İstanbul 18°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Provokatör yönetimlermiş

detail banner reklam

Provokatör yönetimlermiş

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Mayıs 2, 2010

Yazı İçeriği

  • Provokatör yönetimlermiş

Provokatör yönetimlermiş

KAÇ 1 Mayıs’tır diyoruz, “Bırakın işçiler bayramlarını istediği gibi kutlasın, Taksim’de kutlamaya izin verseniz, çıkacak olaylar izin vermemeniz yüzünden çıkan olaylar kadar büyük olmaz” diye,

Dinlemediler bugüne kadar,

Adları “Gazcı Kardeşler”e çıktı İstanbul Valisi’nin ve eski Emniyet Müdürü’nün,

Yine dinlemediler,

İki yıldır olayların içinde yaşadık HABERTÜRK’ün merkezi de  Taksim’de olduğu  için, Bu yıl ise izin verildi ve üç yıldır ilk kez bir 1 Mayıs’ta gözümüz yaşarmadan, sokaklar gaz bulutu haline gelmeden, işçilerin ve polislerin haline üzülmeden keyifli bir bayram günü gördük,

Tek bir olay çıkmadan, kayda değer bir hırgür olmadan Taksim’e geldi işçiler, kutlamalarını yaptılar ve aynı şekilde dağıldılar,

Manzara öyle hoştu ki, ortada göze çarpan bir polis kalabalığı bile yoktu,

Herhalde dünyadaki en medeni 1 Mayıs kutlamasını gerçekleştirdi Türk işçileri,

Ve neyi gördük biliyor musunuz en önemlisi?

Provokatör korkusunun yersiz olduğunu,

Ve daha da beteri, Türkiye’de en büyük provokatörün devlet, daha doğrusu devleti yönetenler veya yönettiğini zannedenler olduğunu, Bazen resmen, bazen karanlık bir şekilde,

32 yıldır provokasyon korkusuyla kutlatılmayan 1 Mayıs’ın 33 yıl önce provoke edildiğini unutmadık hiç,

Kimdi bilmiyoruz yapan,

Ya derin devlet dediğimiz şey, ya darbeye zemin hazırlamak isteyenler, ya da “bizim çocuklar”ın abileri,

Hâlâ meçhul,

Ama 13 yıl önce hazırladığım “Gölge Oyunu” belgeselinde net bir şekilde göstermiştik Sular İdaresi’nin üzerinden topluluğun üzerine ateş açanları,

Bu “karanlık provokasyondu”,

Ama sonrasında verilmeyen izinler de bir tür provokasyon değil miydi!

Devlet bu yıl provoke etmeyince tertemiz bir bayram yaşadık,

Yıllarca boş yere işçilerden korkmuşuz,

Asıl korkulması gereken, özgürlüklerin kısıtlanmasıymış,



Kıl meselesi

HİKÂYEYİ bir okur yollamış, benim bir yazımda “çok zor sorunların çok basit çözümleri olabileceğini” yazmam üzerine, Aktarayım:

Uşaklı Osman Efendi bir sabah müthiş bir baş ağrısıyla uyanır, İlaç alır, geçmez, Bir iki gün bekler, ağrı devam eder, Doktor çağrılır, Doktor muayene eder, ağrı kesiciler verir, gider, Lakin Osman Efendi’nin baş ağrısı artarak sürer, Üstüne üstlük, baş ağrısının yanı sıra gözleri de yaşarmaya başlar, Başka doktorlar çağrılır,

Osman Efendi ağrıyı kesene servet vaat eder, Doktorların hiçbiri ağrıyı durduramadığı gibi sebebini de bulamaz, Osman Efendi’yi İstanbul’a götürmeye karar verirler,

İstanbul’da en iyi doktorlar seferber olur, Röntgenler, beyin tomografileri çekilir, testler yapılır, Görünüşe bakılırsa Osman Efendi turp gibidir, Oysa dayanması gittikçe zorlaşan baş ağrısı ve gözyaşları hayatı çekilmez hale getirmiştir, Osman Efendi bu defa da apar topar yurtdışına götürülür, O devirdeAmerika değil İsviçre moda, Zürih’e gidilir, Haftalarca hastanede kalınır, onlarca profesör konsültasyon yapar, testler tekrarlanır,

Sonuçta Osman Efendi’ye teşhis konulamaz,Artık yerinden kalkamayan Osman Efendi’ye ağrı kesici iğneler verilir, altmışlarını süren adamın ülkesine dönüp “dinlenmesi”, daha doğrusu son günlerini evinde geçirmesi tavsiye edilir,

Osman Efendi bitkin, aile perişan, “Kader” denilir, Uşak’a dönülür, Osman Efendi yayla evinde bir odaya yatırılır ve ağrı kesici iğnelerle ölümü beklemeye başlar,

Bir gün, hastanın keyfi gelsin diye, Osman Efendi’nin eski berberi “BerberMehmet” çağrılır, Berber, yataktan kalkamayan Osman Efendi’yi tıraş ederken, adamcağız berbere derdini anlatır ve ölümü beklediğini söyler,  Berber Mehmet bir an düşünür,“Beyim” der, “Sakın sizin burnunuzda kıl dönmüş olmasın?”

Bir bakar, “Hah işte” der, “Kıl  dönmüş”, Osman Efendi’nin şaşkın bakışlarına aldırmaksızın çantasından cımbızı kaptığı gibi kılı çeker, Ev halkı, Osman Efendi’nin köyü ayağa kaldıran çığlığıyla odaya koşar, Berber Mehmet, Osman Efendi’nin elinden zor alınır ve cımbızın ucunda tuttuğu yirmi santimlik kılla kapı dışarı edilir,

Osman Efendi’nin kanayan  burnuna pansumanlar yapılır, kolonyalar koklatılır ve yaşlı adam  tekrar yatağına yatırılır, Ertesi sabah Osman Efendi aylardır ilk defa rahat bir uykudan uyanır, Gözlerinin yaşarması geçmiştir, Baş  ağrısından ise eser kalmamıştır,Dönen kılın sinire yürüyüp gittikçe uzayarak dayanılmaz ıstıraplara
yol açtığını doktorlar ancak o zaman keşfeder, Çözümün bu kadar basit olabileceği kimsenin  aklına gelmemiştir, Sapasağlam ayağa kalkan Osman Efendi, Berber Mehmet’i çağırtır ve ona bir servet bağışlar,

Kıssadan hisse derler ya, Bunun hissesi de şu:

1, Berber Mehmet efendilerin fikirleri var, dinlemek gerek,

2, Bazen büyük sorunların, çok basit çözümleri olur,

3, Burnundan kıl aldırtmayanların başı çok ağrıyabilir,
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Anayasa’ya “Devlet, çocukları cinsel istismardan korur” yazanlar, bunu uygulayacak kadar adam olduğunda

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"1000 tane şarkı sözü yazdım" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Zeynep Talu"1000 tane şarkı sözü yazdım"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:17 Bir günü nasıl geçiyor? 01:11 Pandemi zamanı verimli geçti mi? 03:16 İnsanların yüzlerinde ne görüyor? 10:02 Bir şarkının ilk kıvılcımı nasıl ortaya çıkıyor? 14:15 İlham aldığı şeyler var mı? 15:28 İşinin sevdiği ve sevmediği yönleri neler? 17:46 Yazması çok zor olan bir şarkısı oldu mu? 26:15 Üretimi, çok fazla olaya maruz kalmak etkiliyor mu? 30:18 Müzisyenlerin yaşadığı en büyük sıkıntı nedir? 32:47 Bugünün Türkiye’si bir şarkı sözü olsa nasıl başlardı? 36:34 Kendisini nerelerden takip edebiliriz? 43:30 Kapanış
Ekim 26, 2025
Heisenberg'in bilime katkıları neler? görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile Bilim EkstraHeisenberg'in bilime katkıları neler?Merhaba! Artık "Bilim Ekstra" programımızda çok özel bir konuğumuz var: Prof. Dr. Emre Onur Kahya! Prof. Dr. Kahya, bizimle fizik ve yapay zeka alanlarındaki bilgisini paylaşacak. Fizik dünyasının gizemlerine inerken aynı zamanda yapay zeka ile ilgili son gelişmeleri keşfedeceğiz. Hem temel kavramlar hem de son teknolojiler hakkında bilgi sahibi olacak ve geleceğin bilimine bir adım daha yaklaşacağız. Bu özel programda, Einstein'dan Newton'a, Schrödinger'den Feynman'a kadar fizik tarihindeki önemli isimlere göz atacağız. Ayrıca, kuantum mekaniği, görelilik, yapay zeka ve uzay-zaman gibi heyecan verici konuları da keşfedeceğiz. Prof. Dr. Emre Onur Kahya ile fizik hakkında merak ettiğiniz her şeyi öğrenmek için bu videoyu kaçırmayın! Bilimi ve evrenin sırlarını keşfetmeye hazır mısınız? 00:00 Giriş 06:57 Bohr-Kramers-Slater(BKS) teorisi 07:46 Einstein'ın BKS teorisine eleştirileri 13:33 Schrödinger'in dalga mekaniği 18:11 Solvey Konferansı 22:50 Schrödinger ve Goudsmit 43:15 Kapanış
Ekim 23, 2025
Yapay zekanın hızlı gelişimi görseli
FatihAltaylı
YouTube
Prof. Dr. Ethem Alpaydın & Prof. Dr. Emrah Safa GürkanYapay zekanın hızlı gelişimiSiemens “Geleceği Merak Edenlere” mottosuyla programımızdaki sponsorluğuna devam ediyor. Teke Tek Bilim programımızın tarih, bilim felsefesi, inovasyon ve keşiflerle dolu yolculuğunda, Siemens mühendisliğinin gücünü ve Siemens teknolojisinin getirdiği olanakları kullanarak dünyamızı daha iyi bir yer haline getirme çabasını hep birlikte deneyimliyor olacağız. Siemens’in yeni kahve makinesi EQ900 Plus, farklı kahve çekirdeklerini birbirine karıştırmamak için özel olarak hazırlanan çift çekirdek haznesi ve 32 farklı çeşit dünya kahvesiyle Teke Tek Bilim programımıza keyif ve lezzet kattı. #işbirliği 00:00 Giriş 01:04 Yapay zekanın hızlı gelişimi 09:28 Yapay zeka hayatımızdaki sosyal ve ekonomik şartları değiştirebilir mi? 13:35 Yapay zekanın hiç yapamayacağı şeyler olacak mı? 19:17 Yapay zeka çok mu hızlı gelişti? 20:34 Yapay zeka bu kadar hızlı gelişmeye devam eder mi? 23:42 Yapay zekada sezgi var mı? 26:15 Yapay zeka sonsuza kadar kendini evrimleştirebilir mi? 29:17 Türkiye olarak yapay zekada ne durumdayız? 35:40 Üniversitelere ayrılan fonlar üniversiteye uzun vadede zarar verir mi? 45:30 Bilimde ve yapay zeka konusunda Türkiye’den umutlu mu? 57:33 Kapanış
Ekim 19, 2025