İstanbul 15°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Hangisi doğru?

  • TT ve “Çok bilen çok yanılır” hikayesi

  • Göz önünde soygun

  • Kemal Bey artık siyasi bir sorun değil

  • NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

detail banner reklam

Hangisi doğru?

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Temmuz 24, 2023

Yazı İçeriği

  • Hangisi doğru?

  • TT ve “Çok bilen çok yanılır” hikayesi

  • Göz önünde soygun

  • Kemal Bey artık siyasi bir sorun değil

  • NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

TT ve “Çok bilen çok yanılır” hikayesi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, geçen hafta, Osmangazi Köprüsü ile ilgili bir iddia ortaya attı ve dedi ki, “1 milyar 200 milyon dolara mal olan köprü için 7 yılda 4 milyar 600 milyon dolar para ödendi.”

Ulaştırma Bakanı Uraloğlu da çıktı ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun yalan söylediğini iddia etti.

Peki, kim yalan söylüyor?

Aslında hesap çok basit.

Köprünün maliyeti, açık kaynaklara göre 1,4 milyar dolar.

1 Temmuz 2016’da açılan köprünün işletmecisi şirketin 7 yıllık hasılatı ise çok net.

Gündü 40 bin aracın geçiş ücreti.

Ücret de 35 dolar artı KDV ile başladı bu yıl yaklaşık 50 dolar olacak.

Kaba bir hesapla araç başı ortalama 42 dolar desek hesap şöyle oluyor:

40 bin çarpı 365 çarpı 7 çarpı 42 dolar.

Yani üç aşağı beş yukarı 4 milyar 300 milyon dolar.

Bunun ne kadarının geçen araçlardan ne kadarının Hazine’den ödendiği hesabı ayrı bir hesap ama Hazine’nin ağır bir yük altında olduğunu biliyoruz.

Tabii bu 1,2 milyar dolar yatıran müteahhitleri ilgilendirmiyor.

Onlar 1,2 milyar dolara karşılık 7 yılda 4,3 milyar dolar aldılar bile ve bu kârlılığa kendileri bile inanamıyorlar. Köprü ve otoyolun işletmecisi 8 yıl daha köprü ve otoyolu işletmeye devam edecek.

Ancak işin olumlu yanları da var.

Geçiş garantisinin süresi 1 yıl sonra doluyor. Bundan böyle Hazine garanti parası ödemeyecek.

Ve bu ihale aslında başka bir müteahhit grubu için tezgahlanmıştı. Şimdi konsorsiyum o işi bozdu.

Eğer bozmasalardı muhtemelen giren kazık çok daha büyük olacaktı.

Baştaki “Kim doğru söylüyor” sorusuna dönersek.

Doğruyu söyleyenin Kemal Kılıçdaroğlu olduğu çok açık.

Geçtiğimiz günlerde “Neyin nasıl satılıp neyin satılmayacağını biz iyi biliriz” diyen iktidara Türk Telekom özelleştirmesini hatırlatmak zorunda kalmıştım.

Türkiye’nin o zamanlar en değerli şirketlerinden biri olan Türk Telekom’un yüzde 55‘lik hakim hissesi yaklaşık 6,5 milyar dolara Lübnan Başbakanı Hariri’nin Şirketi Oger Telekom’a satılmıştı. Ve bu satışın ardından Erdoğan 2006 yılında yani 17 yıl önce de, “Biz neyin nasıl satılacağını iyi biliriz” demişti.

Sonrasında 2008 yılında Oger’nin Hazine’ye olan borcunu erken kapattığı açıklanmış ve iktidar bununla övünmüştü. Ancak daha sonra Oger Telekom’un Türk Telekom’u satın almak için gerekli parayı Türk bankalarından aldığı, daha sonra “refinans” yaparak borcunu 4,7 milyar çıkardığı, velhasılı Türkiye’nin parası ile Türkiye’nin “varlığını” ya da “asset”ini aldığı yani derenin taşı ile derenin kuşunu vurduğu oraya çıkmıştı.

Beteri ise 2018 yılında skandal olarak patladı.

Oger Telekom, Türk bankalarından aldığı 4 milyar 750 milyon dolarlık krediyi ödemeden ama 13 yıl boyunca Türk Telekom’un bütün kârlarını alıp cebe atarak kaçtı. Türk Telekom borç batağı içinde Türkiye’nin elinde patladı ve kreditör bankalar mecburen Türk Telekom’un sahibi oldular.

Ben de geçen hafta bunu anlattım.

Bazıları “Oger Telekom kötü niyetli ise iktidar ne yapsın” dediler.

Madem öyle hikayenin geri kalanını da öğrenmek için alttaki yazıya geçelim.

Göz önünde soygun

İnsan hafızasının unutkanlık gibi bir zaafı olduğunu bildiğimiz için bazen geçmişi hatırlatmak, bazen de geçmişte bilinmeyen, sonradan ortaya çıkan gerçeklerle geçmişin bilgilerini tazelemek gerekiyor.

Şimdi 2005 yılına ve Türk Telekom’un Oger’e satıldığı günlere geri dönüp, kronolojik olarak ilerleyelim.

1) Türk Telekom’un özelleştirilmesinden sonra şirketteki Altın hisseyi temsilen yıllar sonra Cumhurbaşkanı yardımcısı olacak olan Fuat Oktay veto hakkına sahip şekilde, kamu adına Türk Telekom Yönetim Kurulu üyesiydi.

2) Fuat Oktay, bu göreve getirilmeden önce Sermaye Piyasası Kurulu, Yimpaş’daki görevi nedeniyle, Fuat Oktay hakkında suç duyurusu yapmıştı. Ancak bu, Fuat Oktay’ın bu göreve getirilmesine engel teşkil etmedi. Daha sonra patlayan Telekom soygununda en azından “izleyici” olarak bulunmasına rağmen kendisine bu konu ile ilgili en küçük soru bile sorulmadı.

3) Türk bankalarından alınan kredi tökezlemeye başlayınca, Saudi Telecom (STC) 2008'de Lübnanlı Oger Telecom'un yüzde 35'ini satın alarak Türk Telekom'un dolaylı ortağı haline geldi ve yönetim kuruluna girdi. 2016 yılına kadar da yönetim kurulunda kaldı.

4) Şirketin tökezlemekte olduğu bilindiği halde, Türk Telekom 2008 mayıs ayında borsaya açıldı. 15 Mayıs 2008 tarihindeki hisse fiyatlaması ile değeri 8,20 milyar dolar idi. Hisse senedi karşılığı, ilk aldığı 4.3 milyar dolar krediden sonra Akbank, Garanti ve İşbank önderliğindeki 26 bankadan bu sefer 4.75 milyar dolar kredi aldı.

5) Bu arada zaman ilerledikçe ilginç şeyler oldu! Türk Telekom vergi ve banka borçlarını ödemedi. Londra borsasında halka açılmak istedi, izin verilmedi. Oger sürekli Telekom içinden para çekti.

6) Sonra kredi battı! Bankalar Kanunu sırf bu kredi için değiştirildi ve bu bankaların mali iştirak dışında, iştirak sahibi olmasına izin verildi. Bu işten Türkiye’nin kaç lira kaybettiği hiçbir zaman açıklanmadı ama en az 15 milyar dolar seviyesinde olduğu iddia edildi.

Telekom özelleştirmesi hiç şüphesiz Türkiye Cumhuriyeti tarihinde görülen en büyük yolsuzluk işlemi, hiçbir şey değilse bile iktidar açısından “yanlış ve denetimsiz özelleştirme” kusurudur.

Kıssadan hisse, “İyi biliyorum” demek, her zaman iyi bildiğinizi göstermez.

Kemal Bey artık siyasi bir sorun değil

Tam da dün dediğim gibi, Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibi “Anadolu’yu yakıp yıkarak çekilen Yunan Ordusu” gibi CHP’yi yakıp yıkarak gitmeye hazırlanıyor.

Muhalif seçmenin medyada tutunacak dal olarak gördüğü Halk TV’yi rezil etme girişimi ile beraber tüm partiyi bitirme planı devrede. Bu yüzden de seçim öncesi çıkarılmadığı iktidar ekranlarında geziyor, yakın zaman kadar kapısının önünden geçirilmediği TRT’ye de çıkarılırsa hiç şaşırmayacağım.

CHP’nin başına CHP’yi bitirip, AK Parti’yi iktidarda tutmak için geçmiş olduğu artık su götürmez biçimde anlaşılan Kemal Kılıçdaroğlu partiyi de lekelemek için son darbelerini iktidar ekranlarından vuruyor.

“Partiyi ileri götürecek, geçmişi temiz biri çıkarsa genel başkanlığı hemen bırakırım” cümlesi CHP için, CHP Genel Başkanı tarafından söyleniyor.

Hatta bu cümlenin öncesinde “akçeli işlere karışmamış” tanımı da var.

CHP Genel Başkanı tek bir cümle ile tüm partiyi, partinin tüm önemli isimlerini harcıyor. Hepsinin geçmişinin kirli olduğunu ima ediyor, ima etmek yanlış oldu, açık açık söylüyor.

Bu kişileri kendisinin atadığını, kendisinin aday gösterdiğini, kendisinin önümüze koyduğunu unutarak.

Aslında kendi iddiası bile, o koltukta daha fazla oturmaması gerektiğinin göstergesi.

O, bunu bile fark etmeyecek kadar kendinden geçmiş vaziyette herkese ve her şeye saldırıyor.

Bir anda psikiyatride “perseküsyon sanrıları” olarak tanımlanan bir duruma, hemen ardından da yine ciddi bir psikolojik rahatsızlığın dışavurumunun bir diğer göstergesi olan kendini tek kurtarıcı olarak gördüğü “grandiyöz” sanrılara geçiyor.

Kemal Bey, ne yazık ki artık siyasetin değil, psikiyatrinin ve psikolojinin ilgi alanı içindedir.

Yaptıkları eğer büyük bir ihanetin eseri değilse, adını vermek istemeyeceğim çok ciddi bir rahatsızlığın sonucudur.

NOT: Bu arada hepimiz Kemal Kılıçdaroğlu’nun çalıştıkları kurumlar dışında yerlerden, 5 müteahhitten para ya da reklam alarak sözde muhalifmiş gibi görünüp aslında iktidara çalışan gazetecilerin listesini açıklamasını bekliyoruz. İnşallah bu listeyi yayınlar da bu şerefsiz kişi ya da kurumlar kimmiş öğreniriz. Herhalde elinde açık bilgi belge olmadan böylesine bir iddiayı ortaya atmamıştır, değil mi!

NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

Sevdiklerimizin kusurlarını da görebildiğimiz zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
Türkiye’deki üniversitelerin son durumu ne? görseli
3 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile Bilim EkstraTürkiye’deki üniversitelerin son durumu ne?Merhaba! Artık "Bilim Ekstra" programımızda çok özel bir konuğumuz var: Prof. Dr. Emre Onur Kahya! Prof. Dr. Kahya, bizimle fizik ve yapay zeka alanlarındaki bilgisini paylaşacak. Fizik dünyasının gizemlerine inerken aynı zamanda yapay zeka ile ilgili son gelişmeleri keşfedeceğiz. Hem temel kavramlar hem de son teknolojiler hakkında bilgi sahibi olacak ve geleceğin bilimine bir adım daha yaklaşacağız. Bu özel programda, Einstein'dan Newton'a, Schrödinger'den Feynman'a kadar fizik tarihindeki önemli isimlere göz atacağız. Ayrıca, kuantum mekaniği, görelilik, yapay zeka ve uzay-zaman gibi heyecan verici konuları da keşfedeceğiz. Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile fizik hakkında merak ettiğiniz her şeyi öğrenmek için bu videoyu kaçırmayın! Bilimi ve evrenin sırlarını keşfetmeye hazır mısınız? 00:00 Giriş 00:38 Üniversitelerin güncel durumu 09:23 Üniversitelerin sıralaması 13:01 İTÜ puanlarının dağılımı 16:34 Kapanış Prof. Dr. Emre Onur Kahya'nın bölümde bahsettiği web sitesi: https://www.nature.com/nature-index/country-outputs/Turkey
Ekim 15, 2025
Bağışıklık sistemimiz bize zarar verebilir mi? görseli
FatihAltaylı
YouTube
Emrah Safa Gürkan & Semih Tareen - Teke Tek BilimBağışıklık sistemimiz bize zarar verebilir mi?Siemens “Geleceği Merak Edenlere” mottosuyla programımızdaki sponsorluğuna devam ediyor. Teke Tek Bilim programımızın tarih, bilim felsefesi, inovasyon ve keşiflerle dolu yolculuğunda, Siemens mühendisliğinin gücünü ve Siemens teknolojisinin getirdiği olanakları kullanarak dünyamızı daha iyi bir yer haline getirme çabasını hep birlikte deneyimliyor olacağız. Siemens’in yeni kahve makinesi EQ900 Plus, farklı kahve çekirdeklerini birbirine karıştırmamak için özel olarak hazırlanan çift çekirdek haznesi ve 32 farklı çeşit dünya kahvesiyle Teke Tek Bilim programımıza keyif ve lezzet kattı. 00:00 Giriş 06:02 Gen terapisi nedir? 09:16 Anne karnındaki bir bebeğe genetik müdahale yapılabilir mi? 10:20 Genlerle oynayarak "Süper İnsan" yaratmak mümkün mü? 12:20 Tarihte genle ilgili kaç tane paradigmik kırılma var? 14:31 Vücudumuza faydalı olabilecek virüsler var mı? 16:21 Virüslerin coğrafi dağılımı var mı? 18:14 Bağışıklık sistemi nasıl çalışır? 20:05 Periferik Bağışıklık Toleransı çalışması nedir? 25:13 Virüsler kansere neden olur mu, kanser neden oluşur? 28:50 Gen Terapisi Türkiye'de ne kadar aşama kaydetti? 36:45 Bilimsel araştırmaların daha başarılı olabilmesi para kazanmakla paralel bir ilişkiye mi sahip? 40:30 Aşı ve ilaç karşıtlarının komplo teorileri doğru mu? 43:25 Sağlığın kapitalizme eklemlenmesi ilaç sektörünü etkiliyor mu? 47:00 Sosyal medyada sağlıkla ilgili dolaşan bilgilerin gerçek mi yoksa spekülasyon mu olduğunu nasıl anlarız? 52:10 Her aşı ve ilacın yan etkisi var mıdır? 52:50 Özel sektör ve bilimin bir araya gelmesi çıkar çatışmalarını beraberinde getirir mi? 57:05 Covid-19 aşı olmasaydı kendi kendine geçer miydi ve neden bu kadar ölümcüldü? 1:00:49 Aşılar virüsleri yenebilecek mi? 1:02:45 Covid dönemindeki aşılar nasıl bu kadar hızlı geliştirildi? 1:11:02 Türkiye'de bu alanda gelişmek için ne yapılabilir? 1:19:28 Bu alana ilgi duyan gençlere ne tavsiye ediyor? 1:27:35 Semih Tareen'in bilim dışında ilgilendikleri? 1:34:00 Kapanış
Ekim 12, 2025
"Yaratıcılık, özgürlük içinde ortaya çıkıyor" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Altan Erkekli"Yaratıcılık, özgürlük içinde ortaya çıkıyor"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 01:26 Bir günü nasıl geçiyor? 04:56 Zamanın hızlı geçtiğini düşünüyor mu? 06:39 Güzel şeyleri görmek için ne yapılmalı? 08:55 "Şifa Niyetine" oyunu 12:49 Aile yaşantısı 14:06 Hayatına dokunan öğretmeni 16:08 Sahneye attığı ilk adım 26:38 Neşesini nasıl taze tutuyor? 28:32 Kuşaklar arasındaki çatışmayı nasıl değerlendiriyor? 34:48 Seyircide neler değişti? 41:00 Umutsuzluğa kapıldığı zamanlarda ne yapar? 42:09 Televizyon dizileri hakkında ne düşünüyor? 43:40 Dizi senaryoları hayatla örtüşüyor mu? 46:15 İnsanları güldürmek zor mu? 47:09 Yatılı okul hayatına neler kattı? 50:16 Kendisini nereye ait hissediyor? 51:26 Tiyatroların durumuyla ilgili ne düşünüyor? 54:30 Sanat hâlâ insanları değiştirme gücüne sahip mi? 1:01:24 Anlamakta en zorlandığı duygu 1:01:23 Bir Demet Tiyatro 1:04:50 Kapanış
Ekim 12, 2025