
Fatih Altaylı
Yazı İçeriği
Demirören’i havaalanında yapay zeka mı yakalattı?
Mehmet Şimşek Katar’a ne anlatacak!
Bu TOBB ne işe yarar!
NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?
Demirören’i havaalanında yapay zeka mı yakalattı?
Fatih Altaylı
Şubat 16, 2025
Yazı İçeriği
Demirören’i havaalanında yapay zeka mı yakalattı?
Mehmet Şimşek Katar’a ne anlatacak!
Bu TOBB ne işe yarar!
NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?
Mehmet Şimşek Katar’a ne anlatacak!
Hürriyet gazetesini satın alarak iktidara destek verme konusunda büyük bir özveride bulunan ve bunun karşılığında Türkiye’nin “kumar oynatma” tekelini alan ve şu anda kamu bankalarına milyar dolar düzeyinde borçlu olmasına rağmen kimsenin dokunamadığı Demirören ailesinin üyelerinden ve şirketin de yönetim kurulu üyesi Tayfun Demirören dün tutuklandı.
Tayfun Demirören’in tutuklandığı haberi medyaya düşmeden saatler önce avukatım Rezzan Aydınoğlu arayıp “Tayfun Demirören’i havaalanında tutuklamışlar. Karşılıksız çekten” dedi.
Bildiğim kadarı ile Tayfun Demirören, işlerini aile işinden yıllar önce ayırmıştı ve yurt dışında yatırımlar yapıyor, emlak işi ile ilgileniyordu.
Türkiye’de birilerine borcu olduğu için Türkiye’ye giriş yaparken yakalandığını düşündüm.
Ancak öyle olmamıştı.
Tayfun Demirören ailesini karşılamak için havalimanına gitmiş ve karşılamak için beklerken yakalanmıştı.
Gazetelerdeki “GBT kontrolü sırasında yakalandı” iddiası ise gerçeği yansıtmıyordu.
Yolcu karşılamaya gelenlerin GBT’sine bakılmıyordu, basit bir aramadan sonra içeri giriyorlardı, kimlik kontrolü yoktu.
Zaten yakalama da öyle gerçekleşmemişti.
Rezzan’ın aldığı bilgiye göre, beklerken yanına gelen emniyet güçleri tarafından gözaltına alınmıştı.
Çünkü İstanbul Havalimanı’nda üst düzey çözünürlüklü bir kamera ağı ve yapay zeka ile bağlantılı bir yüz tanıma sistemi vardı.
Havalimanı açılmadan önce dönemin İGA CEO’su Kadri Samsunlu havalimanını gezdirirken bu sistemin kontrol odasını göstermiş ve anlatmıştı.
İşte bu sistem devreye girmiş, kameralar Tayfun Demirören’i tespit etmiş, yapay zeka görüntüyü işleyerek kimliği belirlemiş ve belirlenen kimlikteki kişinin yakalama kaydının olduğunu görerek polisin belirlenen kişiyi yakalamasını sağlamıştı.
Tam Hollywood casus filmlerinde gördüğümüz türden bir teknoloji Tayfun Demirören’i parmaklıklar arkasına yollamıştı.
İşin ilginci, bu sistemi kuran ve havaalanını işleten Kalyon Grubu, Demirören ailesi ile hısımdı ve Tayfun Demirören’in kardeşi, Kalyoncu ailesi ile dünürdü.
Tayfun Demirören’in yeğeni, Kalyoncuların oğlu ile evliydi.
Bunun kadar ilginç olan bir başka şey ise Demirören Yatırım Holding’in açıklamasıydı.
“Buz gibi” bir tonlama ile Tayfun Demirören’in ticari işleri ile bir alakaları olmadığını kamuoyuna bildiriyorlardı.
Ve Tayfun Demirören 1,5 milyon dolarlık karşılıksız çekten dolayı hapse girerken, “Tayfun Demirören ile hiçbir ticari alakamız yok” diye açıklama yapan Demirören Grubunun çoktan temerrüde düşmüş milyar dolara yaklaşan borcunu ödememekten dolayı herhangi bir sıkıntı yaşamaması da ilginç.
Acaba adaleti sağlamak için kamu bankalarının tahsilat işlerini de siyasi zekadan alıp yapay zekaya mı bağlamak gerekiyor.
Türk burjuvazisi diyeceğim de aslında ortada bir burjuvazi falan da yok.
Türk iş dünyası diyeyim de, abartılı bir tanım olmasın.
Yıllardır suskunluk içindeydi.
Türkiye’de olan biten onca meseleye tek kelime etmemeyi tercih ettiler.
Uzun zamandır sessiz sedasız ülkenin ve kurumlarının parmaklarımızın arasından kayıp gitmesini seyrettiler.
Hatta çoğu gizliden AKP’yi destekledi.
Hemen hepsi iktidarın televizyonlarına reklam yağdırıp, ihya ettiler.
Ve en büyüklerinin çatı kuruluşu TÜSİAD sonunda kötü gidişin dayanılmaz hale gelmesine küçücük bir tepki gösterince bir anda hedef oldular.
Tam bir “self made” Anadolu kaplanı olan TÜSİAD Başkanı da, eğitimi ve bilgisiyle parlamış bir bankacı olan Ömer Aras da hedef haline getirildi, Aras hakkında soruşturma başlatıldı.
Unutmayın, Ömer Aras bir bankanın yönetim kurulu başkanı.
QNB’nin.
Yani Qatar National Bank, Katar Milli Bankası’nın.
Sahibi Katar Yatırım Otoritesi yani Katar Devleti.
Bir yandan Mehmet Şimşek ve hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan başta Katar, Körfez ülkelerini dolaşıp “Yalvarırız, bize biraz yatırım yapın” diyecek, bir yandan da Katar’ın Türkiye’deki en büyük yatırımının yönetim kurulu başkanı, iktidarı kibarca uyardı diye hakkında soruşturma başlatılacak.
Sizce Katar devleti, Ömer Aras’ın nasıl biri olduğunu bilmeden mi o koltukta oturtuyordu ve siz şimdi ona soruşturma açtınız diye Ömer Aras hakkında yanıldığını mı düşünecek.
Yoksa yanılgılarının Türkiye’ye yatırım yapmak olduğuna mı kani olacak!
Merak ediyorum, Mehmet Şimşek bir daha Katar’a gittiğinde nasıl bir hikaye anlatacak!
Galata Port’u ve daha bilumum varlığımızı Katar’a satmaya çalışanlar da zannederim bu işin niye olmadığını anlamıştır artık!
Bu TOBB ne işe yarar!
TÜSİAD, ki kendileriyle hiç işim olmaz, ne Ertuğrul Özkök gibi üyeleriyim, ne de tek bir toplantılarına katıldım, ama haklarını da yiyemem, kırk yılın başı doğru bir laf ettiler diye hedefe koyuldular.
Dört koldan saldırı altındalar. Oysa kendileri için olduğu kadar tüm iş dünyası için konuştu TÜSİAD.
Olup bitenden TÜSİAD’dan daha fazla etkilenenler var.
TÜSİAD üyesi olmayan orta boy sanayici mutlu mu!
Pazarları giderek daralıyor, düşük kur nedeniyle ithalatla rekabet edemiyorlar, yüksek maliyetler nedeniyle ihracat yapamıyorlar.
Aynı şey esnaf için geçerli. Kira, elektrik, su, maaşlar derken esnaf perişan.
Yabancı ortak bulup, büyümek isteyen KOBİ’nin kapısını çalan yok.
Peki, tüm bu sorunları dile getirmek, içlerinde belki de en az sıkıntı çeken TÜSİAD’ın işi mi yoksa tüm bu kesimleri temsil eden TOBB diye bir kuruluş var, onun mu!
Türkiye’de iş yapan herkesten, büyük küçük demeden herkesten, para kesen bir kuruluş TOBB.
Çeyrek asırdır başında aynı kişi var, Rifat Hisarcıklıoğlu, çeyrek asırdır kimin hangi derdine ilaç olmuş, bırak ilaç olmayı, ilaç olunsun diye aracı olmuş.
25 yıldır o koltukta ve bir 4 yıl daha orada oturacak.
Ağzından çıkan tek kelime yok.
Üyeleri krediye ulaşamaz, sesi çıkmaz.
Üyelerinin iflahı ekstra vergilerle kesilir, sesi çıkmaz.
Ekonomi politikaları üyelerini batırır, sesi çıkmaz.
Halk Bankası esnafı değil, iktidarın işaret ettiklerini destekler, milyarlar dağıtır, sesi çıkmaz.
Kasasında üyelerden yıllardır zorla kesilmiş milyarlarca dolarlık bir servet var, kimseye faydası dokunmaz.
Anca iktidara yalakalık yapar, emredildi diye TOGG gibi kendisiyle alakasız projelere milyarlar akıtıp, Alman Bosch’u zengin eder.
TÜSİAD onun yerine konuşunca ağzını açıp tek kelime destek vermez.
Tam aksine kıs kıs gülerek zor duruma düşen üyelerinin halinden keyif alır.
Gerçekten merak ediyorum.
Bu TOBB denen kuruluş ne BOGG’a yarar.
NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?
Sivil toplum iktidara yamanmadığı zaman.
X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.
Geçmiş yazılar
Videolar
Mehmet Demirkol yorumluyor
Fatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Türkiye"
Eylül 17, 2025
Barış Terkoğlu yorumluyor
Fatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Hukuk Devleti"
Eylül 16, 2025