İstanbul 15°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • İktidarın göçmen sevgisinin yakıcı bir örneği

  • Bu da Bakan işte

  • Büyükelçi rüşvet mi aldı!

  • NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

detail banner reklam

İktidarın göçmen sevgisinin yakıcı bir örneği

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Eylül 19, 2024

Yazı İçeriği

  • İktidarın göçmen sevgisinin yakıcı bir örneği

  • Bu da Bakan işte

  • Büyükelçi rüşvet mi aldı!

  • NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

Bu da Bakan işte

Biliyorsunuz, iktidarımız “geçici sığınmacı” adını taktığı göçmenleri bağrına bastığını iddia ediyor.

Çok sevdiklerini, insanlık adına bunu yaptıklarını, göçmenlerin “ensar ve muhacir” olduklarını söylüyor.

Hatta mahdum-ı iktidar göçmenlerin, geldikleri ülkelerin ekonomilerine katkıda bulunduğunu ve büyüttüğünü iddia ediyor.

Ben ise yıllardan beri, iktidarımızın ve küçük sanayicimizin göçmenleri “köle” gibi gördüklerini, köle muamelesine tabi tuttuklarını, köle olarak sevdiklerini görüyor ve yazıyorum.

Hatta SGK’nın batma nedeninin iktidarın iddia ettiği gibi EYT değil, kayıt dışı çalıştırılmalarına izin verdikleri bu “köle” göçmenler olduğunu da biliyorum ve söylüyorum.

Şimdi size dün görülen bir davayı aktarayım ve benim mi, yoksa iktidarın mı haklı olduğuna karar verin.

Dün Zonguldak’ta bir dava görülüyordu.

Belki hatırlayacaksınız, Zonguldak’ta, yakılmış bir ceset bulunmuştu.

Cesedin Afganistan vatandaşı bir göçmene ait olduğu anlaşılmıştı.

Bu kişi Zonguldak’taki “kaçak” yani ruhsatsız ve izinsiz bir madende çalışan Vezir Muhammed’di.

Dün mahkemeye Vezir Muhammed’in nasıl öldürüldüğüne ilişkin Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca hazırlanmış ve Prof. Dr. Coşkun Yorulmaz’ın imzasını taşıyan bir rapor sunuldu.

Rapora göre Vezir Muhammed adlı Afgan işçi “diri diri” yakılmıştı.

Rapora ve tanık ifadelerine göre olay şöyle gelişmişti.

Kaçak madende çalışan Vezir Muhammed, arkadaşları tarafından yer altında nefes almakta güçlük çeker bir halde bulunmuştu.

Hemen maden dışına, yüzeye taşınmıştı.

Kalp krizi geçirdiği düşünülmüştü ancak maden kaçak olduğu için ambulans çağrılmamıştı.

Hastaneye götürülmesi de iş için sıkıntılıydı. Rahatsızlığın nerede olduğu araştırılırsa, kaçak maden ortaya çıkacaktı.

Bunun üzerine Vezir Muhammed, maden alanında bulunan bir kamyonetin arkasına atıldı. Bedenini yakmak suretiyle ortadan kaldırmaya karar verdiler.

Bir akaryakıt istasyonuna gidildi. Cesedi yakmak için bir bidon benzin alındı. Daha sonra da kırsal bir bölgede ceset üzerine benzin dökülerek yakıldı.

Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı tarafından hazırlanan rapor, Vezir Muhammed’in yakıldığı sırada hayatta olduğunu, diri diri yakıldığını söylüyor.

Bulunduğu cenin pozisyonunun, solunum yollarındaki izlerin buna işaret etme olasılığının çok yüksek olduğunu belirtiyor.

Ayrıca bedende kamyonet kasasına atılırken ve taşınırken oluşmuş kırıklardan da söz ediliyor.

Raporun ekindeki fotoğraflar korkunç.

Daha doğrusu insanlık dışı bir muameleye işaret ediyor.

Vezir Muhammed’i yakan sanıklar bu cinayeti işledikten sonra bir de içkili alem yapmayı ihmal etmemişler.

Tüm bu anlattıklarım güvenlik kamerası kayıtlarında da görülüyor.

Bu dramın bir diğer yönü ise hâlâ yaşanıyor.

Yakılarak öldürülen Afgan işçinin eşi ve üç çocuğu hâlâ Zonguldak’ta.

Derme çatma, kapısı asma kilitle kapatılan bir barakada, toprağa serdikleri kilimlerin üzerinde yaşıyorlar.

Sağdan soldan gelen küçük yardımlarla hayatta kalmayı başarıyorlar.

Ve pek yakında sınır dışı edilmeyi bekliyorlar. Ailenin en azından dava sonuçlanana kadar Türkiye’de kalabilmesi için yapılan tüm başvurular Valilik tarafından reddedilmiş vaziyette. Bu arada adaletin tecellisi konusunda da çok ciddi kaygılar var.

Çünkü sanıklardan biri, Cumhur İttifakı ortaklarından bir partinin eski il başkanı.

Ve iktidarımız göçmenleri sevdiğini söylüyor.

Ben ise “Siz onları köle olarak seviyorsunuz” diyorum.

Sizce ben mi haklıyım, iktidar mı!

“Vatandaşlarımızın kimlik bilgilerinin çalındığı yalan” dedikten 5 dakika sonra hırsızlığın ve Bakanlığın bundan haberinin olduğunun belgesi gözüne sokulan Ulaştırma Bakanı bu kez de “Bizde çağrı cihazı kullanılmıyor. Olanlarda da bir risk yok” buyurdu.

Allahtan birisi Bakan’ı yalancı çıkarmak için durduk yere bir ikisini patlatmadı da, bir kez daha rezil olmadı.

Sorumluluk sahibi birisi böyle bir cümle kurar mı Allah aşkına.

Nereden biliyorsun, araştırdın mı!

İran’da ilgili Bakan’a sorsan Haniyye’nin havaya uçurulduğu odanın güvenli olduğunu söylerdi, Hizbullah’ın güvenlikten sorumlu isimlerine sorsan çağrı cihazlarının ve telsizlerin güvenli olduğu için tercih edildiğini anlatırdı.

Öyle işkembeden sallamakla olmaz.

Sorumlu ve bilinçli bir Bakan “Bizim elektronik ürünlerde ithalat prosedürlerimiz güvenlidir ama yeni gelişmelere göre güvenliği arttırmak, daha kapsamlı testler yapmak ve kritik noktalarda kullanılan her türlü elektronik cihazı bir kez daha gözden geçirmek gibi önlemler alıyoruz. Siber güvenlik birimlerimiz yeni risklere karşı yeni önlemler geliştiriyorlar ve geliştireceklerdir” dersin olur biter.

“Bizde sorun yok” diye kestirip atmak, ilerde olması muhtemelen sorunlara karşı hiçbir önlem almadığının, önlem alma niyetine sahip olmadığının, en ufak bir sorumluluk duygusu taşımadığının da göstergesidir.

Bakanlığındaki belgeli yolsuzluklara karşı bile en ufak bir duyarlılığı olmayan bu beyefendinin, siber güvenlik konusunda bir duyarlılığı olmasını asla beklemiyorum o ayrı.

Ama yine de bu bakanlarla “Allah Cumhurbaşkanı’na sabır versin” demek istiyorum ama sonra bu bakanları oraya atayanın da “O” olduğunu hatırlayıp vazgeçiyorum.

Büyükelçi rüşvet mi aldı!

ABD’de yargılanan tek ünlü Türk Sezgin Baran Korkmaz değil. 

Bugünlerde bir başka Türk vatandaşının yargılaması, hem de siyasi yönü olan ve diplomatik kimlik taşıyan bir vatandaşımızın New York Güney Bölgesi Mahkemesi’nde başladı.

Bu vatandaşımızın adı Murat Mercan. 

Eski AKP Milletvekili, eski belediye başkan adayı ve belki de hepsinden önemlisi eski Washington Büyükelçimiz. 

Gazeteci Tülin Daloğlu, eski New York Büyükelçimizin New York Bölge Mahkemesinde No 22-cv-7326 sayılı dosya ile hakim karşısına çıkacağını ve yargılamanın başladığını aktarıyor. 

Eski büyükelçi Murat Mercan hakkındaki davayı açan ise Büyükelçi’ye “milyonlarca dolar ödeme yaptığını” iddia eden bir ABD vatandaşı. 

İddianın ortaya koyuluş biçimi bunun aslında bir “rüşvet ödemesi” olduğu şüphesini uyandırıyor. 

Eğer davacı bu iddiasını kanıtlar ve eski Büyükelçi bu suçtan hüküm giyerse, bu Türk Dışişleri tarihine de kara bir leke olarak geçecek. 

Umarım bu ödemenin “yasal” bir gerekçesi vardır. 

Yoksa gerçek anlamda rezalet. 

NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

Az gelişmişliğin bir bütün olduğunu hatırladığımız zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"Al Yazmalım olmasaydı Erkenci Kuş olmazdı!" görseli
3 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Cem Öget"Al Yazmalım olmasaydı Erkenci Kuş olmazdı!"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:21 Bir günü nasıl geçiyor? 00:59 Baba olmak müzik için ilham veriyor mu? 02:19 Şu sıralar üstünde uğraştığı şeyler var mı? 02:48 İlk kez dinlendiğini anladığı an hangisiydi? 06:15 Küçükken evinde ne dinleniyordu? 13:24 Bir işi nasıl kabul ediyor? 20:48 Yabancı müzisyenlerle Türk müzik sektörünü konuşma fırsatı oldu mu? 22:22 Piyano çalmayı özlüyor mu? 24:11 Başka ülkelerde de dinleniyor olmak nasıl bir duygu? 29:01 Yakın zamanda yapmak istediği bir şey var mı? 30:16 Kendisine ne ilham verir? 32:22 Kapanış
Kasım 23, 2025
"Gerçek aşkın nadir olduğu bir gerçek" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Prof. Dr. Saadettin Eskiçorapçı"Gerçek aşkın nadir olduğu bir gerçek"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 02:00 Neden eskisi gibi insanlar birbirleriyle konuşmuyor? 05:30 Aşkta zamanla değişen bir şeyler oldu mu? 07:43 Sonsuz aşk diye bir şey var mı? 10:44 Bir üroloji doktorunun günü nasıl geçer? 12:44 Kitabın ismi "Konuşulmayan Erkeklik" nereden geliyor? 15:53 İnsanların üroloji hastalıklarına karşı bir korkusu var mı? 18:35 Bizim kültürümüzde cinsel kimlik nasıl inşa ediliyor? 21:45 Kadınların ve erkeklerin rolleri arasında bir dengesizlik var mı? 24:06 Sosyal medya insanı yalnızlaştırıyor mu? 27:32 İnsan olarak kusurlarımızı nasıl anlayacağız? 31:00 Sadece iletişimsizlikten kaynaklı biten ilişkiler 32:25 Sosyal medyanın mukayese etkisi doğru mu? 35:05 Kadınlar ve erkekler birbirlerinin en çok nelerinden şikayetçi oluyorlar? 37:26 Andropoz ve menopoz kavramlarının gerçeği yansıtmadığı durumda ne yapmak lazım? 38:23 Bu konularda gençlerin bilgisi ve durumu nasıl? 42:14 HPV ile alakalı nasıl bir yol izlenmeli? 43:43 HPV hakkında genel bilgilendirme 46:39 Cinsel yolla artan hastalıkların sayısında bir artış var mı? 47:53 Hangi yaştan sonra insanlar üroloğa görünmeye başlamalı? 49:11 Ailelerin çocuklarına yaklaşımıyla ilgili ne gibi tavsiyeler verebilir? 50:39 Robotik fonksiyonlarının ilerlemesiyle tıpta insan elinin önemi azalıyor mu? 53:10 Kapanış
Kasım 16, 2025
"Dinleyiciye istediğim gibi ulaşmayan çok şarkım var!" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Demet Sağıroğlu"Dinleyiciye istediğim gibi ulaşmayan çok şarkım var!"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim 00:00 Giriş 00:39 Bir günü nasıl geçiyor? 02:05 Hikayesi olan şarkılar azaldı mı? 03:56 Hikayesi olan fakat farkedilmeyen şarkısı oldu mu? 04:41 Bir şarkı yazmaya nasıl başlıyor? 06:50 Geçmişte yaşadığı durumlar şarkı yazarken kendisini etkiliyor mu? 09:52 Magazin ile arasındaki mesafe 11:59 Şöhret kazandıktan sonra kalbinin kırıldığı olaylar oldu mu? 12:18 Yayınlamadığı eseleri 13:02 Cem Adrian ile yollarının kesişmesi 15:06 Özgüvenini nereden buluyor? 17:46 Arnavut Kaldırımı şarkısı 21:39 Kınalı Bebek şarkısı 23:40 Günümüz müziklerini nasıl buluyor? 24:27 Bugünkü imkanlar 90'larda olsaydı müzik dünyası nasıl olurdu? 26:19 Yapay zeka ve müzik ilişkisi ile ilgili ne düşünüyor? 27:24 Dinleyiciye ulaşmak günümüzde daha mı kolay? 31:12 Kapanış YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Kasım 9, 2025