MİT'in kadınları
Fatih Altaylı
Temmuz 7, 2009
Yazı İçeriği
MİT'in kadınları
MİT'in kadınları
MİT'ten aradılar,
"Bugünkü manşetiniz biraz ileri olmuş" diye,
Meclis'in sorduğu "MİT'e neden kadın eleman alınmıyor?" sorusuna Milli İstihbarat Teşkilatı'nın verdiği resmi yanıtta, "Kadınlar tepkilerini kolay belli ediyor" şeklinde bir cümle yer almıyormuş,
"Müsteşar yardımcımız, yani teşkilatın iki numarası bir kadın, halkla ilişkiler başkanı bir kadın, Pek çok kademe kadın çalışanlarımız var, Kadın almıyoruz dersek kendimize haksızlık yaparız" dediler,
"Peki Meclis neden böyle bir soru sorma gereği duydu ve verdiğiniz yanıt neden böyle anlaşılıyor?" diye sordum,
Bazı görevler kadınlara uygun olmadığı için, eğer aranan eleman bu tür işler içinse o zaman erkek eleman aranıyormuş,
"Ne o görevler?" dedim,
Şoför gibi, teknisyen gibi işler söz konusu olduğunda erkek eleman seçiliyormuş,
Bunun dışında kadın-erkek ayrımı yapılmıyormuş,
Bunun üzerine Meclis Kadın-Erkek Eşitliği Komisyonu üyelerine verilen yanıttan ne anladıklarını bir kez daha sormalarını rica ettim arkadaşlarıma,
Sordular,
Komisyon Başkanı Güldal Akşit, "Yanıttan tatmin olduğunu" söyledi,
Canan Arıtman ise pek tatmin olmamış,
Benim anladığım ise şu:
MİT'te kadın-erkek ayrımı yok, Bunu biliyorum,
MİT son yıllarda iyi eğitimli erkekler kadar kadınları da işe alıyor,
Ancak bazı görevlerde ve özellikle bazı bölgelerde, sahada çalışan elemanlar erkek,
Özellikle de, toplumsal hayatta kadınların çok etkin olamadığı bölgelerde MİT, erkek eleman çalıştırmayı tercih ediyor,
Bu nedenle de erkek elemana daha fazla ihtiyaç duyuyor,
Tabii işin ilginci, nereden nereye geldik,
Bir aralar "O MİT'çi, bu MİT'çi" lafları edilir, MİT'in eleman devşirme hikâyeleri her yerde anlatılırdı,
Şimdiyse MİT ilanla eleman alıyor, bu alımlar Meclis komisyonlarınca denetleniyor,
Bunlar iyi gelişmeler,
Bu işin hesabını adalet sormalı
BUGÜN Ergenekon savcılarının, eski bir Genelkurmay 2, Başkanı'na ve eski bir MİT mensubuna sordukları soruları gündeme getiriyoruz,
Sorgulama tutanaklarını okuyunca gözlerime inanamadım,
Eski MİT mensubu Nuri Gündeş'e sorulanlar, "Başbakan'ı roketle öldürmek için bu adamı niye tuttunuz? Sahte pasaportu niye temin ettiniz?" gibi iddialı ve doğrudan sorular,
Bunlar doğru mu falan değil, Bunlar doğru da bakalım sen ne diyeceksin soruları,
Benzer sorular Çevik Bir'e de soruluyor, Çevik Bir'e sorulanlar arasında Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı ile birlikte devleti ve Silahlı Kuvvetler'i soyma da var,
Bu soruların, bu düzeyde adamlara soruluyor olması çok ilginç,
Çünkü eğer bu sorulara neden olabilecek gerçek olgular var ise Türkiye'de durum vahim demektir,
Doğrudan hapishaneye veya tımarhaneye atılması gereken adamlar, Türkiye'nin en üst noktalarına gelmiş ve oralarda yıllarca görev yapmış demektir,
Yok eğer bu soruları sormaya neden olabilecek somut olgular yoksa ve sadece birilerinin anlattıklarına dayanılarak bu sorular soruluyorsa o da başka bir vahamettir,
Bu sorulara muhatap olan adamların serbestçe dolaşıyor olması, soruları hazırlayıp savcılara iletenlerin, bu konularda laftan öte bir delillendirme yapmadıklarına veya yapamadıklarına delalet eder,
Eğer bu vahim iddialar hiçbir şekilde kanıtlanamazsa, o zaman bu vahim iddiaları ortaya atıp adaleti yönlendirmeye çalışanların yakasına yapışmak, yine aynı savcıların görevidir,
Tek elden otomobil sayfaları
PAZARTESİ günü gazetelerde "Otomotiv" veya "Otomobil" sayfaları var,
Hemen hemen hepsi nedense aynı gün otomobil sayfası yapıyorlar,
Hadi alışkanlık deyip geçelim,
Fakat aylar, yıllardır dikkatimi çeken bir şey var,
Bu otomotiv veya otomobil sayfaları hangi gazetede yayınlanırsa yayınlansın, yazarı-editörü kim olursa olsun hep aynı çıkıyor,
Bir hafta açıyorsunuz hepsinde "Honda" manşette,
Bir sonraki hafta "Volvo",
Ertesi hafta hep beraber "Renault"yu manşet yapıyorlar,
Önceleri bu durumu "denk geldi" herhalde diye yorumluyordum,
Fakat bu iş denk gelmeyecek kadar rutine bindi,
Artık gazetelerden sadece birine baktığım zaman diğerlerinin otomobil sayfasını okumaya gerek görmüyorum,
Çünkü onlarda da aynısının olacağını biliyorum,
Mesela, dün bütün gazetelerin otomobil sayfaları baştan aşağıya Porsche'nin yeni modeli Panamera'ya ayrılmıştı,
Aynı başlıklar, aynı cümleler, aynı kutularla,
Zannedersiniz ki, bu sayfalar tek bir merkezde hazırlanıyor, oradan gazetelere servis ediliyor,
Otomobil firmalarının PR ajansları da, bu sayfaların editörleri de artık işin cılkını çıkarmış vaziyetteler,
Dün bütün otomobil sayfaları Porsche Panamera ile çıkarken bir tek bizim Hakan Özenen bambaşka konuları ele almıştı,
Hakan Özenen'e bizi bu rezilliğin bir parçası yapmadığı için teşekkür ediyorum,
X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.
Geçmiş yazılar
Videolar





