Marka ortada olmamalı
Fatih Altaylı
Şubat 8, 2008
Yazı İçeriği
Marka ortada olmamalı
Marka ortada olmamalı
Siyasi liderlerin çocukları ve eşleri hakkında yazmaktan hiç hoşlanmam,
Siyasete girmedikleri, ya da bir ailenin konumundan faydalanarak bir yolsuzluğa bulaşmadıkları sürece,
Ama bu kez ucundan biraz da olsa bu konuya gireceğim,
Başbakan Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan dün Almanya'ya giderken elindeki kırmızı çanta dikkatinizi çekti mi?
Benim çekti,
Kırmızı, klasik bir Chanel çanta,
Üzerinde Chanel’in alameti farikası iç içe geçmiş iki C harfi,
Son dönemde moda olan uçuk kaçık fiyatlı marka çantalar hariç Chanel en pahalı çantalardan biridir,
Bir kaç bin dolardan daha ucuzunu bulamazsınız,
Bir Başbakan eşi, elbette bir çantaya bu parayı verebilir,
Hiç itirazım yok,
Ancak benim anlayışıma göre bir Başbakan eşi üzerinde logo olan ürünleri kullanmamalıdır,
Hele hele bu ürün kendi ülkesine ait bir markayı taşımıyorsa asla kullanmamalıdır,
Başbakan Erdoğan bu konuda gayet dikkatli,
takımları ya Sarar ya Ramsey,
Ayakkabıları da hep Türk malı,
Bir tek saat konusunda zaafı var, Pahalı saatler takıyor, Ama buna çare yok,
Emine Hanım’ın şık giyinme, giyimine özen gösterme kaygısını gayet iyi anlıyorum,
Öyle de olmalı,
Ama bunu yaparken markası ortada olan ya da deseniyle, stiliyle markasını belli eden ürünlerden kaçınmalı,
Ben hiç Batılı liderin eşinde markası ortada ürün görmedim,
Doğrusu da bu,
Çalık’a bir tavsiye
RTÜK ATV-Sabah iktisadi bütünlüğünün Çalık Grubu’na devrine onay verdi, Gerçi Sabah’ın bu onaya ihtiyacı yoktu,
Onay ATV için gerekiyordu o da çıktı,
Çalık’a hayırlı olsun,
Hiç kimseye uğur getirmemiş olan bu kurum bakalım Çalık’a nasıl bir etki yapacak,
Satışın önünde TMSF Kurulu’nun son ve kesin onayı ve paranın ödenmesi dışında bir engel kalmadı,
Engel kalmayınca da hemen dedikodular başladı,
“Grubun başına kim geçecek” diye,
Babıali heyecanlı,
Herkes pusuda,
Hükümet yanlısı olacağı aşikar olan bir grubun başına geçmek için amma da çok hevesli varmış diye şaşırıyor insan,
Benim duyduğum kadarıyla Çalık Grubu, medya grubunun başında Başbakan’ın damadı Berat Albayrak’ın kardeşi Serhat Albayrak’ı tutacakmış,
Hiç tavsiye etmem,
Bu işler öyle kolay değildir,
Çocuk oyuncağı hiç değildir,
Serhat kardeşimiz orada bu işi öğrenip ilerde grubun başına geçebilir ama şu an için grubun başında kalması doğru olmaz,
Tabii para onların, kendi bilecekleri iş,
Yine de ben bir medya grubunun basın çalışanları açısından yaşaması gerektiğini düşündüğüm için Çalık’a naçizane bir tavsiyede bulanacağım,
Eğer bu işi doğru düzgün yapmak istiyorsanız, Türkiye’de bu ölçekte bir medya grubunu yönetecek kıvamda çok adam yok,
Bunların arasında en öne çıkan ise bana göre Ertuğrul Özkök,
Şaka yaptığımı falan zannetmeyin,
Ben Ahmet Çalık olsam, hiç düşünmez grubun başına Ertuğrul Özkök’ü transfer ederdim,
Serhat Albayrak’ı ille de orada tutacaksam onu da Özkök’ün yanına Mali İşlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı olarak atardım,
Özkök birikimi, tecrübesi ile medya deneyimi olmayan bir gruba çok yararlı olur,
Ertuğrul Özkök ile tanışıncaya kadar Aydın Doğan’ın sıradan bir iş adamı olduğunu kimse unutmasın,
Hasbelkader gazete sahibi olmuş Sirkecili bir tüccarı “Medya Devi” yapan kişi Ertuğrul Özkök’tür, Başkası değil,
Bunu herkesten iyi bilen Aydın Doğan’dır
Bir nefes al be Azrail
Temel’i de kaybettik,
1980’lerin başından beri, Cumhuriyet’ten buyana süren bir arkadaşlığımız, dostluğumuz vardı, Sonra Gelişim Yayınları’nda devam ettiği beraberliğimiz,
İyilik meleğiydi,
Her şeyini paylaşan, cebindeki son kuruşunu, yolda gördüğü garibana veren bir adamdı,
Günde tek bir kibrit kullanmak gibi bir alışkanlığı vardı,
Sabahın ilk saatlerinde sigarasını yakar, bir daha da söndürmezdi, Hepsini uç uca eklerdi,
Biz “Oğlum Temel yapma” dedikçe “Bırakın allah aşkına, 50’yi görsek yeter, Keyif alıyorum” derdi,
Ben de “Bu gidişle 40’ı görmeyeceksin” diye kızardım,
Ne sözünden hiç çıkmadığı Hıncal abiyi dinlerdi, ne de bizi,
İçki, sigara, gece hayatı,
Kendine hiç ama hiç bakmadı,
40 yaşına geldiğince “Tahminin tutmadı, 40’ı gördüm” dedi,
Bir kaç ay önce Milliyet’te işine son verdiler,
Gazetedeki arkadaşları “Yapmayın, İşini çok seviyor, İşsiz kalırsa ölür” dediler,
Ciddiye alınmadı,
Bir kaç gün önce bana haber yolladı, Kendi arayamamıştı, çok onurluydu,
“Gazete çıkaracakmışsın, Beni unutma” diye,
Dün NTV’ye iş görüşmesine gitmiş,
Ama kalbi görüşmeye kadar dayanmamış,
Öğle saatlerinde Yasemin arayıp haber verdi,
Ağlayarak,
Daha Cüneyt Abi’nin acısı içimizden çıkmadan,
Bir de Temel,
Az zamanda çok kötü haber aldık be Hıncal Abi,
Nasıl dayanacağız bunlara,,,
X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.
Geçmiş yazılar
Videolar
Zeki Demirkubuz yorumluyor
Fatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Hak"
Eylül 15, 2025
Bedia Ceylan Güzelce & Müfit Can Saçıntı
"Gülmek bir savunma mekanizması"
Eylül 14, 2025