İstanbul 23°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Satılmış olan kim!

detail banner reklam

Satılmış olan kim!

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Eylül 16, 2010

Yazı İçeriği

  • Satılmış olan kim!

Satılmış olan kim!

“REFERANDUM anketlerini” yayınladığımız zaman hep tepki aldık, Önceleri “hayır”lar öndeydi,
“Evetçiler”
köpürdü,
Sonra günler geçti, sonuç değişmeye başladı,
“Evet”
ler öne geçti,
Bu sefer “hayırcılardan” küfür kıyamet,
Ne satılmışlığımız kaldı, ne yandaşlığımız,
Oysa biz sadece nabzı tutuyoruz, Sadece biz değil, araştırmaları yapan “Konsensus Araştırma Şirketi” de aynı küfürlerden payını aldı,
Sonra referandum oldu bitti, evet oyları bizim anketin öngördüğünden de fazla çıktı,
Eeeee, şimdi ne yapacağız!
Satılmış olan biz miyiz!


Sezen Aksu

BİR acayip toplum olduk,
Referandum anketinin sonucunu beğenmeyen küfür kıyamet gidiyor, “Evet” bulsan hayırcılar, “hayır” bulsan evetçiler kızıyor,
Oyunu açıklayanlarla ilgili tepkiler farklı mı?
İşte Sezen Aksu’nun başına gelen, Kadın “evet” diyeceğim dedi, “Hayır” cephesinden işitmediği hakaret kalmadı,
En sonunda olan oldu, adını verdikleri sokaktan tabelayı indirdiler,
İyi de bunu yapanların, kızdıklarından ne farkı var!
Hani beğenmedikleri eski siyasi figürlerin adını sokaklardan, meydanlardan, okullardan ve hatta paralardan sildirenlerden ne farkı var! Demek ki, hepimiz aynıyız,
Hani aynı bilmen nenin soyu derler ya!
Öbür taraf ise hemen tam aksi bir tavır içine giriyor ve belki de hiç dinlemediği, hiç sevmediği Sezen Aksu’yu baş tacı ediyor, sokaklarına adını vermeye kalkışıyor, Peki şimdiye kadar niye vermedin?
Yanıtı yok,
Peki Sezen Aksu “Hayır veriyorum” deseydi ne olurdu?
Hiç kuşkunuz olmasın, bu kez de tersi olurdu,
Sezen Aksu’
nun bütün hayatı gözler önüne serilir, kötü alışkanlıkları olduğundan dem vurulur, ailesi madara edilirdi,
Ya da Fazıl Say “evet” deseydi bugün Fazıl’a bayılanlar birden ayılır, bugün Fazıl’a sövenler ise Fazıl Say’a AK Parti Marşı ısmarlardı,Biz ne yazık ki böyleyiz,
Ben de yıllardır köşenin altında sorup duruyorum “Ne zaman” diye

Bu haliyle İstanbul felç olur

HER gün eve giderken Galatasaray’ın yeni stadının, Türk TelekomArena Ali Sami Yen Stadyumu’nun önünden geçiyorum,
Statta hummalı bir faaliyet gece gündüz sürüyor,
Belli ki Varyap, Başbakan’a verdiği sözü tutacak ve stadı yetiştirecek ammaaaa,
Benden uyarması, yeni bir “Olimpiyat Stadı felaketi” yaşanmak üzere, Bu yazı üzerine Karayolları’ndan arayıp “Yollar yapılıyor” diyecekler ama gözüm görüyor çok şükür, Çünkü stada ulaşımı sağlayacak yollarla ilgili çalışma, stadın inşaat hızının çok gerisinde,
Geç başladı, yavaş yürüyor,
Üstelik de eksik,
TEM’e bağlantı yolları yapılıyor ama asıl olan aşağıya, yani Cendere’ye doğru inecek yollar, Orada bir faaliyet yok,
Sadece TEM’e bağlı yollar yapılırsa, stadın trafiği maç günleri İstanbul trafiğini felç eder,
Olimpiyat Stadı gibi dağ başında olmadığı için şehrin içi kilitlenir, Hem yolların yapımını hızlandırmak, hem de Cendere’ye bağlantı yoluna başlamak gerekiyor, Şimdiden uyarayım,


Aman İran’laşmayalım

DİYORUM ki, memleketimizin kıymetini bilelim,
Özgürlüklerimizin kıymetini bilelim,
Ve bu özgürlükleri ortadan kaldırmayalım,
Kaldırmak isteyene tepki gösterelim,
Dün Habertürk yazarı Güntay Şimşek, “davetli olarak gittiği” İran’da havalimanında gözaltına alındı, Haber geldiğinde nedenini anlayamadık,
Sağolsunlar Dışişleri Bakanlığımız ve Cumhurbaşkanlığı hemen devreye girdi,
Güntay Şimşek
birkaç saat içinde serbest bırakıldı,
Ve ardından gözaltına alınmanın nedeni ortaya çıktı, Aynı zamanda havacılık yazarı da olan
Güntay, kendilerine yardımcı olan rehber ve devlet görevlilerinden de izin alarak havalimanındaki bir uçağın fotoğrafını çekmişti,
Bunun üzerine de hemen gözaltına alınmıştı,
Türkiye konumunun, komşularıyla iyi ilişkilerinin, dünya üzerindeki saygın bir ülke olmanın ve özgürlüklerinin değerini bilmeli ve bu konumunu sürdürmeli,
Aksi takdirde paranoyak bir hale gelmemiz ve bu paranoyanın bedelini her türlü özgürlüğü kısıtlayarak ödememiz kaçınılmaz olur,
İran rejimi derken ve bunun Türkiye’ye yansımasından korkarken, rejimin İslami yönünden çok bu yönünden kaygı duymak gerekir,

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Rüzgârda eğilip kırılmayan çalı olmaktansa, fırtınada devrilen ağaç olmayı tercih ettiğimiz zaman

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Silivri Günlüğü - 61
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 61

Fatih Altaylı

Eylül 16, 2025

Silivri Günlüğü - 60
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 60

Fatih Altaylı

Eylül 15, 2025

Silivri Günlüğü - 59
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 59

Fatih Altaylı

Eylül 15, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
Fatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Türkiye" görseli
2 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube
Mehmet Demirkol yorumluyorFatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Türkiye"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Eylül 17, 2025
Fatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Hukuk Devleti" görseli
3 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube
Barış Terkoğlu yorumluyorFatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Hukuk Devleti"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Eylül 16, 2025
4 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube

Zeki Demirkubuz yorumluyor

Fatih Altaylı YORUMLAYAMIYOR: "Hak"

Eylül 15, 2025

5 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube

Bedia Ceylan Güzelce & Müfit Can Saçıntı

"Gülmek bir savunma mekanizması"

Eylül 14, 2025