İstanbul 15°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Yeni Dönemde Çankaya-Hükümet İlişkileri

detail banner reklam

Yeni Dönemde Çankaya-Hükümet İlişkileri

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Ağustos 21, 2007

Yazı İçeriği

  • Yeni Dönemde Çankaya-Hükümet İlişkileri

Yeni Dönemde Çankaya-Hükümet İlişkileri

Aylar önce, galiba Nisan başı gibi, Başbakan’ın bir yurt dışı gezisi öncesi Esenboğa Havalimanı’nda AK Partili Salih Kapusuz ile sohbet ediyoruz,

Konu  Cumhurbaşkanlığı seçimleri,

AKP’li Salih Kapusuz şöyle diyor:

“Sayın Sezer’den şikayet ediyoruz falan ama aslında aramızda atamalar dışında fazla bir sorun da çıkmıyor, Allah korusun onun yerinde Demirel gibi bir Cumhurbaşkanı olsaydı, her işe dalsaydı, Yurt dışı geçiler yapsaydı, Dış politika konularına müdahil olsaydı çok daha büyük sorun yaşardık, Sayın Sezer dış politikada attığımız çok önemli adımlara hiç karışmadı, Türkiye’nin alışılageldik politikalarını değiştirdik, Hiç müdahale etmedi, Bu yüzden kendisinden çok memnunuz”

Bu sözler herkes için şaşırtıcı oldu,

Ama geleceğe ışık tutması açısından da çok çok önemliydi,

Abdullah Gül, bir kaç gün içinde Cumhurbaşkanı olacak,

Peki Abdullah Gül, Sezer gibi bir Cumhurbaşkanı mı olacak, yoksa Demirel gibi mi?

İcraatın içinden gelen, Başbakanlık, Başbakan yardımcılığı, Dışişleri Bakanlığı yapmış, siyasetin içinde, partisi içinde etkin konumlara gelmiş birinin Sezer gibi olması beklenebilir mi?

Bence hayal,

Gül’ün dış politika konusunda en az Tayyip Erdoğan kadar fikri var,

İç politika konusunda da öyle,

Atamalarda  Türkiye’yi, partiyi ve bürokrasiyi Tayyip Erdoğan kadar tanıyor,

Bunun yanı sıra pozisyonu itibarıyla eleştirilerden çekineceği ve Erdoğan’a göre daha statükocu olduğu gerçeği de var,

Bütün bunları üst üste koyduğunuz zaman Gül’ün Cumhurbaşkanlığı döneminde Çankaya-Hükümet ilişkilerinin hiç de zannedildiği gibi olmayacağı ve giderek artan bir gerilim yaşanacağını tahmin edebiliriz,

Bu gerilimin Türkiye’nin yönetimine nasıl yansıyacağını hep birlikte göreceğiz,


Heidegger ve Türk Enteller

İşsiz olmanın en güzel tarafı ne biliyor musunuz?

Normal zamanda yeterince yapamadığınız şeyleri yapabilmek,

Aile ile, çocuklar ile daha fazla vakit geçirebilmek, Yaşadığın kentin güzelliklerini keşfedebilmek, gezmek, dolaşmak, dostları daha çok görebilmek, Ve tabii “Okuyabilmek”

Gazeteciliğin ve gazete yönetmenin çılgın temposu içinde okuduğumdan bir kaç misli daha fazla kitap okumaya başladım, Okumak derken “Gerçekten” okumaktan bahsediyorum,

Arka kapağını okuduğum veya ona buna okutup özetini yaptırdığım kitaplardan alıntı yaparak “Okumuş gibi görünmekten” 50 tane “Başucu kitabı varmış” gibi yapmaktan değil,

Galatasaray’da okurken ciddi bir felsefe manyağıydım, Sonradan Mitterand’a danışman olan Sevgili hocam, Sorbonne Profesörü Olivier Abel’in açtığı yolda durmaksızın felsefe okurdum,

Büyük felsefecilerin çoğunun Alman olmasından dolayı, Almanca’ya merak salmam da bu dönemdeydi,

Şimdilerde en büyük merakım ise Martin Heidegger,

Bu merak boşa değil, Nedense bana günümüz Türkiye’sini hatırlatan bir yönü var,

Büyük bir düşünür olan Heidegger, 1, Dünya Savaşı’nın büyük ekonomik ve ruhsal tahribatından çıkmaya çalışan Almanya’da “Hitler’i ve Nazizmi” desteklemişti,

Ve Nazizmin felaketinden sonra bile doğru düzgün bir özeleştiri yapmamıştı,

Bu yüzden Türkiye’nin bugünkü entelijansiyası ile kıyaslayabilmek için Heidegger’i özellikle dikkatle okuyorum,

Bu arada Heidegger üzerine yazılmış en iyi kitabın yazarı, Fransız George Steiner’in  kitabını Heidegger merakımı bilen bir dostum hediye etti, (Hece Yayınları’ndan çıkan kitabın çevirisini Süleyman Sahra yapmış, Bence berbat bir çeviri, Selahattin Hilav’ı rahmetle anmamak mümkün değil)

Kitaptaki bir bölüm çok dikkatimi çekti,

Ve bütün bunları bu bölümü sizinle paylaşmak için girizgah olarak yaptım,

Steiner, düşünen insanlarla siyaset ilişkisini çok güzel yazmış:

“,,,Çıplak güç akademik mizacı büyüleyebilir, Freud bir dönem Mussolini ile mest olmuştu ve Stalin’in mozolesinde tapınan düşünür ve yazarlar bir ordu tutuyordu,

,,,Politik meseleler bakımından düşünürlerin cehaleti babı uzun bir babtır, Voltaire’in Yahudi nefreti kudurgandı, Frega ırkçılığı renklerin en karasındandı, Sartre sadece Gulag Dünyası için özürler bulmaya çabalamadı; Maocu Çin’deki Kültür Devriminin duygusuz vahşetine dair bildiği her şeyi bile isteye çarpıttı, Hayatları sözcüklere, metinlere kapanmış geçen münzevi entellektüellerin zorba politik tasarıların ayartıcılıklarını, en çok da bu zorbalıkların kendilerine dokunmadığı yerlerde, özel bir yoğunlukla tattıkları kötü korunmuş bir sırdır”

Türkiye’deki entellektüel geçinen camianın bugün aldıkları politik tavrın bundan daha iyi yapılmış bir analizini gördünüz mü?


Çiftçi Gazeteciler

Okurlardan güzel hikayeler geliyor,

Geldikçe sizinle paylaşıyorum,

Bu sefer ki, hafif fıkra tadında,

Ama biz gazetecileri iyi anlatıyor,

“Ülkede medya tekeli olunca işsiz kalan iki gazeteci kendilerini başka bir iş aramaya başlamışlar, Ellerinden fazla bir iş gelmediği için epey bir sürünmüşler, Tam açlık sınırına geldikleri sırada bir ilan görmüşler,

Bir çiftlikte çalışacak kalifiye olmayan işçiler aranıyormuş,

Hemen başvurmuşlar, Çiftlik sahibi bizim iki işsiz gazeteciyi şöyle bir süzmüş, Pek gözü tutmamış ama yine de ellerine birer kürek vermiş ve büyükçe bir ahırın kapısına götürmüş,

Günde üç öğün yemek ve saati 5 YTL karşılığında ahırdaki gübreyi, 50 metre ilerdeki koyuya taşımalarını istemiş,

Bizim iki gazeteci iki haftalık işi iki günde bitirivermişler, Öyle ki, ahır pırıl pırıl olmuş,

Çiftlik sahibi memnun, bizim eski gazetecilere yeni bir iş önermiş,

Bu kez tavuk kümeslerinde çalışacaklarmış, Çiftlik sahibi anlatmış,

“Önünüzde iki kutu var, Şu yürüyen bantla gelen yumurtaların büyüklerini bir kutuya, küçüklerini diğer kutuya koyacaksınız, Düğmeye basınca bant çalışmaya başlar” demiş ve gitmiş,

Bizimkiler bandı çalıştırmışlar önlerine ilk yumurta gelmiş, Bizimkiler yumurtayı alıp tartışmaya başlamışlar “Büyük mü küçük mü?” diye,

İki eski gazeteci tartışırken banttan gelen yumurtalar yerlere dökülmeye başlamış,

Çiftlik sahibi gelince bir görmüş ki, bizimkiler ellerinde bir yumurta ile tartışırken, yüzlerce yumurta yerlerde kırık,

Öfkelenen çiftlik sahibi sormuş, “Siz daha önce ne iş yapıyordunuz?” diye,

Bizimkiler “Gazeteciydik” diyince “Belli” demiş, “Bok atmayı çok iyi biliyorsunuz ama iyiyle kötüyü ayırt etmekte zorlanıyorsunuz!

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Pervasız gücün parada değil, doğrulukta olduğunu anladığımız zaman

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"Her reçete her insana uygun değil" görseli
Dün
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Klinik Psikolog Beyhan Budak"Her reçete her insana uygun değil"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:48 Bir günü nasıl geçiyor? 01:35 Emeklilere tavsiyeleri 03:11 Hobinin faydaları nedir? 07:14 Mutlu insan kimdir? 10:46 İnsanlarda zamanla ne değişiyor? 13:37 Alacaklı olma halinden nasıl kurtuluruz? 16:42 Güzel anlara neden tutunamıyoruz? 26:12 Psikolojide etiketleme durumu 33:39 Mahcubiyet duygusu 39:13 İnsan ne zaman psikoloğa gitmeli? 45 59 İyi hissetmek için öneriler 51:34 Özgüvenin çocuklukta mı oturması gerekli? 53:22 Değersizlik duygusu 56:21 Doğru insanı nasıl buluruz?
Kasım 2, 2025
Futbolda bahis skandalı görseli
2 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube
Timur Soykan & Murat AğırelFutbolda bahis skandalıTeke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli 00:00 Giriş 02:05 Hakemlerin bahis oynama olayı nedir? 10:03 FIFA ile Türkiye arasında bir temas söz konusu mu? 12:03 Bazı hakemlerin “Buraya teşvik edildim” sözleri haklı bir savunma mı? 13:11 152 hakeme ne olacak? 16:26 Gerçekten 152 hakemin haberi olmadan bahis oynanmış olabilir mi? 25:38 Hakemlerin bahis oynadığı maçlara ne olacak? 32:25 Kapanış Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Kasım 1, 2025
"1000 tane şarkı sözü yazdım" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Zeynep Talu"1000 tane şarkı sözü yazdım"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:17 Bir günü nasıl geçiyor? 01:11 Pandemi zamanı verimli geçti mi? 03:16 İnsanların yüzlerinde ne görüyor? 10:02 Bir şarkının ilk kıvılcımı nasıl ortaya çıkıyor? 14:15 İlham aldığı şeyler var mı? 15:28 İşinin sevdiği ve sevmediği yönleri neler? 17:46 Yazması çok zor olan bir şarkısı oldu mu? 26:15 Üretimi, çok fazla olaya maruz kalmak etkiliyor mu? 30:18 Müzisyenlerin yaşadığı en büyük sıkıntı nedir? 32:47 Bugünün Türkiye’si bir şarkı sözü olsa nasıl başlardı? 36:34 Kendisini nerelerden takip edebiliriz? 43:30 Kapanış
Ekim 26, 2025