Çözüm için PKK'ya gerek yok
Fatih Altaylı
Mayıs 16, 2009
Yazı İçeriği
Çözüm için PKK'ya gerek yok
Çözüm için PKK'ya gerek yok
ÖNCEKİ gün emekli Büyükelçi ve eski Dışişleri Bakanı İlter Türkmen’le epey bir sohbet ettik,
PKK’nın dağdan indirilmesi konusunda “Akil adam” olarak adı geçiyordu,
Bunu konuştuk,
“Devletin bu konuda çalışması olursa ve eğer talep edilirse elbette ki, her türlü katkıyı sağlarım, Fikirlerimi söylerim, Ama terör örgütüyle bir masaya oturmak, onlarla arabuluculuk yapmak benim açımdan olacak şey değildir, Düşünülemez bile” dedi,
Türkmen’e göre Kürt sorununun çözümü ile PKK meselesini birbirinden net olarak ayırmak gerek,
Genelkurmay Başkanı’nın son açıklamalarından yola çıkarak Cumhurbaşkanı’nın haklı olabileceğini ve çözüme çok yakın olabileceğimizi düşünüyor Türkmen,
Ne var ki, çözüm için ille de terör örgütüyle pazarlık yapılmasından, terör örgütünün fikrinin alınmasından yana değil,
“Siz önlemleri alır, gerekeni yaparsınız, Bunun için ille de terör örgütüne sormanız gerekmez” diyor,
“Peki onları nasıl dağdan indireceğiz” diye sorunca “İnmesinler, Yeni katılım biterse, onlar da dağda yaşlanırlar, Öyle biter” diye düşünüyor,
“Yıllar sürer” diyorum,
“Türkiye’nin zamanı var, Yaşam süresi kısıtlı olan onlar, Türkiye Cumhuriyeti değil” diye bilgece yanıt veriyor,
“DTP muhatap alınamaz mı?” diye soruyorum,
“Terör örgütü ile aralarına mesafe koyarlarsa, ki Avrupa Konseyi’nin bu yönde onlara yönelik bir kararı var, o zaman olur, Gelirler onlar da çözümün bir parçası olurlar, Ama bu halleriyle olamazlar” diye düşünüyor,
Kürt aydını Ümit Fırat da PKK ile ilgili aynı fikirde,
“PKK’nın artık Türkiye ile ilgili bir sorunu yok, PKK’nın sorunu kendi içinde, Kendine yeni bir konum bulmaya çalışıyor, PKK dağa çıktığından bu yana
dünya çok değişti, Artık orada kalamayacaklarını biliyorlar, Nasıl döneceklerini bilemiyorlar, Onun arayışı içindeler” diyor,
Görülüyor ki, bu sorun artık temelini yitirmiş, Çözüm çok yakın, Cumhurbaşkanı haklı,
Ama Diyarbakır’da yapılacak alışveriş merkezine yabancı markalar gitmeye hazırlanıyor, Türk bankalar kredi vermiyor,
Asıl bunu çözmek lazım,
Johnson mektubunu biz istedik
İLTER Türkmen sohbetimizde müthiş anılar anlattı,
Bazıları off the record ama birini sizinle paylaşmak istiyorum,
1964 yılı,
Kıbrıs’ta sıcak günler yaşanıyor, Türkiye’de kamuoyu gergin, Silahlı Kuvvetler’in Kıbrıs’a çıkması isteniyor,
Ancak TSK’nın bunu yapacak teçhizatı bile yok,
Fakat kamuoyu beklentisi üst noktada, Başbakan İsmet İnönü’ye hem mecliste, hem de kamuoyunda büyük baskı var,
Baskılardan bunalan İsmet Paşa “Tamam çıkalım Kıbrıs’a” diyor, Ancak içi rahat değil, Dışişleri Bakanı Feridun Cemal Erkin’i çağırıyor, “Amerikan büyükelçisini Dışişleri’ne çağır, Kıbrıs’a çıkacağımızı söyle, Bakalım ne diyorlar” diye talimat veriyor, Erkin büyükelçiyi çağırıyor ve durumu anlatıyor,
Ertesi gün ABD’den o meşhur Johnson Mektubu geliyor,
Türkiye Kıbrıs’a çıkamıyor, Yunanlılara yönelik oklar ABD’ye dönüyor,
İlter Türkmen şöyle diyor, “İsmet Paşa çok büyük adamdı, Altından kalkamayacağımız bir işe girmektense, durumu ABD’ye bildirerek onlar vasıtasıyla engelledi, ABD yönetimi İsmet Paşa’nın ne yapmak istediğini anladığı için hemen yanıt verdi, Ama günlerden pazar olduğu için mektup aceleye gelmiş ve biraz sert olmuş, Aslında mektubu bir anlamda biz istemiştik
X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.
Geçmiş yazılar
Videolar
Mehmet Demirkol yorumluyor
Fatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Türkiye"
Eylül 17, 2025
Barış Terkoğlu yorumluyor
Fatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Hukuk Devleti"
Eylül 16, 2025