Beşiktaş’ın ligde fark yarattığı kesin. F.Bahçe ise olması gerekenin hala çok altında. Evet baskılı, pozisyonlu bir takım ama organize değiller. Lideri yok, kimin ne yaptığı belli değil. F.Bahçe muazzam kadro ile vasat oynuyor. Beşiktaş ise vasat kadro ile muazzam…
– Beşiktaş ve Fenerbahçe ligde başlarını aldı gitti. İkisi izlendiğinde diğer takımlara göre uzak ara öndeler. İkinci yarının fotoğrafını çekebilir misiniz? Ne olur, araya başka takım girebilir mi?
“Az önce de söyledim; Galatasaray’ın araya girme potansiyeli var. Zor ama var. Beşiktaş’ın ligde fark yarattığı kesin. Böyle olacağını, takımdaki vasat isimlerden yıldızlar çıkacağını sezon başında söylemiştim. Fenerbahçe ise olması gerekenin hala çok altında. Evet baskılı, pozisyonlu bir takım ama organize değiller. Çok çok yüksek olan kalitesi ile baskı kuruyorlar fakat bir futbol özelliğine sahip değiller. Bireysel özellikler ile öne çıkıyorlar. Lideri olmayan, kimin ne yaptığının çok belli olmadığı bir takım görüntüsündeler. Fenerbahçe bu kadro ile uzak ara şampiyon olamazsa ve Avrupa Ligi’nde finale çıkamazsa başarısızdır diyorum.
– Beşiktaş ve F.Bahçe arasında bir kıyaslama yapabilir misiniz?
“F.Bahçe muazzam bir kadro ile vasat bir futbol oynuyor. Beşiktaş ise vasat bir kadro ile muazzam bir futbol sergiliyor.
SÖZ KONUSU GALATASARAY’SA HER İHTİMAL VARDIR
– Sizce Galatasaray ligden koptu mu?
“1996’da 9 puan farkı kapamayı başarmıştık ama şimdi fark 11 puan. Kapanabilir mi? Elbette kapanabilir ama kolay değil. Ama rakiplerini sahasında ağırlayacak. Kazanırsa avantaj sağlar ancak yetmez. İşin kötüsü üzerinde 2 rakip var. Biri takılsa yetmiyor, ikisinin de takılması lazım. Kolay değil. Yine de Şampiyonlar Ligi şansı mevcut. Ben şunu bilirim; söz konusu olan Galatasaray ise her zaman ihtimal vardır. Ama asıl mesele takım değil. Camia bu kadar karışıkken, bu kadar acemi bir yönetim varken ve Başkan hem acemi hem de yalnızken çok zor.
DENİZLİ’NİN SEÇİMİ GENÇLİK
– Son maçta Mustafa Denizli hocanın tercihleri çok eleştirildi. Özellikle Bilal Kısa konusunda ön yargısı olduğu yorumları yapıldı…
Doğrusu ben olsam sağ bekte Sabri, orta sahada Bilal ile başlardım. Ancak benim anladığım şu; Denizli takımı gençleştirmek istiyor. 32 yaşındaki Bilal yerine acaba Rodriguez’i kazanır mıyım, 30 yaşındaki Sabri’dense Tarık’ı takıma monte edebilir miyim diyor. Yani takımın 30 olan yaş ortalamasını düşürmeye çalışıyor. Geleceğe hazırlanıyor diye görüyorum.
ESKİ BAŞKANLAR ZIVANADAN ÇIKTI
– Galatasaray’da başkanlar arasındaki çatışma ortamını nasıl buluyorsunuz? Neden huzur yok?
Galatasaray’da eski başkanlar zıvanadan çıktılar. Tabii mevcut yönetimdeki bazı arkadaşların geçmişi deşmek istemelerinin de bunda etkisi var. En çok bağıran en haklı olacak diye düşündüklerinden olsa gerek iki eski başkan bağırıyor. Bu iki başkanın da büyük hataları var. Yönetim dönemlerinde bilerek veya bilmeyerek yaptıkları yanlışlar var. Bu işi Adnan Polat başlattı ve herkesi suçluyor. Ben şu kadarını söyleyeyim, herkes ne kadar suçlu ise Adnan Polat da o kadar suçludur. Polat döneminde özellikle birleşme operasyonunda çok hatalar var. Ünal Aysal döneminde de kurumsallaşma adı altında yapılan saçmalıklar var. İşin özü camianın her iki başkanı da susturması lazım. Tabii mevcut yönetimdeki bazı kişileri de…
ÜNAL AYSAL NEDEN ÜLKEYİ TERK ETTİ?
– Hafta içi Ünal Aysal’ın sizin için söylediği sözlere ne diyorsunuz?
G.Saray’ın eski bir başkanına çok fazla bir söz söylemek istemiyorum doğrusu. Öğrendiğim kadarıyla bana ‘Yalancı’ demiş. Ve yine duyduğum kadarıyla Ünal Aysal bu cümleyi kendisinin söylemediğini, röportajı yapanın fikri olduğunu dile getirmiş. Sonuç olarak ben yanlış, hatalı bir şey yapabilirim ama yalan söylemem. Ünal Aysal’la aramızda bitip tükenmek bilmeyen bir sorun var. Benden hoşlanmıyor ve bu durumumuz karşılıklı. Aysal’a bu sözlerinden ötürü dava açılması talimatını verdim. Benim de kendisine yalancı diyecek halim yok. Ama ona bir soru sormak istiyorum. Neden Türkiye’yi terk edip uzun yıllar Belçika’da yaşamak zorunda kaldı? Yanıtını yalan söylemeden verirse mutlu olurum. Ayrıca G.Saray hisseleri ile ilgili iddialarıma da ‘Ben G.Saray’dan para almadım’ diye gerçekle bağdaşmayan bir yanıt veriyor. G.Saray hisseleri uhdesinde bulunduğu dönemde Sportif AŞ’den kaç lira temettü aldı? Aynı miktara parayı bankada tutsaydı kaç lira faiz alacaktı? Bu sorularıma yanıt verirse sevinirim.
EREN DERDİYOK KOMPLE BİR OYUNCU
– Eren Derdiyok ligin en iyi üç forvetinden birisi olarak öne çıktı. Keşke milli takım formasını giyebilseydi. Biz bu adamları niye elimizden kaçırıyoruz?
Eren Derdiyok sadece forvet özelliğiyle değil, takım oyuncusu özelliğiyle de müthiş bir futbolcu. Geçen yılı sakatlıkla geçirmese şimdi çok daha iyi bir noktada olurdu ve olacak da. Şunu kabul edelim ki, bu çocuklar Türk ama bir o kadar da İsviçreli, Alman veya Hollandalı. O toprağın çiçeği olmuşlar. Özellikle Alman Milli Takımı’nı seçen Türk futbolculara ben hak veriyorum. Daha üst düzeyde oynuyorlar, daha büyük turnuvalarda yer alıyorlar. Büyük turnuvalarda final oynuyorlar. Dünya Şampiyonu oluyorlar, Avrupa Şampiyonu oluyorlar. Sonuçta spor da başarı için yapılıyor.
EN KÖTÜLER HAKEMLER VE CAVCAV
– Size göre ligin en iyileri ve en kötüleri kim?
Ligin en kötüsü hiç kuşkusuz hakemler. Buna İlhan Cavcav’ı da ekleyelim. Mersin İY yönetimi de kötülere girer. En iyiler. Oğuzhan Özyakup, Şenol Güneş, Akhisar takımı… Eren Derdiyok da en iyiler arasında olabilir.
ÇİM SOLABİLİR AMA SAHAYI SU BASMASIN!
– Kış geldi, çimler yine patladı. Yeni stat yapıyoruz ama çim yapmayı unutuyoruz. Bizim topraklarımızda mı sıkıntı var yoksa çimcilerimizde mi?
Çim her yerde bozulur. Avrupa’da da pek çok saha bizimkilerden farksız hale geliyor oynandıkça. Ben çimden çok drenaja takığım. Çim solsun tamam da, sahayı su basmasın. Çim zor iştir. Bir saha yılda 1 milyon dolara yakın para yer. Bunu herkes karşılayamıyor. Karşılayacak gücü olanlar da çok maç yapan takımlar. İklim de pek çim iklimi değil galiba.
BÖYLE BAŞA BÖYLE TARAK!
– İlk yarı bitti. Hakemler konusunda değişen bir şey yok. Ne olacak bu hakemlerin hali?
Hakemlerden cacık olmayacağını size haftalar önce nedenleriyle anlattım. Adı sanı duyulmamış hakemlerden oluşmuş bir MHK. Tek başına bir şeyler yapmak zorunda kalan bir MHK Başkanı. Gözlemciler, hakem hocaları ve hakemler arasında ahbap çavuş ve hatta aile ilişkileri. Böyle başa böyle tarak.
