Etkisiz cezalandırma

Geçen hafta sonu bir haber okudum.

Tekirdağ’da bir müteahhit yapmakta olduğu bir binadaki beton kalitesinin, standartlara uygun olmadığını fark eder.

Her ne kadar yapı denetim firması denetim yapmış ve betonun uygun olduğu yolunda bir rapor vermişse de, aynı zamanda mühendis olan müteahhitin tecrübeli gözleri, raporun gerçeği yansıtmadığını görerek Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Tekirdağ İl Müdürlüğü’ne müracaat ederek yapmakta olduğu binanın betonunun bir de bakanlık uzmanları tarafından denetlenmesini talep eder.

İl müdürlüğünden uzmanlar gelir, betondan örnek alır ve laboratuvarda yapılan inceleme sonucu, müteahhit haklı çıkar.

Beton kalitesi standartlara uygun değildir.

Sonuç ne olur!

Müteahhit kendi başvurduğu halde, başvurusu ihbar sayılır ve müteahhite 1 milyon 58 bin lira ceza kesilir.

Ben de bu durumu bayağı ağır biçimde eleştirince, dün gece geç saatte Çevre Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki aradı.

Youtube programımda yaptığım eleştirileri dinlemiş ve hemen durumun araştırılması talimatını vermiş.

Sonuçlar kendisine ulaşır ulaşmaz da beni aramış.

“Fatih Bey, haklı eleştirinizi dinledim. Konuyla ilgili bilgi sahibi değildim. Hemen araştırılması talimatını verdim. Müteahhite ceza kesildiği doğru. Ancak çürük betona standarda uygun raporu veren Yapı Denetim Firması da 1,5 yıl süre ile faaliyetten men edildi. Ya onlarca mühendise 1,5 yıl boyunca çalışmadan maaş ödeyecek ve büyük zarar edecek ya da kapatılacak. Yani orası da ceza almış oldu. Kalitesiz betonu satan beton santrali de kapatıldı.” dedi.

Bakan Özhaseki bu işlemlerle ilgili evrakı da bugün içinde benimle paylaşacak.

Muhtemelen mevzuat bu ve Bakanlık da mevzuata göre hareket ediyor.

Ancak durum bu ise mevzuatta bir hata var.

Bu geçersiz ve sahte raporu veren firma değil. O firmada çalışan kişiler. Yani mühendisler. Denetim elemanları. Firma kapansa bile bu ahlaksızlar gidip başka bir firmada aynı ahlaksızlığı sürdürecekler.

Burada bu kişilere de meslekten men cezası verilmesi lazım.

Attığı zaman mangalda kül bırakmayan Mühendis Odaları’nın bunlar hakkında soruşturma başlatması ve süreli de olsa meslekten men cezası vermesi lazım.

Yoksa ortada bir ceza var diyemeyiz.

Kaldıkları yerden sahtekarlığı ve insan hayatıyla oynamayı sürdüreceklerdir.

Keza beton santrali…

Onlar da beton santralindeki iş makinalarını muhtemelen yine kendilerinin kuracağı yeni bir firmaya devredecek ve kalitesiz betonlarını başka bir isim altında üretmeye devam edecekler.

Onların da ya çok çok ağır bir para cezasına çarptırılmaları ya da şirketin üretim araçlarının da müsadere edilmesi gerek.

Yoksa ortada gerçek bir ceza var demek mümkün değil.


Ticaret kesildi ise bu gemi niye orada!


İsrail ile ticareti kestik değil mi!

Açıklamalar öyle.

İsrail de bunun üzerine Türkiye’nin Gazze’ye yaptığı insani yardımlara izin vermeyeceğini duyurdu.

Bu durumda Türkiye limanlarından İsrail limanlarına herhangi bir taşımacılık faaliyetinin olmaması lazım!

Peki madem öyle ise İskenderun limanından kalkan Turkon İstanbul (IMO 9365831) adlı konteyner gemisinin şu an İsrail’in Aşdod limanında ne işi var!

Acaba İsrail limanlarındaki tek Türk gemisi o mu!


Hamas’ın yaptığı kime yaradı

Katar ve Mısır’ın arabuluculuğundaki uzun müzakereler sonucunda Hamas, ateşkesi kabul ettiğini açıkladı.

1000’i aşkın İsraillinin Hamas saldırısı sonucu hayatını kaybetmesinin hemen ardından İsrail Gazze’ye saldırmış ve bugüne kadar yarıya yakını çocuk ve kadın, tamamına yakını sivil 30 bini aşkın Filistinliyi katletmişti.

İsrail Gazze Şeridi’nin tamamına yakınını işgal etmiş ve kıyıya kadar inmiş, milyonlarca Filistinli evinden barkından olmuş, bölge bir enkaza dönmüştü.

Ve tüm bu olanların ardından Hamas ateşkesi kabul etti.

Ancak İsrail, Hamas’ın öne sürdüğü şartların kabul edilemez olduğunu söyleyerek ateşkese yanaşmayacağını açıkladı.

Peki Hamas’ın öne sürdüğü “kabul edilemez” şartlar ne?

Detaylara bakmayıp, sonuca odaklanırsanız Hamas’ın tek bir isteği var.

Geçen eylül ayına dönmek.

Yani Hamas saldırısı öncesi koşullara dönmek.

İsrail’in Gazze’den çıkması.

Arada 30 küsur bin zavallı sivil boşu boşuna ölmüş, milyonlar evsiz barksız kalmış olacak.

Başka bir şey değişmemiş olacak.

Ve Katil Netanyahu yönetimi ise bunu kabul edilebilir bulmuyor.

Ben Hamas saldırdığı anda “Bu saldırı İsrail’in işine yarar” dediğim için beni İsrail yanlısı ilan edenler acaba bu durumda ne düşünüyor.

Var mı bir yanıtları.

Kokakola dökerek, sıtarbaks taşlayarak, mekdanılds basarak 30 bin canı geri getireceklerine olan inançları sürüyor mu!

Bu arada binlerce insan ölür, milyonlar sürülür ve sürünürken bir otel odasında kaydedilmiş ve Hamas liderine ait olduğu öne sürülen uygunsuz görüntüler de elden ele dolaşıyor.


En azından Harvardlı değil.

Erman Toroğlu, Fenerbahçe teknik direktörü İsmail Kartal’ın puan hesabını eleştirerek “Matematik hocanın gözlerinden öperim” buyurdu.

Erman Hoca ayıp etti.

İsmail Kartal futbolculuktan gelen bir isim.

Öyle yüksek eğitim falan almışlığı da yok.

Kartal’ın Harvard Üniversitesi mezunu işvereni Ali Koç, kulüplerin Spor Toto’dan aldığı payın yüzde 4,5’tan binde 45’e gerileyerek azaltıldığını iddia ederse, muhtemelen ortaokul mezunu olan Kartal’ın puan farkının açıldığına inanmaması da son derece sıradan bir vakadır.

Bu arada Saadettin Saran da yakın çevresine başkan adaylığından çekildiğini söylemiş.

Ali Koç’un başkanlığa devam edeceği kulislerde konuşuluyor.


NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

Herkesi aptal zannetmediğimiz zaman.

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Erişilebilirlik Araçları