Hata yapma ihtimalinizi düşündünüz mü hiç! 

Bir kez daha geceyi göz yaşları içinde tamamladık.

Oturmuş televizyonda New York’taki tünellerde hasidik Yahudilerin ne haltlar karıştırdığını, konuyla ilgili pek de fikri olmayan yorumculardan dinleyip öğrenmeye çalışırken, birden yayınlar durdu ve önce alt yazılardan, sonra spikerlerin ağzından Kuzey Irak’ta askerlerimizin yine PKK baskınına uğradığını ve 5 askerimizin şehit olduğunu öğrendik.

Hemen telefona sarıldım.

Aldığım ilk haberler iç açıcı değildi. Açıklanan sayınının “şimdilik” olduğunu, şehit sayımızın 10 çıkabileceğini öğrendim ve yıkıldım.

Nitekim gece boyunca, büyük ihtimalle kayıplar üslere ulaşıp, ailelere haber verildikçe sayı artmaya devam etti ve 9’a ulaştı.

Birkaç hafta önce 12 kayıp verdiğimiz bölgede 9 kayıp daha.

Merak ettiğim şu.

Normalde PKK’nın pek de saldırmadığı ve kendi inine çekildiği kış günlerinde, göz göre bu kadar kayıp veriyorsak acaba bir yerde bir hata yapıyor olabileceğimiz konusu gündeme geliyor mu komuta kademesinde?

Acaba bu mevsimde konuşlanmamız gereken bir yerde mi konuşlanıyoruz?

Koruyamayacağımız ve baskına müsait bir alana mı yayıldık?

Pamukoğlu Paşa’nın da dediği gibi güvenli kalekollarda bekleyip, gerekli hallerde yüksek teknolojiyi de kullanarak baskını bizim askerlerin yapması daha doğru değil mi?

Ve tabii bunlardan bağımsız ama kritik sorulardan biri, uzunca bir süredir savunma pozisyonunda olan PKK’yi saldırıya yönelten motivasyon ne, arkasında kim var?

Ve benim aklımı kurcalayan birkaç küçük mesele daha…  

Hani bize yıllardır “Sözleşmeli askerlere geçmek bölgede kayıplarımızı çok azalttı” diyordunuz, bu çocuklar da sözleşmeli değil mi?

Terörle mücadelede artık İHA ve SİHA dönemini başlamıştı. Muhteşem İHA ve SİHA’larımız ile karadaki teröristleri anında tespit edip, anında yok ediyorduk, ne oldu da İHA’lar uçamaz oldu?


Yavaş’ın AKP’ye yanıtı

Gazeteci dostumuz Deniz Zeyrek, AKP’nin Mansur Yavaş’a Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı için teklif yaptığını söyleyince mahalle hafiften karıştı.

Gerçekten böyle bir teklif yapılmış mıydı?

Bu gibi olayları öğrenmenin ilk adımı, iddiaya muhatap olan kişi ya da kişileri aramaktır.

Ben öyle yaparım.

Hemen ABB Başkanı Mansur Yavaş’ı aradım.

Bir cenazede idi.

“Biter bitmez arayacağım” dedi.

Aradı ve meseleyi anlattı.

“Yeni bir şey yok. AKP’nin bana yaptığı teklifi siz zaten 2018 yılında yazmıştınız. Bir daha da böyle bir teklif gelmedi” dedi.

Yani Deniz Zeyrek’in bahsettiği olay 6 yıl önce olmuş ve benim de kaleme aldığım bir olaydı.

Televizyon programımda bazı AKP’lilerin Mansur Yavaş’a ulaşarak Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olması için teklif götürdüğünün Ankara’da konuşulduğunu söylemiştim.

Bunun üzerine Mansur Başkan arayarak bilgi vermişti.

Teklif doğruydu. Yavaş’ın anlatımıyla olay şöyle gelişmişti:

“Gerçek durum şudur. Bazı AK Partililer, benim aday olmam konusunda istekli olup, yoklama yaptılar. Ben de uygun bir dille ‘Belki makam sahibi olurum ama itibarımı kaybederim’ diyerek teşekkür ettim. Bu konudaki mesaj ve benim yanıtım kayıtlıdır.”

AKP Mansur Yavaş’tan alacağı yanıtı 6 yıl önce aldığı için yeni bir teklif söz konusu değil anlayacağınız.


Sehvendir sehven!

Cumhurbaşkanı Erdoğan Milli İstihbarat Teşkilatı’nın kuruluş yıldönümü toplantılarına katıldı.

Ardından burada çekilen bazı fotoğraflar Erdoğan’ınki de dahil pek çok kişinin sosyal medya hesaplarından ard arda yayınlandı.

Oysa MİT görevlilerinin fotoğraflarını yayınlamak hem suçtu hem de bu kişiler açısından büyük bir güvenlik riski oluşturuyordu.

Ama Erdoğan’ın sosyal medya hesaplarını her kim yönetiyorsa, büyük bir gafa imza atmış, salonda bulunan yüzlerce MİT mensubunu tehlikeye atmış, üstüne bir de suç işlemişti.

Hatırlayın ki, hayatını kaybetmiş bir MİT mensubunun adını vermek ve görüntüsünü kullanmaktan ötürü ODAtv yıllarda kapalı kaldı, pek çok gazeteci bu yüzden tutuklandı, yargılandı.

Cumhurbaşkanı’nın sosyal medya hesabı dahil bu fotoğrafı yayınlayanlar, ne yaptıklarını fark edince ya da bu konuda uyarılınca fotoğrafları kaldırdılar ama Basra harap olduktan sonra.

Şimdi düşünüyorum da, bu fotoğrafı yayınlayanlar muhalifler olsaydı ya da o törene ezkaza muhalefet liderleri de davet edilip bu fotoğrafı kullanmış olsalardı başlarına neler gelirdi.

İktidar yapınca sorun yok.

Sehven deyip geçersin.

Kim ne soracak ki!


NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

Güç empati yeteneğini köreltmediği zaman.

Erişilebilirlik Araçları