İstanbul 17°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Madem lüfer 1.000 TL, el yükseltiyorum

  • Adalet yok ama yargı var

  • AKP kafalı AKP karşıtları

  • NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

detail banner reklam

Madem lüfer 1.000 TL, el yükseltiyorum

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Kasım 15, 2024

Yazı İçeriği

  • Madem lüfer 1.000 TL, el yükseltiyorum

  • Adalet yok ama yargı var

  • AKP kafalı AKP karşıtları

  • NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

Adalet yok ama yargı var

Öcalan hapisten çıkıp TBMM’de konuşsun, belediyelere kayyım atansın, Ahmet Türk yine görevden alınsın falan derken asıl meseleyi unutuyoruz.

Ekonomiyi.

Mehmet Şimşek, Araplardan para alamadı, Batı’dan dolara verilen yüksek faize gelen sıcak para dışında gelen bir şey yok, Sayın Bakan Çin’den de eli boş döndü.

Yerli yatırım zaten yok.

Yabancı yatırımcı da yoktu.

Çinli otomotiv devinin yapacağı yatırımdan ise ses seda yok. Duyduğumuz kadarı ile izinler Bakan’ın önünde imiş ama imzadan çıkmıyor, yakında o yatırım da hayal olur gider.

Üretim artmadan abidik gubidik para politikaları ile enflasyonu düşürmek mümkün değil.

Bunu da biliyoruz.

Artık pahalılık nereye varmış anlatayım da ağlar mısınız güler misiniz siz karar verin.

Birkaç gün önce Türkiye’nin tanınmış, bilinen büyük zincir marketlerinden birinde balık reyonuna uğradım.

Balık lokantaları ateş pahası, bari evde yapalım diye.

Buzların üzerine yatırılmış, sarı kanattan hallice lüferler gözüme çarptı.

Balıkçı da “Abi lüfer şahane, boğazdan olta lüferi. Hiç düşünme” dedi.

“Kaç lira?” diye sordum.

Aldığım yanıta kulaklarım inanmadı.

“Tanesi diyorum” dedim.

“Abi tanesi zaten” dedi.

1000 TL, yazı ile bin TL.

Bir adet lüfer, 1.000 TL.

Yanlış anlamayın, boğazdaki en lüks balık lokantasında değil, sıradan bir zincir marketin balık reyonunda.

“Yuh” dedim.

Güldü, “Haklısın abi” dedi.

Tabii ki, almadım.

Hamsi alayım bari dedim.

Tarttı. Torbaya koydu.

“Temizlemeyecek misin?” dedim.

“Abi 200 lira ben sana vereyim sen temizle” dedi gülerek.

Ben de güldüm. Roka 30, maydanoz 20, kıvırcık 50, göbek marul 70.

Asgari ücret 17 bin.

Zam ise hedef enflasyon kadar olacak.

IMF öyle buyuruyor.

Haklısınız.

Bu konuları konuşacak halimiz yok.

Belediyeler, kayyım, konser bu konular iyi.

Madem öyle ben de el yükseltiyorum.

Apo’yu TBMM’de konuşturmakla yetinmeyelim.

Oldu olacak iktidarımız kendisini serbest bırakıp TBMM’ye konuşmaya getirince konuşmanın sonunda bir de “Devlet üstün hizmet madalyası” da taksınlar.

Küçük ortağın lideri mi takar büyük ortağın mı ben karışmam.

Aralarında halletsinler.

Belki de dün bu konuyu ele almışlardır.

İktidar muhalefet lehine gelişen statükoyu bozmak için her düğmeye basmaya başladı.

Belli ki, bu amaçla yargıyı margıyı, ellerinde ne varsa her şeyi kullanacaklar.

Çünkü mevcut statükoda kaybettikleri ve kaybedecekleri kesin.

Mansur Yavaş da, Ekrem İmamoğlu da 2028’de bile olsa yapılacak ilk seçimin favorileri.

Hal böyle olunca, siyaseten yapılamıyorsa bile başka yollarla tepelenmeleri lazım.

Bir yerden tutturmak isteyen iktidar, konser harcamaları ile başladı.

SGK hacizleri ile devam ediyorlar.

Bana göre bu daha başlangıç, her yolu zorlayacaklar, her yolu deneyecekler.

Hedefe aldıkları iki belediyeye bakarsanız, nedenini de anlarsınız.

Hem CHP’nin her ikisi de AKP adayından fazla oy alan iki muhtemel adayını itibarsızlaştırmak ve zora koşmak istiyorlar, hem de yokluğu kendilerine büyük güç kaybı yaşatan iki büyükşehir belediyesini geri almanın yollarını alıyorlar.

Türkiye tarihinin gördüğü en müsrif iktidar olan AKP, şimdi iki belediyedeki konser harcamaları üzerinden bir algı yaratmaya çalışıyor.

İBB, AKP döneminde 2017 ve 2018 yıllarında yaklaşık 256 milyon dolarlık bir konser harcaması olduğunu açıkladı.

İstanbul’da CHP döneminde 5 yıllık harcama 295, AKP dönemindeki son 4 yıldaki harcama 437 milyon dolar. 

Dolar enflasyonunun ve Türkiye’nin ekonomi politikasını da göz önüne alırsanız AKP neredeyse iki mislinden fazla harcama yapmış.

Ama asla bir soruşturma olmamış hatta AKP dönemi ile ilgili suç duyuruları hem İstanbul’da hem Ankara’da incelemeye bile alınmadan dosyalar kapatılmış.

Şimdi ise bürokrasi, yargı bürokrasisi kullanılarak muhalefet üzerinde baskı kuruluyor, millet iradesi iktidarın yargı üzerindeki etkisiyle bürokratik iradeye teslim olmaya zorlanıyor.

Kimse yanlış anlamasın, AKP yaptı, AKP çaldı herkes çalsın demiyorum.

Ortada bir suç, bir yolsuzluk var ise elbette araştırılmalıdır.

Ama yapılan eğer bir suç ise büyüğünü işleyene sadece kendi partinden diye göz yumup, çok daha küçüğünü yapana saldırmak sadece adaletsizlik değil aynı zamanda ar ve edep yoksunluğudur.

AKP’nin parti adına adaleti koymasının nedeninin “Adımızda var başka yerde olmasına gerek yok” anlayışı olduğunu 23 senede gayet iyi anladık.

Peki biz bu ikisini nerede arayacağız.

AKP kafalı AKP karşıtları

Yaptığımız programın ardından, özellikle sosyal medyada yapılan tartışmalar, Daron Acemoğlu’nun “Türkiye’de olsam Nobel alamazdım” cümlesinin ne kadar doğru olduğunu ortaya koydu.

Daron Acemoğlu, Teke Tek Bilim programında Atatürk’ün kadın hakları ve birtakım başka alanlarda çok önemli ve çok ilerici reformlar yaptığını ama çoğulculuk açısından Osmanlı döneminden bile geride kaldığını ve gücü tek elde topladığını söyledi.

Tartışmaya açık ve hiç katılmadığım bir cümle idi.

Bunu program sırasında kendisine de söyledim.

Her şeyi döneminin ruhu ve şartları içinde değerlendirmek gerektiğini, eleştirdiği politikanın İttihat ve Terakki dönemi ürünü olduğunu, İttihat ve Terakki yönetiminin Mustafa Kemal Paşa’yı zaten sevmediğini belirttim. Atatürk döneminde Avrupa’da ya baskıcı rejimler ya da anarşinin hüküm sürdüğünü, buna rağmen Atatürk’ün çok partili demokrasi denemeleri yaptığını da ekledim.  

O da “Yine de daha özgürlükçü olabilirdi” dedi.

Acemoğlu bir tarihçi olmadığı ve program Daron’un Nobel’i, ekonomi ve gelecek üzerine şekillendiği için, bu eksendeki bir tartışma konumuz zaten değildi.

Acemoğlu’nun kast ettiği aslında Abdülhamit dönemi.

Nazırların, valilerin, büyükelçilerin ve Ayan üyelerinin büyük bölümünün Ermeni ve Rum azınlık mensuplarından oluştuğu dönem.

Sultan Abdülhamit döneminde bürokrasinin büyük bölümü gayrimüslim tebaadandı.

İsimlerini saymaya kalksam, yazı sayfalar sürebilir.

Ancak sonrasında İmparatorluk önce Arap isyanlarını engelleriz düşüncesi ile İslamcılığa, sonra da son çare olarak Türkçülüğe sığındı.

Bu Atatürk’ün değil, son dönem Osmanlının ve İttihatçılığın politikasıdır.

Atatürk ise işgal altındaki bir ülkede, büyük bölümü Harbiye kökenli bir ekiple hareket etmek zorunda idi ve azınlıklarla bağımsızlık savaşı verenler arasında zaten ciddi bir güven sorunu vardı ve milli devlete geçiliyordu.

Bu bölüm 1 saati aşan bir programın toplasan 3 dakikası.

Daron Acemoğlu, Atatürk’e hakaret etmiyor, aşağılamıyor “Böyle yapsa daha iyi olurdu” diyor.

Ve bir grup, ki içlerinde sözde aydınlar, iktidarı baskıcı ve fikir özgürlüğünü kısıtladığı için eleştiren öğretim üyeleri, kendini muhalif olarak tanımlayanlar da çok, Acemoğlu’na ağır hakaretler ediyorlar.

Tutuklansın, hapse atılsın diyenler bile var.

Hatta Nobel almasını bile sadece bu cümlesine bağlayanlar bile var.

Yahu yapmayın, etmeyin.

Acemoğlu’nunki bir fikir.

Her fikir doğru olacak demek, her görüşe katılmak gerekmiyor.

Ama beğenmediğimiz her fikrin sahibini de içeri atmamız, hakaret etmemiz, karalamamız gerekmiyor.

Siz de tersini söyleyin ve Daron’un niye yanıldığını, niye yanlış bir fikri savunduğunu gösterin.

Anlatın.

Bilimsel kafa budur.

Medeniyet budur. 

Tersi AKP kafasıdır.

Türkiye’de kalan Türk bilim adamının Nobel almasının önündeki engel bu kafadır. 

AKP kafasına karşı çıkıp, aynı kafaya sahip olmak marifet değil hastalıktır.

NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

Düşmanımıza benzediğimiz zaman kaybedeceğimizi anladığımız zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"1000 tane şarkı sözü yazdım" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Zeynep Talu"1000 tane şarkı sözü yazdım"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:17 Bir günü nasıl geçiyor? 01:11 Pandemi zamanı verimli geçti mi? 03:16 İnsanların yüzlerinde ne görüyor? 10:02 Bir şarkının ilk kıvılcımı nasıl ortaya çıkıyor? 14:15 İlham aldığı şeyler var mı? 15:28 İşinin sevdiği ve sevmediği yönleri neler? 17:46 Yazması çok zor olan bir şarkısı oldu mu? 26:15 Üretimi, çok fazla olaya maruz kalmak etkiliyor mu? 30:18 Müzisyenlerin yaşadığı en büyük sıkıntı nedir? 32:47 Bugünün Türkiye’si bir şarkı sözü olsa nasıl başlardı? 36:34 Kendisini nerelerden takip edebiliriz? 43:30 Kapanış
Ekim 26, 2025
Heisenberg'in bilime katkıları neler? görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile Bilim EkstraHeisenberg'in bilime katkıları neler?Merhaba! Artık "Bilim Ekstra" programımızda çok özel bir konuğumuz var: Prof. Dr. Emre Onur Kahya! Prof. Dr. Kahya, bizimle fizik ve yapay zeka alanlarındaki bilgisini paylaşacak. Fizik dünyasının gizemlerine inerken aynı zamanda yapay zeka ile ilgili son gelişmeleri keşfedeceğiz. Hem temel kavramlar hem de son teknolojiler hakkında bilgi sahibi olacak ve geleceğin bilimine bir adım daha yaklaşacağız. Bu özel programda, Einstein'dan Newton'a, Schrödinger'den Feynman'a kadar fizik tarihindeki önemli isimlere göz atacağız. Ayrıca, kuantum mekaniği, görelilik, yapay zeka ve uzay-zaman gibi heyecan verici konuları da keşfedeceğiz. Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile fizik hakkında merak ettiğiniz her şeyi öğrenmek için bu videoyu kaçırmayın! Bilimi ve evrenin sırlarını keşfetmeye hazır mısınız? 00:00 Giriş 06:57 Bohr-Kramers-Slater(BKS) teorisi 07:46 Einstein'ın BKS teorisine eleştirileri 13:33 Schrödinger'in dalga mekaniği 18:11 Solvey Konferansı 22:50 Schrödinger ve Goudsmit 43:15 Kapanış
Ekim 23, 2025
Yapay zekanın hızlı gelişimi görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Ethem Alpaydın & Prof. Dr. Emrah Safa GürkanYapay zekanın hızlı gelişimiSiemens “Geleceği Merak Edenlere” mottosuyla programımızdaki sponsorluğuna devam ediyor. Teke Tek Bilim programımızın tarih, bilim felsefesi, inovasyon ve keşiflerle dolu yolculuğunda, Siemens mühendisliğinin gücünü ve Siemens teknolojisinin getirdiği olanakları kullanarak dünyamızı daha iyi bir yer haline getirme çabasını hep birlikte deneyimliyor olacağız. Siemens’in yeni kahve makinesi EQ900 Plus, farklı kahve çekirdeklerini birbirine karıştırmamak için özel olarak hazırlanan çift çekirdek haznesi ve 32 farklı çeşit dünya kahvesiyle Teke Tek Bilim programımıza keyif ve lezzet kattı. #işbirliği 00:00 Giriş 01:04 Yapay zekanın hızlı gelişimi 09:28 Yapay zeka hayatımızdaki sosyal ve ekonomik şartları değiştirebilir mi? 13:35 Yapay zekanın hiç yapamayacağı şeyler olacak mı? 19:17 Yapay zeka çok mu hızlı gelişti? 20:34 Yapay zeka bu kadar hızlı gelişmeye devam eder mi? 23:42 Yapay zekada sezgi var mı? 26:15 Yapay zeka sonsuza kadar kendini evrimleştirebilir mi? 29:17 Türkiye olarak yapay zekada ne durumdayız? 35:40 Üniversitelere ayrılan fonlar üniversiteye uzun vadede zarar verir mi? 45:30 Bilimde ve yapay zeka konusunda Türkiye’den umutlu mu? 57:33 Kapanış
Ekim 19, 2025