İstanbul 19°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • İstanbul Park’ta işgal bitti ama time keeper da yürütülmüş

  • Çay yok özel uçak var

  • Saçmalıktan geri adım

  • NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

detail banner reklam

İstanbul Park’ta işgal bitti ama time keeper da yürütülmüş

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Mayıs 30, 2024

Yazı İçeriği

  • İstanbul Park’ta işgal bitti ama time keeper da yürütülmüş

  • Çay yok özel uçak var

  • Saçmalıktan geri adım

  • NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

Çay yok özel uçak var

Formula 1 ya da otomobil sporu tutkunu gençler sokakta bile karşılaşınca soruyor, “Fatih Abi, İstanbul Park pistinin son durumu ne, Formula 1 ve diğer yarışları İstanbul’da izleme şansımız olacak mı?” diye…

Bunu sormalarının nedeni, benim şimdiye kadar bu konularda hep gerçekleri söylemiş olmam.

Pandemi döneminde, pek çok ülkenin yarışları engellemesi nedeniyle doğan fırsattan yararlanarak, F1 yarışlarının 2 yıl için Türkiye’ye geleceğini de ilk benden duydukları, daha sonra da “Ne yazık ki gelmeyecek, palavracılara inanmayın”ı da ben söylediğim için bana soruyorlar.

İstanbul Park pistinin bir oto kiralama firmasının otoparkına dönüştürülmesi, otomobil sporcularına kapısının kapatılması, milyar dolarlık pistin kiracı ve arkadaşlarının oyun bahçesine dönüştürülmesi nedeniyle Uluslararası Otomobil Federasyonu FiA İstanbul Park’a bir otomobil sporları merkezi olarak bakamıyordu.

Ancak geçtiğimiz günlerde yeni bir ihale yapılmış ve ihaleyi şartnamedeki Formula 1 yarışını Türkiye’ye getirme şartını yerine getirmeyi kabul eden bir firma kazanmıştı.

Bu yüzden de otomobil sporu meraklıları için yeni bir umut doğmuştu.

Ancak pistteki işgalci bir yıla yakın bir süre devletle alay edercesine işgali sürdürdüğü ve ihale sonrasında da pistten çıkmamak için direndiğinden F1 yarışını getirmek için gereken takvim daralıyordu.

Neyse ki dün itibarıyla ilgili Bakanlığın hukuki tabiriyle işgalci ve o işgalcinin üst kiracısı pistten çıktı.

İşgalcinin hamisi İTO Başkanı’nın hangi rantı engellendi ya da hangi çıkarına dokunulduysa, ihaleye girmediği ve artık konunun tarafı bile olmadığı halde ağır hakaretlerle Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu’na (TOSFED) ve bu pistin Türk sporuna kazandırılması için uğraş verenlere saldırmaya başladı.

Gelelim piste.

İstanbul Park Pisti eski TOMSFED zamanında yapıldı. (Ben de o TOMSFED yönetiminde idim)

Devletin verdiği görev gereği inşaatı İTO yaptı ve bunun karşılığında pisti belirli bir süre kullanma hakkı aldı. Yani sonuçta kamu parası ile yapıldı.

Daha sonra F1’in İstanbul’dan çekilmesiyle birlikte İTO pisti kiraya verdi.

İTO’nun süresi bitince yeni ihale yapıldı ve şimdi yeni bir kiracı var.

Yeni kiracı, pisti, eski kiracının aksine yılın belirli günlerinde Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu’na verecek.

Burada Türk sporcular yarışabilecek.

Bunun dışında yeni kiracı kendi imkanları ile buraya F1 yarışının da aralarında olduğu pek çok yarışı getirecek.

Yeni kiracının temsilcisi avukat Lale Cander’in da aralarında bulunduğu yönetim iki hafta önce Formula 1 Group CEO’su Stefano Domenicali ile bir araya geldi.

Bunun dışında başta Formula olmak üzere pek çok otomobil yarışı ve Moto GP gibi yarışlar İstanbul Park’a gelmeye hazırlanıyor.

Ve dediğim gibi dün itibarıyla işgal sona erdi, pist yeni kiracısına ve TOSFED’e teslim edildi.

Ancak teslim sırasında ilginç bir durum ortaya çıktı.

Pisti teslim almaya giden yeni yönetim, Race Control yani Yarış Kontrol odasına girince büyük bir sürprizle karşılaştı.

Kiracı pisti boşaltırken pistin ön önemli parçalarından biri olan “time keeping” sistemini de söküp götürmüştü.

Bu sistem olmadan pistte yarış yapmak imkansızdı.

Birkaç milyon dolar değerindeki sistemin yerinde yeller esiyordu oysa bu kiracıya ait değildi ve pistin mütemmim cüzüydü.

Ve pistin Grade 1 yani Formula 1 dahil her türlü yarışı düzenleme hakkına sahip olmasının önemli bir parçası idi. (Grade 1 kilo başına 1 beygirden daha fazla güce sahip araçların güvenli bir biçimde yarışmasına imkan sağlayan pist demek ve eğer bir pist Grade 1 lisansına sahipse burada motorsporları ile ilgili her türlü yarış düzenlenebilir demek. Hermann Tilke tasarımı olan İstanbul Park, her türlü güvenlik ve elektronik donanımı ile Grade 1 bir pistti.)

Ve yarışlarda otomobillerin tur sürelerini, her bir aracın ayrı ayrı zamanlarını tutmaya yarayan komplike sistem gitmişti. Eski kiracı bunu söküp götürmüştü.

Elbette yenisi takılabilirdi ama birkaç milyon dolar para ve ciddi bir zaman kaybı demekti.

Durum bir tutanakla kayda geçirildi.

Eski kiracı time keeper’ı söküp götürmekle yetinmemişti.

Pistin çevresindeki bazı binaları da yıkıp kullanılamaz hale getirmiş, pist alanına bir moloz yığını bırakmıştı.

Ancak tüm bunlara rağmen en kısa süre içinde burada uluslararası yarışlar başlayacak ve Formula 1 yarışları da çok beklenmedik bir aksilik olmaz ise İstanbul’a gelecek.

Motor Sporları Federasyonu resmî bir yazı ile FiA Pist Komisyonu üyesi olarak benim piste giderek pistte bir ön inceleme yapmamı ve daha sonra FiA’nın uzmanlarının gelerek pistle ilgili bir rapor hazırlamasını ve Grade 1 lisansının devamını talep etti.

Açık konuşmak gerekirse benim Türkiye’deki bu pistin yapılması için büyük emek ve zaman vermiş olmam dışında mevcut durumla bir bağlantım yok.

25 yıl önce bu pist için uğraşırken buranın Türk sporunun emrinde olması için çabalamıştık, birilerinin otoparkı ve oyun parkı değil.

O yüzden bu konuda çaba gösterdim.

Pisti işgal ederek Türk motor sporcularına kapıları kapatanların şimdi ağızlarından salyalar akıtarak saldırdıklarını görünce ne kadar doğru bir iş yaptığımı anlıyorum.

Ama bundan sonrasının benimle alakası yok.

Artık orası yeni kiracının ve TOSFED’in sorumluluğunda.

Umarım projelerini gerçekleştirmelerinin önüne bir engel çıkarılmaz.

NOT: Şu anda FiA Pist Komisyonu’nun önünde Suudi Arabistan’da yeni bir pistin, Qiddiyah Speed Park ve Macaristan’daki Hungaroring ile Avusturya’daki Red Bull pistinin yenilenme projeleri onay bekliyor. Umarım eski kıracı İstanbul Park’ta böyle bir duruma gerek duyulacak bir hasar bırakmamıştır.

Bir ilimizde tasarruf tedbirleri doğrultusunda okullara resmî bir yazı gönderilmiş. 

“Öğretmenler odasındaki çay makinalarını kaldırın. Isıtıcıları kullanmayın.” 

Ders aralarında öğretmenlerin bir çay içmesi bile yasaklanmış. 

İlginç bir durum. 

Yükseklerde herhangi bir tasarruf tedbiri uygulanmazken, aşağıda bir çayın bile öğretmene çok görülmesi akıl alır gibi değil. 

Oysa çay makinalarını kaldırmak değil, o dev özel uçakları kaldırmamak daha önemli. 

O koca Boeing 747’nin, A 340’ın, A 330’un bir seyahatin masrafları ile Türkiye’deki tüm okulların öğretmen odalarında bir dönem boyunca çay içilebilir. 

Öğretmenin çayını değil, bakanların özel uçaklarını engelleyin önce.

Saçmalıktan geri adım

Emekli askerlerin ekranlara çıkıp bilgi vermelerini engelleme yönündeki yasal düzenleme, TBMM’deki partilerin ortak kararı ile yasa tasarısından çıkarıldı.

Düzenlemeye göre emekli askerler, uzmanlık alanları olan konularla ilgili ekrana çıkıp bilgi vermeden ya da bu konuda bir şey yazmadan önce Genelkurmaydan izin almak zorunda olacaklardı.

Bu kabul edilebilir bir şey değildi.

Elbette sahip oldukları devlet sırrı niteliğindeki bilgileri paylaşmalarına izin verilemezdi ama zaten bu gibi bilgilerin açıklanması ile ilgili düzenlemeler vardı ve bunu yapanlar zaten cezalandırılabilirdi.

Konuşmalarını engellemek ise bırakın aklı mantığı Anayasa’ya da aykırıydı.

TSK ile alakası kalmamış kişilerin TSK’dan izin istemeleri ve fikir beyanlarının yasaklanmak istenmesi kabul edilebilir bir şey değildi.

Eğer böyle bir yasal düzenleme yapılsa idi, yarın öbür gün tüm eski kamu çalışanları ile ilgili benzer yasaklar getirmek kaçınılmaz bir durum olurdu.

Anayasal olmayan ama yasallaştırılmış tam bir sansür, tam bir istibdat dönemi başlardı.

Bu düzenlemeden vazgeçilerek TBMM’de çok doğru yapıldı.

Daha güzel olan ise bunun ortak karar olması oldu.

NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

Tasarrufa öğretmenden başlamadığımız zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Silivri Günlüğü - 61
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 61

Fatih Altaylı

Eylül 16, 2025

Silivri Günlüğü - 60
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 60

Fatih Altaylı

Eylül 15, 2025

Silivri Günlüğü - 59
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 59

Fatih Altaylı

Eylül 15, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
Fatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Türkiye" görseli
Dün
FatihAltaylı
YouTube
Mehmet Demirkol yorumluyorFatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Türkiye"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Eylül 17, 2025
Fatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Hukuk Devleti" görseli
2 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube
Barış Terkoğlu yorumluyorFatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Hukuk Devleti"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Eylül 16, 2025
3 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube

Zeki Demirkubuz yorumluyor

Fatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Hak"

Eylül 15, 2025

4 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube

Bedia Ceylan Güzelce & Müfit Can Saçıntı

"Gülmek bir savunma mekanizması"

Eylül 14, 2025