İstanbul 17°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Her ölüm erkendir, bu çok erken

  • FETÖ işine bu kadar mı benzer!

  • Şu dosyaları bize bir anlatın

  • Bu kadar stadyum niye!

  • Umarım görmeyiz

  • Kitap yurdu ile işbirliğimiz ve tavsiyelerim

  • NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

detail banner reklam

Her ölüm erkendir, bu çok erken

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Mart 31, 2025

Yazı İçeriği

  • Her ölüm erkendir, bu çok erken

  • FETÖ işine bu kadar mı benzer!

  • Şu dosyaları bize bir anlatın

  • Bu kadar stadyum niye!

  • Umarım görmeyiz

  • Kitap yurdu ile işbirliğimiz ve tavsiyelerim

  • NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

FETÖ işine bu kadar mı benzer!

Büyük bir vatansever olduğunu düşündüğüm ve ne yazık ki yüz yüze tanışma şans ve onuruna hiç sahip olamadığım, bir program yapma konusunda bir türlü bir tarih belirleyemediğimiz büyük vatansever, örnek sanatçı Volkan Konak’ı sahnede, konser sırasında geçirdiği bir kalp krizi nedeniyle kaybetmişiz.

Çok üzüldüm. 

Türkiye’nin bu badireyi atlattığını, yeniden güzel Türkiye’ye dönmeye başladığını göremeden gitti. 

Bir eksiğiz artık ama çok önemli bir eksik.

Karadeniz’in bu yiğit evladını saygı ve sevgi ile uğurluyoruz. 

Ve galiba artık vatanseverlerin bir görevi daha var. 

Sağlıklarına dikkat etmek, sağlıklı olmak. Galiba sağlığını korumak da artık devrimci bir eylem. 

Nur içinde yat vatansever adam. 

İBB’ye yönelik operasyonlar başladığında “Tam da FETÖ taktikleri” diye yazdım, söyledim.

Her geçen gün biraz daha haklı çıkıyoruz.

Olaylar tam da “FETÖ işi” gibi ilerliyor.

Önce bir siyasetçi bir kılçık atıyor.

O dönemde Abdullah Gül atmıştı kılçığı, 2007 yılında, “Bunun arkası gelecek” demişti.

O zaman şimdiki gibi bir sosyal medya yoktu ama bu iş için kullanılan aparat gazeteciler ve sağa sola yerleştirilmiş troller vardı.

Onlar gaza basmış ve sonradan kumpas olduğu anlaşılan davalar dönemi başlamıştı.

İddianameler emniyette yazılıyor, savcılıkta devreye sokuluyor, insanlar toplanıp hapse atılıyordu.

Şimdi hapiste olan dönemin İstihbarat Müdürü, havalimanında zamanın en yetkili ismine rapor veriyor, dosya sunuyordu.

Bugün de siyasetin ve trollerin tutumu aynı.

Sistem aynı işliyor.

Ve İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat’a yapılanlar da FETÖ dönemini anımsatıyor.

Mahir Polat aslında klasik bir CHP’li profili değil.

Sanat tarihi eğitiminin ardından Vakıf Uzmanı olarak Vakıflar Genel Müdürlüğü bünyesinde çalışmış bir isim.

Dinsel Kültürel Miras üzerine doktorasını sürdürüyor ve “Ecdad yadigarı” denilen eserlerin ayağa kaldırılması konusunda gerek Vakıflar bünyesinde, gerek belediyede önemli işlere imza atan derinlikli bir entelektüel.

Hatta ne yalan söyleyeyim, bir sol entelektüelden ziyade, bir sağ entelektüel gibi görünüyor.

2019 yılına kadar da zaten belediyede değil, Vakıflar’da ve üniversitede görevli.

Hani AKP’de görev alsa şaşırmazsınız.

Ancak ilkeleri ve muhtemelen vicdanı onu CHP’ye getirmiş ve İmamoğlu ile birlikte çalışmış.

Mahir Polat da, Belediye’de İmamoğlu ile çalışan pek çokları gibi bir operasyonla gözaltına alınıp tutuklandı ve hakkındaki suçlamaların ne olduğunu tam olarak bilmiyor bile.

Bilinen kadarı ise tutuklu olmasını pek de açıklamıyor.

Ancak tutuklu.

Üstelik de genç sayılabilecek yaşında kendisine musallat olmuş sayısız sağlık sorununa rağmen.

Kalbinde çeşitli sorunlar var.

Daha önce 6 stent takılmış.

Yüksek tansiyon sorunu var.

Kolesterol sorunu var.

Tiroid kanseri sorunu var. Tedavisini yeni tamamlamış, kontrol altında olması gerek.

Kalbinde tıkalı damarlar var.

Ve hepsinin üzerine bir de klostrofobisi var.

Hal bu olduğu halde tutuklu.

Bu da bana aynı FETÖ dönemini hatırlatıyor.

Mesela Kuddusi Okkır’ı.

Ergenekon’un kasası olduğu iddiası ile tutuklanan ve Ergenekon’u finanse eden iş adamı olarak lanse edilen Kuddusi Okkır’ı.

Cezaevinde farklı kanser türlerinin doğru düzgün tedavi edilememesi nedeniyle hayatını kaybetmiş ve Ergenekon’un kasası olduğu iddia edilen adamın cenazesini parası olmadığı için belediye kaldırmıştı.

Keza bir başka Ergenekon tutuklusu, eski MİT mensubu K.K., kalp hastası olduğu biline biline tıkıldığı cezaevinde, kalp yetmezliğinden hayatını kaybetmişti.

AKP eski ortağı olan bu örgütle bağlantısı kalmadığını söylüyor ve örgütü sözde lanetliyor ama o örgütün tüm yöntemlerini hâlâ uygulamakta hiçbir beis görmüyor.

Sanki AKP’de birileri “FETÖ ölmedi, içimizde yaşıyor” demeye çalışıyor.

Şu dosyaları bize bir anlatın

İBB ve ABB’de yani İstanbul ve Ankara belediyelerinde AKP dönemine ait yüzlerce yolsuzluk iddiası içeren dosyaya AKP’li bakanlıklar tarafından el koyulduğu, suç duyularına ilişkin hiçbir işlem yapılmadığı, bazılarında ise soruşturma ve yargılama izni bile verilmediği bilinen bir gerçek.

Daha doğrusu çok gündeme gelen bir mesele.

Bunlardan bazılarını biliyoruz.

Mesela İstanbul’da bir park inşaatında yaklaşık 16 milyon TL’lik bir yolsuzlukla ilgili suç duyurusunda bakanlık soruşturma izni vermiyor.

Ancak bu bir tanesi.

Böyle çok daha fazla dosya ve çok daha büyük miktarlar söz konusu.

Merak ettiğim şu.

Bu dosyaların içerikleri ve dökümleri söz konusu belediyelerde mevcuttur.

Bunları çıkıp kalem kalem, dosya dosya niye anlatmazlar.

İktidarın hangi yolsuzluklarının soruşturulmasını engellediğini millete niye net bir şekilde izah etmezler.

Kimse buna cesaret edemiyorsa bana yollasınlar.

Hiç çekinmem yazarım.

Bu kadar stadyum niye!

Şimdi de Karagümrük’e büyükçe bir stat yapılacakmış. Stadyumlar yapıldıkça benim içim sızlıyor.

AKP, Anadolu’nun her kentine hatta bazı ilçelerine dev statlar yapıyor.

Her biri 30, 40, 50 bin kişilik statlar.

Bu statlarda senede 20 kadar maç oynanıyor.

Yani iki haftada bir maç.

Ve 2 bilemedin 3 maç hariç tümü boş tribünler önünde.

Her biri en az 30 bin kişilik, lüks statlara sahip Anadolu takımlarının yıllık seyirci ortalaması 3, bilemedin 5 bini geçmiyor.

Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş maçları dışında tribünler bomboş.

Üç büyükler dahil geçen sezonun ortalama seyirci sayısı 8 bin 904.

Üç büyüğü çıkarsan bu sayı 3 bine falan gerileyecek.

Ve hâlâ stat yapıyoruz.

Hep Zafer Havalimanı’nın hesapsız kitapsız yapılmasından, geçilmeyen yollara, köprülere para ödenmesinden bahsediyoruz.

Peki, saçma sapan gereksiz stadyum yatırımlarına niye kimse bir şey demiyor.

Yazık değil mi paraya.

Umarım görmeyiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan müebbete mahkum iki Hizbullahçı’yı affetmiş. 

Açık söyleyeyim. 

İster Hizbullahçı olsun, ister DHKPC’li ya da PKK’lı. 

Gerçekten kocamış, kendine bakamayacak hale gelmiş, aklî ve bedensel melekelerini yitirmiş birinin cezaevinde kalmasından yana değilim. 

Affedilebilir. 

Umarım kocadıkları için cezaevinden salıverilen bu iki katliam sanığını yarın Cumhuriyet karşıtı mitinglerde, HÜDA PAR’ın milletvekili aday listesinde ya da bir toplantıda laikliğe, Cumhuriyete, Atatürk’e söverken ya da bölünmeyi överken görmeyiz. 

Kitap yurdu ile işbirliğimiz ve tavsiyelerim

Türkiye’nin en önemli on-line kitap sipariş platformu Kitapyurdu.com ile bir süredir sosyal sorumluluk kapsamında bir işbirliği yapıyoruz.

İşbirliğimiz Yılın Kitapları seçimi ile başladı.

Şimdi de kitap tavsiyelerimiz ile devam ediyor. Her pazartesi günü Fatih Altaylı Yorumluyor programında açtığımız özel bir bölümde, tamamen benim zevkime göre bir veya birkaç kitabı tanıtıyoruz.

Bu iş kısa sürede o kadar tuttu ki, aynı işi aynı gün köşemde de yapmaya karar verdim.

Bu hafta yayında Thomas Bauer’in Neden İslam’ın Orta Çağı Yoktu adlı kitabını tavsiye ediyorum.

Alman yazar, Arap Dili ve Edebiyatı eğitimli ve İslam tarihi üzerine araştırmalar yapıyor.

Kitabı, tarihe Batı anlayışlı bakmanın zaman zaman nasıl yanlış yargılara neden olabileceği ile ilgili olarak çok önemli buldum.

Orta Çağ aslında bir Avrupa kavramı ve Avrupa’nın Orta Çağı’nı anlatıyor.

Aynı tarihte Doğu’da Çin’de, İran’da, Mağrip’de bir Orta Çağ söz konusu değil.

Tam aksine bir aydınlanma çağı söz konusu.

Bauer bunu edebi metinlere dayalı olarak fikir özgürlüğü ve cinsel özgürlükle anlatıyor. Kısa ama şahane bir kitap.

Okuyunca anlıyorsunuz, aslında İslam’ın Orta Çağı o gün değil, bugün yaşanıyor.

Yayında bir kitap tavsiye ettim ama burada bir kitaba daha değinmek istiyorum.

Slavoj Zizek’in Uyanmak İçin Çok Geç adlı kitabını.

Sloven filozof gelecekle ilgili çok ilginç bir tür manifesto kaleme almış.

Kitap 2023’te yayınlandı ve 2024’ün son aylarında Türkçe baskısı İş Bankası Yayınlarından piyasa çıktı.

Bu kitabı da hararetle tavsiye öneririm.

NE ZAMAN İNSAN OLURUZ?

Yasa dışı bahis reklamları yayınlayan TRT’ye de dava açabildiğimiz zaman.

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
Heisenberg'in bilime katkıları neler? görseli
Dün
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile Bilim EkstraHeisenberg'in bilime katkıları neler?Merhaba! Artık "Bilim Ekstra" programımızda çok özel bir konuğumuz var: Prof. Dr. Emre Onur Kahya! Prof. Dr. Kahya, bizimle fizik ve yapay zeka alanlarındaki bilgisini paylaşacak. Fizik dünyasının gizemlerine inerken aynı zamanda yapay zeka ile ilgili son gelişmeleri keşfedeceğiz. Hem temel kavramlar hem de son teknolojiler hakkında bilgi sahibi olacak ve geleceğin bilimine bir adım daha yaklaşacağız. Bu özel programda, Einstein'dan Newton'a, Schrödinger'den Feynman'a kadar fizik tarihindeki önemli isimlere göz atacağız. Ayrıca, kuantum mekaniği, görelilik, yapay zeka ve uzay-zaman gibi heyecan verici konuları da keşfedeceğiz. Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile fizik hakkında merak ettiğiniz her şeyi öğrenmek için bu videoyu kaçırmayın! Bilimi ve evrenin sırlarını keşfetmeye hazır mısınız? 00:00 Giriş 06:57 Bohr-Kramers-Slater(BKS) teorisi 07:46 Einstein'ın BKS teorisine eleştirileri 13:33 Schrödinger'in dalga mekaniği 18:11 Solvey Konferansı 22:50 Schrödinger ve Goudsmit 43:15 Kapanış
Ekim 23, 2025
Yapay zekanın hızlı gelişimi görseli
5 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Ethem Alpaydın & Prof. Dr. Emrah Safa GürkanYapay zekanın hızlı gelişimiSiemens “Geleceği Merak Edenlere” mottosuyla programımızdaki sponsorluğuna devam ediyor. Teke Tek Bilim programımızın tarih, bilim felsefesi, inovasyon ve keşiflerle dolu yolculuğunda, Siemens mühendisliğinin gücünü ve Siemens teknolojisinin getirdiği olanakları kullanarak dünyamızı daha iyi bir yer haline getirme çabasını hep birlikte deneyimliyor olacağız. Siemens’in yeni kahve makinesi EQ900 Plus, farklı kahve çekirdeklerini birbirine karıştırmamak için özel olarak hazırlanan çift çekirdek haznesi ve 32 farklı çeşit dünya kahvesiyle Teke Tek Bilim programımıza keyif ve lezzet kattı. #işbirliği 00:00 Giriş 01:04 Yapay zekanın hızlı gelişimi 09:28 Yapay zeka hayatımızdaki sosyal ve ekonomik şartları değiştirebilir mi? 13:35 Yapay zekanın hiç yapamayacağı şeyler olacak mı? 19:17 Yapay zeka çok mu hızlı gelişti? 20:34 Yapay zeka bu kadar hızlı gelişmeye devam eder mi? 23:42 Yapay zekada sezgi var mı? 26:15 Yapay zeka sonsuza kadar kendini evrimleştirebilir mi? 29:17 Türkiye olarak yapay zekada ne durumdayız? 35:40 Üniversitelere ayrılan fonlar üniversiteye uzun vadede zarar verir mi? 45:30 Bilimde ve yapay zeka konusunda Türkiye’den umutlu mu? 57:33 Kapanış
Ekim 19, 2025
"Oyunculukta mesele ödül olmamalı" görseli
5 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Bige Önal"Oyunculukta mesele ödül olmamalı"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 01:04 Annesi ve babası nasıl insanlar? 02:13 Ailesinin yaklaşımından ne gibi şeyler kazandı? 03:08 Manken bir annenin kızı olmak nasıl? 05:12 Kadınlar için yazılan rollerin azlığı hakkında ne düşünüyor? 06:35 Anne olmadığı halde bir anne rolünü oynamak nasıl bir tecrübeydi? 08:13 Canlandırdığı rollerle ödül kazandığında nasıl hissediyor? 08:57 İlk oyunculuk deneyimi nasıldı? 11:50 Ona gelen rolleri neye göre isteyip istemediğine karar veriyor? 13:55 "Bir Başkadır" ile platformlarda boy göstermek nasıldı? 15:01 Dizide çalışma temposu 17:44 Türkiye'de kadınların ruh halini nasıl görüyor? 18:55 "Buradayım İyiyim" seyirciyle ne zaman buluşacak? 19:33 Kadın izleyicilerden rolle ilgili ne gibi dönüşler aldı? 21:18 Bir oyuncunun birilerinin elinden tutması onun için bir görev midir? 22:34 Projelerin türlerinin farklı olması onu etkiliyor mu? 24:19 Feyyaz Yiğit ve Haluk Bilginer'le çalışmak nasıl bir his? 26:13 İleride yönetmenlik veya yapımcılık yapmayı düşünüyor mu? 27:20 Aklının bir köşesinde yapmak istediği bir hikaye var mı? 29:02 Sektörde kuşaklar arasında ne gibi farklar var? 31:05 Bir yere gittiğinde tanındığında şaşırıyor mu? 31:40 Sektörde bizi iyi yapan şey nedir? 32:15 Sosyal medyayla arası nasıl? 33:12 Yakında ne gibi projeler bizi bekliyor? 33:58 Kapanış
Ekim 19, 2025