Haddinizi bilin Garipoğulları
Fatih Altaylı
Nisan 24, 2009
Yazı İçeriği
Haddinizi bilin Garipoğulları
Haddinizi bilin Garipoğulları
Biliyorsunuz, Münevver öldürüleli 50 günü geçti,
İstanbul polisi 50 gündür Münevver'in katilini yakalayamadı,
Bırakın yakalayamamayı, zanlı Cem Garipoğlu'nun nerede olduğuna dair bir bilgi, bir ipucu da yok,
Türkan Saylan'ı dinleyeceklerine, Garipoğlu ailesini dinlemiş, izlemiş olsalar belki bir ipucu çıkardı, ama nerede!
HABERTÜRK cinayetten bu yana hemen hergün bu olayı haber yapıyor ve Münevver'in katilinin peşini bırakmıyor,
Bunu toplumsal bir görev biliyoruz,
Eski zamanlarda gazetecilik böyle yapılırdı, biz de öyle yapıyoruz,
Ama dün çok ilginç bir "İhtarname" aldım,
Münevver'in katil zanlısı Cem Garipoğlu ve ailesinden gelen bir ihtarname,
Münevver'in katilinin yakalanmamasını haber yapmamız, "Aileyi rahatsız ediyor, toplum içinde küçük düşürüyor, yargıyı etkiliyormuş,"
Garipoğlu Ailesi, "Bu haberleri yapmayın" diye bizi "İhtar" ediyor,
Aslında ailenin siciline bakınca belki de korkmamız gerekir, ama biz çok gördük böyle aileleri,
Şimdi bana bu "Arsızca" ihtarnameyi gönderen Garipoğlu Ailesine iki çift lafım var,
Oğlunuz, Türkiye'de işlenmiş en vahşi cinayetlerden birinin zanlısıdır,
Cinayet gününden beri ortadan kaybolmuştur,
Bugüne kadar oğlunuzun ortadan kaybolması ile ilgili olarak hakkınızda en küçük bir ithamda bulunmadık,
Ana baba olarak, evladınıza sahip çıkma duygunuzu kabul etmekte zorlansak da, anlayışla karşıladık,
Siz ise şimdi bize bir ihtarname yollayarak, "Münevver'in katili bulunsun" diye yaptığımız yayınları durdurmaya çalışıyorsunuz,
Haddinizi bilin! O kadar da uzun boylu değil,,,
Biz bu cinayeti işleyen katilin yakalanmasını istiyoruz,
Bunu bütün ana babalar adına talep ediyoruz, Onlar adına bu işi takip ediyoruz,
Bize ihtarname yollayıp, "Bu işin peşini bırakın" anlamına gelecek ifadelerle bizi susturmaya kalkışmayın,
Eğer oğlunuzun masum olduğuna inanıyorsanız, getirin adalete teslim edin,
Sizi toplum içinde zor duruma düşüren bizim yayınlarımız değil, bir katil zanlısının ortadan kaybolmasına destek olduğunuza dair yaygın inançtır,
Aile onurunuzu temizlemek, oğlunuzun yargıda aklanması veya mahkum olması ile olur,
Bizim yayınlarımızı durdurmanızla değil,
Şunu biliniz ki, HABERTÜRK bu cinayetin sorumluların yakalanması için yayınlarını sürdürecektir,
Bize ihtar yollamak sizin boyunuzu aşar,
Bu yanıt hakettiğiniz tonun altındadır,
Ancak terbiyem şimdilik bu kadarının yeterli olduğunu söylemektedir,
Bunlar imha edilmesi gereken silahlar mı?
Genelkurmay sesiz,
Dün bazı sorular sorduk,
Bu silahlar kimin? Bu silahlar TSK malıysa TSK'dan nasıl ve ne zaman çıkarılmış?
Bu silahlarla ilgili pek çok muvazzaf subay gözaltında, bu subayların suç teşkil eden böyle bir faaliyeti varsa, TSK'nın istihbarat örgütleri bu durumun farkına varmamış mı?
Bu subaylar silahları gayrı yasal bir şekilde birliklerden çıkarıp gömdüyse bu bir askeri suç değil mi?
Bu silahlar eğer yasa dışı yollardan çıkarıldıysa, ortalıkta daha ne kadar böyle silah ve mühimmat dolaşıyor?
Bu silah ve mühimmatları gömenlerin amacı neydi?
Bir iç savaş mı planlıyorlardı, birilerine suikast mı yapılacaktı?
Soruları uzatmak mümkün,
Yanıt bulmak ise zor,
Herhalde zamanla bulacağız,
Ergenekon Soruşturması'nın eğitimcilere, profesörlere yönelik dalgaları ne kadar yanlışsa, bu silahlara yönelik boyutu bir o kadar doğru,
Bu silahların ne zaman, ne amaçla, kime karşı kullanılacağını bilemeyiz ve korkarız,
Bu yöndeki soruşturmayı sonuna kadar destekliyorum,
Bu arada dün emekli bir subay silahlarla ilgili bazı bilgiler verdi,
Aynen naklediyorum:
"Sayın Altaylı, sağda solda yakalanmakta olan silahların TSK kökenli olması kuvvetle muhtemeldir, Ancak bu silahlar TSK'nın bilgisi dışında toplanmış ve sağda solda depolanmıştır, Bunu bir şey bildiğim için değil, sistemi bildiğim için söylüyorum, Her yıl TSK içinde çok sayıda silah, mühimmat, kullanım süresi dolduğu için imha edilmek üzere ayrılır, Ancak bunların hemen hemen hiç biri imha edilmez, Kayıtlarda imha edilmiş gibi görünür fakat uzman çavuşlardan başlamak üzere çeşitli rütbelerdeki Silahlı Kuvvetler mensubu bu silah ve mühimmatı alırlar, Kayıtlarda imha görülür, ama aslında bir imha yoktur, Bunlar genelde eski modeldir, Ya da mermi ve el bombası gibi saklama süresi sınırlı olan mühimmatlardır, Dikkat ederseniz, envanterde olan ve süresi dolmayan modern silahlara bu yeraltı depolarında rastlanmamıştır, G3 tüfeği orduda çok olmasına rağmen, bir tane bile bulanmamıştır, Çünkü bunlar TSK'dan çalınamaz, Sorun çıkar, Ama mermi ve el bombası rahatlıkla elde edilebilir, Terörle mücadele bölgelerinden bolca Kalaşnikof bulup getirmek mümkündür, Ama G3 yoktur, Bence bu silah ve mühimmatlar, TSK kayıtlarında imha edilmiş görünen silah ve mühimmatlardır"
Eğer böyleyse bile Genelkurmay'ın bunu açıklaması ve hepimizi aydınlatması lazım,
Yoksa gerçekten korkuyoruz,
X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.
Geçmiş yazılar
Videolar





