İstanbul 15°
FatihAltayli

Fatih Altaylı

Diğer yazılarıFatihAltaylı

Yazı İçeriği

  • Kahvaltı

detail banner reklam

Kahvaltı

FatihAltaylı
Köşe Yazısı

Fatih Altaylı

Eylül 26, 2010

Yazı İçeriği

  • Kahvaltı

Kahvaltı

BAŞBAKAN Erdoğan, dün gazete ve televizyonların yayın yönetmenlerini ve medyanın grup başkanlarını Dolmabahçe'deki çalışma ofisine davet etti,
Başbakan bu davetleri zaman zaman yapıyor,
İyi de oluyor,
Gittik,
Başbakan'ın kürsüden yaptığı bir konuşmayla başladık,
Sonra sorular soruldu, Yanıtlar alındı,
Başbakan'ın konuşması, sanki Türkiye'nin bir "yumuşama" ve "karşılıklı anlaşma" sürecine girileceğini gösterir nitelikteydi,
Fiili durum bu mu olur, yoksa eskisi gibi gergin mi gider bilmiyorum,
Ancak Başbakan Erdoğan'ın sözlerine ve üslubuna bakarak sanki daha ılımlı bir döneme geçiyormuşuz hissine kapıldım,
"Eleştiriye karşı değiliz, Dost acı söyler, Mevlânâ 'İyi bir dostu olanın aynaya ihtiyacı yoktur' der" dedi, "Karşı olduğumuz hakarettir, İftiradır" diye devam etti,
Medyanın bir bölümünün 1994 yılından beri sistematik olarak kendisine kaşı olmasından yakındı,
Yine de üslubu son dönemde alıştığımız sertlikten uzaktı,
Sonra soru-cevaplara geçildi,
Benim soru sorma niyetim yoktu ama dayanamadım sordum,
Dedim ki, "Sayın Başbakan, kahvaltı için teşekkür ederiz, Konuşmanızda dediniz ki, 1994'ten beri medya bana karşı, Ama medyanın karşıtlığına rağmen siz bu noktadasınız, Demek ki, medyanın karşıtlığı size bir zarar vermiyor, Tam aksine halk size destek veriyor, O zaman medyaya niye bu kadar kızıyorsunuz? Belki de medyanın karşı olması size güç veriyor, Siz kızınca gazeteciler kendi kötü hissediyor, Kırılıyor, ürküyor, tedirgin oluyor",
Bu soruma verdiği yanıt şöyle oldu Başbakan'ın:
"Ben medyaya kızmıyorum, Eleştiriye kızmıyorum, Ama yalan, hakaret, iftira, gerçeği yansıtmayan şeyler yazılıyor, Ben buna kızıyorum, Ama bunun karşısında bir şey de yapmıyorum, Onlar beni eleştiriyor, bırakın ben de onları eleştireyim, Zaten çok ağırıma giderse dava açıyorum,"
Bunun üzerine ben de "O zaman eleştiri serbest" dedim,
O da güldü ve "Atış serbest" dedi,
Kendimi Başbakan'ın yerine koyuyorum,
Siz iyi bir şeyler yaptığınızı, memleket için gecenizi gündüzünüze kattığınızı düşünüyorsunuz ama bir gazeteci çıkıp bunun tersini söylüyor,
Bozulur, Kim olsa bozulur, Kim olsa kızar,
Ama demokrasilerde böyle şeyler olur,
Hele Başbakan'ın yeni adlandırmasıyla "ileri demokrasilerde" olur,
Elbette hakaret etme hakkımız yok,
Ama aynı fikirde olmadığımızı her zaman söyleyebilmeliyiz,
Ne yazık ki, makam yükseldikçe eleştirenlerin sayısı ve hatta düzeyi düşer,
İleri demokrasilerde, seçilenler buna hoşgörü göstermek zorundadır,
Hakaret, iftira, yalan olmadıkça,
Sonuç olarak ben, Dolmabahçe'deki bu kahvaltıda Başbakan'ın 27 Temmuz gecesi balkonda yaptığı konuşmaya benzer bir tat aldım,
Umarım tadı damağımızda kalmaz,


İleri demokratik bir fikir

BAŞBAKAN'la gazetecilerin yaptığı sohbette benim kanımı donduran öneri ve soru Yiğit Bulut'tan geldi,
Bulut soru sormak için mikrofonu eline aldı ve "RTÜK benzeri bir üst kurulun" tüm medya için kurulmasını önerdi, Gazete ve internet sitelerini denetleyecek bir üst kurul talep etti,
Yiğit Bulut bunu daha önce de önermişti, Ben de "Sansürsüz diye program yapan biri böyle bir şey istememeli" diye kendisine söylemiştim,
Yiğit, Başbakan'ın karşısında bu önerisini tekrarlayınca gayri ihtiyari "Yok daha neler" dedim,
Demokrasilerde, hele hele "ileri demokrasilerde" böyle kurulun veya kurumun varlığı akla bile getirilemez,
Demokrasiler ve ileri demokrasiler "söz söyleme özgürlüğü" ve "fikir hürriyeti" üzerine otururlar,
Bunun temelinde de basının söz söyleme ve fikir beyan etme hürriyeti gelir,
Eğer siz bir üst kurul benzeri yapıyla gazetelerin, giderek gelişen ve güçlenen internet medyasının önünü kesmeye, onları denetim almaya kalkışırsanız o zaman "ileri"yi bırakın, demokrasiden bile söz edemezsiniz,
Böyle bir kurul olsa olsa darbe dönemlerinde, cunta ile yönetilen ülkelerde ya da İkinci Dünya Savaşı öncesi Almanya'sında, İtalya'sında, İspanya'sında olabilir,
Allah'tan Başbakan, Yiğit Bulut'un bu önerisine gülüp geçti ve böyle bir şeyin olamayacağını söyledi de içimiz rahatladı,
Ya "Bu süper bir fikirmiş" deseydi halimiz nice olurdu!


Yapmayın bu işi

ADALET Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı İbrahim Okur, "HSYK adaylığını referandumdan önce düşünmeye başladım" dedi,
Daha üç gün önce yazdım, böyle bir adaylığın kabul edilebilir olmadığını,
Adalet Bakanlığı personelinin bir bölümü "1, sınıf" hâkim kadrosuna sahip olsalar bile kürsü hâkimi olmadıkları için, Anayasa'da yapılan değişikliğe dayanarak bunların HSYK üyeliği seçimine girmeleri, Anayasa'nın lafzına değilse de değişikliğin ruhuna aykırı,
En azından ilan edilen ruhuna,
Daha da vahimi, yargıdaki kadrolaşma iddialarının ve yargıyı ele geçirme söylemlerinin güçlü bir dayanağını teşkil edeceği için hükümet açısından da son derece sakıncalı,
Bence, Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı bu adaylık fikrinden vazgeçmeli,
Geçmiyorsa da birisi tarafından vazgeçirilmeli,

 
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Patlak egolardan sızan hava pis kokmadığı zaman

FatihAltaylı
X’te yanıtla

X’te yazı hakkında yorumlarınızı paylaşın.

FatihAltaylı
  • Geçmiş yazılar

TümüFatihAltaylı
Bize Biraz Müsaade
Köşe Yazıları
Bize Biraz Müsaade

Fatih Altaylı

Ekim 6, 2025

Silivri Günlüğü - 73
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 73

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

Silivri Günlüğü - 72
Köşe Yazıları
Silivri Günlüğü - 72

Fatih Altaylı

Ekim 2, 2025

  • Videolar

TümüFatihAltaylı
"Her reçete her insana uygun değil" görseli
Dün
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Klinik Psikolog Beyhan Budak"Her reçete her insana uygun değil"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:48 Bir günü nasıl geçiyor? 01:35 Emeklilere tavsiyeleri 03:11 Hobinin faydaları nedir? 07:14 Mutlu insan kimdir? 10:46 İnsanlarda zamanla ne değişiyor? 13:37 Alacaklı olma halinden nasıl kurtuluruz? 16:42 Güzel anlara neden tutunamıyoruz? 26:12 Psikolojide etiketleme durumu 33:39 Mahcubiyet duygusu 39:13 İnsan ne zaman psikoloğa gitmeli? 45 59 İyi hissetmek için öneriler 51:34 Özgüvenin çocuklukta mı oturması gerekli? 53:22 Değersizlik duygusu 56:21 Doğru insanı nasıl buluruz?
Kasım 2, 2025
Futbolda bahis skandalı görseli
2 Gün Önce
FatihAltaylı
YouTube
Timur Soykan & Murat AğırelFutbolda bahis skandalıTeke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli 00:00 Giriş 02:05 Hakemlerin bahis oynama olayı nedir? 10:03 FIFA ile Türkiye arasında bir temas söz konusu mu? 12:03 Bazı hakemlerin “Buraya teşvik edildim” sözleri haklı bir savunma mı? 13:11 152 hakeme ne olacak? 16:26 Gerçekten 152 hakemin haberi olmadan bahis oynanmış olabilir mi? 25:38 Hakemlerin bahis oynadığı maçlara ne olacak? 32:25 Kapanış Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor.
Kasım 1, 2025
"1000 tane şarkı sözü yazdım" görseli
FatihAltaylı
YouTube
Bedia Ceylan Güzelce & Zeynep Talu"1000 tane şarkı sözü yazdım"Teke Tek Bilim ▷ https://www.youtube.com/@TekeTekBilim YouTube kanalına abone olmak için ▷ http://bit.ly/FatihAltayli Gazeteci - Yazar Fatih Altaylı, Youtube kanalına özel gündemi yorumluyor. 00:00 Giriş 00:17 Bir günü nasıl geçiyor? 01:11 Pandemi zamanı verimli geçti mi? 03:16 İnsanların yüzlerinde ne görüyor? 10:02 Bir şarkının ilk kıvılcımı nasıl ortaya çıkıyor? 14:15 İlham aldığı şeyler var mı? 15:28 İşinin sevdiği ve sevmediği yönleri neler? 17:46 Yazması çok zor olan bir şarkısı oldu mu? 26:15 Üretimi, çok fazla olaya maruz kalmak etkiliyor mu? 30:18 Müzisyenlerin yaşadığı en büyük sıkıntı nedir? 32:47 Bugünün Türkiye’si bir şarkı sözü olsa nasıl başlardı? 36:34 Kendisini nerelerden takip edebiliriz? 43:30 Kapanış
Ekim 26, 2025