Dış siyasetteki hata torunlarımızdan çıkar
Fatih Altaylı
Mart 6, 2010
Yazı İçeriği
Dış siyasetteki hata torunlarımızdan çıkar
Dış siyasetteki hata torunlarımızdan çıkar
ABDULLAH Gül, Dışişleri Bakanı'ydı,
Yıl ya 2006'nın sonuydu, ya 2007'nin başı, Amerika Birleşik Devletleri'nde güzel bir tuluat sergileniyor bence,
Yeniden dekore ettirdiği ve Hayrünnisa Hanım'ın zevkine göre düzenlenen çalışma ofisinde oturmuş sohbet ediyorduk,
Abdullah Gül, o zaman Ankara temsilcimiz olan Aslı Aydıntaşbaş ve ben,
Abdullah Gül çok önemli bir laf etmişti, Devlet adamı lafı,
"İç siyasette hatalar olur, Önemli değildir, düzelir, İktidar düzeltmezse bir sonraki iktidar düzeltir, Ama dış siyaset öyle değildir, Bir hata yaparsınız, öyle kritik bir hata yaparsınız ki, o düzelmez, Acısı çocuklarımızdan çıkar, torunlarımızdan çıkar, Ülkeyi aklınıza bile gelmeyecek kötü durumlara sürükler,"
Gül'ün o günkü tespiti hep aklıma gelir,
Şu günlerde ABD yönetiminin başrolünde olduğu tuluat da bana Gül'ün o sözlerini hatırlatıyor,
Bana sorarsanız, Ermeni Soykırım Tasarısı'nın komisyondan geçmesi, hiç de öyle şans eseri olmuş bir şey değil,
ABD yönetimi, fikri zaten belli olan Obama ile Kongre, kendi aralarında paslaşarak Türkiye'ye ve Türkiye'deki iktidara bir mesaj vermek istiyorlar,
Mesajın ana konusu şu:
"Bir kere de olsa verdiğin sözü tut, Çözeceğim dediğin bir sorunu kendi inisiyatifinle çöz,"
Ve tabii bir de yan mesaj:
"Bak Yahudiler burada sana hep yardım ettiler bu meselede, Onlarla niye papaz oluyorsun,"
Arkasından gelecek olanlar ise zaten çok eski senaryo,
Namık Tan geri çağrılacak,
Gerilim "sözde" tırmanacak,
Sonra Türkiye'de hükümet geri adımlar atacak,
Sonra tasarı Temsilciler Meclisi'ne inmeyecek bile,
Tabii Türkiye bu arada tehditler savuracak ama bu kez ABD'den daha baştan ilginç bir ses yükseliyor, "Sıkıysa yapın,"
Karşılıklı beklentiler o kadar yüksek ki, gerçekten iki taraf da birbirine sıkıysa yapın diyebilir,
ABD'nin Afganistan, Irak ve ilerisi için İran pozisyonları var,
Türkiye ise her türlü meselede ABD ile partner,
ABD, ikinci kez AKP'ye mesaj veriyor aslında,
"Kabadayılıkla bu işler yürümez" mesajı,
Eğer birileri "Yürür" derse o zaman Abdullah Gül'ü yeniden anmak lazım,
Galatasaray için toplandık
BUGÜN gazetelerde okursunuz, bari doğrusunu benden duyun diye yazıyorum,
Dün bir grup Galatasaraylı yemek yedik,
Eski Başkan Faruk Süren, eski ikinci başkanlar Ergun Gürsoy, Ali Dürüst ve ben,
Ve çeşitli dönemlerde Galatasaray'da yöneticilik yapmış bir grup Galatasaraylı,
Ortak özelliğimiz ise atını koşturmak için Galatasaray'a gelenler değil, atını Galatasaray için koşturanlar olmamızdı,
Mevcut yönetimi ve aday yönetimleri konuştuk,
Ben, Galatasaray'ın borcunun 600 milyon TL'yi aştığını, ancak yönetimin bir bilanço makyajıyla kulübün kendi şirketine olan borçlarını gizlediğini söyledim,
Başkan Süren düzeltti, "Yeni alınan krediyle birlikte borç 800 milyon TL'dir" diyerek,
Galatasaray'ın kötü yönetildiği, borçların katlandığı, yönetimin tribünlere şov yapmak için Galatasaray'ı zarara uğrattığı gibi meseleleri konuştuk,
Ardından başkan adayı Adnan Öztürk gündeme geldi,
Masadakiler neredeyse bir ömrünü Galatasaray'a vakfetmiş insanlardı, Ama mektepten sınıf arkadaşları dışında Öztürk'ü tanıyan, Galatasaray Kulübü'nde gören yoktu,
Bu göreve soyunduğuna göre mutlaka iyi bir Galatasaraylıydı, Kendine güveniyordu ama,,,
2004'te Canaydın yönetiminde yer almıştı, Galatasaray'ı tanımıyordu, Kulübün yapısını, işleyişini bilmiyordu, Alt kademelerde yetişmeden tepeden başkan olmak istiyordu, Dahası yönetiminde de kulübün içini bilen kimse yoktu,
Ancak ilginç bir şey vardı, Adnan Öztürk'ü mekteplilerden çok, mektepli olmayan Galatasaraylılar destekliyordu,
Ben kendi adıma Adnan Öztürk'tense Adnan Polat'ın nispeten tecrübeli yönetimini tercih edeceğimi söyledim,
Ancak eski yöneticilerin ortak fikri, Ali Dürüst'ün aday olmasıydı, O olmazsa Faruk Süren başkanlığa soyunmalıydı,
Galatasaray'ı mevcut sorunlarından kurtarabilecek herkes, Süren'in vizyonu etrafında toplanacaktı,
Seçilip seçilmemek önemli değildi, Önemli olan Galatasaray için hizmete hazır olduğumuzu gösterip yarın öbür gün "Biz görevden kaçmadık" diyebilmekti,
Süren, eski yöneticilerin bu teklifine ne olumlu, ne olumsuz bir yanıt verdi,
Keşke verseydi,
X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.
Geçmiş yazılar
Videolar