AKP İktidarı Başarılı mı, Başarısız mı?

Dün AKP’li yakın bir arkadaşım uğradı,

Damdan düşer gibi “Bu kadar eleştiriyorsun, AKP’yi başarısız mı buluyorsun?” diye sordu,

“Hayır” dedim, “Tam aksine AKP’yi özellikle de Başbakan Erdoğan’ı çok başarılı buluyorum, Bence iki konuda yeterince başarılı değiller, Birincisi dış politika, Gül’ün Dışişleri Bakanlığı döneminde dış politikada hiç bir somut başarı elde edilemedi, Diğeri ise ekonomide devralınan programın ikinci ve üçüncü aşamaları hayata geçirilemedi, Buna rağmen AKP iktidarını büyük ölçüde başarılı buluyorum, Özal kadar reformist olmasalar da, benim gördügüm iktidarlar arasında, hele hele son 17/18 yıldaki iktidarlar arasında en başarılı olan AKP’dir,  Tabii bunda dibe vurmuş bir ülkeyi devralmış olmalarının, Dünya konjonktürünün de etkisi var ama onlar da bunu iyi değerlendirdiler”

“O zaman derdin ne? Niye bu kadar eleştiriyorsun?” diye sitem etti,

“İki derdim var” dedim anlattım:

“Birincisi yıllarca ayrımcılığa karşı çıktılar, Kendileri ayrımcılık yaptılar, Bizden bizden değil, başı örtülü başı örtülü değil diye baktılar herkese”

Tam burada sözümü kesti,

“Başta böyle düşünmüyordun ama,,,”

“Evet başta böyle düşünmüyordum, Benim gibi tam da karşı cepheden biriyle bile diyalog kurmaları, toplumdan yükselen tepkilere göre gerektiğinde geri adım atıyor olmaları hoşuma gidiyordu, Doğru ve demokratik buluyordum, Ama sonra güçlendikçe, kendilerine güvenleri arttıkça bu tavırdan vazgeçtiler, Bu da bende samimi olmadıkları duygusu uyandırdı, Sadece bende değil, pek çok kişide bu duygu uyandı, Zaten bu duygu uyanmasaydı, yüzde 47 değil, yüzde 67 oy alırlardı” dedim,

“Bu duyguyu ilk uyandıranın Merkez Bankası seçimi olduğunu söylüyorsun” dedi soru sorar bir tonda,

“Evet ilk önemli işaret o oldu, Ama daha sonra Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili tavırları benim düşüncemi pekiştirdi, Uzlaşırız dediler ama gücü bulunca uzlaşmadılar” dedim,

“Peki sence bunun suçlusu kim?” diye sordu,

“Bence iki suçlu var, Birincisi Abdullah Gül, Başbakan’ın uzlaşırız sözüne, seçim gecesi yaptığı konuşmaya rağmen hemen adaylığını açıklayarak Tayyip Bey’i köşeye sıkıştırdı, İkincisi ise Devlet Bahçeli, Gül, Başbakan’ı köşeye sıkıştırdı, Bahçeli de destek veririz diyerek köşenin kilidini kapadı,” dedim,

“Peki burada Tayyip Bey’in suçu ne?” diye sordu,

“Suçu yok” dedim,

“Tayyip Erdoğan’ın da tek başına hareket edebildiğini mi zannediyorsun, Sen de yöneticilik yapıyorsun, Her istediğini yapabilir misin? Dengeler seni de zaman zaman engellemiyor mu?” dedi,

“Haklı olabilirsin” demek zorunda kaldım,

“İkinci nedenin ne?” diye sordu,

“O daha önemli, Güçlendikçe eleştiriye kapalı hale geldiler, Eleştirileri kişisel almaya başladılar, Yaptıkları işin eleştirilmesini kendilerine hakaret olarak algıladılar, Ve eleştirileri engellemek yoluna gittiler, Bu hem bir iktidar için, hem bir ülke için, hem de demokrasi için çok tehlikelidir” dedim,

“Bunda da sen haklısın, Bunu parti içinde biz bile hissediyoruz zaman zaman, Ama senin dediğin kadar değil” dedi,

“Size öyle geliyor, Benim dediğim kadar, Biliyorum ki, Başbakan’ın önüne sadece eleştirileri koyuyorlar, O da geriliyor,” dedim,

“Biz senin eleştirilerinin Sabah ve ATV’ye el koyulması ile bağlantılı olduğunu düşünüyoruz” dedi,

“Yanılıyorsunuz, Onunla hem ilgili hem ilgisiz” dedim,

“O ne demek” diye sordu,

“O şu demek” diye anlattım:

“Sabah ve ATV’ye el koyulmasına kızmam mümkün değil, Özerk bir kurumun kararıdır, Böyle bir kararı engellemek Başbakan’ın işi değildir, Eğer Başbakanlar böyle kararları siyaseten engellerlerse işin cılkı çıkar, Orada hiç bir sorun yok”

“Peki sorun nerede?” diye sordu,

Anlattım: “ Sorun şu, El koyma kararı özerk bir kurumun hukuku gerekçe göstererek verdiği bir karardı, Ama daha sonra bu karar mahkemeden döndü, Yani yargı ve hukuk yapılan işin hukuksuz olduğuna hükmetti, Fakat bu karar uygulanmadı, Beni kızdıran bu hukuksuzluk, Bize karşı yapıldığı için değil, Bir ülkede hukuk ve yargı kararları uygulanmıyorsa o ülkede haktan bahsedilemez, Benim kızgınlığım idarenin yargıyı takmamasına ve buna kimsenin bir şey dememesine” dedim,

“Bunda da haksız sayılmazsın, Eee, sonuç” dedi,

“Bence sonuç şu, AKP bütün başarılarına rağmen, toplumun en azından bir bölümünde bir güvensizlik yaratıyor, Bu kadar başarılı bir iktidarın, Bu kadar basit bir konuda sınıfta kalması normal değil, Demek ki, bir yerde bir hata yapıyorlar, Bir partinin yüzde 50 oy alması çok önemli, çok ciddi  bir başarıdır, Ama o partinin toplumun en az yüzde 20’sinde korku yaratması da aynı oranda ciddi bir başarısızlıktır, Niye bunu hiç düşünmüyorlar”

AKP’li dostum beni anladı mı bilmiyorum,

Bildiğim şu ki, bu yazıya bile sinirlenecekler,

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Gözümüzle beynimizin arasında önyargı olmadığı zaman

Erişilebilirlik Araçları