Kılıçdaroğlu’na bir özür borçlandınız

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Merkez Bankası Başkanı H. Gaye Erkan, Körfez ve Suudi Arabistan turunda “emirler ve kraliyet aileleri” ile yaptıkları görüşmelerden sonra şimdi de Avrupalı banka ve fon yöneticileri ile görüşüp, Türkiye’ye yatırım yapmaya, sıcak veya soğuk fark etmez para getirmeye ikna etme çabası içindeler.

Bunda da bir gariplik yok, bugün her ülke yabancı yatırımcı, yabancı para çekmek için uğraşıyor.

Ancak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin hemen öncesini hatırlıyorsunuz herhalde, o kadar da unutkan olamazsınız.

Şunun şurasında daha 2 ayı biraz geçti.

Millet İttifakı’nın adayı, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, peş peşe yurt dışı gezileri yapmıştı. Bu gezilerde yabancı yatırımcılar, banka ve fon yöneticileri görüşmüş ve sonrasında da “Yabancı yatırımcılarla görüştüm. İktidar olmamız halinde Türkiye’ye 300 milyar dolar kaynak sağlayacaklar” açıklamasını yapmıştı.

Kılıçdaroğlu’nun bu “300 milyar dolar getireceğim” sözüne önce Cumhurbaşkanı Erdoğan tepki göstermiş ve bunun “tefeci parası olabileceğini” iddia etmişti.

Daha sonra Cumhur İttifakı ortaklarından benzer eleştiriler gelmiş, BBP Genel Başkanı Destici “Bu para neyin karşılığında geliyor? Emperyalistlerin çıkarlarını koruman karşılığında mı?” diye sormuştu.

Aradan 3 aya yakın bir zaman geçti.

Şimdi aynı Batılı fon ve bankalarla görüşen Erdoğan’ın Bakanı Mehmet Şimşek ve Erdoğan’ın Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan.

Elbette şimdi Kemal Kılıçdaroğlu’nun çıkıp “Tefecilerden para mı dileniyorsunuz?” diye sorma ve Cumhur İttifakı’nın Cumhurbaşkanı’na dönüp, “Emperyalistlerin çıkarlarını koruma karşılığında mı Batılı banka ve fonlardan para alacaksınız?” diye itham etme hakkına sahip.

Tabii ki, Kılıçdaroğlu böyle bir şey demeyecek.

Ya siyaset bilmediği için ya bunu akıl edemediği için ya da iktidarı yıpratmamak için.

Bilmiyorum.

Ama dün Batılı kaynaklardan 300 milyar dolar getireceğini söylediği için Kılıçdaroğlu’na demediğini bırakmayan siyasetçilerin ve o siyasetçilerin emrindeki medyanın Kılıçdaroğlu’na bir özür borcu olduğunu biliyorum.

Şimşek ve Erkan’ın yaptığı bu görüşmelerle ilgili olarak Destici’nin fikrini de doğrusu çok merak ediyorum.


FiA Başkanına bir randevu, bir Togg iyi olur

Dünyada otomobil sporlarının en üst kuruluşu FiA’dır yani Uluslararası Otomobil Federasyonu.

FiA, sadece otomobil sporları ile de ilgilenmez. Hepimizin bir parçası olduğu trafik güvenliği konusunda da yıllardır çalışmalar yürütür, “güvenli sürüş” için eğitimler verir, organizasyonlar yapar, denetler. Spor vasıtasıyla da dünyada otomobile meraklı yaklaşık 100 milyon araç sahibinin bağlı olduğu bir organizasyondur.

2 yıl öncesine kadar FiA’nın başkanlığını ömrünü bu spora adamış, 10 yıl Peugeot Talbot, sonrasında 1994’ten 2007’ye kadar Ferrari yarış takımlarının direktörlüğünü, sonra da 2 yıl boyunca Ferrari’nin CEO’luğunu yapmış Jean Todt yürütüyordu.

Ciddi bir Türk dostu olan Todt’un bu görevi bırakmasının ardından yapılan seçimde İngiliz rakibini geride bırakan Birleşik Arap Emirlikleri vatandaşı Prens Muhammed bin Sulayem FiA Başkanlığını kazandı ve bu göreve Avrupa dışından gelen ilk isim oldu.

Sulayem’i Türk otomobil severler de tanır. İyi bir rallici idi. Defalarca Türkiye’de yarıştı hatta rahmetli Renç Koçibey ile kavga etmişliği bile vardır. Zaten Sulayem de Todt gibi bir Türk dostudur, yönetiminde de iki Türk, Serkan Yazıcı ve Eren Üçlertoprağı var.

Dünya otomobil sporunun patronu, bin Sulayem 2 yıldır görevde ve göreve geldiği günden bu yana Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan bir randevu bekliyor.

Hem F1’in Türkiye’ye yeniden gelmesi, hem Dünya Ralli Şampiyonası’nın bir ayağının tekrar Türkiye’de yapılması ve Türkiye’nin otomobil sporunda daha etkin bir sahne haline gelmesinin sağlanması açısından bu randevu çok önem taşıyor.

Dahası bu randevuda FiA Başkanı’na bir Togg hediye edilmesinin dünyada yaratacağı etki, Suudi Kralı’na ya da BAE Şeyhi’ne Togg hediye edilmesinin sağlayacağı etkiden çok daha büyük. Direksiyonunda FiA Başkanı’nın oturduğu bir Togg, dünyanın tüm otomobil basınına malzeme olur.

Umarım dünya otomobil sporunun patronuna bu randevu bir an önce verilir de, hem Türkiye’deki otomobil sporu hem de Togg için bu önemli fırsat kaçırılmaz.


NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

Destekçileri şaibeli olanlara şüphe ile bakmamız gerektiğini anladığımız zaman.

Erişilebilirlik Araçları