Bulunur bir kılıf

AK Parti’nin “eski” çekirdek kadrosundan bir isimle konuşuyorum.

Milli Görüş günlerinden beri hareketin içinde olan, bir dönem Erdoğan’ın yakın çemberinde yer alan, daha sonra Erdoğan ve “danışman” çevresi tarafından dışlanan, ama hâlâ “İslami” çevrelerde saygınlığını koruyan bir isimle.

Türkiye’nin IŞİD’e karşı yapılacak operasyonun içinde hem de ön saflarda yer alacağının ABD Dışişleri Bakanı tarafından açıklanmasının ve Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından da “Her türlü desteği vereceğiz” şeklinde “teyit” edilmesinin ardından konuşuyoruz.

Hafta başında yazdığım gibi yine bir “dış politikada U dönüşü” söz konusu.

İran politikasından Kürecik’e izin vererek, Libya’ya uluslararası müdahale karşıtlığından “Libya’ya savaş gemilerimizi yollayarak” dönmemiz gibi, burada da bir dönüş var.

Belli ki, ABD’de “zoru” görüp dönüyor Türkiye.

Telefonda konumuz bu.

Karşımdaki şöyle diyor:

“Bu karar AK Parti’yi yorar, zorlar.”

Niyesini anlatıyor.

“Bizim camia (camiadan kastı Türkiye’deki İslami gruplar), IŞİD’in yaptıklarını doğru bulmayabilir. IŞİD’i onaylamayabilir, IŞİD’in yanlış hareketler içinde olduğunu düşünebilir, IŞİD’i sevmeyebilir. Ama Batı dünyasıyla, yani bizim Hıristiyan dünya dediğimiz insanlarla el ele verip IŞİD’e doğrudan savaş açmamızı da hoş karşılamaz.”

“Madem sevmez ve onaylamazlar, niye bunlarla mücadele edilmesi onları rahatsız eder?” diye soruyorum.

“Siz laikler bunu anlayamazsınız. IŞİD’e karşı savaşmak, İslami açıdan izah edilemez. Bu savaşı ‘haklı’ gösterecek fetva alınamaz. Bunlar sizin için değer taşımayabilir ama AK Parti açısından bunlar önemlidir. Müslüman’ı kırmak için Batı ile işbirliği yapılmasını izah edemez AK Parti” yanıtını alıyorum.

Benim buna karşı söylemim ise çok daha basit:

“Bugüne kadar nelere ikna ettiler, buna mı edemeyecekler? Madem size fetva gerekiyor, uygun bir hoca bulur fetvayı da alırlar. Ona da uygun bir kılıf bulurlar.”

Erişilebilirlik Araçları