Bir kaç haftadır kıyametleri kopartan Deniz Feneri rezaletini, yaklaşık 2 yıl önce Sabah Gazetesi’nde gündeme getirmiştik,
Henüz TMSF tarafından el koyulmadan ve henüz "Özgür medya"
saflarına geçmemişken,
Haberi kaleme alan o dönemde Sabah Almanya Yayın Yönetmenliğini yürüten Ali Gülen’di,
Deniz Feneri rezaletini daha hazırlık aşamasında göz hapsine almış ve okurlara duyurmaya başlamıştık,
Kafa karışıklığı yaratan onca haber arasında Ali Gülen’den Deniz Feneri konusunu özetlemesini istedim,
İşte Almanya’daki Deniz Feneri ve Zahid Akman’ın durumu:
1- AKMAN’IN İLK CEZA DAVALARI
Deniz Feneri ve kooperatif soruşturması ortak yürütülüyor, Burada Zahid Akman hakkında iki ayrı ceza davası var:
AZ 3570Js215584/07,,, Diğeri: AZ 3220 Js206991707,,,
Suç: dolandırıcılık ve hileli iflas,,,
2- BANKADA AKMAN ARAMASI
Almanya’nın Frankfurt kentindeki Vakıfbank şubesi, Zahid Akman’ın hesap hareketlerini incelemek için 26,4,2007 tarihinde basılıyor, 18 adet ödendi makbuzuna el konuluyor,
Akman’ın ve kooperatifin hesapları araştırılıyor,
3- AKMAN VE ARKADAŞLARI 12 MİLYONU UÇURDU
Kısa adı OFWG olan Offenbach ve Frankfurt Konut Yapı Kooperatifi, 2002’de kuruluyor, 2003 ile 2005’in sonuna kadar Zahid Akman burada yönetim kurulu üyeliği yapıyor,
Bizzat ev almaya, bakmaya gidiyor, Kooperatif, Alman devletinden 1600 üyesi adına her yıl Konut Teşvik Primi alıyor, Yetmiyor, üyelerden de aidat alınıyor bu 12,000,000 Euro (12 milyon Euro) ediyor, Paralar da, Deniz Feneri ile Türkiye’de Kanal 7 ve yan kuruluşlara fatura karşılığı havale ediliyor, Yani hortumlanıyor,
Suç: Nitelikli dolandırıcılık, kooperatif yolsuzluğu, hileli iflas,,,
4- AKMAN – ERDOĞAN OKUL ARKADAŞI
Bu kooperatifin sözde iş yaptığı emlakçılar sorgulanıyor, Birinin ifadesi şöyle: Zahid Akman ve Erdoğan okul (sınıf değil) arkadaşıdır,,,
Bu arada kooperatif ile Deniz Feneri bağlantısı kesinleşiyor, Zahid Akman’la ilgili olarak ayrıca Deniz Feneri yolsuzluğu nedeniyle ceza davası açılıyor,
Suç: nitelikli dolandırıcılık,,, Dosya no: AZ 6330 Js203391/07,
Akman’ın yöneticilik yaptığı Deniz Feneri şirketleri ile ilgili tam liste bilgisine ulaşılıyor,
5- AKMAN İÇİN GÖRDÜĞÜNÜZ YERDE YAKALAYIN TALİMATI
Zahid Akman, Türkiye’ye gidip RTÜK başkanı olduktan sonra Almanya’da ikametini göstermeye devam ediyor, Adamın oturma izni 23,11,2005 yılında bittiği halde, Almanya’da ikameti görünüyor, Bu suçtur, ülkede illegal yaşadığı anlamına gelir,
Hakkında bu nedenle, "Görüldüğü yerde yakalanmalı ve hemen gözaltına alınmalı" talimatı veriliyor,
6- AKMAN’A ÜÇ YENİ SUÇ DAHA
Alman Enerji Dağıtım Şirketi ile anlaşma yapıyor Zahid Akman ve diğer kooperatif üyeleri,,, Şirket, ortada kooperatif olmadığını, asıl amacın para toplamak olduğunu anlayınca, suç duyurusunda bulunuyor, Polisin Zahid Akman’la ilgili yaptığı soruşturmada suç tanımları şöyle: Ağır ve nitelikle dolandırıcılık, emniyeti suistimal ve kara para aklama şüphesi,,,
7- AKMAN VE DİĞERLERİNE KARŞI ÖZEL DAVALAR
Ayrıca Zahid Akman ve diğer üç kooperatif yöneticisi hakkında 40’dan fazla kişisel başvuru nedeniyle ceza davası açılmış durumda, Bunun dışında, özel tazminat davaları geliyor,
Çünkü, Zahid Akman ve arkadaşlarının kooperatife vatandaş adına tahsil ettiği Konut Teşvik Primlerini devlet geri istiyor, Bunları maalesef vatandaş geri ödemek zorunda, çünkü kooperatif onların yetkisiyle bunları alıp buhar olmuş durumda,,,
Deniz Feneri’nin yan kuruluşu olan ve sermayesini oradan alan Kooperatif yolsuzluğu budur,,,
Bu Almanya’nın en büyük kooperatif yolsuzluğu olacak,
Belgeler yüzde 46’ya ram oldu
Tam da dün dediğimiz gibi olmadı mı!
2 saate yakın tartıştılar,
Her iki taraf da "Ben haklı çıktım" diyor,
Siyaset böyle bir şey,
Göz görüyor kulak duyuyor ama kimin umurunda,
Bana göre Kemal Kılıçdaroğlu, Mir Dengir Mehmet Fırat’ı paramparça etti ama ne fark eder ki!
Ticari işletmelerine çıkar sağlamak için bürokrasi üzerinde baskı kurduğunu iki somut ve net kanıtla gösterdi,
Bir demokraside bu rezalettir,
Ama önemli değil,
Mir Dengir Mehmet Fırat tartışmadan galip ayrıldı,
Kılıçdaroğlu Fırat’ın çift faturalı ihracat yaptığını belgeledi,
Ama tartışmayı Fırat kazandı,
Kılıçdaroğlu ne yaparsa yapsın, neyi kanıtlarsa kanıtlasın tartışmayı zaten Fırat kazanacaktı,
Çünkü bunların önemi yoktu,
Fırat yüzde 46,6 oy alan partinin 2 numaralı adamıydı,
Her türlü iddia, belge ve gerçek yüzde 46,6’ya ram olmak zorundaydı,