşturduğu hattan çekilmesini istiyor.

Fakat aynı Esad ve onun hamisi Putin, ABD’nin Suriye’nin kuzeyindeki varlığından hiç ama hiç rahatsız olmuyor. ABD’nin Suriye’nin kuzeyinde Suriye’nin toprak bütünlüğünü bozarak kurmaya çalıştığı terör devletine hiç ses çıkarmıyor.

Sözde ABD ile örtülü bir savaş halinde olan ve Ukrayna’da ABD ile müthiş bir çekişme içinde olan Rusya ve lideri Putin, ABD’nin dayattığı uluslararası ambargo altında inim inim inlerken Suriye’nin kuzeyinde ABD’nin cirit atmasına gıkını çıkarmıyor, konuyu gündem dahi yapmıyor.

Ve Reisi Cumhurumuz Putin ile görüşmesinde nedense bu soruyu Putin’e sormuyor ve “Dostum, ABD ile neredeyse savaş halindesiniz ama ABD’nin senin denetimindeki Suriye’de bir terör devleti kurmasına nasıl izin veriyorsun. Önce Esad gelip buralarda kontrolü sağlasın ve ülkesinin tam hakimi olsun. Biz o zaman oradan bir günde çekiliriz, merak etmesin” demiyor da “Ticaret hacmimiz 100 milyar olsun” diyor.

Rusya ile 100 milyar dolarlık hacme ulaşırsak, terör devletinden kurtulacak mıyız!

Dediğim gibi o kolay.

Rusya doğalgaza bir zam yapar, ticaret hacmi anında 100 milyar dolar olur.

Milli futbolcumuz Merih Demiral, kahramanı olduğu maçın sonunda iki eliyle bozkurt işareti yapınca kıyamet koptu.

Doğrusunu isteseniz ben maç sırasında görmemiştim, sonrasında fotoğraflar ile fark ettim ve “Eyvah” dedim.

Batı’nın bu işarete yüklediği manayı biliyorum.

Her ne kadar bizce alakası olmasa da, Avrupalılar bunu neredeyse “Nazi selamı” ile eşdeğer görüyorlar.

Biz sabahtan akşama kadar uğraşıp didinsek ve bunun Ergenekon Efsanesi’nde Türkleri yok olmaktan kurtaran ve Ergenekon’dan çıkaran Kurt’u anmak için yapıldığını söyleyelim fikirlerini değiştirmek zor olur.

Nasıl ki, Nazi selamının aslında Roma selamı olduğunu anlatmak biraz zor olacaksa, bu da öyledir.

O yüzden görünce “Eyvah” dedim.

Üstelik daha önce asker selamına bile türlü anlam yükleyen UEFA buradan neler neler çıkarır.

İnşallah bir para cezası ile kurtuluruz.

Ancak UEFA’nın iki yüzlülüğünü de konuşmak şart.

Merih’in yaptığı hareket hiçbir rakibi rencide edip, herhangi bir futbolcuyu hedef almadığı halde bunu mesele haline getirmeye hazırlanan UEFA, sahalardaki gerçek ırkçılık karşısında birkaç cılız hareket dışında sessiz.

İspanya liginde Real Madrid’in starı Vinicius’a yapılanlar bu futbolcuyu her gün sahayı göz yaşları içinde terk etmek zorunda bırakırken UEFA sessiz.

İngiltere’de Afrika kökenli futbolculara sürekli hakaretler edilirken UEFA sessiz.

İtalya’da başta Lazio olmak üzere pek çok kulübün taraftarları ırkçılığı bir kulüp hareketi haline getirirken UEFA sessiz.

Avusturya ırkçılığın kalesi haline gelir ve futbol sahaları da ülkenin bu durumundan nasibini alırken UEFA buna sessiz.

Tüm bunların yanı sıra futbol sahalarında dinî semboller bolca kullanılırken UEFA buna da sessiz.

Jude Bellingham tribünlere cinsel organını gösterince UEFA yine sessiz. 

Ama Merih Demiralp “kurt” işareti yapınca UEFA şahin.

Hadi canım sizde.

Tabii tüm bunlar tamam da, Merih’in hareketi için ne düşünüyorum.

Açık söyleyeyim “lüzumsuzluk” olarak görüyorum.

Gerek var mıydı böyle bir şeye.

85 milyonu birden mutlu etmek varken, bu hareketle hem ülkeyi UEFA’da sıkıntıya sokmaya hem de ülke içinde bölünme yaratmaya gerek var mıydı!

Milliyetçiliğini attığın iki gol ile zaten göstermişsin göstereceğin kadar. 

Buna bir de siyaset sokmak gerekiyor muydu! 

Gerekiyordu dersen o zaman sorarlar. 

“Suudi Arabistan’da Türk takımlarına ve Atatürk’e saygısızlık yapılırken milliyetçi değil miydin” diye. 

Ve o gün senin savunman, bizlerin bile söyleyecek tek kelimesi olmaz bu soru karşısında. 

Darısı başımıza bir fotoğraf

İngiltere’de bir fotoğraf tartışılıyor.

Başbakan Rishi Sunak’ın, ITV’nin yayınına katılmak için televizyon stüdyosunun kulisinde beklerken çekilmiş bir fotoğrafı.

Başbakan, bir dekor parçasının üzerine tek başına oturmuş, yayın sırasını bekliyor.

Önünde ise bikinili ve her tarafı dövmeli bir kadın poz veriyor.

Kadın da aslında programın konuklarından biri.

İngilizler bu fotoğrafı Başbakanın makama yakışmadığının bir göstergesi olarak görüyorlar.

Ben ise bu fotoğrafı demokrasi olarak görüyorum.

Siz hiç bizde Başbakanlar ya da Cumhurbaşkanları bir televizyon programına nasıl gelir hiç gördünüz mü!

Ben defalarca gördüm.

Anlatayım.

Önden onlarca koruma polisi gelir.

Sonra partililer kanalı doldurur.

Kapının önünde yüzlerce kişi birikir.

Sonra parti örgütü binayı sarar.

Sonunda, biraz da gecikme ve uzun bir konvoyla Başbakan ve şürekası arzı endam eyler.

Kapıda televizyon kanalının tüm yönetimi ve hatta sahibi karşılar.

Programı yapacak olan kişi bile konuğuna kolay kolay ulaşamaz.

Başbakan ya da Cumhurbaşkanı kanalın en şık odasında ağırlanır ve yayına saniyeler kala stüdyoya indirilir.

Öyle diğer olası konuklarla beraber kuliste beklemek falan asla söz konusu değildir.

Sağ partilerde bu durum daha abartılı yaşanır, konuk biraz daha sola yakınsa durum biraz daha normale yakın olur. Parti güçlendikçe kalabalık ve yalakalık artar.

Gerçi AKP döneminde artık bu tablolar yaşanmıyor çünkü Erdoğan artık kanallara gitmiyor. Kanallar Erdoğan’ın istediği yere gidiyor.

Çekim iktidarın uygun gördüğü ve gösterdiği yerde yapılıyor hatta bazen çekimi bile Cumhurbaşkanı’nın ekibi yapıyor.

Bu yüzden ben Rishi Sunak’ın fotoğrafını “demokrasi seviyesi” olarak gördüm.

Ve keşke bizde de böyle olsa diye düşündüm.

NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

Karşımızdakilerin de insan olduğunu unutmadığımız zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"1000 tane şarkı sözü yazdım" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Zeynep Talu"1000 tane şarkı sözü yazdım"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:17 Bir günü nasıl geçiyor? 01:11 Pandemi zamanı verimli geçti mi? 03:16 İnsanların yüzlerinde ne görüyor? 10:02 Bir şarkının ilk kıvılcımı nasıl ortaya çıkıyor? 14:15 İlham aldığı şeyler var mı? 15:28 İşinin sevdiği ve sevmediği yönleri neler? 17:46 Yazması çok zor olan bir şarkısı oldu mu? 26:15 Üretimi, çok fazla olaya maruz kalmak etkiliyor mu? 30:18 Müzisyenlerin yaşadığı en büyük sıkıntı nedir? 32:47 Bugünün Türkiye’si bir şarkı sözü olsa nasıl başlardı? 36:34 Kendisini nerelerden takip edebiliriz? 43:30 Kapanış
Ekim 26, 2025
Heisenberg'in bilime katkıları neler? görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile Bilim EkstraHeisenberg'in bilime katkıları neler?Merhaba! Artık "Bilim Ekstra" programımızda çok özel bir konuğumuz var: Prof. Dr. Emre Onur Kahya! Prof. Dr. Kahya, bizimle fizik ve yapay zeka alanlarındaki bilgisini paylaşacak. Fizik dünyasının gizemlerine inerken aynı zamanda yapay zeka ile ilgili son gelişmeleri keşfedeceğiz. Hem temel kavramlar hem de son teknolojiler hakkında bilgi sahibi olacak ve geleceğin bilimine bir adım daha yaklaşacağız. Bu özel programda, Einstein'dan Newton'a, Schrödinger'den Feynman'a kadar fizik tarihindeki önemli isimlere göz atacağız. Ayrıca, kuantum mekaniği, görelilik, yapay zeka ve uzay-zaman gibi heyecan verici konuları da keşfedeceğiz. Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile fizik hakkında merak ettiğiniz her şeyi öğrenmek için bu videoyu kaçırmayın! Bilimi ve evrenin sırlarını keşfetmeye hazır mısınız? 00:00 Giriş 06:57 Bohr-Kramers-Slater(BKS) teorisi 07:46 Einstein'ın BKS teorisine eleştirileri 13:33 Schrödinger'in dalga mekaniği 18:11 Solvey Konferansı 22:50 Schrödinger ve Goudsmit 43:15 Kapanış
Ekim 23, 2025
Yapay zekanın hızlı gelişimi görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Ethem Alpaydın & Prof. Dr. Emrah Safa GürkanYapay zekanın hızlı gelişimiSiemens “Geleceği Merak Edenlere” mottosuyla programımızdaki sponsorluğuna devam ediyor. Teke Tek Bilim programımızın tarih, bilim felsefesi, inovasyon ve keşiflerle dolu yolculuğunda, Siemens mühendisliğinin gücünü ve Siemens teknolojisinin getirdiği olanakları kullanarak dünyamızı daha iyi bir yer haline getirme çabasını hep birlikte deneyimliyor olacağız. Siemens’in yeni kahve makinesi EQ900 Plus, farklı kahve çekirdeklerini birbirine karıştırmamak için özel olarak hazırlanan çift çekirdek haznesi ve 32 farklı çeşit dünya kahvesiyle Teke Tek Bilim programımıza keyif ve lezzet kattı. #işbirliği 00:00 Giriş 01:04 Yapay zekanın hızlı gelişimi 09:28 Yapay zeka hayatımızdaki sosyal ve ekonomik şartları değiştirebilir mi? 13:35 Yapay zekanın hiç yapamayacağı şeyler olacak mı? 19:17 Yapay zeka çok mu hızlı gelişti? 20:34 Yapay zeka bu kadar hızlı gelişmeye devam eder mi? 23:42 Yapay zekada sezgi var mı? 26:15 Yapay zeka sonsuza kadar kendini evrimleştirebilir mi? 29:17 Türkiye olarak yapay zekada ne durumdayız? 35:40 Üniversitelere ayrılan fonlar üniversiteye uzun vadede zarar verir mi? 45:30 Bilimde ve yapay zeka konusunda Türkiye’den umutlu mu? 57:33 Kapanış
Ekim 19, 2025