İstanbul 8°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Dolmabahçe

detail banner reklam

Dolmabahçe

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Haziran 13, 2009

Yazı İçeriği

  • Dolmabahçe

Dolmabahçe

2 yıllık bir mesele yeniden alevlendi,
Başbakan Erdoğan ile dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'm yaptığı bu "Sır görüşme" hakkında şüyuu vukuundan beter binlerce dedikodu, binlerce tez ortaya atıldı,
27 Nisan e-Muhtırası'nın ardından yapılan bu görüşmeden sonra Genelkurmay'm derin bir sessizliğe gömülmesi, bu toplantıyla ilgili çirkin iddialara neden oldu,
Neler konuşulmadı, neler yazılmadı!
Erdoğan'ın, Yaşar Büyükanıt'a, eşinin harcamaları ile ilgili belgeler gösterdiği, Yaşar Büyükanıt'm da adının karıştığı yolsuzlukların dosyalarının önüne koyulduğu iddiaları,
Hatta daha da öteye gidip, bir NATO müteahhidi tarafmdan çekildiği öne sürülen bir filmin olduğu bile anlatıldı,
Doğrusu ben hiçbirine inanamadım,
Tersi olabilirdi, ama bir amirin memuruna şantaj yapması mümkün değildi,
Bu konu şimdi yine alevlendi,
Herhalde 2, yıldönümü olduğu içindir,
Ancak Başbakan Erdoğan'ın bu konuda söyledikleri çok "enteresan",
Başbakan diyor ki, "Ben açıklamam, Ama o açıklarsa ben de bazı şeyleri açıklarım,"
Bu, çok ama çok ilginç bir cümle,
Eğer ast-üst konumundaki iki kişi normal, sıradan bir görüşme yapıyorsa, bu konuda bir açıklama yapılacaksa, bunu üst konumunda olan yapabilir,
Üst konumda olan bir açıklama yapmıyor ve ast konumda olana, "O açıklarsa ben de açıklarım" diyorsa, o zaman akla ister istemez gelen şudur:
" Bu görüşmede ele alman konu Yaşar BüyükanıtTa ilgilidir ve aleyhine bir konudur,"
Başbakan'm bu sözleri, Dolmabahçe görüşmesi ile ilgili merakları gıdıklayan ve komplo teorilerine gaz veren bir açıklamadır,
Umarım bir gün orada ne konuşulduğunu anlatacak biri çıkar,


Bir fotoğraf

Önceki gün yazıişlerinde hayatımın en zor günlerinden birini yaşadım,
Gazete yöneticiliğinde en zor kararlarımdan birini aldım,
Ramazan Kurnaz, muhabir arkadaşımız Gönül Karakuş'un haberini masaya koyduğunda gözlerimize inanamadık,
Aylardır bitmez tükenmez bir ısrarla takip ettiğimiz Münevver Karabulut cinayetinin 1 numaralı delilinin Emniyet'te çekilmiş fotoğrafı önümüzde duruyordu,
Zanlı Cem G'nin yatağının altında bulunan ve cinayetin gaddarlık derecesini gösteren kanlı testerenin fotoğrafı!
Üzerinde kanlar ve genç kızın saçlarıyla,
Delil numarasıyla birlikte çekilmiş bir fotoğraf,
İlk tepkim, "Bunu basarnayız" oldu,
Fotoğraf çok rahatsız ediciydi,
Ve yazı işlerinde çok uzun süren hararetli bir tartışma başladı,
Bu fotoğrafı basmalı mıyız, basmamak mıyız?
İki yakın çalışma arkadaşım, Doğan Sarmış ve Osman Gençer bu fotoğrafın çok önemli olduğunu ve basılması gerektiğini söylediler,
Gazeteci olarak düşüncelerine hak veriyordum,
Bu fotoğraf "saklanan zanlının" kimliği ve "cinayetin işleniş biçimi" hakkında binlerce cümleden fazla bir anlatım gücüne sahipti,
Bu fotoğrafın toplum tarafından bilinip görülmesi, bu olayı örtbas etmek, suçu cezasız bırakmak isteyenlerin "neyi örtbas etmek istediklerini" herkese anlatacak etkideydi,
Ama diğer yandan da okurlarımızı çok rahatsız edecekti,
Uzun uzun tartıştık,
Yabancı basından benzer
örnekleri bulup çıkardık,
Özellikle etkili İngiliz gazeteleri, ender olarak da olsa bu tür fotoğrafları yayınlamaktan çekinmiyorlardı,
"Belki de rahatsız etmek gerek" kararma vardık,
Bazen gerçeği çok çarpıcı biçimde sunmak, olayların çözümünde bir ilerleme sağlamaya yardımcı oluyordu,
Yayınlama kararı aldık,
Kafamda tek bir soru kalmıştı,
"Karabulut Ailesi bu fotoğrafı görünce ne hisseder? Onlara bunu göstermek doğru mu?"
Arkadaşlarım, "Aile zaten bunları biliyor ve gördü, Onlar bunun yayınlanmasını istiyor" deyince nihai kararımı verdim,
"Bu fotoğrafı yayınlayacağız, Herkes yaşanan vahşeti bilsin, Herkes bu olayın takipçisi olsun, Gençler arkadaş seçerken dikkatli olsun" diye düşünerek dünkü gazetemizi hazırladık,
Bu sayfalar, bu haberler hep tarüşılır,
Bu da tarüşılacak,
Ama biz bunu herkese göstermiş olmaktan bir rahatsızlık duymuyoruz,
Gerçekler acıtıyorsa, bu acıya katlanmalıyız,
Tek isteğim var; umarım bir daha böyle bir fotoğrafı kullanmak zorunda kalmayız,

NOT: Ayşe Karasu İran'da olmasaydı, bu noktadaki nihai kararı ona bırakırdım, Bir kadın, bir anne olarak onun sesini dinlerdim, Onun yokluğunda bu kararı almak daha zor oldu,

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Güzellik kapıyı açsa da kapıdan girenin akıl olduğunu unutmadığımız zaman

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Adalet
Köşe Yazıları
Adalet

Fatih Altaylı

Aralık 1, 2025

Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"Şarkı yapmak mutlu adam işi değil" görseli
4 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Özer Atik"Şarkı yapmak mutlu adam işi değil"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim 00:00 Giriş 00:22 Bir günü nasıl geçiyor? 05:04 Müzik ile arası nasıl? 15:23 Şarkılarını nasıl yapıyor? 18:24 Yalçın Turan hayatına ne kattı? 20:08 Yaptığı programlarda etkilendikleri neydi? 23:37 Seyircide eskiden yeniye ruh hali değişiyor mu? 24:54 Yapay zekaya bakış açısı nedir? 30:36 Kapanış YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Aralık 14, 2025
"Yemek konusunda gerçekten pahalıyız" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Oğuz Yenihayat"Yemek konusunda gerçekten pahalıyız"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim 00:00 Giriş 00:20 Bir günü nasıl geçiyor? 01:00 Kendi işini nasıl tanımlıyor? 06:43 Başına tuhaf şeyler geliyor mu? 08:50 Bir yeri beğenme kriterleri nelerdir? 13:27 Türkiye'ye ait olan ve tüm dünyanın bilmesini istediği neler var? 16:50 Türkiye'yi gezerken onu en çok şaşırtan ne oldu? 19:30 Türk ve Yunan mutfakları arasındaki rekabet hakkında ne düşünüyor? 21:06 Yurt dışına giderken yanında Türkiye'den ne götürüyor? 23:06 Yılbaşında yiyebileceğimiz öneriler listesi 27:28 Yemek konusunda bir yerin iyi olup olmadığını nasıl anlayabiliriz? 31:16 Gıdaların pahalılığı hakkında ne düşünüyor? 35:15 Türkiye'deki ve yurtdışındaki sokak lezzetleri arasında nasıl farklar var? 36:11 Sokak lezzetlerinde Türkiye'yi nasıl buluyor? 39:00 Türk mutfağı ve kültürünün sosyal medya üzerinden tanıtımları 42:00 Yemek sektöründeki güvensizlik ve denetimsizlik 42:36 İçerikleri hangi kanallardan takip edilebilir? 43:45 Türkiye'de asla unutamadığı lezzetler 46:00 Yurtdışından misafirleri gelse yemek için nerelere götürür? 50:20 Yapmayı düşündüğü başka ne tür projeler var? 52:03 Kapanış YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Aralık 7, 2025
Fatih Altaylı'nın savunması - Barolar Birliği Başkanı Avukat Erinç Sağkan görseli
FatihAltaylı
YouTube
Videolar yorumluyorFatih Altaylı'nın savunması - Barolar Birliği Başkanı Avukat Erinç SağkanTeke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Aralık 5, 2025