Delikanlı
Fatih Altaylı
Mart 31, 2009
Yazı İçeriği
Delikanlı
Delikanlı
Günlerdir süren "belki" bitti,
Muhsin yazıcıoğlu'nun ölümü kesinleşti,
Muhsin Bey'in partili arkadaşlarıyla yanılmıyorsam 1999'da tatsız bir olayımız olmuştu,
Sonrasında dost olduk, Zaman zaman arar yazılarımla ilgili tepkilerini iletirdi, Yüzde 90 olumlu tepkiler olurdu bunlar,
Zaman zaman da katılmadığını söyler, nedenlerini anlatırdı,
Son olarak kısa bir süre önce aramış, seçim öncesi Teke Tek'e katılmak istediğini söylemişti, Ama programlarımız bir türlü birbirine uymamıştı,
Ölümünün kesinlik kazanmasından sonra medyada Muhsin Yazıcıoğlu ile ilgili yazılanlara, söylenenlere şöyle bir göz attım,
Çok şaşırtıcı şeyler okudum, duydum,
Bazılarına inanmakta zorluk çektim,
Yazıcıoğlu ile aynı fikri savunması mümkün olmayanlar, daha düne kadar Yazıcıoğlu ve partisini birtakım olaylardan sorumlu tutanlar, hatta belki 1980 öncesinde Yazıcıoğlu ile karşılıklı silah atmış olanlarda bile derin bir üzüntü, derin bir saygı vardı,
Gerçekten şaşırdım,
Sonra bunun nedenini düşündüm,
Bir tek yanıt bulabildim,
Delikanlılık,
Başka hiçbir şey olamazdı,
Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayat hikayesini iyi bildiğiniz zaman öyle sempatik bir kişilik çıkmıyor karşınıza,
12 Eylül öncesi dönemin Ülkücü Gençlik Derneği Başkanı,
MHP ve ÜGD davalarının önemli sanıklarından,
Hakkındaki suçlamalar binlerce kişinin ölümüyle ilgili,
Yakın geçmişin hatırlanmak istemeyen pek çok olayıyla anılmış bir isim,
Ama buna rağmen herkes üzgün, Nedeni jşte o yukarıda yazdığım kelimede: DELİKANLILIK,
Yazıcıoğlu, 12 Eylül sonrası 5 yılı hücrede olmak üzere 7 yılı aşan süre hapis yattı,
Gıkını çıkarmadan,
Ne mahkemelerde, ne başka bir yerde kendini küçük düşürmeden, kimseyi satmadan,
Bir gün ağlamadı,
Bazıları gibi "Devlet için çalıştık devlet bizi sattı" demeden,
Sonra MHP'ye katıldı,
"Başbuğum" dediği Türkeş'e bile boyun eğmedi,
Türkeş sonrası sahibi olacağı partiye ilkeleriyle bağdaşmadığı için arkasını dönüp gitti,
Bazıları gibi 12 Eylül öncesi elde ettiklerini pazarlayarak, o günlerin üzerine bir gelecek bina etmedi,
Mafyalaşmadı, çakal olmadı,
Muhakkak ki, kendi iç hesaplaşmalarını yaptı, muhakkak ki, pişmanlıklarını yaşadı,
Kendi yolunu kendi çizdi,
Çevresindeki herkes onun gibi miydi?
Bence değildi,
Ama onları da yüksünmeden taşıdı,
Onların geçmiş, mevcut ve gelecekteki hatalarını bile yüklenmekten kaçmadı,
Hep dik durdu,
Boyun eğmedi,
Bence bugün, ölümünün ardından kendisine gösterilen saygının ve muhabbetin ardında bu var,
Onun dümdüz kişiliği,
Hani savaşlarda sizi öldürmek isteyen veya sizin öldürmek istediğiniz düşmanlarınız vardır,
Ama öyle iyi savaşıyor, öyle dürüst savaşıyordur ki, saygı duyarsınız, Teslim aldığınızda kılıcını geri verirsiniz, öldürdüğünüzde içinize zafer duygusundan çok bir hüzün düşer,
Muhsin Yazıcıoğlu öyle bir savaşçıydı galiba,
Bugün yazılanlar o yazılar,
Yaptıklarına veya yapmadıklarına değil, Kişiliğine,,,
Kimilerine göre doğru veya kimilerine göre yanlış adam olsa da, DELİKANLILIĞINA,,,
X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.
Geçmiş yazılar
Videolar