ORTALIKTA atılan naralara, zafer havalarına, İsrail’e ders verdik nidalarına aldanmayın,
Bakın ben size gerçeği söyleyeyim,
İsrail’in yaptığı korsanlıktan hiç kimse kârlı çıkmadı,
Ne İsrail, ne Türkiye, ne de Türkiye’yi yöneten hükümet,
Herkesin kârlı ve zararlı olduğu yerler var,
İsrail’in bu işten kârı, "Hâlâ gözüm kara, Eskisinden de kara, Hukuk mukuk takmam" tavrını bir kez daha gösterdi, Bundan böyle kimse kolay kolay İsrail’e, "Sivil aktivist maktivist" gemi falan gönderemez, İsrail hâlâ kabadayı,
Zaten tek kazançları da bu,
Onun dışında dünyada ciddi zarar gördüler, Hukuk tanımazlıkları ağır bir biçimde tescillendi, bir kez daha yoğun tepki aldılar, Medeni dünyanın aklı başında insanları,
İsrail’in yaptığının kabul edilemez olduğunu tescil ediyor, Bizim pek bayıldığımız Arap liderler hariç herkes küçük büyük İsrail’e bir tepki gösterdi,
Bu işin uluslararası alanda kaybedeni İsrail’dir, Başbakan Tayyip Erdoğan ise "dünya liderliği" hanesine olumlu bir not daha yazdırdı, Neye yarar şimdilik bilmiyorum,
Buna karşılık AKP hükümeti içinde ciddi puan kaybetti,
Gemi sivil aktivistlerin gemisiydi ama AKP’nin en azından yakın çevresinin ve tabanının bu gemiyi desteklediği biliniyordu,
Gemi gitti,
Gemidekiler ve onlara gaz verenler biraz da Türk hükümetine güveniyorlardı,
"Bize bir şey olmaz, Olursa da yanlarına kâr kalmaz" diyorlardı,
Ama olaylar öyle gelişmedi,
"Bize bir şey oldu,"
4 vatandaşımız öldürüldü, Onlarcası yaralandı, Gemidekilerin bir bölümü buna razıydı; çünkü sonrasında İsrail’in başına çok kötü şeyler gelecekti,
İşte bu olmadı,
İsrail’in başına çok kötü şeyler gelmedi,
Gemiye destek veren ama "sorumlu mevkide olmayan" pek çok kişi, şimdi hükümetin İsrail’e karşı tavrından rahatsız,
Bekledikleri "sertlikte" bir tepki, İsrail’e yönelik bir hareket görmediler,
Bunun için de kızgınlar,
"Bu muydu?" diyorlar,
Hükümet doğruyu yapıyor ama onlar öyle düşünmüyor, "Biz öldük, Siz konuşuyorsunuz" havasındalar, Bu yüzden de bu işin iki kaybedeni var,
İç politikada AKP, uluslararası alanda İsrail,
Federasyon’a reçete
TÜRKİYE,Avrupa Şampiyonası Finalleri’ni alamadı, Bu işe neredeyse baş koyanların çok üzgün olduğunu görüyorum,
Bence tarihi bir başarı elde ettiler, UEFA Başkanı’nın ağırlığına rağmen 1 oy farkla kaybetmek Türkiye için başarıdır, Hem de UEFA içinden hiç destek almadan,
Bir anı anlatayım da bu işlerin nasıl kazanıldığını görün,
Yıllar önce Türkiye’de Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) toplantısı vardı, Yaşlılık, tam hatırlamıyorum ama 1980’lerin ortası galiba, Ben de genç bir gazeteciyim o zamanlar,
Necdet Çobanlı’ydı galiba, IOC’nin efsanevi başkanı Juan Antonio Samaranch ile tanıştırmıştı,
Bir yemekte uzun uzun sohbet etmiştik Samaranch ile,
Bana Olimpiyat Komitesi Başkanı olmasının hikâyesini ve nedenini anlatmıştı,
İspanya bir olimpiyat düzenlemek istiyor ancak bunu bir türlü alamıyordu,
O zamanlar İspanya Olimpiyat Komitesi’nin genç bir üyesi olan Juan Antonio, her toplantıda hayal kırıklığına uğramış ama sistemi anlamıştı,
Şöyle anlattı bana:
“Şunu gördüm, Orada ülkeler arasında bir paslaşma, bir güç oyunu vardı, İspanya’ya olimpiyatları getirmemin bir tek yolu vardı, O güç oyununda önemli bir aktör, hatta baş aktör olmak gerekiyordu, Bunu kafama yazdım, Her işi gücü bıraktım ve IOC Başkanı olmaya odaklandım, Ve ancak böyle kendi ülkeme, kendi vatanıma olimpiyatları getirebildim, Barcelona Olimpiyatları, benim IOC Başkanı olmam sayesinde oldu, Benim 30 yılıma mal oldu ama değdi,”
Futbol Federasyonu’nunda genç Juan Antonio Samaranch’ın geçmişte yaşadığı hayal kırıklıklarına benzer bir ruh hali var,
İlacını ise aynı dertten mustarip biri yıllar önce söyledi,
10 rezaleti
HAZIR laf Futbol Federasyonu’ndan açılmışken 10 yabancı kararını tam bir rezalet olarak gördüğümü söyleyeyim,
Yazının devamı için tıklayınız
