Yerseniz gibi
Fatih Altaylı
Şubat 2, 2010
Yazı İçeriği
Yerseniz gibi
Yerseniz gibi
"YANLIŞ yapıyorsunuz, 7 sene önce olmuş olayın hesabını o günün komutanından değil, bugün İlker Başbuğ'dan soruyorsunuz, Orgeneral Hilmi Özkök'e sorun o gün neler olduğunu" dedim,
Çıt yok,
Hilmi Özkök'te de, İlker Başbuğ'a saldırarak 7 yıl önce yapılmamış darbenin hesabını sorduğunu zannedenlerde de!
Zaten bu ülkede hesap sorduğunu söyleyenler de hiçbir şeyin hesabını sorma derdinde değildir,
Önemli olan, hesap soruyormuş gibi yapmaktır,
7 yıl önce yapılmamış ama planlanmış darbenin hesabını darbeyi planlayanlara sormazsın, organ nakleden profesöre, geveze-zevzek gazeteciye sorarsın,
Darbe planlayanlar dışarıda, onlarla konuşanlar içeridedir,
Darbe planlanırken genelkurmay başkanı olan süper demokrattır, demokratın döneminde planlandığı söylenen darbenin planlarını dergilerde, dava dosyalarında gören genelkurmay başkanı darbeci,
Bu nasıl iştir anlamıyorum,
Sözde Susurluk davası diye bildiğimiz konu inceleniyor,
Herkese soruluyor ama Sedat Bucak'a sorulmuyor, Mehmet Ağar zaten ortada yok, Sanki hiç öyle biri olmamış,
O günlerde Emniyet'te üst düzey görev yapanlara niye bir şey sorulmuyor? Hüseyin Kocadağ hangi güvenlik kuruluşunun elemanıydı? KGB'nin mi!
28 Şubat'ın hesabı soruluyor gibi bir görüntü var ama Çevik Bir'in esamisi okunmuyor, Sanki o günün "önemli paşası" bendim,
Gerçekten nerede Çevik Bir biliyor musunuz?
Bakın gerçekten yanılıyorsunuz,
Türkiye'de hiç kimse, evet hiç kimse, gerçeklerin ortaya çıkmasını, Türkiye'nin kendi geçmişiyle hesaplaşmasını, geçmişin hatalarından ders alınmasını ve tekrarlanmamasını falan istemiyor,
Her şeyin "gibi" olduğu ülkede yine "hesap sorarmış" gibi, "demokratlaşırmış" gibi, "karanlıkları aydınlatırmış" gibi yapılıyor,
Siz de yiyorsunuz,
Afiyet olsun,
Özgürlük
BATMAN'da tango yapmakla ilgili yazdığım yazıya gelen tepkilerden anladığım bir şey var,
Türkiye'de çok geniş bir kitlenin "özgürlükten" anladığı tek bir şey var,
"İnanç özgürlüğü,"
Bunun dışında hiçbir özgürlüğe ihtiyaç yokmuş gibi davranıyor, daha beteri düşünüyorlar,
İnanç özgürlüğü varsa tamamdır,
Doğrudur, inanç özgürlüğü varsa çok önemli bir mesafe kat edilmiş demektir ama bu çok geniş kitlenin inanç özgürlüğünü sadece "İslam inancı" olarak algılıyor olması, alındığını düşündüğümüz bu mesafeyi sıfıra indiriyor,
İnanç özgürlüğü, İslam inancına inanma ve onun kurallarını yerine getirme özgürlüğü değildir,
Tam aksine, hiçbir şeye inanmama veya canın neyi istiyorsa ona inanma ve ona göre yaşama özgürlüğüdür,
Başkalarının inançlarını veya inançsızlıklarını yaşamalarına kimsenin ses çıkarmamasıdır, kimsenin inancını veya inançsızlığını dayatmamasıdır,
Müslüman mahallesinde salyangoz satan adamı kimsenin mahalleden kovmaya çalışmaması, salyangozcunun da zorla evlere salyangoz bırakmamasıdır,
O yüzden tango meselesi önemlidir,
Batman'da bir kişi tango yapmak istiyorsa, onu tehdit etmemek, ona kızmamak önemlidir,
Batman'ın yaşam koşulları, ananesi, töresi tangoyu taşımaz demek iş değildir,
O zaman İsviçre'nin minare yasağına hangi hakla kızıyorsunuz?
Çok sevdiğiniz Arap liderlerin, halklarından çaldıkları para İsviçre bankalarında diye mi!
Kumar
CANINIZ sıkıldı değil mi bu yazılara,
Benim de sıkıldı,
Hadi bir fıkrayla işi bağlayalım,
"Temel ile Dursun, gece yarısı yolda yürüyorlarmış,
Temel çırılçıplak, Dursun ise yalnız donla,
Temel, Dursun'a dönmüş ve demiş ki: Ben senin neyini seviyom biliyor musun?
Dursun merak etmiş: Neyimi seviyosun?
Temel yanıtlamış: Kumarda nerde duracağını bilmeni,"
X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.
Geçmiş yazılar
Videolar