Bunca yıllık gazetecilik hayatımda başıma gelmeyen şey burada geldi.
Editörümden fırça yedim.
Gerçi daha önce de bir kez fırça yemişliğim vardır ama o zaman gençtim, pek dokunmamıştı.
80’lerin ilk yarısı, Cumhuriyet Gazetesi’nde muhabirim.
Hafta sonları da çalışıyoruz ama yaz günü arada kaçamak yapıyorum.
Arabaya atlayıp gidip iki saat sörf yaparak dönüyorum gazeteye. Bir gün yine gazeteye geldim. Ayağımda ıslak bir sörf şortuyla serviste dolanıyorum.
Rahmetli spor müdürümüz Abdülkadir Yücelman dikildi karşıma.
“Ulan serseri herif, burası gazete mi, oyun bahçesi mi? Şortla ne dolanıyorsun burada. Çıkar o şortu” diye bastı kalayı.
“Abi çıkarmayayım, altımda başka şey yok” deyince iyice kızdı.
Ben de mecburen gazeteden Mahmutpaşa’ya indim, bir pantolon alıp durumu kurtarmaya. Sonra da gelip şortu Abdülkadir Abi’nin odasının camına astım kurusun diye. O da alıp çöpe attı canım şortu.
Meslek hayatımda yediğim ilk ve son fırçaydı bu. Ta ki, Ekonomi Müdürüm, sicil amirim Yavuz Barlas, “Abi burası ekonomi sayfası, senin yazdıkların çok gayri ekonomik. Hep pahalı pahalı şeyler yazıyorsun. Biraz da ekonomiyle ilgili bir şey yaz” diye haddimi bildirinceye kadar. Müdür bu, “Ben ne anlarım ekonomiden. Boğaziçi’nde hasbelkader birkaç sene ekonomi okuduk diye ekonomist mi olduk” diyeceğim ama medya âleminde işler kesat, kovarsa işsizim. “Tamam müdürüm” dedim. İmdadıma Mastercard’ın araştırması yetişti Allah’tan.
Mastercard, 20 yıldır Şampiyonlar Ligi’nin sponsoru. Sporun her türlüsüne sponsor oluyorlar aslında . Amerika’da buz hokeyine, Avrupa’da ve Avustralya’ya ragbiye ve tabii Şampiyonlar Ligi’ne.
Gerçi Mastercard Türkiye Genel Müdürü Yasemin Bedir, “Bu sponsorluk için kaç para ödüyorsunuz?” sorularıma, “Vallahi bilmiyorum. Gizli bilgi” dediyse de bol sıfırlı bir miktar olduğundan şüphem yok.
Sporla bu denli yakın olan Mastercard, Avrupa’da futbolla en fazla ilgilenen 16 ülkede hayli geniş bir taraftar araştırması yapmış ve ilginç bulgular elde etmiş.
Bana kalırsa detaylarını ayrıca okuyacağınız en ilginç bölümü şu: “Türk taraftarların % 54’ü önemli maçların olduğu günlerde “Hastayım” deyip işe gitmiyor.
GELİRDE ASLAN PAYINI TV’LER ALIYOR
– Toplam harcamanın beşte biri olan 7.5 milyar Euro şifreli kanal yayınlarına gidiyor. Kulüp markalı taraftar ürünleri parasının % 13’ünü alıyor.
– Stada gidip maçı seyretmek, “Sınır Tanımayan Taraftarlar”ın harcamalarında % 10’luk bir pay oluştururken, yemek, içmek ve alışveriş yapmak gibi maça gitmişken yapılan diğer harcamalar 2.5 milyar Euro tutuyor.
– Büyük ekranda maç izlemek için bara gitmeye % 6, kulübün kendi TV kanalına üye olmaya % 5 pay düşüyor.
– Dört taraftardan biri tuttuğu takımın evinde oynanan bir maça gidiyor. Bu seyahatler sırasında konaklama ve seyahat harcamaları veya tuttukları takımın stadına gitmeleri, “Sınır Tanımayan Taraftarlar”a yıllık 8.75 milyar Euro’ya, yani toplam harcamaların dörtte birine mal oluyor.
– Toplamda, maçların oynandığı şehirler, “Sınır Tanımayan Taraftarlar”ı ağırlarken, bir sezonda yaklaşık 4.5 milyar Euro kazanç elde ediyor.
% 71’İ GALİBİYETİ SOSYAL MEDYADA KUTLUYOR
– Bir maçı TV’de canlı olarak izlerken Türk taraftarların % 84’ü, İngiliz taraftarların % 33’ü, İspanyol taraftarların % 24’ü ve İtalyan taraftarların % 15’i sosyal medya paylaşımlarıyla takımlarını destekliyorlar.
– Herhangi bir galibiyet durumunda Türk taraftarın yüzde 71’i galibiyeti sosyal medyada kutluyor.
– Taraftarlar arasında en çok kullanılan sosyal medya kanalı % 63 ile Facebook, % 13 ile Youtube ve % 8 ile Twitter.
– Taraftarların % 69’dan fazlası stadyumlarda Wi-Fi olmasını istiyor.
SINIR TANIMAYAN TARAFTAR KİMİ TUTUYOR?
– Futbolda kendi ülkesi dışında bir takımın taraftarı olma durumu giderek yaygınlaşıyor ve Mastercard’ın araştırması bunu destekleyen sonuçlar ortaya koyuyor:
– Avrupa’da oluşan ve “Sınır Tanımayan Taraftarlar” olarak adlandırılan bu taraftar grubu, başka ülkelerin futbol kulüplerini desteklemek için bir sezonda toplam 35 milyar Euro harcama yapıyorlar.
– Bu taraftarların en çok desteklediği takım % 29 ile Barcelona, % 10 ile Real Madrid, % 8 ile Manchester United.
EN FAZLA PARAYI KİM HARCIYOR?
Fanatik taraftarların batıl itikatları veya takımın galibiyeti için totem yapılması olağandır. Buna en fazla inanlar yüzde 84 ile İtalyan taraftarlar.
Avrupa Kupası maçlarında deplasmanda kişi başına en yüksek harcamayı 640 Euro ile İspanyollar yapıyor. Onları 557 Euro ile İtalyanlar, 492 Euro ile Fransızlar takip ediyor.
EVLİLİK YIL DÖNÜMÜNÜ EKEN VAR
Türk taraftarların % 54’ü önemli maçların olduğu günlerde “Hastayım” deyip işe gitmiyor. Bu oran İtalyanlarda % 59, İspanyollarda ise % 58.
Taraftarların % 43’ü ise maç izlemek için doğum günü, evlilik yıl dönümü gibi önemli aile buluşmalarına gitmiyor.
