Canım yazı yazmak istemiyor bugün
Fatih Altaylı
Şubat 23, 2010
Yazı İçeriği
Canım yazı yazmak istemiyor bugün
Canım yazı yazmak istemiyor bugün
BAZI günler vardır, insanın canı yazı yazmak istemez,
Dün öyle bir gündü benim için,
İçim sıkıldı iyiden iyiye, Olan bitenler, bir de üzerine lodos,
Kafam kazan,
Eve gitmek istiyorum, Kızımla oynamak, Beraber ödevlerini yapmak, bilgisayarda dolaşmak, Birbirimize kitap okumak,
Ama ne mümkün,
Yazacağız mecburen,
Canım yazmak istemese de,
Nasıl yazmalı bilmiyorum ki!
Dün Balyoz Planı ile ilgili gözaltılar vardı,
Eğer o planda yazanların tek satırı bile doğruysa, tek bir kelime dahi planlandıysa, akıldan geçtiyse, orada adı geçen herkesin, bu plana bırakın onay vermeyi, itiraz etmeyen herkesin yargı önünde hesap vermesi lazım,
Hem de en okkalı hesabı,
Hiç itirazım yok,
Ama diğer yandan bakınca, bu ülkenin ordusunun bu denli hoyratça yıpratılmasına da gönlüm razı gelmiyor,
Yok mu bunun bir ortası,
"Keşke" diyorum, "Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki yamuk yumukları, çarık çürükleri kendi temizlese, pislik görünce halının altına itmese, İtmeseydi de bunlar olmasaydı",
Keşke,
İyi de, Türk Silahlı Kuvvetleri mi Türkiye'de demokrasiye tek tehlike,
Ya da Türk Silahlı Kuvvetleri olmasa Türkiye demokratik olacak mı?
Generallerden pek de hazzetmeyen "yeni nesil sivil generaller" çok mu demokrat?
Yargının hoşuna giden kararını alkışlayıp, hoşuna gitmeyen kararında köpüren mi demokrasinin sahibi, bekçisi, koruyucusu olacak?
İnanıyor musunuz o demokratlığa,
Ben inanmak istiyorum ama dedim ya "Canım bugün yazı yazmak istemiyor",
Kafamda sorular oluşuyor, acaba Türk ordusuna karşı bu tavır gerçekten darbe karşıtlığından mı?
Öyleyse gerçekten "alkış",
Ama ya yolu temizlemek içinse!
Bilmiyorum,
Dedim ya, "Canım yazı yazmak istemiyor bugün",
Benim bildiğim şudur:
Bir ülkenin askeri ne kadar demokratsa, ne oranda demokrasiye inanıyorsa, toplumu da o kadar demokrattır,
Demokrasiye o kadar inanıyordur,
Gerisi palavradır,
Benim gördüğüm, bu ülkede herkes kendi gücüne demokrattır,
Ve herkesin bildiği gibi bu dünyada "mutlak güç yozlaştırır",
Kimdeyse, onu,
Ama dedim ya, "Canım yazı yazmak istemiyor bugün",
Yanıt geldi
BİR röportaj yaptık, Olanlara bakın,
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ bir laf etti, samimiyetle "Yeter yahu" dedi,
"Bu kadar üzerimize gelmeyin" anlamında,
Bu sözlerin mürekkebi kurumadan önce 3, Ordu Komutanı ifadeye çağrıldı,
Ardından Erzincan Savcısı tutuklandı,
Sonrası dün olanlar,
Ben yazarken bir bölümü halen görevde 21'i general 49 kişi gözaltına gitti,
Belki gece sayı artmıştır,
Belli ki, karşılık geliyor Başbuğ'un seslendiği çevrelerden,
Başbuğ'un "Yeter yahu"suna, "Yetmez yahu" yanıtı,
Savcılardan yanıt
ERZURUM Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılarından yanıt var, Gerçi ilk yanıtı yayınlamıştık ama tatmin olmamışlar,
Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ve Kayak Federasyonu'ndan "Kayak giriş kartı" istemiş ve olumsuz yanıt alınca kartların akıbetini resmi yazıyla sormuşlardı ya, onunla ilgili,
Haberimizin savcıları, toplum nazarında küçük düşürücü olduğunu düşünmüşler,
Savcı Rasim Karakullukçu diyor ki: "Kayak Federasyonu yetkilileriyle yapılan görüşmelerde Erzurum Adliyesi'nde görevli Hâkim ve Cumhuriyet Savcılarına Palandöken'de bulunan Gondol ve liftlerden faydalanmak amacıyla kayak giriş kartlarının verilebileceği bildirilmiştir, Kendilerine giriş kartı almak isteyenlerin listesi gönderilmiştir, Kayak Federasyonu yetkilileri önce fotoğraf istemiş, sonra fotoğraf talebinden vazgeçmişlerdir, İlgili yazı tarafımca kuruma yazılmadan önce Erzurum Adliyesi'nde görevli unvanlı hâkim ve savcılara ücretsiz olan kartların verildiği tespit edilmiştir, Diğer hâkim ve savcılara neden verilmediği sözlü olarak sorulmuş, cevaben A protokolünde yer almadığımız bildirilmiştir, Söz konusu A protokolde haberinize konu olan yazı tarafımca kaleme alınmıştır, Amaçlanan ise kimlere neden verildiği, verilmeyenlere ise neden verilmediği sorulmuştur, Bu soruların cevabı halen elimize ulaşmamıştır,
Şahsım adına şunu da eklemek istiyorum ki, kayak yapan birisi olmadığım için geçen sezon bir kez Palandöken'e çıktım, Bu sezon ise bir kez bile çıkmış değilim, İnsanlar haysiyetleri ve şerefleri için yaşarlar, Üç kuruşa tenezzül edecek insan değiliz, Haberinizin içeriği itibarıyla onurumuz kırılmış, şerefimizle oynanmıştır,"
Savcı Karakullukçu'nun yanıtı bu,
Haberimizin doğruluğunu teyit ediyor,
Eğer Sayın Savcı bu haberin şerefleri ve onurlarını kırdığını düşünüyorsa özür dilerim,
X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.
Geçmiş yazılar
Videolar
Zeki Demirkubuz yorumluyor
Fatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Hak"
Eylül 15, 2025
Bedia Ceylan Güzelce & Müfit Can Saçıntı
"Gülmek bir savunma mekanizması"
Eylül 14, 2025